Yukarı
207086

'6 Ekim’de, cezaevi ayakkabımı satın aldım'

11 Nisan 2018 14:53

Yargılandığı davada, 6-8 Ekim Kobane eylemlerinin yıl dönümünde tutuklanmasının planlandığını söyleyen Selahattin Demirtaş, ancak yurt dışında olması nedeniyle operasyonun ertelendiğini söyledi. Demirtaş, “Ben bile bile, cezaevinde giyeceğim ortopedik ayakkabıyı da satın alarak Türkiye’ye döndüm, gözaltına alındım” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olduğu ana davanın üçüncü duruşması başladı. Demirtaş, duruşma için dün akşam saatlerinde tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Sincan Cezaevi’ne getirildi. Demirtaş, dosya kapsamında ilk kez 460 gün sonra 14 Şubat’ta hakim karşısına çıkmıştı. Duruşmaya, HDP Eş Genel Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan, parti milletvekilleri ile Ankara ve çevre kentlerden yurttaşlar katıldı.

Demirtaş, duruşmada hakkındaki fezlekeler üzerinden tek tek yaptığı savunmasında, dosyada 31 nolu fezleke olarak geçen 6-8 Ekim Kobane eylemelerini kapsayan fezlekeyle ilgili olarak soruşturma dosyasının Ankara ve Diyarbakır arasında “yetkisizlik” kararı gerekçesiyle dolaştırıldığını söyledi.

‘İKİ MAHKEMENİN KARARINA RAĞMEN DOSYA GELİP GİDİYOR’

Demirtaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tutuklanmalarına dört gün kala “yetkisizlik” kararı verdiğini ve Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kesin “yetkili sensin” kararına rağmen dosyanın Diyarbakır’a gönderildiğini hatırlattı. Demirtaş, devamında ise şunları söyledi: “Normalde yetki meselesi çözülmüş, iki tane ağır ceza mahkemesi kararı var ortada. Ankara geri gönderiyor, Diyarbakır’a diyor ki; ‘yetki sendedir, sen soruşturacaksın.’ Tuhaflığa bak. İddianamemi hazırlayan savcı Kurtça Eker, tutuklanamama üç gün kala diyor ki; ‘Hayır, ben yetkili değilim, daha önce verilmiş bir karar var, sen yetkilisin.’ Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını hatırlatarak, geri gönderiyor. Aynı gün yani Diyarbakır’ın karar verdiği gün savcılığı yeniden karar veriyor; ‘hayır sen yetkilisin anlamıyor musun’ diyor. Bu kez ‘ha anladım’ diyor, kabul ediyor.

 İki tane ağır ceza mahkemesinin kararına rağmen dosya bu kadar gidip geliyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 6-8 Ekim dosyasını bu iddianameye koyuyor ve soruşturmayı yürütüyor. Bu şekilde 9 fezleke var. Bariz bir şekilde siyasi iradenin iktidarın müdahalesi. Çünkü başka şekilde koordine edilemez. Başsavcılık nasıl işliyor biz de biliyoruz. Koordinatör başsavcı diye bir şey yok ki. Dolayısıyla herhangi bir savcı da ‘ben koordinatörüm’ diye görev üstlenemeyeceğine göre, birileri tek tek bu savcıları arayıp, dosya Diyarbakır’da birleşecek. Hepiniz yetkisizlik kararı verip, dosyayı Demirtaş’ın dosyalarını Diyarbakır’da tutuklamaya etkili olabilecek. Bu kadar net.”

‘OPERASYON ERTELENDİ, OPERASYONU YÜRÜTENLER FIRÇA YEDİ’

Demirtaş, kendisiyle birlikte diğer HDP’lilerin 6-8 Ekim’in yıldönümüne denk gelecek şekilde tutuklanmalarının planlandığını da söyledi.

Demirtaş, “Eş Genel Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ da dahil olmak üzere evimiz basılıp, adeta kaçırılarak alınırken, plan zaten yapılıyordu. Bunları biz bilmiyoruz da değiliz. Ben 12 yıllık milletvekiliyim, 8 yılım eş genel başkanlıkla geçti. Devlette, hükümette ne oluyor, neler koşuluyor iyi biliyoruz. Bana yönelik operasyon 6 Ekim akşamı yapılacaktı. 6-8 Ekim’in yıl dönümünde. Ama benim bir yurt dışı programım vardı, 5’inde yurt dışındaydım, operasyon ertelendi.

