Yukarı
165246

Şifa ararken kanser olmayın!

14 Aralık 2016 17:07

İstanbul’da özel bir üniversitede fitoterapi eğitimi veren Doğal Tıp Doktoru Şaduman Karaca, ‘Bitki Drogları Hazırlama Teknikleri’ dersinde kullanmak için 20 öğrencisini aktarlara göndererek tıbbi bitki getirmelerini istedi. Laboratuarda bitki yağları elde etmek ve tentür hazırlamak için İstanbul’un değişik semtlerinde hizmet veren aktarlardan en az üçer tür bitki satın alan öğrencilerin laboratuara getirdiği bitkilerin içinde ilaç elde etmeye yarayacak tek bitki çıkmadı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Fitoterapist Şaduman Karaca, “Bunları bilip susarsam kendimi affetmeyeceğim” sözleriyle bu çarpıcı gerçeğe dikkat çekerek ilgililere “Halkı tedavi ediyoruz diye daha fazla hasta etmeyelim!” çağrısında bulundu.

Türkiye’de hızla büyüyen ve denetimsiz bir sektör halini alan bitki şarlatanlığı, sağlıktan güzelliğe, zayıflamadan cinselliğe uzanan geniş bir alanda halk sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştı. Kış mevsimiyle birlikte artan mevsimsel hastalıklara doğal yollardan şifa bulmak isteyen insanların akın ettiği aktarlarda ‘şifa’ diye satılan ürünlerin denetimsiz oluşu adeta ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkartıyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri ise binlerce aktarın bulunduğu İstanbul’da ortaya çıktı.

İLAÇ YAPMAK İÇİN ALDIKLARI BİTKİLER KANSEROJEN ÇIKTI

İstanbul’da özel bir üniversitede fitoterapi (Bitkilerle tedavi) dersleri veren Doğal Tıp Doktoru Şaduman Karaca, 20 öğrencisinden ‘Bitki Drogları Hazırlama Teknikleri’ dersinde kullanmak üzere bitki getirmelerini istedi. İstanbul’un değişik semtlerini dolaşan öğrenciler, en az üçer tür bitki satın alarak bitki yağları ve tentür elde etmek amacıyla laboratuara getirdi. Ancak öğrencilerin tıbbi ilaç yapmak amacıyla laboratuara getirdiği yaklaşık 60 bitki örneğinin içinde iç rahatlığı ile kullanabilecekleri bir şey bulamadıklarını söyleyen Fitoterapist ve Öğretim Görevlisi Şaduman Karaca, “Bitkilerin hiç biri doğru ambalaj ile sunulmamış. Bazı bitkiler pislik içinde ve kullanılamayacak haldeydi. Bazıları doğru bitki değildi, yani tıbbi kullanımı olmayan bitkilerdi. Bazıları yanlış zamanda toplanmış, etken madde açısından değeri yoktu. Bitkilerin hepsi güneşte kurutulmuş, muhtemelen kanserojen durumdaydı” diye konuştu. 

‘DOĞADAN TOPLANAN BİTKİLERİ KİM DENETLEYECEK?’

Tıbbi ve aromatik bitkilerin nasıl olması gerektiğiyle ilgili öğrencilerine ayrıntılı bilgiler öğrettiklerini dile getiren Karaca, bu konuda aklına çeşitli soruların geldiğine dikkat çekerek, “Türkiye’de doğadan toplanan ve yetiştirilen bitkiler çok kötü durumda aktarlara geliyorsa, mezun edeceğimiz öğrenciler bu sağlıksız bitkileri halka nasıl sunacaklar? Yılda tonlarcası satılan sağlıksız bitkiler kim bilir ne kadar insana zarar veriyor, bunu kim denetleyecek ve sorumlusu kimdir? Sağlık Bakanlığı onaylı ve üniversitelerde sunulan bitkiler ile tedavi kurslarında acaba hangi bitkilerle tedavi edileceği öğretiliyor? Yoksa kullanılacak tüm bitkiler fitoterapinin uygulanabilmesi için altyapıya sahip, bu konuda denetim ve standartları oluşturmuş ülkelerden mi gelecek? Ya da endüstriyel olarak üretilen, sadece belki bir-iki bitki etken maddesi içeren ama bitkinin kendisi olmayan bileşenlerden oluşan ve üzerinde ‘bitki bazlı hazırlanmıştır’ diye etiket konulan preparatlarla yapılacak tedaviye fitoterapi mi denilecek?” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da özel bir üniversitede fitoterapi eğitimi veren Doğal Tıp Doktoru Şaduman Karaca, ‘Bitki Drogları Hazırlama Teknikleri’ dersinde kullanmak için 20 öğrencisini aktarlara göndererek tıbbi bitki getirmelerini istedi.

Laboratuarda bitki yağları elde etmek ve tentür hazırlamak için İstanbul’un değişik semtlerinde hizmet veren aktarlardan en az üçer tür bitki satın alan öğrencilerin laboratuara getirdiği bitkilerin içinde ilaç elde etmeye yarayacak tek bitki çıkmadı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Fitoterapist Şaduman Karaca, “Bunları bilip susarsam kendimi affetmeyeceğim” sözleriyle bu çarpıcı gerçeğe dikkat çekerek ilgililere “Halkı tedavi ediyoruz diye daha fazla hasta etmeyelim!” çağrısında bulundu.

Türkiye’de hızla büyüyen ve denetimsiz bir sektör halini alan bitki şarlatanlığı, sağlıktan güzelliğe, zayıflamadan cinselliğe uzanan geniş bir alanda halk sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştı. Kış mevsimiyle birlikte artan mevsimsel hastalıklara doğal yollardan şifa bulmak isteyen insanların akın ettiği aktarlarda ‘şifa’ diye satılan ürünlerin denetimsiz oluşu adeta ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkartıyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri ise binlerce aktarın bulunduğu İstanbul’da ortaya çıktı.

İLAÇ YAPMAK İÇİN ALDIKLARI BİTKİLER KANSEROJEN ÇIKTI

İstanbul’da özel bir üniversitede fitoterapi (Bitkilerle tedavi) dersleri veren Doğal Tıp Doktoru Şaduman Karaca, 20 öğrencisinden ‘Bitki Drogları Hazırlama Teknikleri’ dersinde kullanmak üzere bitki getirmelerini istedi. İstanbul’un değişik semtlerini dolaşan öğrenciler, en az üçer tür bitki satın alarak bitki yağları ve tentür elde etmek amacıyla laboratuara getirdi. Ancak öğrencilerin tıbbi ilaç yapmak amacıyla laboratuara getirdiği yaklaşık 60 bitki örneğinin içinde iç rahatlığı ile kullanabilecekleri bir şey bulamadıklarını söyleyen Fitoterapist ve Öğretim Görevlisi Şaduman Karaca, “Bitkilerin hiç biri doğru ambalaj ile sunulmamış. Bazı bitkiler pislik içinde ve kullanılamayacak haldeydi. Bazıları doğru bitki değildi, yani tıbbi kullanımı olmayan bitkilerdi. Bazıları yanlış zamanda toplanmış, etken madde açısından değeri yoktu. Bitkilerin hepsi güneşte kurutulmuş, muhtemelen kanserojen durumdaydı” diye konuştu. 

‘DOĞADAN TOPLANAN BİTKİLERİ KİM DENETLEYECEK?’

Tıbbi ve aromatik bitkilerin nasıl olması gerektiğiyle ilgili öğrencilerine ayrıntılı bilgiler öğrettiklerini dile getiren Karaca, bu konuda aklına çeşitli soruların geldiğine dikkat çekerek, “Türkiye’de doğadan toplanan ve yetiştirilen bitkiler çok kötü durumda aktarlara geliyorsa, mezun edeceğimiz öğrenciler bu sağlıksız bitkileri halka nasıl sunacaklar? Yılda tonlarcası satılan sağlıksız bitkiler kim bilir ne kadar insana zarar veriyor, bunu kim denetleyecek ve sorumlusu kimdir? Sağlık Bakanlığı onaylı ve üniversitelerde sunulan bitkiler ile tedavi kurslarında acaba hangi bitkilerle tedavi edileceği öğretiliyor? Yoksa kullanılacak tüm bitkiler fitoterapinin uygulanabilmesi için altyapıya sahip, bu konuda denetim ve standartları oluşturmuş ülkelerden mi gelecek? Ya da endüstriyel olarak üretilen, sadece belki bir-iki bitki etken maddesi içeren ama bitkinin kendisi olmayan bileşenlerden oluşan ve üzerinde ‘bitki bazlı hazırlanmıştır’ diye etiket konulan preparatlarla yapılacak tedaviye fitoterapi mi denilecek?” ifadelerini kullandı.

‘HALKI TEDAVİ EDİYORUZ DİYE DAHA FAZLA HASTA ETMEYELİM’

Almanya’da aldığı doğal tıp uzmanlığı eğitiminin ardından on yılı aşkın zamandır Türkiye’de gerçek bitkiler ile tedavi hizmeti ve eğitim verdiğini dile getiren Karaca, “Türkiye’de bu alanda eğitim veren Doğal Tıp Doktoru bir fitoterapist olarak tüm bunları bilip susarsam kendimi affetmeyeceğim. Hiç bir şey yapamadığım için vicdanen kendimi çok rahatsız hissetmekteyim, beni duyan ve bu konuda birlikte yol alabileceğim konuya sağduyulu insanlara ve kurumlara çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen bir şeyler yapalım, bu durumu düzeltelim, halkı tedavi ediyoruz diye daha fazla hasta etmeyelim!” çağrısında bulundu.

Almanya’da aldığı doğal tıp uzmanlığı eğitiminin ardından on yılı aşkın zamandır Türkiye’de gerçek bitkiler ile tedavi hizmeti ve eğitim verdiğini dile getiren Karaca, “Türkiye’de bu alanda eğitim veren Doğal Tıp Doktoru bir fitoterapist olarak tüm bunları bilip susarsam kendimi affetmeyeceğim. Hiç bir şey yapamadığım için vicdanen kendimi çok rahatsız hissetmekteyim, beni duyan ve bu konuda birlikte yol alabileceğim konuya sağduyulu insanlara ve kurumlara çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen bir şeyler yapalım, bu durumu düzeltelim, halkı tedavi ediyoruz diye daha fazla hasta etmeyelim!” çağrısında bulundu./GERÇEK GÜNDEM



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Uzmanı uyardı: Solunum yolu enfeksiyonu sonrası kalp gribi riski

Üst solunum yolu enfeksiyonlarını atlatan kişilerde sessizce ilerleyen kalp gribi tehlikesi! Göğsünde ağrıyla hastaneye başvuran genç, kalp gribi teşhisiyle karşılaştı. Uzmanlar uyarıyor:...

Bunamak istemeyen bu aşıyı oluyor

Zona aşısı olan yaşlı bireylerin demansa yakalanma riskinin yüzde 20 azaldığı ortaya çıktı. ABD'de yapılan en son araştırmaya göre, zona aşısı olan bireylerde olmayanlara kıyasla demansa ...


'Bir günde dört mevsim yaşamak kronik gribe yol açıyor'

İklim değişikliğinin etkileri sağlığımızı tehdit ediyor! Uzmanlar, hava sıcaklıklarının ani değişiminin bağışıklık sistemini zayıflatarak grip gibi hastalıkları yılın her döneminde yaygın...

Bu ucuz yiyecek kanser riskini azaltıyor...

Bağırsak kanseri riskini azaltmak için pahalı gıda takviyelerine gerek yok. Uzmanlar, beslenmeye ekleyeceğiniz ucuz bir gıda maddesinin, kanserle mücadelede önemli bir rol oynayabileceğin...


Tansiyon ölçümünde bu detaya dikkat...

Kol ve bacak tansiyonu arasındaki fark, kalp krizi ve felç riskine yol açabilen periferik damar hastalıklarının erken belirtisi olabilir. Uzmanlar, bu farkın düzenli olarak ölçülmesi gere...

Gençleri tehdit ediyor: Akciğer sönmesi hızla yayılıyor

Pnömotoraks, yani halk arasında bilinen adıyla akciğer sönmesi, özellikle genç bireylerde, sigara içenlerde ve uzun boylu, zayıf erkeklerde sık görülüyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. ...


Kalbi tıkır tıkır çalıştırıyor: Dikeniyle beraber yeniyor

Türkiye'nin birçok bölgesinde çilek hasat ediliyor. Bu yıl bol ve kaliteli bir ürün bekleyen üreticiler taze çileklerin sağlık üzerindeki faydalarını vurguluyor. Bağışıklığı güçlendiren, ...

Yorgunluk ve bağışıklık düşüklüğünüzün sebebi bu olabilir!

Gün içinde sürekli halsiz ve odaklanmakta zorlanıyor musunuz? Sebebi sandığınızdan daha basit olabilir. Uzmanlar, vitamin ve mineral eksikliklerinin birçok kronik hastalığın temelinde yat...


Kadınların kalbi farklı mı atıyor?

Kalp sağlığı kadınlar için de erkekler içinde önemlidir ancak kadınların kalp sağlığı, erkeklerinkinden daha farklı dinamiklerle şekilleniyor. Peki, kadınların kalbi farklı mı atıyor? Kad...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İrem Derici'den AKP'li isme 'boykot' davası!

Şarkıcı İrem Derici, boykot çağrıları üzerinden kendilerini hedef göstererek hakaret eden AKP'li Çine Gençlik ve Spor Müdürü Ali Dinçer'e tazminat davası açtığını duyurdu. İstanbul Büyükş...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyardı: Solunum yolu enfeksiyonu sonrası kalp gribi riski

Üst solunum yolu enfeksiyonlarını atlatan kişilerde sessizce ilerleyen kalp gribi tehlikesi! Göğsünde ağrıyla hastaneye başvuran genç, kalp gribi teşhisiyle karşılaştı. Uzmanlar uyarıyor: Genç ölümlerin ardında bu hastalık olabilir. Boğaz ağrısı, halsizlik, nefes darlığı ve kırıklık gibi genel belirtilerle üst solunum yolu rahatsızlığı geçirenler, bir süre sonra kalp batması, göğüs ağrısı ve çarpıntı gibi belirtilerle hastanelere başvuruyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR