Yukarı
147256

İyi ki doğdun Deniz Gezmiş

27 Şubat 2015 10:10

Deniz Gezmiş; arkadaşları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 25 yaşındayken 6 Mayıs 1972'de idam edilmişti.

Deniz Gezmiş kimdir? Neden idam edildi? İşte Deniz Gezmiş'in hayatı. 

Deniz Gezmiş (27 Şubat 1947; Ankara – 6 Mayıs 1972; Ankara), Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun kurucusu, 25 yaşında iki dava arkadaşı ile birlikte idam edilen Sosyalist devrimcidir.

ÇOCUKLUK VE GENÇLİK

Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Dedeleri Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Cimil köyündendir, kökleri Konya'dan bir vesile ile göç etmek zorunda kalmış. Babası Ilıca (yeni adı: Aziziye), Erzurum nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş, annesi ise Erzurum'un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş'tir. Ailenin üç erkek çocuğundan ikincisidir. Ağabeyi Bora Gezmiş, hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştır. Kardeşi Hamdi Gezmiş ise, mali müşavirdir.
Gezmiş, ilk ve ortaöğrenimini Sivas'ta, liseyi İstanbul'da Haydarpaşa Lisesi'nde okudu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu.

SİYASİ YAŞAMI

1965'ten sonra, Türkiye'de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, 1965'te Türkiye İşçi Partisi (TİP)'nin Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. İlk kez 31 Ağustos 1966'da Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı'na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve Türk-İş yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında gözaltına alındı. 7 Kasım 1966'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. Ardından 19 Ocak 1967'de Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yedd-i emine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 22 Kasım 1967'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi'nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968'de "Devrimci Hukukçular Örgütü"'nü kurdu. 7 Mart 1968'de İÜ Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk'ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs'a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs'ta 6. Filo'yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi'nin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına İÜ Senatosu ile Baltalimanı'nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul'a gelen 6. Filo'yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz'da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül'de serbest bırakıldı. Bütün bu olaylardan sonra öğrenci hareketinin efsanevi lideri haline geldi.

TİP içinde yoğunlaşarak, ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda Milli Demokratik Devrim (MDD) görüşünü benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu.

MUSTAFA KEMAL YÜRÜYÜŞ POSTERİ

Ekim 1968'de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Devran Seymen, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan'la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)'ni kurdu. 1 Kasım 1968'de TMGT (Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı), AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB'ün başlattığı Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü'nü düzenledi. Ardından 28 Kasım 1968'de ABD büyükelçisi Kommer'in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı'nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve bir süre sonra serbest bırakıldı.

İstanbul Üniversitesi'nde sağcı güçlerin 16 Mart 1969'da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart'ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan'a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 1969'da İÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin, reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto için giriştikleri işgale önderlik etti. Üniversitenin kapatılıp, polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, Haziran'ın sonunda Filistin'e gitti. Filistin'e gitmeden önce 23 Haziran 1969'da TMGT'nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı'na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi. Eylül'e kadar Filistin'de gerilla kamplarında kalan Deniz Gezmiş, 1 Eylül 1969'da, 10 Haziran'da "üniversiteyi işgal" ettiği gerekçesiyle Hukuk Fakültesi'nden ihraç edildi. Hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi. 23 Eylül 1969'da Hukuk Fakültesi'nde olduğu sırada haber verilen polislerin de fakülteye gelmesi üzerine teslim olan Gezmiş, 25 Kasım'da serbest bırakıldı. Ancak Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisi'nde Battal Mehetoğlu'nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada, ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş'e ait olduğu öne sürülerek hakkında yeniden tutuklama kararı alındı. 20 Aralık 1969'da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin'le birlikte 18 Eylül 1970'e kadar tutuklu kaldı. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak, mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü. Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan'la birlikte THKO'yu kurdu. 11 Ocak 1971'de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi'nin soygununu gerçekleştirenler arasında yeraldı. 4 Mart 1971'de dört ABD'li askerin Balgat'taki Tuslog Tesisleri'nden kaçırılması eyleminde de bulundu. Kaçırılan erler daha sonra serbest bırakıldılar.

YAKALANIŞI VE İDAMI

12 Mart Darbesinin ilk günlerinden sonra Yusuf Aslan ile birlikte Sivas'a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan o esnada Elmalı'da iken, Gezmiş ise 16 Mart 1971 salı günü Sivas'ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri'ye getirildi.[kaynak belirtilmeli] Buradan Ankara'ya zamanın İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu'nun makamına götürüldü.

Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binası'nda Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi'nde başladı ve 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları 16 Temmuz 1971'de başlayan THKO-1 Davası'nda TCK'nin 146.maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971'de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararı;
“ Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Mahkememiz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını; bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçunu işlediğinizi sabit gördü. Türk Ceza Kununun 146/1 maddesi uyarınca ölüm cezası ile tecziyenize karar verdi.

İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte red oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır.

Olaydan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için: " soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri " yorumunu yapar. Mahkumların özür dilemesi istenir. Hiçbiri yaptıklarından özür dilemez. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylar.

İdam edilmeden önce Alman Der Spiegel dergisinde çıkan son yazısında "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! yaşasın marksizm-leninizm. yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm!" dediği belirtildi. İdama tanık olan avukatı Halit Çelenk'e göre ise son sözleri "Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm-Leninizm'in yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler" olmuştur.

Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 1:00-3:00 arası, Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. İdam yaftaları sonradan müze olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ne Anadolu Ajansı muhabiri Burhan Dodanlı tarafından bağışlandı. İdam yaftaları;

“ Ankara 1nolu Askeri Mahkemesinin 8.10.1971 tarih ve 971-13 esas 971-23 karar sayılı hükmü ile TCK 146-1 maddesi uyarınca ölüm cezasına mahkum edilmiştir. ”

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1969'da öldürülen Taylan Özgür'ün yanına gömülme isteği yerine getirilmedi.[8] İdamından sonra bayraklaşarak devrim mücadelesinin çok önemli bir sembolü oldu; birçok sol örgüt başka konularda fikir ayrılıkları olmasına rağmen mutabık kaldıkları nadir konulardan birisi Deniz Gezmiş'in devrim önderliğidir.

DENİZ GEZMİŞ VE ATATÜRK 

Deniz Gezmiş hakkındaki Atatürkçülük tartışmalarıyla ilgili olarak kardeşi Bora Gezmiş Aydınlık'a verdiği röportajda şunları söyler:

"Deniz'in Atatürk'ü sevmediğini iddia etmek için bir delil ortaya koymanız lazım. Yalnız Deniz değil, 68 Kuşağı'nın yüzde 90'ı Atatürk'ü referans alarak '2. Kurtuluş Savaşı'nı başlattığını' söyler. Deniz hem sosyalistti, hem Atatürkçüydü.

"Bunu söylemek o kadar kolay ki; Deniz'in Atatürk'le ilgili Samsun'dan Ankara'ya Atatürk yürüyüşünde 'Türk halkına' diye açıklamaları var. Bazıları da diyor ki; önce Atatürk'ü referans alıyordu ama sonra sosyalizme kaydı. O zaman da Deniz'in Mamak'taki en son savunmasını okuyacaksın. Mahkemede savcının 'Bunlar Atatürk demezler, Mustafa Kemal'in kalpaklı resmini kendilerine referans alırlar...' şeklinde iddiada bulunması üzerine Deniz, 'Atatürk'ü en çok koruyan biziz.' der."

DENİZ GEZMİŞ VE SONRASI

1980'de eski başbakan Nihat Erim, Deniz Gezmiş'in intikamının alınması adına Devrimci Sol tarafından suikast sonucu öldürüldü.

İstanbul'dan Ankara'ya Deniz Gezmiş için bağımsızlık yürüyüşü, Yurtsever Cephe önderliğinde 1 Mayıs 2007'de İstanbul'dan başlamıştır. Deniz Gezmişlerin 1972'de idam edildiği Ankara'da, Karşıyaka Mezarlığı'nda sona eren yürüyüşe katılanlar çeşitli duraklarda durarak amaçlarını anlatan şenlikler düzenlemiştir. Yürüyüş öncesinde Çanakkale Sulh Mahkemesi, afişin üzerinde yer alan kişilerin idam hükmü giymiş tutuklular olduğunu beyan ederek afişlerin toplatılmasına karar vermiştir.



Yorumlar

  • -*- Bir Deniz’di O -*- Bir Deniz’di o, kabına sığmayan. Halk için canını ortaya koyan Genç yaşında idamı göğüsleyen, Dimdikti yarına elveda derken. * Bir eli Türk bayrağını taşıyor, Diğer elle filoya dur çekiyor. Sömürgen AB-D geçemez diyor Boyun eğmeyiz diye haykırıyor. * O kükremiş bir aslandı en önde Halkı AB-D ye sattırmam diye Mandayı Atatürk gösterdi size, Dedi; karşı durdu emperyalizme * O bir Deniz’di, ufku enginlerde, Özgürlükçü, devrimci, hep ilerde Reddetti sınıfı her an, her yerde, Bu halkı ezemez dedi; hiç kimse * Bir Deniz’di o, ummanlar misali, Devrimi, hakkı, sosyal adaleti, İstemesi; işçi, köylü içindi, Gençliğim halkıma feda diyendi. * Ve o, bir özgür Deniz’di, devrimdi, Suyu boşaltıldı, kumu bitmedi, Teni yok edildi, fikri ölmedi, O, halkın gönlüne yerleşen gendi… * O nesilden nesile miras oldu, Savaşını fikirle veriyordu, Deniz, damla, damla yeniden doğdu, İnsan seviyor, cana kıyamıyordu. * O, bir sanatkâr, zanaatkâr idi Dünden bugüne yakamoz saçtı Ömür denen o kısacık vaktini Santim, santim işleyip öyle gitti, * Zordan yılmaz, mücadeleden kopmaz, Ölüm tehdit’ine fikrini satmaz Halk için doğru bildiğinden şaşmaz, Tam bağımsızlık için kim savaşmaz * İdam sehpasına yürürken bile, Kendisinden emin, dimdikti yine. Özgürlük, devrimcilik, kardeşliğe… Haykırdı gür sesle, yaşasın diye, * Özgür, bağımsız yaşamda şüphesiz, Ölüm ölümsüz kıldı, onlar remiz Halkla bütünleşti onlar bitimsiz… İnan, Aslan Gezmiş burda; dersiniz. * Ego, İhtirasla ülkeyi yöneten Bir avuç örümcek beyinli insan. Anlamadılar onları o zaman, Hırsına, kinine ettiler kurban. * Kişiliği dürüst ruhu insancıl, Anlamadı onu, faşizan akıl, Adnanlar, Denizler; almıyor mantık, İdamlar her asırda çağ dışılık * Bir avuç örümcek beyinli insan. Korkaktır ölümde çözüm arayan, Yücelir; fikri için ölen insan, Altı Mayıs gülün solduğu akşam. * Demoğlu; hümanist yürek taşırdı, İnan, Aslan Deniz ve yoldaşları Vatana halka sevgi taşırlardı. Anlamak istemediler onları, Haydar DEMOĞLU
    Haydar DEMOĞLU
    20 Ekim 2016 05:23
  • -*- Bir Deniz’di O -*- Bir Deniz’di o, kabına sığmayan. Halk için canını ortaya koyan Genç yaşında idamı göğüsleyen, Dimdikti yarına elveda derken. * Bir eli Türk bayrağını taşıyor, Diğer elle filoya dur çekiyor. Sömürgen AB-D geçemez diyor Boyun eğmeyiz diye haykırıyor. * O kükremiş bir aslandı en önde Halkı AB-D ye sattırmam diye Mandayı Atatürk gösterdi size, Dedi; karşı durdu emperyalizme * O bir Deniz’di, ufku enginlerde, Özgürlükçü, devrimci, hep ilerde Reddetti sınıfı her an, her yerde, Bu halkı ezemez dedi; hiç kimse * Bir Deniz’di o, ummanlar misali, Devrimi, hakkı, sosyal adaleti, İstemesi; işçi, köylü içindi, Gençliğim halkıma feda diyendi. * Ve o, bir özgür Deniz’di, devrimdi, Suyu boşaltıldı, kumu bitmedi, Teni yok edildi, fikri ölmedi, O, halkın gönlüne yerleşen gendi… * O nesilden nesile miras oldu, Savaşını fikirle veriyordu, Deniz, damla, damla yeniden doğdu, İnsan seviyor, cana kıyamıyordu. * O, bir sanatkâr, zanaatkâr idi Dünden bugüne yakamoz saçtı Ömür denen o kısacık vaktini Santim, santim işleyip öyle gitti, * Zordan yılmaz, mücadeleden kopmaz, Ölüm tehdit’ine fikrini satmaz Halk için doğru bildiğinden şaşmaz, Tam bağımsızlık için kim savaşmaz * İdam sehpasına yürürken bile, Kendisinden emin, dimdikti yine. Özgürlük, devrimcilik, kardeşliğe… Haykırdı gür sesle, yaşasın diye, * Özgür, bağımsız yaşamda şüphesiz, Ölüm ölümsüz kıldı, onlar remiz Halkla bütünleşti onlar bitimsiz… İnan, Aslan Gezmiş burda; dersiniz. * Ego, İhtirasla ülkeyi yöneten Bir avuç örümcek beyinli insan. Anlamadılar onları o zaman, Hırsına, kinine ettiler kurban. * Kişiliği dürüst ruhu insancıl, Anlamadı onu, faşizan akıl, Adnanlar, Denizler; almıyor mantık, İdamlar her asırda çağ dışılık * Bir avuç örümcek beyinli insan. Korkaktır ölümde çözüm arayan, Yücelir; fikri için ölen insan, Altı Mayıs gülün solduğu akşam. * Demoğlu; hümanist yürek taşırdı, İnan, Aslan Deniz ve yoldaşları Vatana halka sevgi taşırlardı. Anlamak istemediler onları, Haydar DEMOĞLU// Yazılış:1987
    Haydar DEMOĞLU (şair)
    20 Ekim 2016 05:23

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Murat Kurum 'Çevre ve Şehircilik Bakanı' olabilir

Yerel seçimlerde hezimet yaşayan AKP'nin, Ekrem İmamoğlu'na karşı kaybeden adayı Murat Kurum yeni bir iddia ile gündeme geldi. Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, AKP kulislerinde Murat ...

Erkek öğrencilere etek giydirilen, peçe taktırılan müsamereye soruşturma

Tokat'ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda ilkokulda düzenlenen programda bir filmdeki sahneyi canlandırmak için 4 erkek öğrencinin etek giyip peçe takarak oynamasıyla ilgili...


İstanbul'da 1 Mayıs alarmı, saat 04.00'da başlayacak

İstanbul Valiliği, 1 Mayıs'ta toplu ulaşıma kısıtlama getirildiğini açıkladı... Valilik kararına göre, kapatılacak yollarda kapatılacak yollarda kısıtlama 04.00'te, deniz ve raylı sistem ...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’yi ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etti. Yerel seçimin ardından ilk defa yüz yüze gerçekleşen ve 45 dakika süren görüşmenin ardından açıklama ...


MHP'den kanun teklifi: TikTok bataklığa dönüştü, kapatılmalı

MHP Kırıkkale milletvekili Halil Öztürk, TikTok ile ilgili açıklamasında sosyal medya uygulamasının kapatılması gerektiğini belirtti. MHP'nin bu yönde bir kanun teklifi hazırladığını duyu...

Ahmet Davutoğlu'na sert yanıt: Siyasi kalpazan

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nun MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerine MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'dan sert yanıt geldi. Büyükataman, Davutoğlu için "Strateji...


Kurtulmuş, anayasa turuna CHP'den başlıyor

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa görüşmeleri kapsamında ilk ziyaretini yarın CHP'ye yapacak. Yeni anayasa konusunda partilerle ilk teması TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş gerçekleşt...

Sosyalistlerden 1 Mayıs için ortak karar: Taksim’e yürümek üzere...

1 Mayıs’a günler kala Halkevleri, Emek Partisi, Sol Parti, TİP ve TKH İstanbul il örgütleri aldıkları ortak kararı duyurdu. Açıklamada "Tüm İstanbullu emekçileri, Taksim’e yürümek üzere 1...


AKP’nin Taksim korkusu… Yurttaşa bariyer örülüyor!

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için Taksim Meydanı’na demir bariyerler getirildi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için Taksim Meydanı’nı ve Gezi Parkı çevresine demir bariyerler getirildi....

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Hülya Avşar 'veteran komedyen' polemiğine dahil oldu!

Geçtiğimiz günlerde birbirleri hakkında yorum yapan Cem Yılmaz ile Hasan Can Kaya, 'veteran komedyen' polemiğiyle gündeme gelmişti. Hülya Avşar, konuyla ilgili düşüncelerini dile getirere...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Soğuk algınlığı mı yoksa saman nezlesi mi?

Tahriş olmuş gözler, burun akıntısı ve hapşırıklar çoğu zaman soğuk algınlığı olarak nitelendirilse de aslında saman nezlesinin belirtisi olabilir. Bir uzman ikisini nasıl ayırt edebileceğinizi açıkladı. Uzmanlar soğuk algınlığı ve saman nezlesinin toplumda sık sık karıştırıldığını söylüyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR