Sırasıyla hangi partilerden oy kayması yaşanacağını söyledi

EGE’NİN SESİ/ MUKADDES AYTEMİZ- İyi Parti İzmir İl Başkanı Yıldırım Ulupınar, gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi.

Türkiye’de kurulan en yeni partiler arasında yer alan İyi Parti’nin İzmir İl Başkanı Yıldırım Ulupınar, partisi, İzmir ve Türkiye gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

“EĞER YEREL SEÇİM NORMAL TARİHİNDE YAPILIRSA…”

Kamuoyu araştırmalarına ilişkin açıklamada bulunan Başkan Ulupınar, “Bizi bu kamuoyu yoklamasını bugün ki durumumuzu görmek için yaptık. İyi Parti İl Yönetimi kuruldu, ne vaziyetteydi kurulduğunda, Ak Parti’nin neydi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin neydi, Milliyetçi Hareket Partisi’nin neydi? Bunu görmek için yaptık. Üç ay sonra tekrar yapılacak. Üç ay içinde İyi Parti teşkilatı aldığı yerden nereye gitmiş, bunu göreceğiz. Ama bu üç ay sonra yaptıracağımız kamuoyu yoklamasında yerel yönetimlerden bazı ilçeleri de koyacağız. Bir üç ay sonra yaptıracağımız kamuoyu yoklamasında ise, hemen hemen ilçelerimizin bütün belediye başkan adaylarına görev vereceğiz. Eğer yerel seçim normal tarihinde yapılırsa, seçimlerden 5-6 ay önce başkanlarımızı belirleyeceğiz ama bunu kamuoyuna açıklamayacağız. Başkanlarımıza startı vereceğiz” ifadelerini kullandı.

“EN BÜYÜK BAŞARIYI İZMİR’DE YAKALAYACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

İzmir ve Türkiye genelinde iddialı oldukları yerler hakkında bilgi veren Ulupınar, “Biz bir boşluğu doldurmak için kurulan bir siyasi parti değiliz. Biz yerelde de genelde de iktidar olmak için kurulmuş bir partiyiz. Biz İzmir’i çok önemsiyoruz. Ben İzmir halkına şöyle bir baktığımda; demokrasi ve hukuk açısından İzmir halkını incelediğinizde İzmir’i ve İzmirliyi çok ayrı bir yere, makama oturtmak gerekir. İzmirli hiçbir dönemde güçlüye boyun eğmemiş, düşüncelerinin arkasında durmuş, demokrasinin arkasında durmuş, Atatürk ilke ve inkılaplarının arkasında durmuş, Cumhuriyetin arkasında durmuş. Bütün Türkiye’ye örnek olmuş bir şehrimiz. İzmir’in yapısıyla bizim yapımız örtüşüyor. Dolayısıyla ben İzmir’in İyi Parti açısından bir lokomotif olacağını düşünüyorum. En büyük başarıyı İzmir’de başaracağımızı düşünüyorum” dedi.

“İzmir’e 'kimse şu partinin ya da bu partini arka bahçesi' diyemeyeceğini söyleyen Yıldırım Ulupınar, İzmir seçmenini şu sözlerle anlattı:

“İzmir seçmeninin çok ciddi bir özelliği var; analizi çok iyi yapma kabiliyeti var, değerlerine sahip çıkma kabiliyeti var. Bunları birleştirdiğinizde İyi Parti ile örtüşecektir ve bu seçimde hem yerel de hem de genel de iktidar İyi Parti olacaktır” şeklinde konuştu.

ULUPINAR OY KAYMASININ YAŞANDIĞI VE YAŞANACAĞI PARTİLERİ SIRASIYLA SÖYLEDİ

“Bizim için önemli iki konu var; bir toplumsal barışı sağlamak, iki tek adam rejimini bitirip Parlamenter, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı Parlamenter sistem geri dönmek” diyen Başkan Ulupınar, İzmir’de hangi partileden İyi Parti’ye oy kayması olacağını şu sözlerle dile getirdi:

“Yüzde olarak baktığımızda en çok oy aldığımız parti, MHP’dir. Sonuç olarak oradaki arkadaşlarımızın desteğiyle başlamış bir hareket bu.  İkinci sırada CHP, üçüncü sırada Ak Parti. Ama bu seçime beş kala Ak Parti ile CHP arasında yer değiştirecek.  Şu an da Türkiye’de o kadar ciddi bir baskı var ki, herkes bir birinden korkar hale gelmiş, kimse fikirlerini açıklayamıyor. Ben toplumsal barışın bozulmasından çok rahatsızım. Bundan sonra kimin iktidar olacağı falan çok önemli şeyler değil. Bundan sonra önemli olan iktidar olan insanların bu toplumsal barışı nasıl sağlayacağı. Bu söyleyeceğim benim partime de ters gelebilir. Diyelim ki biz, tek başına iktidar olduk. Meral Hanım’ı da Cumhurbaşkanı yaptık. Meral Hanım da bütün bakanları atadı kendi düşüncesine göre. İnanın bu doğru değil. Artık Türkiye’de toplumsal barış kalıcı olarak sağlanmalı. Bu geçici yıkım, hasar tamamen tamir edilmeli. Bundan sonra kaç alırsanız alın, mümkün olduğu çoğunlukta Türkiye temsil edilmeli. Tek başına iktidar olan birisi, bir siyasi parti; iktidar ortaklığını kazanamamış, koalisyon ortaklığını kazanamamış bir Cumhuriyet Halk Partisi’ni andırır. Türkiye’de toplumsal barışı yeniden tesis etmek lazım. Yeniden bu millete ‘Günaydın’ demesini öğretmek lazım. Biz bunu yaptığımız andan itibaren Türkiye’de yanlışlar düzelecektir. Türkiye çok çabuk normalleşmeye dönecektir, çok çabuk kendi içinde proje üretmeye başlayacaktır, ekonomiyi çok çabuk düzeltecektir… Biz bütün bu sosyal yaraları kapatırız, ama toplumsal barış…”