Yukarı
313953

Prof. Dr. Ümit Özlale ekonomiyi bekleyen dört tehlikeyi anlattı

23 Şubat 2021 12:02

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale ekonomi gündemini sozcu.com.tr'ye değerlendirdi. Prof. Özlale önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisi için en büyük dört tehlikeyi sıraladı

Bir dönem Merkez Bankası Ekonomik Araştırmalar ve Para Politikası Genel Müdürlüğü’nde danışman olarak çalışan ve Maliye Bakanlığı ve Dünya Bankası ile projeler yürüten, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale ekonomi gündemine dair sozcu.com.tr’ye önemli açıklamalarda bulundu.

Merkez Bankası’nın son dönemde attığı adımları değerlendiren Prof. Özlale, birçok alanda para politikasını destekleyici adımlar atılması gerektiğini söyledi. Prof. Özlale sorunlu krediler konusuna da dikkat çekti. İşte Prof. Dr. Ümit Özlale’nin ekonomiye dair açıklamaları…

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale

Merkez Bankası Başkanı ve Hazine Bakanı’nın değişmesi sonrası ekonomide yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir önceki Hazine ve Maliye Bakanı ile TCMB Başkanı, bütün Cumhuriyet tarihinin en beceriksiz ve şaibeli dönemlerinden birine imza atıp kendilerine yakıştığı gibi gittiler.

Bugün yeni TCMB Başkanı Sayın Ağbal'ın faizleri bu kadar fazla artırmak zorunda kalmasının sebebi de kendinden önceki şaibeli dönemde yaşanan rezerv ve itibar kaybıdır.

Sayın Ağbal'ın fiyat istikrarına vurgu yapmasını, açıklamalarında ve uygulamalarında daha şeffaf bir tavır sergilemesini önemli ve olumlu buluyorum.

Bununla beraber iki konuya dikkat çekmek gerekiyor. Fiyat istikrarını sağlamak için sadece para politikasına bel bağlamak yüksek bir üretim ve istihdam maliyetini de beraberinde getirdiği gibi enflasyonu düşürmeyi de garanti etmiyor.

Burada maliye politikasından tarım reformuna kadar birçok alanda para politikasını destekleyici adımlar atılması gerekiyor. Şu ana kadar bu destekleyici adımları göremedik.

Başkan Naci Ağbal kasım ayında görevi Murat Uysal’dan devraldı. Merkez Bankası, Naci Ağbal’ın başkanlığa getirilmesinden sonra gerçekleştirilen ilk toplantıda 475, ikinci toplantıda ise 200 baz puan olmak üzere toplamda 675 baz puan faiz artışına giderek politika faizini yüzde 10.25’ten, yüzde 17 seviyesine çekmişti. 2021 yılında yapılan iki toplantıda ise faiz oranı değiştirilmedi.

Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisi için en büyük tehlike size göre nedir?

Maslow'un ihtiyaç hiyerarşisine göre gidersek tarımda bir türlü çözülemeyen hatta daha da derinleşen problemleri en büyük tehlike olarak görüyorum.

İkinci olarak da istihdamı desteklemeyen bir ekonomi modeli büyük bir problem. Aslında yapılan uygulamalara model ya da politika demek de güç.

Üçüncü olarak ekonomiye yön vermesi beklenen kurumların erozyonu kalıcı çözümlerin uygulanmasının önünde büyük bir engel teşkil ediyor.

2021 yılında fazlaca konuşacağımız bir başka konu da bankacılık sektöründeki sorunlu krediler.

Dolar kurunda yaşanan düşüş kalıcı mı?

Döviz kurunda yaşanan gerilemenin üç temel sebebi var. İlk olarak şaibeli politikalara imza atan bakan ve onun bürokratının görevlerine son verilip daha ciddi bir ekonomi yönetiminin başa getirilmesi.

Bu bile Türkiye'nin risk primini düşürdü. İkinci olarak Arjantin'den sonra faizlerin en yüksek olduğu ülke olmamız, Türk Lirası'nın cazibesini artırdı. Son olarak da küresel ölçekte ABD Doları'nda bir çözülme yaşandı.

Bu düşüşün kalıcı olması para politikasını destekleyici adımların atılmasına bağlı. Ayrıca döviz kurunun değerini düşürmek için uygulanan yüksek faizlerin yatırımları olumsuz etkileyeceğini düşünürsek bu faizleri uzun süre devam ettirmek de çok mümkün değil.

Yani Türkiye'nin yüksek reel faizleri döviz kurunu sıçratmadan düşürmesi için daha somut adımların atılması gerekiyor.

Merkez Bankası attığı adımlarla yatırımcıların gözünde biraz süre kazandı yorumu yanlış olmaz. Kazanılan bu süre zarfında acilen atılması gereken yapısal reform adımları nelerdir?

İlk olarak, bir bütün halinde ekonomi yönetiminden başlamak gerekiyor. Şeffaflıktan ve hesap verebilirlikten uzak bir anlayışın değişmesi gerekiyor.

Bu yazıldığı kadar kolay değil çünkü mevcut yönetim sistemi ve başındaki kişi bu iki kriterin sağlanmasındaki en öneli engel. Maliye politikasında harcamaların ve gelirlerin kompozisyonunu değiştirecek bir dizi uygulamaya geçilmesi gerekiyor.

Türkiye'nin bir an önce tarımda reform adımlarını atması gerekiyor. Geçtiğimiz hafta Genel Başkan’ımız bu konuda partimizin çözüm önerilerinden satır başları verdi. İktidar partisi bu önerileri gönül rahatlığıyla kullanabilir.

Bunun dışında Türkiye'nin çok önemli bir verimlilik problemi var ve bu problem büyük ölçekli şirketlerde daha belirgin durumda.

Bu verimlilik probleminin önemli iki nedeni şirketlerin gerekli teknoloji dönüşümünü sağlayamaması ve düşük iş gücü verimliliği.

Rekabetçiliği iş gücü maliyetlerini baskılayarak tesis edemiyorsunuz. Bu yüzden ekonomi yönetiminin bir paradigma değişikliği yaparak iş gücü verimliliğini artırma yoluyla çalışanların kazançlarını artıracak politikaları uygulamaya sokması gerekiyor.

Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerini gerçekçi buluyor musunuz? Enflasyon ile mücadelede yanlış yapılan nedir?

TCMB'nin enflasyon hedefini gerçekçi bulmuyorum. TCMB'nin enflasyon hedefi ile enflasyon beklentisi de uyumlu değil zaten.

Geçmiş on beş yıla baktığınızda da hedeflerle beklentilerin örtüştüğü, hedeflerin yakalandığı çok az dönem görürsünüz. Enflasyonla mücadelede birçok yanlış yapılıyor.

Bu yanlışların en önemlilerinden ikisi beklentileri yönetecek itibarlı bir politika çerçevesinin çizilmemesi ve enflasyonla mücadelede para politikasının yalnız bırakılması.

YILIN İLK TOPLANTISINDA TAHMİNLER DEĞİŞMEDİ

2021 yılının ilk Enflasyon Raporu Toplantısı'nda, 2021 yılına dair enflasyon beklentisi değiştirilmedi ve yüzde 9.4 seviyesinde sabit bırakılmıştı. Ağbal, enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceği, 2022 yıl sonunda yüzde 7,0'ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağının tahmin edildiğini söylemişti. Ağbal 'Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2021 yılı sonunda yüzde 7,3 ile yüzde 11,5 aralığında (orta noktası yüzde 9,4), 2022 yılı sonunda yüzde 4,6 ile yüzde 9,4 aralığında (orta noktası yüzde 7,0) gerçekleşeceği öngörülmektedir.' demişti.

Gıda fiyatlarında yaşanan yükselişi üretim maliyetleri ve enflasyonla mücadele çerçevesinde nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mevcut iktidarın berbat bir tarım politikası var. Polisiye tedbirlerle ve her seferinde gıda zincirindeki bir başka aktörü suçlayarak suçu üzerlerinden artmaya çalışıyorlar.

