
Sosyal medya ruh sağlığını bozuyor mu?
Özellikle son yıllarda dijital teknolojinin ilerlemesi ile televizyondan radyoya, bilgisayardan navigasyona, alışverişten restoran seçimine kadar birçok şeyin cep telefonuna sığdırılması, hayatı çok kolaylaştırdı. Ancak bu kolaylığın bağımlılığa dönüşmesi, birey ve toplumlarda ruhsal ve bedensel sorunları da beraberinde getiriyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildal, sosyal medya bağımlılığı ve dijital detoks hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Malumunuz insanlar sabah uyandıklarında ilk iş telefonlarına bakıyorlar. Uyumadan önce son yaptıkları şey, telefonlarına bakmak, gece su içmek için uyandıklarında cep telefonlarına bakıyorlar. Tuvalete gittiklerinde, cep telefonları ile gidiyorlar. Alışveriş merkezleri, kafeler, yolda kırmızı ışıkta, trafikte bekleyenler, sürücüler, yolda yürüyenler… Herkes hafif kambur halde önündeki ekrana bakarak yürüyor. Burada nasıl bir komplikasyondan söz ediyoruz? İki tip insan modeli, bu dönüşüm ile birlikte çok fazla arttı.
İsmi ‘sosyal medya’ olan uygulamalar, asosyal insan yetiştirmeye başladı.Kişinin aslında hiç arkadaşı, dostu yok. Birlikte dışarıda yemek yediği, beraber maça gittiği, konsere gittiği kimse yok. Ama sosyal medyada ‘arkadaşları var’. Bu bir asosyalleşmeye neden oluyor.
Geriye doğru bir evrimleşme sürecini başlatabiliriz. Çünkü insan ilişkisi, özellikle ayna nöronlar üzerinden gelişen ve gerçekleşen bir şeydir. İnsan evriminin temelinde de bu vardır. Bu böyle devam ederse, biz ayna nöronlarımızı kaybedip, geriye doğru bir evrimleşme sürecini başlatacağız gibi geliyor.
Bir diğer insan tipi de narsist insan tipi. Ne yapıyor bu kişiler? Bir defa aynı yerde 10-20 tane fotoğraf çekip, onlar içerisindeki en güzel fotoğrafı paylaşıyor. Akşamı bir kahvaltı ile geçiştirmiş olabilir; ama güzel bir yemek yiyorsa, onu mutlaka çekip sosyal medyada arkadaşlarıyla paylaşıyor. Normalde aslında evden çıkmıyor, herhangi bir yere gitmiyor; ama diyelim ki rast gele boğazdan geçerken bir selfie paylaşıyor. Böylece sürekli bir beğenilme, like’lanma sayısını artırmaya çalışıyor ve hatta ilker narsisizmi besleyen bir tablo; dolayısı ilenarsist ve yapayalnız insanlar ortaya çıkıyor.
Bir de bunları takip eden bir üçüncü grup var. Onlar da ‘Bu arkadaşlar ne güzel yerlere gidiyorlar, ne güzel yemekler yiyorlar, ne güzel kız arkadaşları-erkek arkadaşları var. Bak benim hiçbir şeyim yok’ deyip depresyona giren kişiler. Sosyal medya ve dijital teknolojilerden uzak durmayı becerebilmemiz gerekiyor. Çünkü buradaki her bildirimle birlikte beyinde bir dopamin salgılanması ortaya çıkıyor.
Dopamin, bizim beynimizin temel nörotransmitterlerinden biri. Ama uygun şekilde salgılanmasını sağlayamazsak, bağımlılıklardan davranış sorunlarına kadar pek çok problemi beraberinde getirebiliyor. Kişi bir fotoğraf paylaşıyor, aldığı her like ile bununla ilgili bildirimler de açıksa, o dopamin salgısını küçük küçük beslemiş oluyor. Bu, bir yerden sonra haz eşiğini düşürüyor ve tıpkı alkol ya da uyuşturucu madde bağımlılığında olduğu gibi, bir bağımlılık döngüsü ortaya çıkıyor. Bu döngüyü, bir yerden kırmamız gerekiyor. Sosyal medya, alkol ya da uyuşturucu maddeler gibi bir bağımlılık nesnesi değildir; ancak bu potansiyeli içinde barındırmaktadır. Dolayısı ile düzgün kullanmamız gerekiyor.
Doğru kullanım nasıl olmalı?
* Herkes çalar saat alsın ve çalar saatlerini kurup, onunla uyanmayı öğrensinler. Çalar saatle uyanmayı öğrenmemiz ve bizim birkaç adım geriye gitmemiz gerekiyor.
* Kişi çok acil bir iş yapmıyorsa, o durumlar haricinde cep telefonu mutlaka yatak odasının dışında olmalı. Çünkü uyumadan önce mavi ışığa maruz kalmak da melatonin salgısını baskılayıp, uyku kalitesini çok ciddi anlamda bozuyor.
* Saate ekrandan değil, kol saatinden bakma alışkanlığımızı geri kazanmamız gerekiyor. Neden? Çünkü saate bakmak için telefonu elimize aldığımızda, orada sosyal medya bildirimlerini görüp, hemen sosyal medyayı açıyoruz. Buna engel olmak adına kol saati alabilirsiniz.
* Tuvalete cep telefonu ile gitme alışkanlığından vazgeçmek gerekiyor. Hem hijyenik değil, hem de orası dizi izleme yeri değil. Tuvalete cep telefonunu götürmemek gerekiyor.
* Eve gelindiği zaman, 7’den 70’e herkes cep telefonlarının bütün bildirimleri kapatabilir. Ortak alanda telefonların bir arada olması çok önemli. Neden önemli? Bugün boşanmaların önemli sebeplerinden biri sosyal medya uygulamaları.
* Ayın ya da haftanın belli günlerinde bütün sosyal medya uygulamalarınızı, hatta mümkünse, cep telefonunuzu kapatabilirsiniz.
Evde oturuyorsunuz, cep telefonunuz masada ne yapacaksınız? Eşinize, çocuğunuza gününün nasıl geçtiğini soracaksınız. Dolayısı ile bu aile içi ilişkileri artıracak. Ya da arkadaşınızla oturuyorsunuz, cep telefonları masada, elinizde değil. Onunla sohbet edeceksiniz. Beyin 3 hafta ile 6 ay arasındaki bir sürede bazı şeylere alışıyor. 21 günlük sosyal medya detoksu yapmak çok pratik olmayabilir; ama pazar günleri, cumartesi akşamdan kapatıp pazartesi sabahına kadar telefonlarınızın kapalı olmasının size ve günlük yaşantınıza çok büyük katkıları olacaktır.
Bir öğrencinin akademik başarısını etkileyen en önemli faktör, eskiden arkadaş çevresiyken, şimdi sosyal medyada geçirdiği vakit. 2-3 yaşındaki bir çocuğun teknoloji ile çok haşır neşir olması, kendi istediği çizgi filmi açıp izlemesi, o çocuğun zeki olduğunu göstermez. Bilakis, o çocuğun ilgisiz kaldığını, ihmal edildiğini gösterir ve çocukken ihmal edilen çocukların büyüdükleri zaman pek çok psikiyatrik problemle karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
En çok aranan 'çalışan' belli oldu: İlk sırada hangi meslekler var?
İSKUR'un 'Açık İş Haritası' uygulamasına göre işverenler 85 bin 128 çalışan arıyor. Nitelik gerektirmeyen beden işçiliğinde en fazla açık dikkat çekerken, temizlik görevlisi, satış eleman...
Ebeveyn tutumları, internet bağımlılığı ve çocukların gelişimi: Dijital dünyada ailelerin rolü
Günümüzde çocukların ve ergenlerin teknolojik araçlarla olan ilişkisi giderek karmaşık bir hal alıyor. Teknoloji, eğitimden sosyalleşmeye kadar birçok alanda fayda sağlasa da, aşırı kulla...
Dünya 2024'te en sıcak yazı yaşadı
Avrupa Birliği'nin Copernicus uydu izleme sistemi, 2024 yazının dünya genelinde en sıcak yaz olarak kayıtlara geçtiğini duyurdu. Copernicus İklim Değişikliği Servisi Müdür Yardımcısı Sama...
Hava ne zaman soğuyacak? Sıcaklık ne zaman düşecek?
Marmara Bölgesi'nde sıcaklıklar mevsim normallerinin 4-8 derece üzerinde seyredecek. Peki, Hava ne zaman soğuyacak? Sıcaklık ne zaman düşecek? Marmara Bölgesi'nde hava sıcaklıklarının mev...
Maddi Sıkıntıları %80 Oranında Düzelten İpuçları
Giderlerinize ışık tutmak ve bunları kayıt ve takip altına almak finansal kontrolde ilk adım. Hep söylüyoruz, "Parasını yöneten, hayatını yönetir,", dolayısıyla eğer borçlanıyorsanız veya...
Renklerle Küçük Evlerde Büyük Farklar Yaratın
Boyanın ustası Düfa, herkesi renklerin mekanlardaki gücünü keşfe çağırıyor. Küçük evlerde renklerle büyük farklar yaratılabileceğini hatırlatan Düfa,
İngiliz çift 1924 model otomobille dünya turunda
İngiliz Kidby çifti, 1924 model Bean marka klasik otomobilleri dünya turuna çıktı. Dünya turunda güzergahlarındaki 9. ülke olan Türkiye'ye gelen çift, mola verdikleri Samsun’da dikkat çek...
Uyku apnesi olan ehliyet alamayacak mı? Açıklama geldi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Uyku apnesi tanısı konan kişiler ehliyet alamayacak veya ehliyetlerini yenileyemeyecek" haberleri üzerine, i...
Türk döneri tescile hazırlanıyor
İlan, dönerin özgün tarifini sunuyor. Döner, sığır, koyun veya tavuk etinin ince ve yatay dilimlenip bir şiş üzerinde dönerek pişirildiği bir yöntemi tanımlıyor. Etlerin terbiye edilmeden...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.