Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

İzmir Nal Topluyor!

16 Ekim, 2011

İzmir’de sorunlar bitmiyor.

Bir yandan metro çalışmaları bir yandan doğal gaz çalışmaları sayesinde yaşam kalitesi düştü.

İzmir’in dört bir yanı köstebek yuvası halinde döndü. Tedbirsizlik had safhada… Her yer çukur çukur. Biri kapatılmadan diğeri açılıyor. Tehlike umursanmadığı gibi, İzmirli delik deşik cadde ve sokaklarında adeta çukur terörü yaşıyor.

Kurumlar aynı yerleri art arda kazıyor. TEDAŞ, elektrik kablolarını yeraltına almak için; İZSU, su ve kanalizasyon şebekesini döşüyor; Türk Telekom, telefon hatlarını; doğalgaz dağıtım firması da boru döşemek için ha babam de babam kazıyor. Biri bitmeden diğeri geliyor. İş makineleri ve görevliler son derece niteliksiz...

Açılan çukurlar aylarca duruyor. Uyarıcı şeritler çekiliyor ama zamanla kopuyor, çünkü gelişi güzel yapılan iş sonucu dayanmıyor.

Sokak ve caddeler birikmiş moloz yığınları ile çöplük görüntüsü aldı. Çevreye saçılan görüntü ve toz kirliliği halkı isyan ettirdi.

Özellikle geceleri çukurlar görülmüyor. Birinin başına kötü bir şey gelse, hesabını kim verecek? Dün gece sahilevlerinde çalışmalar nedeniyle yol güzergâhı değişmiş. Yolu başka yöne veren tek bir ok işareti var. Giriş var, çıkış yok. Sokak aydınlatması yok. Gecenin karanlığında çıkışı bulasın. 

Araçlara çıkış yönünde hiçbir yönlendirme levhası konulmamış. Araçlar birbirini takip ederek çıkışı bulmaya çalışıyor. Bir bakıyorsunuz çıkmaz sokağa girmişsiniz. Geri dön ve karanlıkta yolu bulabilirsen ne ala! Yollar deseniz hop hop çukur halinde iç organlar yerinde durmuyor… Sokaklardaki çukurlar, delik çöp tenekeleri ve de kazıp tümsek hale getirilen yollardan halk bıktı usandı. Eee yeter artık moduna geldik.

Sabah akşam trafiği son zamanlarda bana İstanbul’da yaşadığımı hissettiriyor. Her sabah, her akşam bitmeyen çile haline gelen: Trafik! 10 dakikalık yolu 1 saatte gitmekten yorulduk. Her gün aynı çileyi yaşamak, kilitlenen trafiğin içinde hapis kalmak… Nedir bu rezillik sizce? Bazı “vatandaşların!” aracı trafikte beklemiyor bile..ki bilsin sıkışıklığı…

İllalah dedirttiler. “Denize düşen yılana sarılır!” sonucuna doğru gidiyoruz.

İzmir’i kim kurtaracak?

Kurtarın bizi bu çöplük halimizden, görüntü kirliliğinden, gerileten zihniyetlerden… Kurtarın İzmir’i! Kaderimiz bu mu?

İzmir’i Türkiye’nin en beton şehri haline getirenler, aralara bir iki ağaç dikmekten erinenler, İzmir’in sadece sahilinden ibaret olmadığını anlamayanlar için İzmir halkı olarak bu beceriksizliğe artık dur demeliyiz.

İzmir dışından gelen misafirlerin bizi yermesinden bıktık. Türkiye’nin gözde olmayan şehirlerindeki kentsel dönüşümü gördükçe ve duydukça eleştirilere maruz kaldığımda sesim artık çıkamıyor. İzmir modern şehir diyoruz ya, yalan… Artık koca bir yalan oldu. Global köy desek yerinde olur… Kentsel gelişim ve dönüşüm yarışında İzmir’in önüne geçen diğer illerimiz İzmir’i artık nal toplatır hale getirdi…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR