- Devlet Bahçeli 'Öcalan' çağrısını yineledi, kürsüde tehditler savurdu: 'İmralı ve DEM Parti arasında yüz yüze temas gecikmemeli'
- Mesut Ergin: “Dünya Zeytin Ağacı Günü Kutlu Olsun”
- Buca Belediyesi kadına yönelik şiddeti masaya yatırdı
- Biden trump'ın yemin törenine katılacak
- Limonla karıştırınca etkisi 10 katına çıkıyor...
CHP'den bakanlığın kreş yazısına tepki
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bir yazı göndererek sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğunu ve bu yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin yapıldığı ve bu program ve kapsamda eğitim-öğretim faaliyeti yapıldığının tespit edildiğini bildirdi. Konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılında verdiği kararla Belediye Kanunu’nun “Belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açabilir” hükmünü iptal ettiği belirtilen yazıda, belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyeti konusunda uyarılarak yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ve mevcut yerler hakkında kanun hükümlerine göre hareket edilmesi konusunun belediyelere bildirilmesi istendi.
CHP Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, bakanlıktan gönderilen bu yazıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Belediyelerin açtığı kreşlerin üç boyutta topluma büyük etkisi ve katkısı olduğunu belirten Nazlıaka, şunları söyledi:
“Bu etki ve katkılardan birincisi çocuklar için olan katkı. Çocukların gelişme kapasitesinin en yüksek olduğu yaş grubunda kreşe gitmesi hem sosyal hem eğitsel hem de zihinsel gelişimine müthiş bir katkı sunuyor. Çocuklar çok hızlı, sosyal ve eğitsel olarak gelişiyorlar. Ve kreşlerde akranlarıyla iletişim kurmayı, empati kurmayı, gruplar halinde çalışmayı, oyuncaklarını toplarken disipline girmeyi, belli bir rutine sahip olmayı öğreniyorlar. Kreşler aynı zamanda çocuklara güvenli bir ortam sunuyor ve rehberlik hizmetleri sayesinde anne-babayla çocuk arasında daha sağlıklı bir iletişim kurulmasını teminat altına alıyor. Ve bizim kreşlerimiz ağırlıklı olarak yoksul ailelere hizmet veriyor, böylelikle dezavantajlı ailelerin çocuklarının hayata bir sıfır yenik başlamasının önüne geçiliyor ve yoksulluğun ebeveynden çocuğa miras kalması kreşler sayesinde engelleniyor. Çocuğu eğitim hayatına hazırlarken sosyal ve zihinsel gelişimini sağlarken eşitlikçi bir ortam sunarak kızlı erkekli bir atmosferde çocukların birlikte öğrenme yetisini de geliştiriyor. Ve çocukların mutlu bir ortamda, huzur içerisinde, güvenli bir ortamda hayata hazırlanmasını sağlıyor.
“Kreşler kadınları özgürleştiriyor. 653 kreşimizde 58 bin çocuğa imkan sağlanıyor”
İkincisi etki kadınlar için olan katkı. Hiç şüphesiz kreşler kadınları özgürleştiriyor. CHP’li belediyeler şu anda gece kreşleri de açmaya başladı. Gece vardiyasında çalışan kadınlar için de bu inanılmaz büyük bir imkan. 653 kreşimiz var, yaklaşık 58 bin çocuğa imkan sağlanıyor. Bu kreşler sayesinde kadın hem istihdama katılabiliyor özgürleşiyor, hayatın içine katılabiliyor. Kreşlerde çalışan kadınlar istihdam sahibi olabiliyor. Böylelikle de ekonomik olarak güçlenmiş oluyor. Bugün Türkiye'deki her üç kadından sadece birisi çalışma hayatının içerisinde. 33 milyon çalışabilir nüfustaki kadının sadece 10,7 milyonu çalışma hayatının içerisinde. Her beş kadından da sadece birisi kayıtlı ve tam zamanlı çalışabiliyor. Dolayısıyla bu kadar eşitsizlik varken, kadınlar kayıt dışı çalışmaya, istihdamın dışına itilirken, eşit işe eşit ücret almazken hiç şüphesiz kreşler kadınların ekonomik olarak güçlenmesinin yanı sıra, toplumsal statüsünü de güçlendiriyor.
“Bir kreş inşa ettiğimizde orası aynı zamanda ekonomiye sürekli olarak katkı sunan bir yere dönüşüyor”
Üçüncü boyut ise ekonomiye olan katkısı. Bu konuda bazı akademisyenlerin yapmış olduğu çalışmalar var. Bir bina inşa ettiğimiz zaman o binanın inşaatı esnasında işçiler çalışıyor, inşaat tamamlanınca işçiler işsiz kalıyor. Ama bir kreş inşa ettiğimizde orası aynı zamanda ekonomiye sürekli olarak katkı sunan bir yere dönüşüyor. Hem kadınlar, yani çalışma hayatının dışına itilmiş olan bir kesim ekonominin içine çekiliyor hem orada çalışan kadınlar istihdam sahibi oluyor hem de orada hayata daha iyi hazırlanan çocuklar ilerleyen yaşlarda da daha iyi bir eğitim alıp daha nitelikli bir meslek sahibi olup sonra da ekonomiye daha büyük katkı sağlayabilecek bir gelecek inşa edebiliyor. Dolayısıyla hem kadınlar hem çocuklar hem ekonomi boyutundan bakacak olursak kreşlerin topluma inanılmaz büyük etkisi ve katkısı var.
“AKP çocukları ve kadınları güçlendirmek yerine kadınları evin içerisine hapsetmek isteyen anlayışı topluma yaymayı tercih ediyor”
Peki AKP ne yapmak istiyor? AKP, CHP’li belediyelerin verdiği hizmetlerden, özellikle yoksul yurttaşlarımızın hayatına dokunan hizmetlerden rahatsız. Çünkü bu AKP'nin yapamadıklarının görünür olmasını sağlıyor ve yoksul vatandaşlarımızın CHP’ye olan inancını, güvenini arttırıyor. Çok kişi biliyorum ki CHP'li belediyelerin yönettiği yerlere taşınmayı düşünüyor. O yüzden bu başarının ve insanların birebir hayatına dokunulmasının sağladığı siyasal sonuçların farkında AKP. O yüzden kendisini düzeltmek, kendi yanlışlarını gidermek, doğru politikaları hayata geçirip çocukları ve kadınları güçlendirmek yerine kadınları evin içerisine hapsetmek isteyen, kadınları geleneksel roller içerisine hapseden bir anlayışı topluma yaymayı tercih ediyor.
“Bu karar kadına yönelik bir şiddettir”
Dün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ydü. Bu karar da aslında kadına yönelik bir şiddettir. Yani bugün çocuğunu CHP’li bir kreşe vermiş olan bir aile kara kara düşünüyordur, ‘Ne olacak? Acaba bizim kreşimiz kapanacak mı’ diye. Hayır, biz her koşulda yoksul yurttaşlarımızın hayatına dokunmaya, onlara hizmet götürmeye, çocukları hayata hazırlamaya, kadınları güçlendirmeye projelerimizle, politikalarımızla, söylemlerimizle devam edeceğiz. Eşitliği ancak kimseyi geride bırakmayarak sağlayabiliriz. AKP'nin bakış açısı ne yazık ki bizimki gibi bir kişi yere düştüğünde koluna girip onu ayağa kaldırmak değil, onun yerde yatarak sürekli kendisine bağımlı bir şekilde tedaviye muhtaç hale gelmesini sağlamak şeklinde. Biz böyle yaklaşmıyoruz. Bireyleri güçlendirmek istiyoruz. Bunun için de öncelikle kadınları ve çocukları güçlendirmek gerekiyor. Özetle bizler kadının hayatın her alanında var olmasını, çocukların da eğitim hayatına iyi bir hazırlıkla başlangıç yapmasını istiyoruz.”
“CHP’li belediyeler kadınları özgürleştiren ve çocukları hayata hazırlayan hizmetler sunuyor”
İzmir’de bir evde çıkan yangın nedeniyle hayatını kaybeden beş kardeşi hatırlatarak sözlerine devam eden Nazlıaka, şunları söyledi:
“Bu hepimizin yüreğini yakan facia ortaya çıktıktan sonra, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, bunun yoksullukla ilgisi olmadığını söyledi. Arkasından, ‘Orayı bir CHP'li belediye yönetiyor. Belediyeler ne yapıyor’ diye sordu. Oysaki Selçuk Belediyesi, o sınırlar içerisinde ücretsiz kreş imkanı sunan bir belediye. Zengin'in sorusunun cevabı, tam da alınan bu kararda yatıyor. CHP'li belediyeler kreş açıyor, engelli merkezleri açıyor, otizm merkezleri açıyor, alzheimer merkezleri açıyor, mola merkezleri açıyor, kadın danışma, dayanışma merkezleri açıyor. Kısacası kadınları özgürleştiren ve çocukları hayata hazırlayan birtakım hizmet sunuyor. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz Sayın Zengin, siz gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz sizden. Sayın Bakan da o faciaya sadece 26 saniyesini ayırmıştı. Bu bile aslında olaya ne kadar yüzeysel baktıklarını gösteriyor. Üstelik de kurduğu cümle, ‘Bu işin takipçisi olacağız’ şeklindeydi. Elbette takipçisi olacak.
“Erdoğan ‘beş çocuk’ diyor ama ekonomik destek programı, en fazla iki çocuğa uygulanıyor”
Tayyip Erdoğan, ‘Bir çocuk iflas, iki çocuk patinaj, üç çocuk eh, bize dört-beş lazım’ diyor. Bu aile onu dinlemiş, beş çocuk yapmış ama yoksul aileleri sosyal ekonomik destek programı, en fazla iki çocuğa kadar olacak şekilde uygulanıyor. Yani ailedeki tüm çocuklar bu yoksulluktan payını alırken sadece iki çocuğa kadar bu destek veriliyor. Bakanlık 18 kere ziyaret etmiş, bu bir lütuf değil. Çünkü zaten sosyal ekonomik destek programı içerisine aldıkları aileleri üç ayda bir ziyaret etmeleri ve ekonomi durumlarında herhangi bir değişiklik olup olmadığını takip etmeleri gerekiyor. Eğer ekonomisi düzeldiyse de zaten desteği kesiyorlar.
“Koskoca devlet bütçesiyle yapsınlar, yapamıyorlarsa da gölge etmesinler”
2025 Bütçesi’nde kadını güçlendirmek için kadın başına günlük 38 kuruş, çocuğu güçlendirmek için de çocuk başına günlük 5 lira ayrılmış durumda. Kadınları ve çocukları böyle mi güçlendireceksiniz? Biz, ‘Her mahallede bir kreş açacağız’ diyorduk. Murat Kurum da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyken İstanbul'da bir yılda 100 kreş açacaklarını iddia etmiş. Kendi seçimi kazanamayınca, ‘Madem biz yapamıyoruz. Siz de yapmayın’ mantığı var. Onların elini tutan mı var? Koskoca devlet bütçesiyle yapsınlar. Yapamıyorlarsa da gölge etmesinler, başka ihsan istemiyoruz.”
ANKA
Yorum Ekle
Diğer Haberler
e-Devlet'ten kontrol edin: 2 milyar liralık borç faiziyle silinecek
Genel Sağlık Sigortası'nı da kapsayan bazı kanunlarda değişiklik teklifi Meclis'e sunuldu. Düzenlemeyle birlikte halk arasında GSS borcu olarak adlandırılan borçlar silinecek.Genel Sağlık...
Karamollaoğlu'ndan sosyal medya hesabından veda mesajı
Saadet Partisi’nde (SP) sekiz yıllık Temel Karamollaoğlu dönemi önceki gün yapılan olağan kongre ile resmen sona erdi. Mahmut Arıkan'a koltuğu devreden Karamollaoğlu, "9. Olağan Büyük K...
İstanbul'da gözaltına alınan 158 kadın serbest bırakıldı
25 Kasım'da eylem yapmak isteyen ve gözaltına alınan kadınlardan 158'i serbest bırakıldı. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası...
Erdoğan imzaladı... Resmi Gazete'de yayımlandı: Kamuya etkin denetim
Cumhurbaşkanlığınca yayımlanan "Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi" genelgesiyle, kamu hizmetlerinde vatandaş memnuniyetinin ve d...
İmamı öldüren 16 yaşındaki gençten taciz iddiası
Adana’da tartıştığı M.A. (16) tarafından bıçaklanarak öldürülen imam Tarık Karadağ (46), toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen M.A., kız kardeşi F.A.’yı (14) taciz ettiği iddiasıyla Karad...
Teğmenlerin ihraç istemi ile YDK toplantısı ertelendi
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra kılıç çatarak and içme seremonisi düzenleyen ve "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı atan teğmenlerin ihraç istemiyle sevk edildikleri MSB Yü...
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutukluluğuna ikinci itiraz
Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanarak Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'na gönderilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz, müvekk...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mahkemedeki ifadeleri nedeniyle 500 bin TL'lik tazminat davası açıldı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüse...
İstanbul'daki aile katliamında ölü sayısı 8 oldu...
İstanbul Büyükçekmece'deki aile faciasında dün 5 kişi hayatını kaybetmişti. Bugün, bir anne ile 10 yaşındaki oğlu ve bir kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı. Olayda hayatını kaybedenler...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti’nde bir flaş ayrılık daha
‘Kızılcık Şerbeti’ dizisine bu sezon katılan bir oyuncu daha ekibe veda ediyor. “Kızılcık Şerbeti” dizisi üçüncü sezonunda da en çok izlenen dizi olmaya devam ediyor. Dizideki ayrılıklara...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Limonla karıştırınca etkisi 10 katına çıkıyor...
Sağlık için faydalı birçok doğal besin kaynağı bulunuyor, ancak bunlardan biri var ki özellikle sabahları aç karnına tüketildiğinde vücuda adeta reset atıyor. İltihapları azaltan, kabızlık sorununu çözen ve vücuda birçok fayda sağlayan bu mucizevi besin hem sindirim sistemi hem de genel sağlık açısından önemli yararlar sunuyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.