Yukarı
136017

Kılıçdaroğlu: En ağırıma giden...

22 Nisan 2014 18:34

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova seçimlerinin iptal edilmesine ilişkin, “Eğer siz bir seçime müdahale ediyorsanız iptal edileceğini önceden bilip ilan ediyorsanız arkadan YSK bunu onaylıyorsa bu seçimin güvenliği her yerde tartışılır. Ben buradan Yalova’daki kardeşlerime seslenmek istiyorum. Kim ne yaparsa yapsın bir kişiyi seçtiniz ve belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. O kişiye sahip çıkın. Onun arkasında durun. Oylarınızı satın almak için dünyanın parasını dağıtacaklardır” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, Yalova seçiminin iptal edilmesine değinerek şöyle dedi:

“Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimlerinden birisi gerçekleşti. Seçimin güvenli olmasının yolu yargı denetiminde olmasıdır. Ama bu seçimler yargı denetimde değil, hükümetin denetiminde ve gözetiminde gerçekleşti. O nedenle her yurttaş haklı olarak kaygı duyuyor. Normal bir demokraside oy kullanan yurttaş benim oyum çalınacak mı çalınmayacak mı diye bir kaygı içine girmez. Sandıklara sahip çıkılacak mı, çıkılmayacak mı diye bir kaygı içine girmez. Oyunuzu kullanmışsınızdır, güvence altında sayımı yapılır ve sonuçları ilan edilir. Ama bizim ülkemizde bu olmuyor. Neden? Başbakanlık koltuğunda oturan zat bir açıklama yapıyor. ‘İnşallah, önümüzdeki günlerde Yalova seçimleri de iptal edilecek’. Söyledi mi, söyledi, iptal edildi mi. Hangi güvenlikten söz edeceğiz, sandık güvenliğinden. Hangi anlayıştan söz edeceğiz. Eğer siz bir seçime müdahale ediyorsanız iptal edileceğini önceden bilip ilan ediyorsanız arkadan YSK bunu onaylıyorsa bu seçimin güvenliği her yerde tartışılır. Geldiğimiz nokta budur. Ben buradan Yalova’daki kardeşlerime seslenmek istiyorum. Kim ne yaparsa yapsın bir kişiyi seçtiniz ve belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. O kişiye sahip çıkın. Onun arkasında durun. Oylarınızı satın almak için dünyanın parasını dağıtacaklardır. Bunların hepsini biliyorum ama ben Yalovalılara güveniyorum. Onlar gereğini yapacak.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs’ı Kenan Evren ve arkadaşlarının yasakladığını, Taksim Meydanı’nın özel bir önemi olduğunu belirterek, “Bırakın insanlar nerede istiyorlarsa bayramlarını kutlasınlar. Kimsenin burnu kanamaz. Kimsenin kavga etme gibi bir niyeti de yok zaten” çağrısında bulundu.

“BU KARARI HIZLANDIRMASI GEREKİYOR”

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, özel yetkili mahkemelere değinerek, “235 asker Anayasa Mahkemesi’nin önünde. Dilekçelerini verdiler, 6 aydır bekliyorlar. Adalet için bekliyorlar. Adaletin tecelli etmesi için bekliyorlar. 6 aydır bekliyor. Geç gelen adalet, adalet değildir. O zaman Anayasa Mahkemesi’nin yapması gereken bir şey var. Bu kararı hızlandırması gerekiyor. Adaletin tecelli etmesi gerekiyor” diye konuştu.

"TAKSİM’İN ÖZEL BİR ÖNEMİ VAR"

1 Mayıs’a işaret eden Kılıçdaroğlu özetle şöyle dedi: 
“1 Mayıs bütün dünyada çalışanların ortak bayramı olarak kutlanır. Meydanlara çıkılır, gösteriler yapılır, şiirler okunur. Bir bayram havası içinde meydanlar süslenir.

1 Mayıs’ın bizim için ayrı bir önemi var. 1 Mayıs 1977’de 34 yurttaşımız Taksim’de hayatını kaybetti. Bir otelin üst katlarından Sular İdaresinin çatısından yüzbinlerin üzerine kurşunlar atıldı, ezilenler oldu ve 34 yurttaşımız hayatını kaybetti. Taksim’in bu açıdan özel bir önemi var. 1 Mayıs’ın o açıdan özel bir önemi var. Taksim’de kutlamak istiyorlar, izin verilmedi.