İki sene önce patates ve soğan üreticisini teröriste eş değer tutuyorlardı, bugün de esnafa suçu atıyorlar. Çiftçimizin artan üretim maliyetlerine bir çözüm üretilmemesinin yanı sıra bugün gıda fiyatlarının yüksek olmasının önemli sebeplerinden birinin üretici ve son tüketici arasındaki zincirin ulusal market zincirleri tarafından tekelleştirilmesi olduğunu düşünüyorum.

Buna ek olarak çok saçma bir uygulamadan da bahsetmek gerekir. Hafta sonları virüse bulaşma ve virüsü bulaştırma riskinizin az olduğu semt pazarlarını kapatıp domatesten buzdolabına kadar her şeyi satın alabileceğiniz ulusal market zincirlerini açık tutmanın herhangi bir izahı olmadığını düşünüyorum. SÖZCÜ



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Fitch'ten Türk bankacılık sektörüne uyarı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son toplantısında politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tutarken, Fitch'ten fonlama maliyetlerinin bankalarda marjları baskıladığı uyarısı g...

Turizme 4 bayram dopingi

Turizmde 2024 sezonunu nevruz, paskalya ve ramazan bayramlarıyla açan sektör, Hollanda'nın Kral Günü, Rusya'nın Zafer Günü, Almanya'nın Pfingsten Bayramı ve ardından Kurban Bayramı ile ya...


Borsaya iki şirket daha katılıyor

Sermaye Piyasası Kurulu, 2024 yılının 21. bültenini yayımladı. Buna göre bültende Kurul, Koton Mağazacılık Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ ile Lila Kağıt Sanayi ve Ticaret AŞ'nin halka arzın...

Konut fiyatlarında reel düşüş sürüyor

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ile sahibinden.com'un işbirliğiyle hazırlanan "sahibindex Kiralık ve Satılık Konut Piyasası Görünümü" araştırmas...


ABD ekonomisi beklentilerin altında büyüdü

ABD Ticaret Bakanlığı, 2024 yılı Ocak-Mart dönemine ilişkin GSYH verisine ilişkin ilk tahminleri açıkladı. ABD'de öncü GSYH, yılın ilk çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 1,6 arttı....

Ekonomide çifte kupa yarışı!

Mayıs 2023 seçimleri öncesinde dünya enflasyon liginde zirve yarışında olan Türkiye, Nisan 2024 itibarıyla hem enflasyon hem de faiz liginde zirve yarışı veriyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erd...


Borsa İstanbul'da gong "İş Bankası 100. Yıl Bonosu" için çaldı

Türkiye İş Bankası, kuruluşunun 100’üncü yılına özel halka arz ettiği yeşil finansman bonosu olan "100’üncü Yıl Bonosu", Borsa İstanbul’da düzenlenen gong töreniyle işlem görmeye başladı....

Mobilya ihracatı son 7 yılda 4 kat arttı

Sektördeki sıkıntılardan bahseden Taklacı, mobilyanın gelişmesi için AR-GE ve tasarım merkezlerine ihtiyaçları olduğunu, mobilyacıların kendi tarzlarıyla ihracatta daha çok önde olacağını...


Tavuk eti fiyatlarına 5 ayda yüzde 200 zam geldi

Kırmızı et fiyatlarının yükselmesiyle birlikte, beyaz ete olan talep arttı ve sonuç olarak tavuk eti fiyatları katlandı. İstanbul Kasaplar Odası üyesi Veysel Günal, tavuk etinde son 5 ayd...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Bade İşcil: Güzelim diye dışlandım

Oyuncu Bade İşcil katıldığı 'Empati' programında güzellik yüzünden yaşadığı sorunları anlattı. Geçen hafta sahilde yürüyüş yaparken karşılaştığı muhabirlerin aşk sorusu karşısında "Yok ki...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sıcak geçen ilkbahar kabusu erken getirdi

Hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesinden dolayı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştıran keneler doğada erken görülmeye başladı. Uzmanlar keneler konusunda vatandaşı dikkatli olmaya çağırdı...

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR