Tarihi Kemeraltı Çarşısını Kim Kurtaracak?
12 Kasım, 2011Ticaretin merkezi konumunu asırlardır sürdüren bir çarşı…
Dünyanın her yerinden konukları ağırlayan tarihi bir dokuya sahip bu çarşının çocukluğumdan bugüne değişen alışveriş kültürüne ne yazık ki teslim olmasına şahit olmak üzücü.
Tarihi bu çarşımız restorasyon, kaldırım, yol, ışıklandırma ve üst örtü gibi yapılan çalışmalara rağmen pazarcı görüntüsünden kurtarılamadı…
İçler acısı…
Kemeraltı Çarşısını, işportacılara ve işgalcilere teslim edenler;
Tanık olmadığınız, kolunuzdan çekilerek tacize uğramadığınız çarşının göbeğinin tam ortasına yerleşmiş, zabıtalarınızın etkisiz eleman rolünü oynadığı, işportacıların çarşıyı nasıl esir aldıklarının cevabını bulabilmek için tebdil-i kıyafetle yöneticiler halka karışarak, durum tespiti yaptılar mı?
Kemeraltı esnafının dertlerini dinlediler mi? Esnafın işportaya karşı imza toplayarak verdikleri mücadele sümen altında mı kaldı?Komşum 40 yıllık kemeraltı esnafı. İşportadan yana çok dertli. Sohbetimizde ” İmza topladık sonuç yok.
Her mücadelemizin ardından işportacılar gelip tehdit ediyor. Altlarında son model arabalar. Ben bunca yıldır çalışıp çabalıyorum kira veriyorum, vergimi ödüyorum. Her ay zorunlu ödemeler belimizi büküyor.
Adamlar geliyor Pazar eşkiyası gibi kayıt dışı kazançla birde benim esnaflığımı hem öldürüyor hem de esnafa kafa tutuyor! O zaman biz demi işportacılık oynayalım. Bunca yıl kayıtlı bir esnaf olduğum için bu durumda enayi mi oluyorum!
Yönetimlerin konulara ciddi yaklaşmaması ve yaptırımlarını ve denetimlerini özellikle denetçilerini de takip etmemelerinden dolayı Konak Belediyesinin çabaları sonucu temizlediğini öne sürdüğü Tarihi Kemeraltı Çarşısının haline gelin bakın…
İşporta tezgâhları akşam saatlerinde çarşının içinde ve dışında terör estiriyor. Kurulan tezgâhlardan toplanan haraç da ayrı bir rezalet! Bunu biliyor muydunuz?
Kayıt dışı kazanç var
Haraç var
Tehdit var
Ne yapalım bizde mi onlara ayak uydularım. Yoksa bunca yıllık enayiliğimize mi doymayalım… “ diyerek dert yandı…
Her ay kira, personel ücreti, vergi gibi genel dükkân giderleriyle mücadele eden kemeraltı esnafını bu durum çileden çıkarıyor.
Çarşıya çıkmaktan korkan İzmir halkı ve turistler var. Hindistan, Afrika çarşıları gibi…
Bu kadar seyyar rahatça satış yapmaya çıkabiliyorsa, insan biraz oturup düşünmeli. Vilayet binasına sırtını dayamış işporta tezgâhları, pervasızlık ve kanunsuzluk sembolü…
Avrupa'da işportacıları yakalarlar, vergi kaçakçılığından yargılayıp en az 5 yıl için cezaevine sokup devletin maddi kaybını tazmin ederler.
Eeee biz ne yapıyoruz?
Tarihi çarşının kurtarılmasına yönelik 2007 yılında Büyükşehir Belediyesi "Cephe Düzenleme Projesi" başlatmıştı. Proje kapsamında çok sayıda bina elden geçirilerek yenilenmişti. İzmir Ticaret Odası'nın Kamuoyu Araştırma Ofisi ise "Kemeraltı Envanter Çalışması"nda çarşının en büyük sorununun işporta ve çığırtkanlık olduğunu belirleyerek, en doğru tespiti yapmıştı.
2009 yılının Mayıs ayında Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu, 11 ilçe belediye başkan yardımcısı ve ve zabıta müdürleri koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Güç birliğiyle işportacıların ve işgalin üzerine kararlılıkla gidileceği ilan edildi.
Hatta sorunun "kökünden" halledileceği açıklandı. Geçen süreç içinde işporta, çığırtkanlık ve hanutçuluğa karşı verilen mücadele sonucunda, özlenen tablo yakalandı. Tarihi çarşı tam anlamıyla temizlenmişti. Çarşıda tek bir işportacı bile kalmamıştı.
Tabii bu konu bugün için hikâye oldu!
Kim takar sizi dediler ve yeniden akın akın geldiler…
Zabıta ekiplerinin Kemeraltı bölgesindeki mesai saatleri akşam 21.00'e kadar uzatılmasına rağmen, Zabıta, polis ve ilgili odalar ile dernekler güç birliği yapmasına rağmen işportanın sonu gelmedi. Çarşı sorununda yeniden başa dönüldü. İşportacısı, çığırtkanı ve hanutçusu ile Kemeraltı sürekli S.O.S veriyor…
Çarşı neden bu noktaya geldi?
Kardeşim yönetimin esası denetimdir.
Arkasını takip edemediğiniz işleriniz de, denetim yapılamıyor ve cezalar uygulanamıyorsa insanlar sürekli çatlaklardan sızmaya hazırdır. Kararlı ve disiplinli olmazsanız yapboz tahtası gibi hiçbir sonuç elde edemezsiniz. Cahil adamın aklı illegalliğe çalışır!
Bu işin denetimi içinde olanlar çıkar, menfaat ilişkisine girmiş olabilirler!
Denetçi diye koyduğunuz adamlar bu işin duygusallığı içinde olabilirler!
Hemşehri tarafları ağır basabilir!
Yukarıda da belirttiğim gibi tebdil- i kıyafet önemli bir tespit olabilir. Denetçilerinize de denetim şart! Takip edin, halının altından neler çıkacak… Dedektif gibi araştırmak lazım… Çarşıdaki işportacının çarpık kentleşmenin bir parçası olmasına müsaade ettiğiniz sürece,
Tarihi yazmak yerine, bozmuş olacaksınız…
Tarih sizi bu şekilde anacaktır!
Tarihi Kemeraltı Çarşısını, Tarihsizleştirdiler…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Yaratıcı, Tasarımcı, Öncü Bir Kadın Prof.Dr. Gamze TANOĞLU
- Cumhuriyet Türkiye'nin Kalbidir!
- Kanun Hükmünde Kararname İle Kadına Şiddetin Önlenmesi!
- Prof. Dr. Alpaslan Işıklı Anısına
- Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı TÜLOV Burslu Gençlere Umut Oluyor!
- Oysaki NARİN de bugün okula gidecekti!
- Meraklı Öğretmenler Burada!
- Laiklik Ve Çocuk
- Serbest Piyasa Fırsatçıları!
- İsraf TAVAN Tasarruf YALAN!
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hadise: Kalbim Mardin'de kaldı
Şarkıcı Hadise, Mardin ziyaretinde çekildiği kareleri sosyal medya hesabında paylaştı. Seda Bakan ve Şükrü Özyıldız ile başrollerini paylaştığı 'Esas Oğlan' dizisiyle ilk kez oyunculuk de...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Türkiye’de her 30 kişiden 1’i diyabet olduğunu bilmiyor!
Dahiliye Uzmanları Derneği’nin (DAHUDER) Türkiye genelinde yaptığı tarama çalışmasında her 30 kişiden 1’inin diyabet hastası olduğunu bilmediği ortaya çıktı. Diyabet farkındalığının düşük olması, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek riskler taşıyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.