Yukarı
403307

Kabare geleneği devam ediyor!

07 Mayıs 2024 09:06

Zeki-Metin ikilisi çocukluğumuzun kahramanları. Ailece keyifle seyrettiğimiz filmlerin replikleri, sahneleri hâlâ hafızamızda.

Zeki-Metin ikilisi çocukluğumuzun kahramanları. Ailece keyifle seyrettiğimiz filmlerin replikleri, sahneleri hâlâ hafızamızda. Devekuşu Kabare ise unutulmazlar arasına çoktan girdi. Ülkemizin en büyük değerleri, sanatçıları. Metin Akpınar da sanata çok şey katan ustalardan. Hâlâ durmadan sanat için uğraşlar veren Akpınar, tiyatroda oyunlar yönetmeye devam ediyor. Son olarak ise Devekuşu Kabare Müzesi’ni kurdu. Akpınar ile müzede buluştuk. Nereye baksanız hatıralar, anılar... Sanatla geçen bir ömre tanıklık ediyoruz. Duvarlarda asılı fotoğralara bakıyoruz. Kimler yok ki... Erken vedalara alışmak zor. Devekuşu Kabare’nin kostümleri. Şehitler odası, gazete kupürleri bizleri 70’lerden 80’lere götürüyor. Şehitler odasına giriyoruz; birkaç sandalye; oturuyoruz. Akpınar derin bir iç çekiyor. Videodan yansıtılan şehitlere selam veriyoruz; Zeki Alasya, Ayşen Gruda ve daha kimler kimler... Dostlara veda edemez insan diyor ve ekliyor Akpınar: “Burası cennet bahçesi...” O an düşünüyorum bu kadar anılarla geride kalmak çok zor olmalı? Ama yola devam etmeli insan. Akpınar yola sanatla devam edenlerden. Gelecek nesle öğreterek. Öyle ya oyunculukta bizim meslek gibi usta çırak ilişkisi. Zincirin halkaları kopmamalı. Bir kütüphane gibi Akpınar, her anlatısında yeni bilgiler ediniyorsunuz.

HALDUN TANER...

Söz sizde, sahne sizin diyorum, gülüyor; “bu gördüğün yer benim tutkumdu” diyor ve ekliyor: “Kabare Tiyatrosu’nu kapattıktan sonra 1992’de, iki üç tane isteğim vardı benim. Bir belgesel yapılmasıydı, Selçuk Metin, sağ olsun, iyi de çalıştı ve çok güzel bir belgesel hazırladı. Sonra kitap o da gerçekleşti ve son olarak müzeydi. Şimdi buradayız.”

1967’de Haldun Taner’in başkanlığında kurulan Devekuşu Kabare Tiyatrosu, 1980’lerin sonunda kısa bir ara verdikten sonra 1990’larda tekrar oyunlarına başladı ve bir daha açılmamak üzere 1992 yılında kapandı.

Akpınar, “İstanbul’a kabareyi sevdirdik. Burada çok tevazu göstermeye gerek yok. 25 sene hep zirvede kaldık, senede bir oyun oynadık. Aşağı yukarı bütün kesilen biletlerden fazla bilet kestik İstanbul’da! Hele turnelerde bu rakam çok daha büyüktü. İzmir’de mesela 3 bin 500 kişilik açık havada oynadık. Bursa’da bir hafta 7 bin kişilik bir gazinoda oynadık. kabare tiyatrosunu şehre ve ülkeye sevdirdik. Böyle bir kabare formatı, kabare iklimi, sanatsal iklim oluştu. Burada biz başarılı olduk. Sanat tüketicisinin belleğine bunu yazdık. Ama 32 sene ara verdik. Bizim dönemimizde gelen seyircilerin yarısı rahmetli oldu. Ben arkadaşlarıma bakıyorum, çektiğimiz filmlerde, bizim kabarede bile 17-18 tane şehidimiz var. Öyle olunca bunu yeniden canlandırmak, yani kent belleğinde bunu hatırlatmak ve yeni koyacağımız oyunlarla da yeni bir bellek oluşturmak, yani kabareyi yaşatmak hedefimdi” diyor.

MÜZE...

Akpınar, müze oluşturabileceği bir bina bakıyor; ama ülkenin ekonomik koşulları zorlayıcı olunca belediyelere başvuruyor.

Sonrasını Akpınar şöyle anlatıyor: “Kendi başımıza halledemedik. Eskişehir, Büyükerşen hocamızın oradaki müzelere gösterdiği özen dikkatimi çekti. En son gördüğüm Kurtuluş Savaşı Müzesi çok hoşuma gitti. İsmet Paşa’nın Genelkurmay Karargâhı olarak kullandığı binayı müze yapmışlar. Mükemmel bir çalışma. Ahşap, sıcak bir bina çok da güzel şeyler yapılmıştı. Onu da örnek alarak böyle bir müze oluşturmaya karar verdik. Tabii biz bu işin içinden çıkamadık. Çünkü bina yok. Binanın yeniden yapılması çok zor bir iş! Yer de yok. Bazı belediyeler yerimiz yok, bina yok, biz yapamayız dedi. Bazı belediyeler biz yaparız dedi onları da ben istemedim. En son geldik Battal İlgezdi başkanımla bundan evvelki Ataşehir Belediye başkanıyla konuştuk. Bir defa söyledim, ‘Biz yaparız abi’ dedi. o kadar hoşuma gitti ki ben de Ataşehir’i seçtim. Burada aşağı yukarı üç dört tane de salon var hem müze gezilecek hem tiyatro oynanabilecek. Burası bir galeriydi. Dekorun kaba inşaatını bitirdik, müzemizi kotardık, gerçekten keyifli bir müze oldu” diyor.

TİYATRO!

Müze’nin olduğu yerde tiyatro salonunda haftada bir Akpınar’ın yönettiği kabare oyunları sahneleniyor. Talep artarsa oyunları ikiye çıkaracaklarını söyleyen Akpınar, “Deve Kuşu Kabare Müzesi oyuncuları diye de bir ekip kurduk. Bu ekip benim Okan Üniversitesi’nde yetiştirdiğim öğrencilerden. Onun da ayrı bir güzelliği var. Benim öğrencilerim onlar, şimdi profesyonel oldular, başka yerde de çalışıyorlar. Bizde de bu oyunlar devam edecek. Buna ilaveten yeni kabare formatında oyuncu yetiştirmek için bir atölye kurmak istiyorum. Burada! Kabare oyunu yazarı sorunu var Türkiye’de! Ben böyle söyleyince Kandemir üzülüyormuş, ‘Ben yok muyum abi’ diye! Sen varsın başımızın üstüne de yeniler yok.”

Müzeye ulaşımın çok kolay olmadığını belirten Akpınar onun içinde bir çözüm düşünmüş. Usta, “Ataşehir, İstanbul çok büyüdüğü için ulaşımı zor bir yer. O yüzden de CHP belediyelerinden yardım isteyeceğim. Başkanla da konuşacağım. Mesela büyükşehir belediyesi, çarşamba günleri iki tane otobüs koyar. Yaşasın istiyorum. Biz de baki değiliz bu dünyada, bizden sonra da devam etsin” diyor.

Cumhuriyet



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

14. Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması sonuçlandı

1534 eser arasından Mehmet Akif Özdal’ın çizimi birinciliğe layık görüldü. Cumhuriyet’in özel ödülü ise Meksikalı sanatçıya gitti. Gazetemizin dünyaca ünlü karikatür sanatçısı Milas doğum...

Sir Paul McCartney, İngiltere'nin ilk milyarder müzisyeni oldu

Beatles'ın efsane ismi Sir Paul McCartney, servetini geçen yıl 50 milyon sterlin artırarak İngiltere'deki ilk milyarder müzisyen oldu. Efsanevi müzik grubu Beatles ile tanınan Paul McCart...


Üç Silahşörler ile Eclipse sinemalarda gösterime girdi

Alexandre Dumas’nın nehir romanı Üç Silahşörler (1844) sessiz sinema döneminden bugüne dek 40 kez sinemaya uyarlandı. George Méliès (1903), George Sidney (1948), Michel Audiard (1953), Ri...

Urartuların gizemli dünyası Van Müzesi'nde canlanıyor

Van Müzesi, başta Urartular olmak üzere Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlu ile Osmanlı dönemlerine ait ünik eserleri ve çağdaş mimarisiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Urartu ...


Roma dönemine ait oda mezarı gün yüzüne çıktı

Adıyaman'daki Tharsa Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmalarında, Roma dönemine tarihlenen oda mezar bulundu. Roma dönemine ait ve içerisinde kaya mezarı bulunan Kuyulu Köyü sınırlarındak...

Türkiye'nin en uzun süreli eylemi kitaba dönüştü: Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı'nda 1000 hafta

Türkiye'nin en uzun süredir devam eden eylemi, "Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı’nda 1000 hafta" adıyla kitaplaştı. Gazeteci Serdar Korucu’nun kitabında gözaltında kaybedilen 18 ki...


''Televizyonun artık böyle bir gücü yok''

Oyuncu, yönetmen ve komedyen Okan Bayülgen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın düzenlediği 38. Genç Günler Festivali'nde gençlerle bir araya geldi. Harbiye Muhsin Ertuğr...

77. Cannes Film Festivali’nden notlar

Bir tarafta George Miller’in yarışma dışı sunulan “Furiosa: A Mad Max Saga”sının son macerasını görmek ve Anya Taylor-Joy ile
birlikte kırmızı halıda boy gösterirlerken fotoğraflarını çek...


‘Gençliğin sesi: Bir ulus uyanıyor’

Oğuzhan Balcı’nın Kurtuluş Savaşı’ndan seçtiği portre ve konular üzerine bestelediği eser yarın CRR’de müzikseverlerle buluşacak. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yarın saat 20.00’de “Bi...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Özge Yağız'dan suç duyurusu

Özge Yağız geçen günlerde ABD'nin ünlü internet sitesi TC Candler tarafından her yıl yayımlanan 'Dünyanın en güzel 100 kadını' listesine Türkiye'den giren üç isimden biri olmuştu.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Korkutan rapor: Obeziteden ölümler yüzde 50 artış gösterdi

Yayınlanan büyük ölçekli bir rapora göre, kalp rahatsızlıkları ve felç gibi obeziteye bağlı hastalıklardan ölen insanların sayısı son 20 yılda yüzde 50 arttı. Türkiye de obezite oranı yüksek ülkeler arasında çıkarak endişe yarattı. 2000 yılında yüksek vücut kitle endeksi, kişinin ömrünü kısaltan 11. önemli risk faktörüydü.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR