Soma ile Roboskî’nin acısı birleştiği gün kurtulacağız

Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, Soma’daki maden katliamında yaşamını yitiren işçilerin mezarını ve ailelerini ziyaret etti. Mezarlık ziyaretinin ardından konuşan Demirtaş, “Roboskîli annelerle Soma’daki kadınların yüreğindeki acı aynıdır. Birileri koyacak yer bulamayacak kadar çok para kazanırken, birileri bu mezarlıkta ancak iki metrekare toprak bulabiliyor” dedi.

Demirtaş Soma ziyaretinde ilk olarak, maden katliamında ölen İçi İsmail Cambal’ın evine giderek, eşi Leyla Cambal ve oğlu İsa Cambal’a başsağlığı diledi. Demirtaş’a Soma ziyaretinde HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ve HDP Mardin Milletvekili Erol Dora ile parti yöneticileri eşlik etti. Cambal ailesiyle görüşmesinin ardından mezarlığa geçen Selahattin Demirtaş, madencilerin mezarlarına karanfil bıraktı. Kur’n okundu. Mezarlık çıkışında bir açıklama yapan Demirtaş, “Herkes bayramı aynı sevinçle karşılayamıyor. 301 işçi, yoksul değil de 301 milyarder Soma’da ölseydi, Başbakan bu işin fıtratında var diyebilir miydi? Ortada ne hükümet ne vali ne kaymakam kalırdı. Yoksullar öldüğünde ise arkasında sadece yalanlar kalıyor. Biz Türkiye’nin ezilenleri yoksulları işçileri olarak bu gidişatı değiştirebiliriz” dedi.

‘PARANIN, PATRONLARIN KÖLESİ OLMAYACAĞIZ’

Soma’da yaşananın aşırı kâr hırsının sonucu olduğunu belirten Demirtaş, “Biz paranın kölesi olmayacağız, işçiler, emekçiler olarak patronun kölesi olmayacağız. Bunun için birlik olmak zorundayız. Emekçinin Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkes’i Alevi’si, Sünni’si yoktur. Hepsini sömürüyorlar. Bugün taşeron işçi, sendikasız işçi, iş güvencesi olmayan işçi, asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalan işçi, bunların hepsi Türkiye’nin gerçek sahipleridir. Birileri koyacak yer bulamayacak kadar çok para kazanırken birileri burada bu mezarlıkta ancak iki metrekare bir toprak bulabiliyor” dedi.

BURADA ÖLEN SADECE 301 İŞÇİ DEĞİL...

“Soma’da sadece 301 işçi değil insani değerlerimiz, onurumuz katledilmiştir hepimiz incindik. İnsan olarak kendimizi hakarete uğramış hissettik” diyen Demirtaş, “Karadeniz’de de doğuda da Trakya’da da Ege’de de onurumuzla oynandığını hissettik. Onlar için önemli olan hükümet zora girmesin, devlet zora girmesin, patron, maden zora girmesin. Uluslararası sermaye ürkmesin. Hayır bu işin fıtratında yok. Kazandıklarının yüzde onunu güvenliğe harcasalardı, tek bir işçi bile burnu kanamadan çalışabilirdi” dedi.

‘ROBOSKÎLİ ANNEYLE SOMA’DAKİ KADININ ACISI AYNI’

“Bu ülke kimsenin babasının malı değil, emeğiyle üretenindir” diyen Demirtaş, “Hepimizin ortak vatanıdır. Biz üretiyorsak biz yönetiriz. Kimse başımıza ağa, patron kesilmesin” dedi. 
Soma ile Roboskî’nin acısı birleştiği gün ülkenin kurtulacağını söyleyen Demirtaş, “Roboskîli annelerle Soma’daki kadınların yüreğindeki acı aynıdır. İkisinden de çıkışın yolu aynıdır. Birlik ve beraberlik içerisinde işçiler, ezilenler olarak birbirimize sahip çıkarak bu cendereden kurtulacağız. Soma halkının şahsında bütün halklarımızın başı sağ olsun” şeklinde konuştu.

ÖLEN İŞÇİNİN EŞİ: BİZ YENİ ÖLMEDİK, YILLARDAN BERİ ÖLDÜK

Selahattin Demirtaş, Soma ziyaretinde maden katliamında ölen İşçi İsmail Cambal’ın evine giderek, eşi Leyla Cambal ve oğlu İsa Cambal’a başsağlığı dileyip, sohbet etti. Burada konuşan Leyla Cambal, eşinin madenden emekli olduğunu ancak çocuklarını okutabilmek için tekrar madende çalışmaya başladığını anlattı. Eşinin 21 sene madende çalıştığını, ancak bir ev alabildiklerinin anlatan Cambal, “Benim eşim eve lambasını getirdiğinde nereye saklayacağımı bilemezdim. ‘O lambaya bir şey olursa ödeyemem’ derdi. Ben şimdi eşimin hakkını kime soracağım” şeklinde konuştu.

‘YAVAŞ YAVAŞ KANIMIZI EMDİLER EN SON BİTTİ’

Katliamın ardından hiç kimsenin hesap vermediğini belirten Cambal, eşinin çalışma koşullarını ve yaşadıklarını şu sözlerle anlattı; “O 300 kişinin sayesinde adam oldular. Yazlıkları oldu, sıfır araba çekildi. Yatlar aldılar. Takım elbise çekip yeraltına inmeden kapıları kapadılar 500 insanın üzerine, Dikili’ye yazlıklara gittiler. Biz yeni ölmedik. Yıllardan beri öldük. Yavaş yavaş kanımızı emdiler en son bitti. Ölümüzü bile zor bulduk. Benim yaşadığımı başkası yaşamasın. Bir gün işe gitmesek 250 lira kesiyorlardı. Böyle bir haksızlık yok. Eşim 5’i çeyrek geçe işten geliyor, 10’u çeyrek geçe işe gidiyordu. Bu insanın vücudu dayanabilir mi yer altında bu kadar çalışmaya.” Eşinin maden yüzünden değil, sorumsuzluk yüzünden öldüğünü belirten Cambal,  “Başındakiler parayı çok yedikleri için ilgilenmediler. Benim eşimin sürekli başı ağrıyordu, uyuyordu. 5 gün kalkamadı” dedi.

DEMİRTAŞ: SORUMLULARIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

Selahattin Demirtaş ise Türkiye’de milyonlarca emekçi ailesi olduğunu belirterek, “Türkiye 25 milyon işçinin emeği ile alın teri ile saf, tertemiz, namuslu çalışmasının üzerinde yükseliyor. İşçilerin emekçilerin madencilerin fakir fukaranın omuzlarında yükseliyor. Ama ülkemizde asla emeğin, çalışanın hakkı verilmiyor. Kıymet de verilmiyor, insan yerine de konulmuyor” dedi. Bunun kabul edilebilir olmadığını belirten Demirtaş, “Ben de bir işçi çocuğuyum, babam işçi emeklisi. Bunların hepsini yaşadık. Bir işçi çocuğu olarak burada olmak benim için seçimden koltuktan çok, işçilerin emekçilerin haklarını sağlamak açısından önemli” dedi.  

Katliamın sorumlularının peşinden hep birlikte gideceklerini söyleyen Demirtaş, “Bu işte kimin suçu varsa hesabını verecek. Biz bütün emekçiler, yoksullar, işçiler, çalışanların kalbi Soma’da atıyor. Hakkari’den de Ardahan’dan da Edirne’den de Kayseri’den de Samsun’dan da herkesin, bütün emekçilerin gönlü selamı sizinledir. Dayanışma ve acıyı paylaşmak, birlikte mücadele çok önemlidir. Yarın bayramdır, acılı bayramdır. Dayanışma amacıyla bütün Türkiye halkları adına acınızı paylaşmak için buradayız” şeklinde konuştu. 

EVRENSEL