Yukarı
414342

Vücuttaki bu değişime dikkat: Belirti vermeden sinsice ilerleyebilir

31 Ekim 2024 09:07

Türkiye’de her üç kişiden birinde görülen karaciğer yağlanması, önemli bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, bu yaygın problemin başlıca sebebinin obezitenin giderek artması olduğunu belirterek uyarılarda bulundu.

Alkol tüketimine veya alkol dışı nedenlere bağlı olarak karaciğerde aşırı yağ birikimi şeklinde tanımlanan karaciğer yağlanmasının, dünyada ve Türkiye’de obezite artışıyla paralel şekilde yükseldiği gözlemleniyor.

Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, tablo bu şekilde ilerlediği sürece obeziteye bağlı karaciğer yağlanmasının, kronik karaciğer hastalıklarının en yaygın nedeni olmasının beklendiğini ifade etti.

Özellikle karın bölgesinde daha fazla yağ birikimi olan kilolu bireylerde diyabet, yüksek tansiyon gibi hastalıkların yanı sıra karaciğer yağlanmasının da daha sık görüldüğüne dikkat çekti. Karaciğerdeki yağlanmanın şiddetinin ise çoğunlukla kilo fazlalığı ile doğrudan ilişkili olduğunu ekledi.

Diyabet Önemli Bir Risk Faktörü

Diyabetin karaciğer yağlanmasında öne çıkan risk faktörlerinden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ergün, diğer risk faktörlerini şöyle sıraladı:

“Obezite, özellikle göbek çevresinde biriken fazla kilo, karaciğer yağlanmasının en önemli nedenlerinden biridir. Bunun yanı sıra, alkol tüketimi de karaciğerde ciddi yağlanmaya yol açar. Beslenme ve yaşam tarzı da bu süreci etkileyen önemli faktörlerdir. Yağ oranı yüksek, batı tipi beslenme ve şekerli, gazlı içeceklerin tüketimi bu riski artırır. Sağlıklı bir yaşam süresi ve hastalıkların önlenmesi konusunda kanıtlanmış tek beslenme biçimi ise Akdeniz tipi diyettir.”

İlerleyen Dönemlerde Ciddi Sağlık Sorunlarına Yol Açabilir

Prof. Dr. Ergün, karaciğer yağlanmasının uzun yıllar devam etmesi durumunda vücudun buna tepki vermeye başladığını ve karaciğer hücrelerine saldırdığını açıkladı.

Bu saldırının şiddetlenmesiyle birlikte karaciğerde hasar ve siroz geliştiğini belirten Ergün, “Sirozun geliştiği bir durumda, karaciğerde kanser hücreleri ortaya çıkar. Bu aşamada sorun daha da büyüdüğünden karaciğer nakli veya kemoterapi gibi tedavi seçenekleri devreye girer” dedi.

Ayrıca, karaciğer hastalıklarının eşlik ettiği durumlarda, yağlanma ile birlikte siroz riskinin daha da arttığını ifade eden Prof. Dr. Ergün, “Örneğin hepatit B’nin karaciğere ilk darbesini vurduğunu, ikinci darbenin ise yağlanmadan geldiğini ve siroz olasılığının böylece yükseldiğini söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

Belirti Vermeden Sinsice İlerleyebilir

Karaciğer yağlanmasının ilk aşamalarında herhangi bir belirti vermediğini ve yıllarca sinsi bir şekilde ilerleyebileceğini belirten Prof. Dr. Ergün, hastalığın ikinci ve üçüncü evrelere geçişiyle birlikte karın ağrısı, halsizlik, yorgunluk ve karaciğer enzimlerinde yükselme gibi belirtilerin görülebildiğini aktardı.

Hastalığın ilerleyen evrelerinde karın ve bacaklarda sıvı birikimi (asit ve ödem) de görülebileceğini belirtti.

Yağlanmanın Şiddeti ve Siroz Riski Bu Yöntemle Tespit Edilebiliyor

Prof. Dr. Meltem Ergün, karaciğerdeki yağlanmanın ultrasonla tespit edilerek evrelendirildiğini ifade ederek, bu evrelerin ultrason görüntülerine göre yapıldığını anlattı:

“Evre 1’de karaciğer hücrelerinin üçte biri yağlı görülürken, Evre 2’de hücrelerin yaklaşık yarısı yağlıdır. Evre 3’te ise hücrelerin üçte ikisi yağlanmış durumdadır. Ultrason sonucunda daha fazla yağlanma tespit edilirse ve bu durum yıllarca devam ederse, siroza dönüşüm riski artmaktadır.”

Son yıllarda kullanılan Fibroscan yöntemiyle yağlanmanın şiddetinin ve siroza ilerleyip ilerlemediğinin daha detaylı bir şekilde incelenebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ergün, bu yöntemin cilt üzerinden uygulanan, yaklaşık 5-10 dakika süren, acısız bir işlem olduğunu belirtti. Fibroscan’ın karaciğer yapısı hakkında önemli bilgiler sunduğunu ve birçok hastada biyopsi ihtiyacını ortadan kaldırabileceğini de ekledi.

Göbek Çevresinin Daralmasıyla Yağlanmanın Şiddeti Azalıyor

Tedavide en önemli adımın kilo vermek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Meltem Ergün, göbek çevresindeki yağlanmanın azalmasıyla karaciğer yağlanmasının da hafiflediğini belirtti.

Ergün, “Bu nedenle diyet ve egzersiz, tedavinin vazgeçilmez parçalarıdır. Her gün 30-45 dakika yürüyüşün, tansiyon, kan şekeri ve kilo kontrolünde etkili olduğu kanıtlanmıştır. Ancak, diyet ve egzersizin düzenli yapılması büyük önem taşır. Uzun süre devam edilirse yağlanma geriler. Karaciğer enzimlerinde iyileşme daha hızlı görülse de, ultrason görüntülerinde iyileşme daha yavaş olur. Bu noktada sabır ve kararlılık önemlidir” dedi.

Siroz gelişen hastalarda ilaç tedavisi ve karaciğer nakli, karaciğer kanseri gelişen hastalarda ise kemoterapi, embolizasyon gibi tedavi yöntemlerinin uygulandığını ekledi.

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Mide kanserinin en önemli nedenlerinden biri: 'Helicobacter pylori'

Mide kanserinin en önemli nedenlerinden birinin Helicobacter pylori olduğunu ve dünya genelinde milyonlarca kişinin midesinde fark edilmeden sessizce yaşadığını söyleyen Gastroenteroloji ...

Ağrı, ses ve şişlik... Bu belirtileri hafife almayın

Kök hücre tedavisinin özellikle kireçlenme ile eklem hastalıklarında yenilikçi ve etkili bir yöntem olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erdinç Genç, cerrahiye alter...


Dünya nüfusunun yarısı miyopi olacak

Uzmanlar, dijital ekran kullanımı ve kapalı ortamda çalışma şartlarının miyopi vakalarını artırdığını vurguladı. 2050 yılında dünya nüfusunun yarısının miyopi olacağı tahmin ediliyor. Göz...

Kanserle mücadelede çok etkili: Faydaları saymakla bitmiyor

Sevgi ve barışın sembolü olan ökse otu bilim dünyasında şaşırtıcı bir şifa kaynağı olarak da tanınıyor. Özellikle kanserle mücadelede umut vaat eden bir doğal terapi olarak dikkat çekiyor...


Beyin çüremesi nasıl önlenebilir?

Bugünlerde sıkça gündeme gelen “beyin çürümesi’’ ifadesi sosyal medya bağımlılığının beyin sağlığı için ne kadar zararlı olduğunu gözler önüne serdi. Prof. Dr. Uludüz, her yaş grubunu etk...

Uyurken hayati tehlike: Uyku apnesi kalbinizi nasıl etkiliyor?

Uyku apnesi, solunumun uyku sırasında durmasıyla karakterize bir bozukluk olup, tedavi edilmediğinde kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununa yol açabilir. Doç. Dr...


Bu sessiz tehdit gözlerinizi kaybetmenize neden olabilir!

Göz tansiyonu olarak bilinen glokom, erken teşhis edilmediğinde geri dönüşü olmayan görme kaybına yol açabilir. Prof. Dr. Tamer Takmaz, bu hastalıktan korunmanın yollarını açıkladı. Göz H...

Sabah kahvesi içmeden önce bir kez daha düşünün

Uyandığınızda hemen bir fincan kahveye uzanıyorsanız, dikkatli olmanız gerekebilir. Özellikle kötü bir gece uykusunun ardından kahveye sarılmak, sandığınız kadar iyi bir fikir olmayabilir...


Kadınlar mı yoksa erkekler mi daha çok ağrı hisseder?

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Çınar, ağrı eşiğini belirleyen en önemli faktörün genetik yapı olduğunu belirtti. Erkekler ve kadınlar arasındaki ağrı eşik farkına d...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Yasemin Allen evde kraliyet pitonu besliyor

Suna Yıldızoğlu'nun kendisi gibi oyuncu olan kızı Yasemin Allen, konuk olduğu bir programda özel hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu. "Annemin isminin bir sorumluluğu vardı" diyere...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Mide kanserinin en önemli nedenlerinden biri: 'Helicobacter pylori'

Mide kanserinin en önemli nedenlerinden birinin Helicobacter pylori olduğunu ve dünya genelinde milyonlarca kişinin midesinde fark edilmeden sessizce yaşadığını söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün, Dünya Sağlık Örgütü'nün de yaklaşımının değiştiğine işaret etti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR