- Özgür Özel, Mardin'de: 'Başkanın kim olduğuna Erdoğan karar veremez'
- DEM Parti'den AKP'ye 'kayyum' yanıtı: 'İrade gaspını alışkanlık haline getirenlere bir kez daha sesleniyoruz...'
- Korcan Uçman: "Kayyumlar, demokrasiye yeni bir darbe"
- UEFA'dan skandal Türkiye ve Beşiktaş kararı: İsrail takımına büyük ayrıcalık!
- Reel kesimin döviz açığı arttı
Orucun 7 önemli faydası...
Prof. Dr. Uludüz, orucun sadece manevi yönden değil, aynı zamanda fiziksel sağlık açısından da önemli faydaları olduğunu belirterek, ‘‘Tabii iftar ve sahurda doğru gıdaları tüketmek, ölçülü beslenmek ve düzenli aralıklarla su içmek orucun faydalı etkilerini daha da artırır’’ dedi.
Oruç tutmanın sağlık açısından da birçok faydası bulunuyor. Uzun süre aç kalan vücutta sağlık açısından tepeden tırnağa olumlu değişimlerin yaşandığını belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, ‘‘Ancak Ramazan ayında da beslenmenize özen gösterin. İftarda sağlıklı gıdaları tercih edin, sahura kadar azar azar yiyin, mutlaka sahura kalkın, düzenli olarak sıvı almayı (özellikle su içmeyi) ihmal etmeyin, sigaradan kesinlikle uzak durun ve iftardan sonra yürüyüş yapın’’ tavsiyelerinde bulundu. Prof. Dr. Uludüz, orucun sağlığa etkilerini de şöyle sıraladı:
Vücudu arındırır
Oruç, vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Sindirim sisteminin dinlenmesi, vücudun enerjisini onarım ve temizlik işlemlerine yönlendirmesini sağlar Bu süreç, vücuttaki toksik yükün azalmasını ve genel sağlık durumunun iyileştirilmesine katkıda bulunur. Oruç sırasında, normal beslenme rutininde sürekli alınan katkı maddeleri, koruyucular ve diğer potansiyel toksin kaynaklarının alımı durur. Bu durum, vücudun toksin birikimini azaltmasını ve doğal detoksifikasyon süreçlerini de daha etkili bir şekilde yapmasını sağlar. Vücut, enerjisini sindirimden ziyade toksinleri filtrelemeye ve atık maddeleri uzaklaştırmaya yönlendirir.
Kan şekerini düzenler
Oruç tutmak, kan şekerini düşürmeye ve insülin direncini azaltmaya yardımcı olur. İnsülin, kan şekerini düzenleyen ve hücrelerin glikoz alımını sağlayan bir hormondur. Oruç kan şekerinin sabit kalmasına ve Tip 2 diyabet riskinin azalmasına yardımcı olabilir.
Kalbi korur
Oruç, kalp sağlığını destekleyen faktörlerden iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterolü artırırken, kötü kolesterol olan LDL ve kötü kolesterol gibi yüksekliği kalp-damar hastalıklarına yol açan trigliserid oranlarında düşüş sağlar.
Bağışıklığı güçlendirir
Oruç, vücudun savunma mekanizmalarını iyileştirerek, enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmesine yardımcı olur. Vücutta inflamasyonu (iltihaplanma) azaltır. Kronik inflamasyon, birçok hastalığın kökeninde yer alır ve bağışıklık sisteminin aşırı çalışarak yorulmasına yol açabilir. Oruç, inflamasyonla ilişkili hastalıkların riskini düşürür ve bağışıklık sisteminin daha etkili çalışmasını sağlar. Vücudun eski veya hasarlı bağışıklık hücrelerini atıp, yeni hücreler üretmesine yardım eder Bu yenilenme süreci, bağışıklık sisteminin daha genç ve dinamik bir yapıya kavuşmasını sağlayarak, enfeksiyonlara karşı daha etkili bir yanıt verilmesine imkan tanır. Oruç, bağırsak mikrobiyomunu iyileştirebilir. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu, bağışıklık sisteminin sağlığı için kritik öneme sahiptir çünkü bağışıklık hücrelerinin büyük bir kısmı bağırsaklarda bulunur. Daha çeşitli ve dengeli bir mikrobiyom, bağışıklık fonksiyonunu destekleyerek vücudu mikroplara karşı korur.
Kilo verdirir
Oruç, vücudun yağ depolarını enerji olarak kullanmasını teşvik eder. Normalde, vücut enerji için öncelikle glikozu kullanır. Ancak, uzun süreli açlık dönemlerinde glikoz depoları tükendiğinde, vücut enerji üretmek için yağ asitlerine ve keton cisimlerine yönelir. Keton cisimleri, beyin dahil olmak üzere birçok organ tarafından yüksek etkinlikle kullanılabilen alternatif enerji kaynaklarıdır. Vücutta harekete geçen yağ hücreleri yağ yakmayı sağlar. Aynı zamanda alınan gıdaları hızlı bir şekilde enerjiye çevirmesi de yağ yakım oranını artırır. Üstelik oruç bu faydayı, sağlıklı bir yoldan yapmış olur. Oruç tutmanın bedene faydaları sayesinde ideal kiloya ulaşmak daha da kolaylaşır.
Beyni canlandırır
Oruç, beyinde nöroplastisiteyi yani yenilenmeyi artırır. Bu, beyin fonksiyonunu optimize etmeye ve beynin hastalıklara karşı direncini artırmaya yardımcı olur. BDNF, mevcut nöronların hayatta kalmasını destekleyen, yeni nöron ve bağlantılarının büyümesini teşvik eden bir proteindir. Oruç, BDNF seviyelerini artırır, bu da bilişsel işlev, öğrenme ve hafızada iyileşmeye olanak sağlar. Bazı çalışmalar, orucun hipokampusta (öğrenme ve hafıza ile ilişkilendirilen beyin bölgesinde) yeni nöronların büyümesini teşvik edebileceğini göstermektedir. Oruç, beyinde de inflamasyonu (iltihaplanma) azaltır. Kronik inflamasyon; Alzheimer, Parkinson ve Multiple Skleroz (MS) gibi çeşitli nörolojik hastalıklarla ilişkilidir.
Hücreleri onarır
Oruçla vücuttaki hücreler otofaji adı verilen hücresel bir işlemi başlatır. Bu işlem, hücrelerin parçalanması ve zaman içerisinde hücrelerde oluşan ölü ya da işlevsiz proteinlerin atılmasını sağlar. Böylelikle hücreler yenilenir. Otofaji oranının artması kanser ve Alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltabilir.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Sofranızdaki gizli tehlike: Bu besinler sandığınızdan daha zararlı!
Gıda katkı maddelerinin risklerine değinen Diyetisyen Gizem Özölmez, "Günlük yaşamda sıkça tükettiğimiz paketli gıdalar, içerdiği katkı maddeleriyle sağlığımızı tehdit edebilir. Yiyecekle...
Meğer tam bir C vitamini deposuymuş
Harvard Üniversitesi, portakal gibi meyveler yerine daha fazla C vitamini içeren yeşil sebzeleri tüketmesinin faydalı olduğunu savunurken ıspanağın portakaldan daha fazla C vitamini taşıd...
İlk bin gün şeker tüketmek, sağlığa olumsuz etki yapıyor
Bir bebeğin hayatının ilk bin günü, ana rahmine düşmesinden iki yaşına kadarki süreçte, şekeri kesmenin sonraki yıllarda çok sayıda sağlık sorununun önüne geçtiği tespit edildi. İngiltere...
Vücuttaki bu değişime dikkat: Belirti vermeden sinsice ilerleyebilir
Türkiye’de her üç kişiden birinde görülen karaciğer yağlanması, önemli bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, bu yaygın problemin başl...
İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki tehditleri rekor kırdı
Dünya çapında hızla değişen iklimin, insan sağlığına yönelik tehditlerinin rekor düzeye ulaştığı açıklandı. Türkiye'de de 2019-2023 dönemindeki her yıl, ülkenin yüz ölçümünün yüzde 82,7's...
Bahar yorgunluğuna düşmemek için bu vitaminlere dikkat
Sonbahar aylarına girdiğimiz şu günlerde yataktan kalkmakta zorluk mu çekiyorsunuz, tüm sebebi bahar yorgunluğu olabilir... Bahar yorgunluğu, hemen herkesin mevsim dönüşlerinde hissedebil...
50 yaş üstü insanlar günde kaç yumurta yemeli?
Uzmanlar, 50 yaş üstü bireyler için ideal yumurta tüketim miktarını açıkladı. Yumurta, yüksek kaliteli protein, vitaminler ve mineraller açısından zengin bir gıda olarak, yaş ilerledikçe ...
Kahvaltının ayrılmaz ikilisiydi!
Ayrılmaz bir ikili olarak bilinen domates ve salatalığın birlikte tüketilmesi, sanıldığı kadar faydalı olmayabilir. Uzmanlara göre, iki sebzenin aynı anda tüketilmesi sindirim sistemini z...
Uykusuzluğa çözüm: Ağır battaniye
Yeni bir araştırmaya göre, ağır battaniyeler uyku kalitesini artırarak ilaç kullanımını azaltabilir. Avrupa'da her 10 yetişkinden biri kronik uykusuzluk sorunu yaşarken, yeni bir araştırm...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Karsu bebeğinin cinsiyetini İstanbul Maratonu'nda açıkladı
Hollandalı Mike Schrama ile dört ay önce dünya evine giren Karsu Dönmez geçen haftalarda hamile olduğunu duyurmuştu. Sanatçı hazırladığı pankartla bebeğinin cinsiyetini açıkladı. Yıllar ö...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Sofranızdaki gizli tehlike: Bu besinler sandığınızdan daha zararlı!
Gıda katkı maddelerinin risklerine değinen Diyetisyen Gizem Özölmez, "Günlük yaşamda sıkça tükettiğimiz paketli gıdalar, içerdiği katkı maddeleriyle sağlığımızı tehdit edebilir. Yiyeceklerin görünüm ve tadını korumak için kullanılan renklendiriciler, koruyucular ve tatlandırıcılar, uzun vadede sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir" dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.