Tarihi Kemeraltı Çarşısı Neden Bu Noktaya Geldi?

Bugün çarşının geldiği noktanın nedenlerinin yanıtları ve çözümleri yerel yönetimlerde!

Önceki yazımda da belirttiğim üzere yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin, polisin, zabıtanın Tarihi Kemeraltı çarşısının kurtuluşuna yönelik çalışmalarının takipsiz ve denetimsiz planları bugünün masalı oldu!

Çarşının bugünkü duruma gelmesine neden olanları yıllardır Kemeraltında bürosu olan Avukat arkadaşım şöyle ifade ediyor;

İşporta tezgâhları mağazalardan çıkıyor!

Tarihi çarşıdaki hanlarda açılan dükkânlar ve bazı mağazalar kendi ürünlerini işportacıları ve çığırtkanları örgütleyerek çalıştırıyor.

Bu tablo sorunun Kemeraltının kendi esnafından / içinden kaynaklanan karmaşık ve içinden çıkılamaz bir hal aldığını gösteriyor.

Konak Belediyesi`nin ve diğerlerinin çabaları da böylece boşa gitmiş oldu.

Önceki yazımın okuyucularının yorumlarını paylaşmak istiyorum… Okuyucular;

“Kemeraltı esnafının artık modasının geçtiğini,

AVM’lerin bu savaşta Kemeraltı esnafını yok etmeye çalıştığını,

Tarihi Kemeraltı çarşısında bulunan seyyar satıcıları önleme işinin bu şehirde görev yapan zabıta ve polislerin yani sadece kolluk kuvvetlerinin görevi olmadığını,

Bu şehirde yaşayanlar ya da esnaflar olarak bizlerinde taşın altına elimizi sokmamız gerektiğini, bu durumu şapkamızı önümüze koyarak düşünmemiz gerektiğini,

Bazı mağaza ve esnafın işportacıları kendi mallarını satmaları konusunda örgütlediklerini,

Esnaftan değil de seyyar satıcıdan alış veriş yapmaya devam eden tüketici kitlesinden dolayı bu sorunların bitemeyeceğini, işportacılığın giderek kentin her tarafına yayıldığını,

İşportacıya engel olur isem oy kaybederim kaygısı ile yerel yönetimlerin hareket ettiğini,

Zabıtanın görevlerini yerine getirmediğini, Konak İş Bankasının ve Salepcioğlunun önünü mekân tutmuş akşama kadar lak lak eden zabıta ekiplerinin gözü önünde işportacı tezgâhlarının ve çığırtkanların gözünün içine baka baka satış yaptığı,  yazarak dile getirmişlerdi…”

Kemeraltına yeni bir hikâye yazmak gerekiyor!

Bu hikâyenin başrol oyuncuları iyi ve kötü adamlar olarak belirlendiğinde film hâsılat yapamıyor.

İyi adamlar yerel yönetim, zabıta, polis ve sivil toplum örgütleri!

Kötü adamlar; işportacılar, çığırtkanlar ve hanutçular!

Hikâyenin birde sosyolojisi var. Kentin doğurduğu işportacıların nedenleri?

İşporta; Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi. Açıkta yapılan satış. Gezici olarak açıkta yapılan kayıt dışı satış. İşportacı da işporta ile mal satan satıcıdır.

Göç ve çarpık kentleşme, temeli iş umuduyla kente gelenlerin çareyi kayıt dışı kazançta bulmalarına neden olmuştur. Tüketicide bu kayıt dışı pazardan alışverişi tercih edince, tarihi Kemeraltı tarihsizleşen / talihsizleşen ve geleceği olmayan bir çarşı konumuna gelmiştir.

Toplum sosyolojinde toplumsal yozlaşmaya doğru giden, tepkisizleşmeler, cezaların uygulanma yetersizliği, etkisiz elemanlar tıpkı Stalin’in tavuğu gibi tüyleri yolunmuş, oradan oraya koşturan başıboş kalmış bir idarenin esiri olmaktan öteye gitmez…  

Çözüm mü?

"Balık baştan kokar" atasözünün anlamı, yönetimleri işaret eder. İsterlerse bütün sorunları bir haftada çözerler! Çözebilirsiniz değil mi?