“KENAN EVREN VE ARKADAŞLARI 1 MAYIS’I YASAKLADILAR”

Biraz geriye gittiğimiz zaman Kenan Evren ve arkadaşları 1 Mayıs’ı yasakladılar. Ne demek 1 Mayıs, işçini bayramı mı olur dediler ve yasakladılar. Taksim Meydanı’nı da yasakladılar ama bu ülkenin insanları direndi, biz Taksim’e gideceğiz 1 Mayıs’ı orada kutlayacağız dediler. O meydanın bizim için özel bir anlamı var dediler. Sonra yıllar geçti. 1 Mayıs yeniden bayram kabul edildi, 22 Nisan 2009’da. Ve Taksim’de insanlar 1 Mayıs’ı özgürce kutladılar, 2010’da. Başbakanlık koltuğunda oturan zat, yüzbinlerin toplandığı 2010 Taksim’inde, 1 Mayıs’ın da hiçbir olayın olmadığını gördü. İnsanlar gerçek anlamda bir bayram yaptıklarını gördü. Kavga yok, dövüş yok, her görüşten insan bir bayram havası içinde meydanlarda. Kendi grup toplantısında şu açıklamayı yaptı; ‘Dün Taksim Meydanı’nda yaşanan o tarihi an 2010 yılı 1 Mayıs’ı asla ve asla tesadüfün eseri değildir’. Doğru, mücadelenin eseriydi o. Mücadele ettiler. Taksim’de yeniden toplanmak için. Ve şöyle devam ediyor; ‘1 Mayıs 2010 Türkiye’nin nasıl değiştiğinin, olgunlaştığının, tabularını nasıl yıktığının, statükoyu nasıl aştığının, tahrik ve provokasyon korkularından nasıl sıyrıldığının somut bir abidesiydi’. Evet, öyledi. 1 Mayıs’ta insanlar Taksim’de 2010’da bayram içinde kutladılar. Peki güvenlik görevlileri, onlar bayrama gelenlerin güvenliklerini sağladılar. Hiçbir çatışma olmadı, kimsenin burnu kanamadı. Esnaf memnun, bayrama giden memnun…

AİHM'İN KARARINI HATIRLATTI

Sonra ertesi yıl yasak gelmeye başladı, neden? Hangi gerekçeyle? Olaylar çıktı, insanlar yaralandı ve sonra fatura işçiye çıkmaya başladı. Arkasından yasak üzerine işçiler AİHM’e başvurdular. Biz haklıyız dediler, anayasal güvencesi var toplantı ve gösterilerin. AİHM oturdu ve kararını verdi, 1 Mayıs’ta Taksim’de kutlama yapabilirsiniz. İlk kez uluslararası mahkeme 1 Mayıs dolayısıyla bir meydanı açıkça işaret etti.

“BIRAKIN İNSANLAR NEREDE İSTİYORLARSA BAYRAMLARINI KUTLASINLAR”

Şimdi yeniden yasak gelmeye başladı, neden? ‘Olaylar çıkacak’, olaylar niye çıksın? 2010’da olaylar çıkmadı yine olaylar çıkmaz. İnsanın kendi tarihini sahip çıkması kadar doğal ne olabilir. 34 kişi orada hayatını kaybetti. Bugüne kadar 34 kişinin katilleri yakalanmadı, hep üstü örtüldü, bu anılmayacakta ne anılacaktır bu ülkede? O nedenle bizim çağrımız, bırakın insanlar nerede istiyorlarsa bayramlarını kutlasınlar. Kimsenin burnu kanamaz. Kimsenin kavga etme gibi bir niyeti de yok zaten. Ama siz baskı uygularsanız, kavga çıkar bunun faturası topluma, halka, insanlara çıkar. Herkesi bu konuda dikkatli olmaya davet ediyoruz.”

-CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, rüşvetin adının “cari açığı kapatma” olduğunu belirterek Rıza Sarraf’ın verdiği röportaj karesine ilişkin, “Çıkarıyorsunuz Rıza Sarraf’ı, arkasında fon olarak Türk Bayrağı kullanılıyor. En ağrıma giden o. Bir sahtekarın arkasına Türk Bayrağı konularak fon olarak kullanılarak onu meşru göstermek asla mümkün olmamalı. Bunun hesabını soracağız” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına işaret ederek şöyle dedi:

“Yarın 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ulusal egemenliğin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Saltana karşı içeride verilen mücadele, bağımsızlık ve özgürlüğe karşı dışarıya verilen mücadele. Ve mücadelenin ana ekseni milletin egemenliği. Bunun için mücadele yapıldı. Güç halktan anıldı, halkla beraber mücadele edildi.

“HER KURUŞU NASIL HORTUMLARIM DİYEN BİR YÖNETİME BAKIN”

Ulusal Egemenlik Bayramı bu hafta. 17 Aralık’ta biliyorsunuz bir olay oldu. 17 Aralık 2013 bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Bir tarihe bakın, arka odasına bakın, bir şimdiye bakın. Her kuruşun hesabını halkına veren yönetime bakın, her kuruşu nasıl hortumlarım diyen bir yönetime bakın. Geldiğimiz nokta iç açıcı değil. Bakın o dönemde de yolsuzluklar olmuştur ama asla hiç kimse affetmemiştir ne Mustafa Kemal Atatürk ne de İsmet İnönü. Yolsuzluğa bulaşanları Yüce Divan’a göndermiştir. Her kuruşun hesabını vermiştir. Onlar bu ülkenin her kuruşunun hesabını verdiler. Onlar mütevazı yaşadılar. Onlar kendilerini halka adadılar. Onlar dünyalık yapalım diye mücadele etmediler. Onların mirası üzerine kurulup devleti soyanlar bugün karşımızda.

“BİR YABANCININ 4 BAKANI NASIL SATIN ALDIĞINI GÖRDÜK”

17 Aralık sürecinden sonra bir gerçeği gördük. Soyulan Türkiye gerçeğini gördük. Bir yabancının 4 bakanı nasıl satın aldığını gördük. Rüşvetin nasıl çalıştığını gördük. Diyor ki, 17 Aralık’ta bize darbe yapıldı, ne darbesi kardeşim, ne darbesi…

17 Aralık’ta eğer oğluna telefon edip ‘paraları sıfırla’ diyorsa oturup bu ülkenin bütün yurttaşlarının düşünmesi lazım. Bir tarihe bakmaları lazım, bir de şimdiye bakmaları lazım, onlar mı namusluydu, bunlar mı namuslu?

“DEVLETİN SOYULDUĞUNU ERDOĞAN’A SÖYLÜYORLAR, 8 AY SONRA 17 ARALIK OLUYOR”

Şunu kimse söylemesin, efendim Erdoğan’ın haberi yoktu bundan. Kimse bunu söylemesin. Bunu söyleyenin önüne 3 sayfalık MİT raporunu koyarız. Nisan 2013. Devletin soyulduğunu Erdoğan’a söylüyorlar. 8 ay sonra 17 Aralık oluyor.

"SORUŞTURMA KOMİSYONLARI KURULACAK, NEYİN YALAN NEYİN GERÇEK OLDUĞU BİRAZ DAHA NET BELGELERLE ORTAYA ÇIKACAK"

Ben bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Önce bunu vicdanlarımızda sorgulayacağız, tarihimizde sorgulayacağız, inançlarımızla sorgulayacağız. Çünkü bu hafta bu soruşturmayla ilgili görüşmeler başlayacak. Hep diyorlardı ya şimdi soruşturma komisyonları kurulacak, neyin yalan neyin gerçek olduğu biraz daha net belgelerle ortaya çıkacak. Şimdi şöyle bir şey yapıyorlar. Bir havuz medyası var. Havuz medyasının temel özelliği iktidar yandaşlığı yapmaktır, yolsuzlukların üstünü kapatmaktır.

"RIZA SARRAF’IN HEYKELİNİN OLMASI LAZIM"

Bu medya Rıza Sarraf’ı televizyonlara ve kendi gazetelerine çıkartmaya başladı. Neymiş Rıza Sarraf ‘çok hayırsever bir işadamıymış’. Neymiş Rıza Sarraf, Türkiye’nin cari açığının yüzde 15’ini tek başına kapatan adammış. Samimi söylüyorum Rıza Sarraf’ın heykelini dikmek lazım. Zafer Çağlayan anıtı var biliyorsunuz Meclis kavşağında, 700 milyarlık kol saatini alan Zafer Çağlayan anıtı dikildi. Onun yanına bir de Rıza Sarraf’ın heykelinin olması lazım. Ama bir heykel yetmez. İkinci heykelin İçişleri Bakanlığının önünde olması lazım. Rıza Sarraf orada duracak, önünde yatan bir İçişleri Bakanı. Diyordu ya Rıza Sarraf’a sana bir şey olmaz. Gerekirse ben önünde yatarım diye, öyle bir heykel olabilir. Bir heykeli de Maliye Bakanlığının önünde dikmek lazım. Mademki cari açığın yüzde 15’ini tek başına kapatıyor böyle mükemmel bir adamı nerede bulacaksınız, Maliye Bakanlığının önüne heykelini dikeceksiniz ama birilerinin cebine para sıkıştırırken…Üçüncü heykeli Başbakanlığın önüne dikeceksiniz. Sarraf’ın elinde bir çikolata kutusu Başbakan’a giderken, bana yeni bakanları verebilir misin diye böyle bir ses de olacak. Şimdi parlatıyorlar, Rıza Sarraf şöyledir, Rıza Sarraf böyledir…Rıza Sarraf’ın aile fotoğrafında da önemli bir yeri var. Son balkon konuşmasında devleti soyanlar vardı, aile de vardı orada, Rıza Sarraf eksikti, heykelinin arkasına da o fotoğrafı iliştirsinler, neyin ne olduğunu bu millet unutmasın diye?

