
‘Depresyon bir bağırsak hastalığıdır’
Artık insanlar doğru beslenme formülünün peşinde. Sağlıklı bir yaşamın doğal gıdaları doğru ölçüde tüketmekle mümkün olduğunu belirten uzmanlar, birçok hastalığın temelinde yanlış beslenmenin yattığını söylüyor. Peki medyada da çokça yer alan doğru beslenmenin formülü nedir? CNNTürk’te yayınlanan Gündem Özel programında Prof. Dr. Canan Karatay ve Dr. Ümit Aktaş, bu konuyu masaya yatırdı ve artık sağlığın, beslenme ve bağırsak sağlığı çerçevesinde çizilmesi gerektiğini vurguladı. Bizi hasta eden şeyler aslında neler? Depresyon, Alzheimer ve kanser neden artık bu kadar çok görülüyor. Modern tıbbın yanlışları neler? İlaçlar mı, sağlıklı gıdalar mı? İşte Karatay ve Aktaş’ın yanıtları…
KANSER VE ALZHEİMER’IN GÖRÜLME ORANI NEDEN BU KADAR ARTTI?
“İnsan sağlıklı olursa mutlu olur. İlaçlarla, antidepresanlarla mutlu olacağınızı sanmayın. İlaçlarınız besinler olsun, besinleriniz ilaçlarınız olsun.” diyen Karatay, beslenmenin ana rahminde başladığını belirtti. İngiltere’de çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere aylar öncesinden doğru beslenmeleri gerektiğinin önerildiğini belirten Karatay, modern tıbbın yanlışlarına da değindi. “Bütün hamilelere uygulanan bir şablon var. Herkese aynı şey uygulanıyor. Bu mu modern tıp? Modern tıp kişiseldir, her hastaya özel olarak hazırlanır.” açıklamasını yapan Karatay, antibiyotiklerin değil doğru beslenmenin öneminin artık yavaş yavaş kavrandığını anlattı. Karatay, gittikçe artan kanser, Alzheimer ve otizm vakalarının temelinde kötü beslenme ve doğal olmayan gıdaların olduğunun da altını çizdi.
“MODERN TIP ANTİDEPRESAN VERİYOR, BİZ TURŞU YİYİN DİYORUZ”
Dr. Ümit Aktaş ise modern tıp ve onun depresyona karşı sunduğu çözümü eleştirdi;” Modern tıp ekolü beslenmeyi sadece protein, karbonhidrat, yağ ve kalori seviyesine indirgiyor. Modern tıp beslenmenin önemini o kadar yok sayıyor ki, tıp bölümünde beslenme ile ilgili dersler de verilmiyor. Olay sadece kilo kontrolüne indirgenmiş durumda. Vücudumuzun ikinci en büyük organı bağırsaklarımızdır. Her birimizin bağırsakları bir futbol sahası kadar. Peki neden bu kadar büyük bağırsaklar? Vücudumuzda yer alan bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzde 70’i bağırsaklarda bulunuyor. Modern tıp ne bağırsaklardan ne de probiyotiklerden bahsediyor. Probiyotikler olmadan bağışıklık sisteminiz düzgün çalışmıyor hatta gen aktivitenizi bile etkiliyor, gen transferi yapıyor. Depresyon denilince beyin kimyasından bahsediliyor, serotonin salgılanması düşüyor deniliyor. Halbuki depresyonda beyin kimyasının bozulduğuna dair hiçbir bilimsel yayın yok.
Bu konu ile ilgili hiçbir kanıt yok. Serotoninin yüzde 95’i bağırsaklarda probiyotikler tarafından yapılıyor. Bu hastalara antidepresan veriliyor ama beslenmesine bakılmıyor. Hastalarınıza antidepresan yazınca modern doktor oluyorsunuz, bizim gibi turşu, yoğurt yiyin derseniz çağ dışı oluyorsunuz. Bize tamamlayıcı hekim diyorlar ama kusura bakmasınlar gerçek hekim biziz. Çünkü modern tıbbın önerdiği her şey 70 yıllıktır.
Bizim söylediklerimizi ise Hipokrat da söylüyordu: İlaçlarınız besinler olsun, besinleriniz ilaçlarınız olsun. İbn_i Sina ise şunu söylüyor: Eğer yemek yersen erken kalk çünkü şifa hazmetmektedir. Tıpta daha tehlikeli bir şey görmedim; acıkmadan önce yemek yemekten. Her ikisi de beslenmeye vurgu yapıyor ama modern tıp öyle değil. Depresyon bir bağırsak hastalığıdır. Bağırsak vücudun köküdür. Beslenmeyi düzenlemeden tedavi mümkün değil. ”
“OTİZME ÇARE VAR!”
Aktaş son zamanlarda artan otizm görülme oranını sezaryen doğum ile ilişkilendirdi ve şunları söyledi: “Otizmde beslenmenin önemi konusuna değinilmiyor. Otizm, 1980 yılında yüz binde bir görülürken bugün 88 çocukta bir görülüyor. Bunu siz genetikle açıklayabilir misiniz? Mümkün değil. Otizmde beslenme tedavileri dünyanın her yerinde yaygın olarak uygulanıyor. Peki biz anne babalara neden normal doğumun önemini anlatmıyoruz? Otizmi tetikleyen en önemli faktörlerden bir tanesi bu; tohum doğumla atılır. Çocuk probiyotiklerini normal doğum sırasında annesinden alıyor. Çocuk doğmadan bir süre önce, annenin doğum kanalında probiyotik yapı değişmeye başlıyor. Ve çocuk doğum kanalından geçerken bu probiyotikleri alıyor. Bütün vücudu koruma kalkanı gibi probiyotiklerle kaplanıyor. İlk gıdası probiyotikler oluyor. Yutuyor onu ve bronşlarına da gidiyor. Çocuk doğduğu zaman probiyotiklerle doğuyor. Ama bu çocuk sezaryenle doğarsa probiyotik almadan doğuyor. Türkiye’de sezeryan oranı 80’lerde yüzde 7’lerde dolaşırken bugün yüzde 80. Anne sütü vermemek, çocukları karbonhidratlarla beslemek tetikliyor. Bütün otistik çocuklarda ağır metal zehirlenmesi riski, gluten intoleransı riski, şekere, laktoza karşı tahammülsüzlük var. Bu çocuklara beslenme tedavileri verilmeli. Beslenmeyle bu çocuklar normal bir hayat sürebilir.”
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Uzmanı uyardı: Solunum yolu enfeksiyonu sonrası kalp gribi riski
Üst solunum yolu enfeksiyonlarını atlatan kişilerde sessizce ilerleyen kalp gribi tehlikesi! Göğsünde ağrıyla hastaneye başvuran genç, kalp gribi teşhisiyle karşılaştı. Uzmanlar uyarıyor:...
Bunamak istemeyen bu aşıyı oluyor
Zona aşısı olan yaşlı bireylerin demansa yakalanma riskinin yüzde 20 azaldığı ortaya çıktı. ABD'de yapılan en son araştırmaya göre, zona aşısı olan bireylerde olmayanlara kıyasla demansa ...
'Bir günde dört mevsim yaşamak kronik gribe yol açıyor'
İklim değişikliğinin etkileri sağlığımızı tehdit ediyor! Uzmanlar, hava sıcaklıklarının ani değişiminin bağışıklık sistemini zayıflatarak grip gibi hastalıkları yılın her döneminde yaygın...
Bu ucuz yiyecek kanser riskini azaltıyor...
Bağırsak kanseri riskini azaltmak için pahalı gıda takviyelerine gerek yok. Uzmanlar, beslenmeye ekleyeceğiniz ucuz bir gıda maddesinin, kanserle mücadelede önemli bir rol oynayabileceğin...
Tansiyon ölçümünde bu detaya dikkat...
Kol ve bacak tansiyonu arasındaki fark, kalp krizi ve felç riskine yol açabilen periferik damar hastalıklarının erken belirtisi olabilir. Uzmanlar, bu farkın düzenli olarak ölçülmesi gere...
Gençleri tehdit ediyor: Akciğer sönmesi hızla yayılıyor
Pnömotoraks, yani halk arasında bilinen adıyla akciğer sönmesi, özellikle genç bireylerde, sigara içenlerde ve uzun boylu, zayıf erkeklerde sık görülüyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. ...
Kalbi tıkır tıkır çalıştırıyor: Dikeniyle beraber yeniyor
Türkiye'nin birçok bölgesinde çilek hasat ediliyor. Bu yıl bol ve kaliteli bir ürün bekleyen üreticiler taze çileklerin sağlık üzerindeki faydalarını vurguluyor. Bağışıklığı güçlendiren, ...
Yorgunluk ve bağışıklık düşüklüğünüzün sebebi bu olabilir!
Gün içinde sürekli halsiz ve odaklanmakta zorlanıyor musunuz? Sebebi sandığınızdan daha basit olabilir. Uzmanlar, vitamin ve mineral eksikliklerinin birçok kronik hastalığın temelinde yat...
Kadınların kalbi farklı mı atıyor?
Kalp sağlığı kadınlar için de erkekler içinde önemlidir ancak kadınların kalp sağlığı, erkeklerinkinden daha farklı dinamiklerle şekilleniyor. Peki, kadınların kalbi farklı mı atıyor? Kad...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Cem Yılmaz da göç etti: 'Her şey çok güzel olacak'
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan tepkiler protestolara dönüşmüş, yapılan her paylaşım ayrı olay olmuştu. Sürecin bir an olsun durulmadığı gündemde X platformunda hesap...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: Solunum yolu enfeksiyonu sonrası kalp gribi riski
Üst solunum yolu enfeksiyonlarını atlatan kişilerde sessizce ilerleyen kalp gribi tehlikesi! Göğsünde ağrıyla hastaneye başvuran genç, kalp gribi teşhisiyle karşılaştı. Uzmanlar uyarıyor: Genç ölümlerin ardında bu hastalık olabilir. Boğaz ağrısı, halsizlik, nefes darlığı ve kırıklık gibi genel belirtilerle üst solunum yolu rahatsızlığı geçirenler, bir süre sonra kalp batması, göğüs ağrısı ve çarpıntı gibi belirtilerle hastanelere başvuruyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.