Savaşma Seviş
24 Eylül, 2011
“Gerekirse İsrail’le savaşırız!”
Savaşmasak, sevişsek?
İnsanlar neden savaşır?
Memlekette öyle garip partiler, politikacılar ve görünür/görünmez, derin/sığ kurumlarla yaşıyoruz ki, neyin ne olduğunu ve sonra neler olacağını anlamak için falcı olmak gerek.
Kızgınlık ve Öfke!
Savaşın, öfkenin, kızgınlığın işe yaradığını düşünelim… Savaş mantığıyla yola çıkmak ve egonun savaş emrini vermesi ile eyleme geçen insanoğlu yüzyıllardır kendi yok oluşuna şahit oldu. Sistem insanları yönetebilmek için sürekli korku kültürünü etkin bir şekilde kullanılıyor. Yönetildiği gibi yaşamayı öğreniyor insan. İllaki bir savaş vermek istiyorsanız bu savaş kendi benliğinizi, egonuzu fark etme savaşı olmalıdır.
Diyeceksiniz ki; Ülke meselesi!
Pireye kızıp yorgan yakma!
Savaşın tanımı, Uluslar veya aynı ülkelerdeki iki teşkilatın (iç savaş) arasında, başka bir yolla elde edemediği şeyi kuvvet zoruyla almak, istediklerini kabul ettirmek ve başkasının isteklerine boyun eğmemek amacıyla girişilen kuvvet denemesi olarak ifade edildiği gibi,
Savaş devletlerin ya da iktidar mücadelesi veren her türlü organizasyonun, özel ya da kamusal mülkiyeti, din otoritesini, milli birliği, ulusal ya da uluslararası ekonomik dengeleri korumak; saf ırk yaratmak ya da başka bir ırkı ortadan kaldırmak; kendi ideolojisinin egemenliğini kurmak amacıyla, tüm bunlara dayalı politikalar üreterek giriştikleri silahlı eylemler bütünüdür.
Bu bütüne savaşa meşruluk kazandırmak için cinsiyetçi, militarist ve şiddeti içselleştiren bir toplum yaratma çabası da dahildir. Savaş, geniş kişi toplulukları arasında meydana gelen, genel anlamıyla ileri derecede şiddet içeren olay, çarpışma, çatışmadır. Soğuk savaş gibi politika temelli savaşlar olsa da savaş kelimesi silahlı kitlesel muharebe olarak kullanılır. Barış kelimesinin zıt anlamlısıdır ve her kullanımında görüş ya da çıkar çatışması içerir.
Savaş hakkında genel kanı iki ya da daha fazla sayıda grubun arasında meydana gelen silahlı mücadele olmasıdır. Kullanılan silahlara, gruplara ve yerlere göre değişen isimlerin bazıları: Nükleer savaş, soğuk savaş, meydan savaşı, iç savaş, psikolojik savaş, din savaşı(ör:cihad, haçlı), dünya savaşıdır. Günümüzde savaş Birleşmiş Milletler cemiyeti tarafından bazı temellere ve kurallara dayandırılmıştır.
Geçmişte yapılan savaşların aksine günümüzdeki savaşlarda özellikle sivillerin öldürülmesini engellemek, ülke ya da kitleleri yok etmektense onları güçsüz bırakmak güdülmektedir. Ancak buna rağmen günümüzde trajediler yaşanmaya devam etmektedir. Gene günümüzde savaşın ölüm ve kan üretmekteki vahşetini kullanmaya devam ediyoruz.
Barış da tıpkı “ Savaşma seviş” sloganından öte başka mizah sunmuyor...
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Cumhuriyet Türkiye'nin Kalbidir!
- Kanun Hükmünde Kararname İle Kadına Şiddetin Önlenmesi!
- Prof. Dr. Alpaslan Işıklı Anısına
- Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı TÜLOV Burslu Gençlere Umut Oluyor!
- Oysaki NARİN de bugün okula gidecekti!
- Meraklı Öğretmenler Burada!
- Laiklik Ve Çocuk
- Serbest Piyasa Fırsatçıları!
- İsraf TAVAN Tasarruf YALAN!
- Kıssadan Hisse Öyküler
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
11 kilo veren Demet Akalın'ın karın kasları sahte mi?
11 kilo veren şarkıcı Demet Akalın sosyal medya hesabından karın kaslarını sergilediği bir paylaşımda bulundu. Fotoğrafları görenler "Kaslar estetik mi?" diye düşündü. Demet Akalın geçen ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Asıl büyük kriz eczanelerde patladı: Reçeteyle giden boş dönüyor
İlaç kuruna yapılan zam da işe yaramadı. Eczanelerde kriz derinleşti, depolarda ilaç bulunamıyor. Türkiye genelinde eczacılar, artan maliyetler ve bulunamayan ilaçlar nedeniyle zor günler geçiriyor. Reçetesiyle eczaneye giden vatandaş eli boş dönüyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.