“ZATEN YENİ RÜŞVETİN ADI CARİ AÇIĞI KAPATMA”

Cari açığı kapattı diyor. Bence bakanların cari açığını kapatmıştır. Zaten yeni rüşvetin adı cari açığı kapatma. Bir bakan telefon açacak cari açığımı kapatır mısın diye, tabi diyecek, çikolata kutusu içinde 500, 500 gönderiyorum, cari açığını kapatacağım, böyle olacak herhalde.
700 milyar liralık kol saatini hediye etti, vergisini mi ödedi acaba?

“EN AĞRIMA GİDEN O”

Rüşvetin adı cari açık olmuş. Bu tabloda benim üzüldüğüm bir şey var. Çıkarıyorsunuz Rıza Sarraf’ı arkasında fon olarak Türk Bayrağı kullanılıyor. En ağrıma giden o. Bir sahtekarın arkasına Türk Bayrağı konularak fon olarak kullanılarak onu meşru göstermek asla mümkün olmamalı. Bunun hesabını soracağız. Havuz medyasından bunun hesabını soracağız."

gerçek gündem



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Yunanistan sınırında 4'ü FETÖ mensubu 9 kişi yakalandı

Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye'den Yunanistan'a yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 4'ü FETÖ mensubu 9 kişinin Edirne’de yakalandığını açıkladı.

Edanur'un ölümünde İBB çalışanlarına gözaltı kararı

Küçükçekmece'de 5 yaşındaki Edanur Gezer'in park çalışması kapsamında açılan ancak kapatılmayan 135 cm'lik çukurda boğularak can vermesiyle ilgili İBB çalışanı dört kişi için gözaltı kara...


Mansur Yavaş hem kendisinin hem de eşinin malvarlığını belediye binasına astı

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, kendisinin ve eşinin malvarlığını Ankara Büyükşehir Belediyesi girişine astı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, kendisi...

Tasarrufta ilk adım Ali Yerlikaya'dan geldi

İçişleri Bakanlığı, Bakan Ali Yerlikaya ve yardımcılarının koruma aracı ve polisi sayısının azaltıldığını doğruladı. Bu adımın 'tasarruf tedbirleri kapsamında' atıldığı açıklandı. Bu geli...


Özel'den Yavaş'a 'hayırlı olsun' ziyareti

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a yeniden seçil...

Yurt dışında kaç Türk yaşıyor? Bakan Yardımcısı açıkladı...

Yurt dışında 7,5 milyon Türk vatandaşı yaşarken, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde ikamet ediyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Ankara'nın Kızılcahamam il...


İçişleri Bakanlığı'nda 'beklenmedik' operasyon

Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın 4 yardımcısının özel kalemlerinde ve korumalarında çalışan toplam 69 polisin görevlerine son verdi. Görevden alınan polislerin y...

Meclis'te her altı soru önergesinden birine yanıt veriliyor

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, soru önergelerinin neden yanıtlanmadığını TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a sordu. Cevap, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan geldi. Buna göre; beş yasama döneminde t...


6 Şubat davasında kırmızı bülten talebine ret

4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Tekin ve tutuksuz sanık Yakup A. ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Ertan Danacı, duruşmaya bulun...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Murat Yıldırım 'Teşkilat'a veda ediyor

Ünlü aktör Murat Yıldırım iki sezon boyunca başrolünü oynadığı Teşkilat’a veda etmeye hazırlanıyor. "Teşkilat" dizisi 111. bölümde sezon arası veriyor. Ankara’da başlayan ve Milli İstihba...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Alzheimer’ı erken yakalayın

Alzheimer genellikle ileri yaşlarda görülen bir bunama türü olarak biliniyor. Oysa hastalığın yıllar öncesinden belirti vermeye başladığını belirten Prof. Dr. Uludüz, ‘’Bu nedenle Alzheimer’ın evrelerini bilmek, erken teşhis edilerek, ilerleme hızını yavaşlatmak için önemlidir’’ dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR