Gruşçu: Herkes kendi işine baksın!

Ege’nin Sesi- Yağmur Gülü/ İzmir gündemi ‘ESHOT personeli tartışması’yla çalkalanıyor. İlk önce Kent Konseyi Başkanı Çağrı Gruşçu sosyal medyadan yaptığı açıklamada, personelin vatandaşa karşı tutumlarını değiştirmesine yönelik başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ESHOT Müdğürlüğü’ne başvurarak olayın denetlenmesi gerektiğini istediklerini duyurmuştu. Bunun arkasından ise DİSK Genel İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Engin Topal bir açıklama yaparak, “Kent Konseyi Başkanı Sayın Çağrı Gruşçu'nun bütün ESHOT personelini suçlayıcı açıklamasını  şiddetle kınıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan tüm personel görevlerini iyi niyetle ve layıkıylayerine getirmektedir. Sayın Gruşçu, ESHOT Genel Müdürlüğü'nde yaklaşık 2 bin 500 şoförün çalıştığını ve bu arkadaşların ne şartlarda emek verdiğini, hatta dün bir şoför arkadaşımızın da bir vatandaş tarafından görevi başındayken bıçaklandığını acaba biliyor mu" sorusunu yöneltti.

Yapılan açıklamanın ardından cevap hakkın doğan Gruşçu ise, tepkisini bir başkan değil bir vatandaş olarak dile getirdiğini, yanlış gördüğü zaman aktarıp, düzeltilmesi girişiminde bulunarak olayın takipçisi olmakla yükümlü olduğunu belirtti.

Gruşçu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla ilgili halkın mağdur olduğunu görüp, bununla ilgili ne kadar karşıt görüşler olsa da bir açıklama yapması gerektiğini dile getirdi. Gruşçu, “Tepkimin bir başkan olarak değil her gün halkın içinde olan ve makam aracı kullanmayıp toplu taşıma aracı kullanan bir İzmirli vatandaş olarak ifade ettiğimin bilinmesini isterim. Bulunduğumuz konumlar halkın gözü, kulağı ve vicdanı olma sorumluluğunu bizlere yükleyen konumlardır. Bu yüzden belirtildiği gibi kent konseyleri siyaset yapma yeri değildir. Ancak bizler başkanından gönüllü üyesine kentin ve kentlilerin hak ve hukukunun korunması üzerine hiçbir çıkar gözetmeksizin görev yapan kent müfettişleriyiz. Bu nedenle yanlış gördüklerimizi aktarmak ve düzeltilmesi için girişimde bulunarak takip etmekle yükümlüyüz” dedi.

ESHOT PERSONELİ HAKKINDAKİ TARTIŞMA ALEVLENDİ!

PROTOKOL İMZALANDI, ŞİKAYET AZALMADI!

İKİ TARAF DA MAĞDUR

“Öncelikle görevi başında darp edilen ESHOT şoförü emekçi kardeşlerime yeniden geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve bir daha bu tür elim olayların yaşanmamasını temenni ediyorum” diyen Gruşçu, “ Ancak mevcut sistemde köklü bir değişim yapılmadığı takdirde daha çok işçimizin canı yanacak ve halkla emekçiler karşı karşıya gelmeye devam edecektir. Şahsım tarafından sosyal medya üzerinden vermiş olduğum tepki sadece halkın mağduriyetini değil personelin de mağduriyetini ifade etmektedir ve ESHOT içindeki mevcut sisteme yöneliktir. Elbette halkın üzerine yürüyen şoföre karşı olduğumuz gibi personelin de yaşadığı mağduriyeti gözler önüne sermek gerekiyor. Bu tamamıyla mevcut sistemden kaynaklı bir sorundur” dedi.

‘KENDİ İŞİNE BAKSIN, İLGİLİ BİRİMLE MUHATAP OLSUN’

Yaptığı açıklamada, Topal’a konuyla ilgili kendisini muhatap almaması gerektiğini, onların da bir sorunları varsa ESHOT Genel Müdürlüğü ile görüşme sağlamalarını ifade eden Gruşçu, “ESHOT bünyesinde görev yapan 2500’e yakın personelin iş koşulları nedeniyle yaşadığı stres ve psikolojik buhranın ortadan kaldırılması için de gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu nedenle konu hakkında açıklama yapma gereği duyan DİSK Genel-İş Sendikası 1 Nolu Şube Temsilcisi’ne şahsımla veya kent konseyiyle değil ESHOT Genel Müdürlüğü ve ilgili birimlerle muhatap olmasını tavsiye ediyorum. Bizim DİSK-Genel İş ve üyeleriyle bir sorunumuz yok. Konunun muhatabı ESHOT Genel Müdürlüğü’dür, haklarını orada aramalarını öneriyorum. Hatta gerekirse mevcut şartların yeniden düzenlenmesi için birlikte hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada sendika temsilcimizin belirttiği şahsımın açıklamalarının değil sistemin düzeltilmesi gereklidir.  Kaldı ki, DİSK Genel-İş tarafından yapılan açıklamaya emekçilerin hakkının korunması noktasında katıldığımı belirtmekle birlikte konseyin işleyişi ve kurumsal kişiliği ile ilgili yaptığı açıklamaları yakışıksız bulduğumu belirtmek isterim. Herkes işine baksın!” şeklinde açıklama yaparak, hakkında yapılan açıklamaları sert bir dille eleştirdi.

‘CAN HAVLİYLE YAPILAN BİR AÇIKLAMA’

“DİSK Genel-İş’in şoförlerimizin hakkını ve hukukunu korumak adına can havliyle yaptığı açıklamada olduğu gibi bizler, kentimizde yaşayan işçinin, emeklinin, öğrencinin, engellinin, kadının, yaşlının ve tüm bileşenlerin hak ve hukukunu da korumakla mükellefiz” diye belirten Kent Konseyi Başkanı, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Gerek bugüne kadar ki uygulamalarımızdan gerekse geçmiş yaşantımdan, emekçinin ve haklı olanın yanında durduğumu, hak ve hukukunu koruduğumu beni tanıyanlar iyi bilir. Bu kentin hakkını korumak için de bedeller ödediğim herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Buradaki en temel meselem sorun oluşturmak değil çözüm üretilecek yolların açılmasını sağlamaktır. Bu yüzden DİSK Genel-İş’e tavsiyem çözümün parçası olarak tespit ettiğimiz bu mevcut sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik birlikte çalışmak ve hem emekçilerin hem de kentlinin hakkının korunmasını sağlamaktır. Şayet İzmirli hemşehrilerimizin teveccühü olmazsa bulunduğumuz görevlerin de bir anlamı kalmayacaktır”