Eğitimde yine sınıfta kaldık

Türkiye PISA 2015 araştırmasında "bilim, matematik ve okuduğunu anlamada" OECD ortalamasının altında kaldı, eğitimde kız-erkek öğrenci eşitliği ve ailenin sosyal geçmişinin çocuğun eğitimine yansıması ölçen "sosyal geçmiş" alanında ise OECD ortalamasının üzerinde başarı sağladı.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)'nın PISA (Programme for International Student Assessment - Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) sonuçları açıklandı.

Türkiye'de öğrenciler aslında son üç yıllık trende bakıldığında "bilim" ve "matematik" alanlarında skorlarda küçük de olsa iyileşme sağladı. Ancak "okuduğunu anlamada" son üç yıllık trend geri gitti. Türkiye her üç alanda da OECD'de Meksika ile birlikte son sıralarda yer almayı sürdürüyor.

Türkiye 2012-2015 arasında "okulu terki azaltmada" Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte en başarılı sonucu aldı.

Türkiye'de 15 yaşındaki öğrencilerin eğitimdeki performanları hakkında şu sonuçlar açıklandı:

"ORTALAMA PERFORMANS
Bilim: OECD ortalaması kadar iyi değil, 2006'dan bu yana durağan.
Matematik: OECD ortalaması kadar iyi değil, 2006'dan bu yana durağan.
Okuduğunu anlama: OECD ortalaması kadar iyi değil, 2006'dan bu yana düşüş var.

EŞİTLİK
Erkek Öğrenciler Kız Öğrencilere Karşı: OECD ortalaması civarında, 2006'dan bu yana durağan.
Sosyal Geçmiş: OECD ortalamasından daha iyi, 2006'dan bu yana durağan.
Göçmen Öğrenciler: Veri yok."

Türkiye'nin nispeten başarılı olduğu "kız ve erkek öğrenciler arasındaki uçurum" kategorisinde, birçok ülkede erkekler bilimde kızlardan daha iyi performans gösteriyor. Ancak bilimde (fen dersleri), en üst düzeydeki erkek öğrenciler, birçok ülkede büyük arayla, en üst düzeydeki kız öğrencilerden daha iyi durumda.
Matematikte ise erkek öğrenciler birçok ülkede kız öğrencileri geçiyor. Ancak sıra okuduğunu anlamaya geldiğinde neredeyse tüm ülke ve ekonomilerde kız öğrenciler, erkek öğrencileri geçiyor.

Türkiye'nin OECD ortalamasından daha iyi olduğu "sosyal eşitlik" alanındaki tanım ise şöyle:

"Okullar tüm öğrencilerine, ana babalarının eğitimi ya da kariyerined bakmadan iyi bir eğitim temin etmek zorundadır. PISA, eğitimde alınan sonuçlardaki farklılıkların, avantajlı ve dezavantajlı öğrenciler arasındaki performans uçurumu yanında, ana babaların sosyal statüsüyle hangi ölçüde bağlantılı olduğunu da değerlendirir. PISA aynı zamanda, dirençli öğrenciler olarak bilinen, dezavantajlı geçmişten gelmlerine karşın iyi performans gösteren öğrencilerin payını da ortaya koyuyor."

-DÜNYADA DURUM-

Son PISA araştırmasına göre Singapur eğitim alanında dünyada diğer ülkeleri geride bıraktı. Singapur'u Japonya, Estonya, Finlandiya ve Kanada izledi.

Araştırma 72 ülkedeki 540 bin öğrenciyi bilim, okuma, matematik ve ortak problem çözme alanlarında sınadı. Ana odak noktası ise bugünün ekonomi ve toplumunda giderek artan bir öneme sahip olan "bilim" oldu. 2006'dan bu yana OECD ülkelerinde ilk ve orta öğretime yapılan harcama yüzde 20 artsa bile, 72 ülkeden sadece 12'sinin performansında bu dönem içinde iyileşme görüldü. Bu iyileşme Singapur ve Makau gibi yüksek performanslı ülkeler yanında Peru ve Kolombiya gibi düşük performanslı ülkelerde de saptandı.

PISA'da bilimde düşük performans gösterilmesi, geçerli bilimsel sonuç çıkarmak için temel ya da günlük bilimsel bilginin veri halinde yorumlanabilmesi yeteneğinden yoksunluk anlamına geliyor. Matematikte düşük performans ise örneğin, iki alternatif rotanın uzunluklarının birbirleriyle kıyaslanamaması ya da farklı para birimlerindeki bir cismin yaklaşık fiyatının hesaplanamaması gibi bir sonuç doğuruyor. Okumada düşük performansın karşılığı, bir metindeki ana fikrin anlaşılmasında zorluk çekilmesi oluyor.