Suruç'ta IŞİD nöbeti

IŞİD ile YPG arasındaki çatışmanın çıplak gözle görüldüğü Suruç’a bağlı Çengelli’de, köylüler olası saldırılara karşı gece evlerin bacasında nöbet tutuyor. Kobanililere destek için Türkiye’nin çeşitli illerinden gelenler de köylülere destek veriyor...

Kuşatma altındaki Suriye’ye bağlı Kobani’de YPG güçleri ile IŞİD arasındaki çatışmalar sürerken sınırın Türkiye tarafında da hareketlilik devam ediyor. Gündüz saatlerinde Yumurtalık ve Mürşitpınar Sınır Kapıları’ndan sığınmacı geçişleri sürerken güneş battıktan sonra sınır köylerinde bir araya gelen yüzlerce kişi Türkiye sınırında nöbet tutuyor. Sınır köylerindeki evlere misafir olanlar sabahın ilk ışıklarına kadar çatışmaları izliyor.

Top ve mermi sesleri

Suruç’a bağlı sınır köylerinden Çengelli (Alizer) Köyü de bu hareketliliğe ev sahibi yapan bölgelerden. Diyarbakır, Batman ve Van başta olmak üzere pek çok ilden Şanlıurfa’ya gelen sivil oluşumlar, IŞİD güçlerinin Türkiye sınırına geçişini engellemek için deyim yerindeyse teyakkuzda. Suruç’tan yaklaşık 10 kilometre uzaktaki sınır köyünün karşısındaki kesim, YPG ve IŞİD arasındaki en şiddetli çatışmaların yaşandığı alanlardan. Köye girer girmez sınırın karşısında atılan top ve silah seslerini işitiyoruz. Sınır boyunda kurulu köyde hemen her evin damı adeta seyir teraslarını andırıyor. Birkaç yüz metre ilerdeki çatışma sırasında ortaya çıkan ve gecenin zifiri karanlığını delen top ve mermi ışıklarına sesler de eklenince tablo oldukça ürkütücü hal alıyor.

‘Evimde oturamazdım’

Köyün okul meydanı başta olmak üzere hemen her sokağı tıklım tıklım. Sınıra gelenler IŞİD’in olası sınır ihlaline karşı teyakkuzda. Nöbettekiler arasında öğretmenler de var, yaşlılar da. Kobani’den kaçarak köyde yaşayan akrabalarına sığınanlar ise oldukça tedirgin. Engin Deniz, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde matematik öğretmeni. Hafta sonu tatilini sınır hattında geçirmeye karar vermiş. Deniz, “Vahşi IŞİD güçlerine karşı sivil bir inisiyatif olarak buradayız. Vahşetin sınıra bu denli yakın olması bizi ürkütürken evimde oturamazdım” diyor.
Köyde yürürken gözümüze bir minibüs ilişiyor.

Cizre Belediyesi Başkan Yardımcısı Ayşe Elçi ve kardeşi Dilber Elçi, Çengelli’ye geleli 4 gün olmuş. Ayşe Elçi, köyde sınırı koruma adına güzel bir dayanışma örneği sergilendiğini belirterek şöyle devam ediyor: “Tam yanımızdaki savaş bizleri oldukça tedirgin ediyor. Bizi en çok üzen tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu drama kayıtsız kalınması. IŞİD’i kimlerin desteklediğini herkes biliyor.”

‘Evimin bombalanmasını izliyorum’

Çengelli’nin misafirleri arasında Kobanililer de var. Türkiye’ye sığınan ailelerden Halitler, günler önce hedef oldukları top ve mermileri bu kez sınırın karşı tarafından izliyor. Şam’da market işleten Hasan Halit, 2 yıl önce Kobani’ye yerleşmiş. Burada da bir market açan Halit, bu kez IŞİD tehdidinin artmasıyla Türkiye’deki akrabalarının yanına sığınmak zorunda kalmış. Sınırı toplam 5 aile olarak geçtiklerini belirten Halit, “Şimdi evimizin bombalanmasını yakılıp yıkılmasını izliyoruz. Ben Kobani’ye bağlı Korık Köyü’nde yaşıyordum. Her şeyimizi bıraktık. Artık dönecek bir yerimiz kalmadı” ifadelerini kullandı.

Nöbettekilerden 60 yaşındaki Abdurrahman Oğuz da Çengelli’ye Van’dan gelmiş. Oğuz, “IŞİD’in sınırı kolaylıkla geçmesini engellemek için buradayım. Mazlum bir halka karşı vahşice yürütülen bu kuşatmaya kayıtsız kalamadım. İnsanım diyen böyle bir vahşete kayıtsız kalamaz. Vicdanım dayanamadı” diyor.

Milliyet