Döviz mevduatları azaldı

Yurt içi yerleşiklerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduatları 26 Şubat ile biten haftada 2 milyar dolar düşüşle 232.68 milyar dolar oldu. Düşüş şirketlerin şubat sonu vergi ödemeleri kaynaklı dövizden TL'ye geçişlerinden kaynaklandı.

Yurt içi yerleşiklerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonları 26 Şubat ile biten haftada bir önceki haftaya göre 2 milyar dolar düşüşle 232.68 milyar dolar oldu. Düşüşün neredeyse tamamı tüzel kişilerin işlemlerinden kaynaklandı.

TCMB geçen hafta itibarıyla haftalık verileri parite etkilerinden arındırılmış olarak da açıklamaya başladı.

TCMB verilerine göre, bu hafta yurt içi yerleşiklerin kıymetli maden dahil yabancı para mevduat ve fonlarında yaşanan 2.06 milyar dolarlık düşüş, parite etkisinden arındırıldığında 17 milyon dolar artışla 2.08 milyar dolar oldu.

Verilere göre 26 Şubat haftasında bireysellerin parite etkisinden arındırılmış kıymetli maden dahil yabancı para mevduatları 81 milyon dolar arttı. Aynı dönemde kurumsallarda 2.16 milyar dolar düşüş gerçekleşti.

Bankacılar öncü verilerden de ilgili düşüşü yaklaşık 2 milyar dolar olarak hesaplamış ve hem kur seviyelerinin hem de şirketlerin şubat sonu vergi ödemeleri kaynaklı dövizden TL’ye geçiş eğilimini veride görmeyi beklediklerini söylemişlerdi.

NET REZERVLER ARTTI

TCMB'nin net uluslararası rezervleri 26 Şubat ile biten haftada bir önceki haftaya göre yaklaşık 1.78 milyar dolar artışla 13.93 milyar dolar oldu. TCMB'nin 2019 sonundan beri gerileme eğiliminde olan net uluslararası rezervleri Ocak ayı ortasında 11.13 milyar dolara inerek Mayıs 2003'ten bu yana en düşük seviyeyi görmüştü.

22 OCAKTA TARİHİ ZİRVE GÖRÜLDÜ

TCMB verilerine göre, lokallerin yabancı para mevduatları 2020 yılında yaklaşık 42 milyar dolar artıştan sonra 22 Ocak haftasında 236.1 milyar dolarla tarihi zirveyi görmüştü. Daha sonra sınırlı gerilemeler görülmüştü. Bu düşüşlere rağmen lokallerin yabancı para mevduatları 232 milyar dolarla rekor seviyelere oldukça yakın.

Yerleşikler geçen yıl uygulanan düşük faiz politikası nedeniyle TL’nin değer kaybedeceği beklentisiyle dövize ve altına yönelmişti. Geçen yılki 40 milyar doları aşan bu yönelimin 28 milyar dolarlık kısmı bireysellerden, 13 milyar dolarlık kısmı ise kurumsallardan gelmişti.