Hatta operasyonu planlayanların fırça yediğini de biliyorum, ‘niye yurt dışı yasağı koymadınız’ diye. Ben bile bile, cezaevinde giyeceğim ortopedik ayakkabıyı da satın alarak Türkiye’ye döndüm. Bir süre sonra evim basıldı, milletvekili arkadaşlarımla birlikte gözaltına alındım” dedi.

‘150 YIL İSTENEN BİRİYLE İLGİLİ TUTUKLAMA YAPILMASI NORMALDİR ALGISI OLUŞTURMAK’

Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: “Mahkemenizi bu yetkisizlik konusundaki hukuk skandallarıyla ilgili, mahkemeniz birleştirebilirdi. Birleştirme olmamış olsaydı, ben talep ederdim ama amaç ne, tutuklamayı sağlayabilmek. Çünkü tek tek fezlekeler üzerinde tutuklama yapamazlar diye düşünüyorlardı. Suçun alt ve üst limitini artırmak, kaçma şüphesi oluşturmak kendince ve işte ‘ifadeye de gelmedin’ deyip, 150 yıl istenen biriyle ilgili tutuklama yapılması normaldir algısı oluşturmak.

YARGI TUZAĞI HAZIRLADILAR: Bu bir siyasi operasyondu ve savcılıklar bunun parçası oldular. Bunu kim yapıyordu? Cemaatin savcıları yapıyordu. Sizler yargılıyorsunuz, darbecileri en çok siz yargılıyorsunuz. Yöntemleri buydu. Kumpas, tuzak. Yargıyı, Anayasa’nın kendilerine verdiği yetkiyi iktidarın lehine kullanarak kişiler hakkında yargı tuzağı hazırladılar. Tuzaktır. Bu tuzağı hazırlayanlar bir gün yargı önüne çıkmayacak mı? Bu ülkede adil yargı bir gün tıkır tıkır işleyecek ve hepsi eminim ki, adil bir bağımsız yargı önünde hesap verecekler. Bunun için de biz, elimizden gelen bütün gayreti, çabayı göstereceğiz.

KONUŞTUĞUM HİÇBİR ŞEYİ İNKAR ETMEM: Ben daha önceki celselerde de belirttim; konuştuğum, yaptığım, eylediğim hiçbir şeyi inkar etmem. Fazlasını burada söyleyeceğim, eksiğini söylemeyeceğim. Öyle korkacak, çekinecek hiçbir şey yapmadım. Faaliyetlerimin tamamı konuşmalarımdan ibarettir. Ama kumpas, tuzak olanları da anlatmam gerekiyor. Bunlardan en önemlileri de 1 ve 2 no’lu fezlekelerdir.

KONUŞMALAR BAĞLAMDAN KOPARILDI: Şimdi ben 1 ve 2 no’lu fezlekeden savunmama başlayacağım ama ona ilişkin, özellikle dinleme kararları, dinleme usulleriyle çözüm usulleriyle ilgili avukatlarımdan biri usul itirazlarımız belirtecek, daha sonra ben, esasa dair, iddianamenin içeriğine dair, iddianamenin içeriğine dair 1 ve 2 no’lu fezlekeden başlatarak belirteceğim. Çünkü 1 ve 2 no’lu fezlekenin tamamı kumpastır, tamamı. Tamamı tuzaktır, çarpıtılmıştır. Olmayan dinleme kaydı, varmış gibi gösterilmiştir. Olmayan gizli tanık, varmış gibi gösterilmiştir. Konuşmalarım bağlamından koparılmıştır, konuşma yaptığım kişi farklı tanıtılmıştır.

MİLLETVEKİLİ FETÖ’NÜN OLUŞTURDUĞU DELİLLERLE NASIL TUTUKLANIR: Bir tanesi doğru olsa benim üstlenemeyeceğim bir şey yok. İddianame benim yaptıklarımla ilgili az söylemiş. Ben sadece bu kadar siyasi faaliyet yürütmüşsem ayıp bana. 500 sayfa değil, ben 5 milyon sayfa konuşma yaptım. Onların hepsini de savunacağım. Ama kumpas ve tuzakların da benim üzerime mal edilmesine asla rıza göstermeyeceğim, mahkemeniz bugün FETÖ’cüleri kumpas tuzakla yargılıyor. Şike davası, Ergenekon davası, Balyoz davası ve benzeri davaların tamamı sahte delil üretme diye düşürüldü. Ama aynı iktidar döneminde bir cumhuriyet savcınız sahte delili, üretilmiş delili benim dosyama koydu ve benim tutuklanma gerekçem yaptı. Halen dosyamda duruyor, tutuklanmamın gerekçesi olarak duruyor. Kararı alan hakim tutuklu FETÖ’cü, soruşturmayı yürüten savcı tutuklu. Dinlemeyi yapan polis FETÖ’cü tutuklu. Çözümü yapan tutuklu. Peki bu FETÖ’cüler herkese kumpas yaptılar da bize çok mu dürüst davrandılar. Nasıl FETÖ’nün oluşturduğu delillerle bir milletvekili tutuklanabilir. Bu kumpasa nasıl boyun eğilir. Bunu anlamakta zorlanıyorum.”



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Edanur'un ölümünde İBB çalışanlarına gözaltı kararı

Küçükçekmece'de 5 yaşındaki Edanur Gezer'in park çalışması kapsamında açılan ancak kapatılmayan 135 cm'lik çukurda boğularak can vermesiyle ilgili İBB çalışanı dört kişi için gözaltı kara...

Mansur Yavaş hem kendisinin hem de eşinin malvarlığını belediye binasına astı

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, kendisinin ve eşinin malvarlığını Ankara Büyükşehir Belediyesi girişine astı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, kendisi...


Tasarrufta ilk adım Ali Yerlikaya'dan geldi

İçişleri Bakanlığı, Bakan Ali Yerlikaya ve yardımcılarının koruma aracı ve polisi sayısının azaltıldığını doğruladı. Bu adımın 'tasarruf tedbirleri kapsamında' atıldığı açıklandı. Bu geli...

Özel'den Yavaş'a 'hayırlı olsun' ziyareti

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a yeniden seçil...


Yurt dışında kaç Türk yaşıyor? Bakan Yardımcısı açıkladı...

Yurt dışında 7,5 milyon Türk vatandaşı yaşarken, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde ikamet ediyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Ankara'nın Kızılcahamam il...

İçişleri Bakanlığı'nda 'beklenmedik' operasyon

Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın 4 yardımcısının özel kalemlerinde ve korumalarında çalışan toplam 69 polisin görevlerine son verdi. Görevden alınan polislerin y...


Meclis'te her altı soru önergesinden birine yanıt veriliyor

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, soru önergelerinin neden yanıtlanmadığını TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a sordu. Cevap, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'dan geldi. Buna göre; beş yasama döneminde t...

6 Şubat davasında kırmızı bülten talebine ret

4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Tekin ve tutuksuz sanık Yakup A. ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Ertan Danacı, duruşmaya bulun...


Meteoroloji'den 15 il için 'saatli' uyarı!

Meteoroloji'den alınan son bilgilere göre bugün 7 bölgede de sağanak yağış bekleniyor. İşte kuvvetli sağanak beklenen ve Meteoroloji tarafından "sarı" alarm ile uyarıda bulunulan 15 kent ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Murat Yıldırım 'Teşkilat'a veda ediyor

Ünlü aktör Murat Yıldırım iki sezon boyunca başrolünü oynadığı Teşkilat’a veda etmeye hazırlanıyor. "Teşkilat" dizisi 111. bölümde sezon arası veriyor. Ankara’da başlayan ve Milli İstihba...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Alzheimer’ı erken yakalayın

Alzheimer genellikle ileri yaşlarda görülen bir bunama türü olarak biliniyor. Oysa hastalığın yıllar öncesinden belirti vermeye başladığını belirten Prof. Dr. Uludüz, ‘’Bu nedenle Alzheimer’ın evrelerini bilmek, erken teşhis edilerek, ilerleme hızını yavaşlatmak için önemlidir’’ dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR