Suriye'nin kalbi Humus: Ne olmuştu, ne oldu?
Suriye’nin stratejik kalbi Humus, tarihi mirası ve lojistik önemiyle ülkenin geleceği için kritik bir nokta. İç savaşın ağır yaralarını taşıyan bu şehir, hem enerji kaynaklarının hem de uluslararası güç mücadelesinin odağında yer alıyor. Beşar Esad rejimi için Humus’un kaybı, yalnızca askeri değil, siyasi bir dönüm noktası anlamına geliyor.
Suriye’de başkent Şam’a açılan stratejik önemdeki Humus ili, coğrafi konumu, enerji kaynaklarına yakınlığı ve lojistik avantajlarıyla ülkenin kalbi olarak kabul ediliyor.
Halep ve Şam’dan sonra Suriye’nin en önemli şehirlerinden biri olan Humus, aynı zamanda Roma, Bizans, Emevi ve Osmanlı gibi medeniyetlerin izlerini taşıyan zengin bir tarihi mirasa sahip.
Humus’un stratejik önemi, sadece tarihî bir merkez olmasından değil, aynı zamanda Suriye’nin ulaşım ve enerji altyapısında merkezi bir rol oynamasından kaynaklanıyor.
Humus'un kaybı, Suriye Rejimi'nin nihai sonu ve Esad'ın kendi hayatı için ülkeyi terk etmesi anlamına gelebilir.
SURİYE'NİN ATAN KALBİ
Şehir, ülkenin kuzey ve güney eksenini bağlayan ticaret yollarının kesişim noktasında yer alıyor. Ayrıca, doğalgaz ve petrol boru hatlarının geçtiği bir bölge olarak enerji kaynaklarına erişimde kritik bir konumda bulunuyor.
M5 kara yolunun geçtiği Humus, Lazkiye Limanı’na olan yakınlığıyla ticaret ve askeri hareketlilik açısından stratejik bir avantaja sahip.
Akdeniz’e açılan bu rota, yalnızca Suriye’nin değil, bölgesel ve uluslararası aktörlerin de dikkatini çeken bir unsur haline geldi. Bu durum, şehri Suriye iç savaşının en yoğun çatışmalarına sahne olan alanlardan biri haline getirdi.
Humus, aynı zamanda verimli tarım arazileri ve sanayi tesisleriyle Suriye ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Ancak 2011 yılında başlayan iç savaş, bu potansiyeli neredeyse tamamen yok etti.
Hükümet karşıtı protestoların merkezi haline gelen şehir, 2015 yılında rejim güçleri ve muhalifler arasındaki çatışmalarla harabeye döndü.
Yeniden alınan Humus şehrinin HTŞ tarafından kontrolünün tam olarak sağlanması, Suriye'nin kalbini ele geçirdikleri anlamına geliyor.
MUHALİFLERİN KALESİ
İç savaşın ilk yıllarında, özellikle Baba Amr ve Halidiye gibi mahalleler, muhaliflerin kalelerine dönüştü. Bu mahallelerde rejim karşıtı gruplar yoğun bir şekilde örgütlenirken, rejim güçleri bu bölgeleri geri almak için yoğun bombardıman ve kuşatma stratejileri uyguladı.
2012 yılında Baba Amr Mahallesi, rejim tarafından şiddetli bir askeri operasyonla ele geçirildi.
Bu operasyonlar sırasında, kuşatma altındaki mahallelerde temel gıda ve ilaç gibi insani yardımların ulaşımı engellendi.
2014 yılında, şehir merkezindeki eski şehir bölgesinde sıkışıp kalan muhalif gruplar, uzun süren müzakereler ve kuşatma sonrası teslim oldu.
Muhaliflerin İdlib gibi bölgelere tahliyesinin ardından, rejim şehirde demografik değişim politikalarını devreye soktu. Bazı mahalleler tamamen boşaltılırken, rejim yanlısı gruplar buralara yerleştirildi.
Bu süreç, yalnızca savaşın fiziksel tahribatıyla sınırlı kalmadı, aynı zamanda şehirdeki sosyal dokuyu da geri dönülmez şekilde değiştirdi.
İNSANLAR KADAR, MİRASI DA HASAR GÖRDÜ
Humus’ta yaşanan çatışmalar, yalnızca yerel halk için değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel miras için de yıkıcı sonuçlar doğurdu. Şehirdeki pek çok tarihi yapı ağır hasar alırken, binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Uluslararası yardım kuruluşları, şehirdeki insani krizi hafifletmek için defalarca ateşkes çağrısında bulundu ancak bu çabalar genellikle sonuçsuz kaldı.
Birleşmiş Milletler, şehirdeki insani durumun kritik seviyeye ulaştığını defalarca rapor etti. Ancak uluslararası toplumun diplomatik ve insani müdahaleleri sınırlı kaldı.
Humus, bir yandan iç savaşın simgelerinden biri olurken, diğer yandan Suriye krizinin çözümü için gereken uluslararası işbirliğinin eksikliğini gözler önüne serdi.
Bugün Humus, savaşın ardından yeniden inşa edilmeyi bekleyen bir şehir olarak varlığını sürdürüyor. Ancak demografik değişim, ekonomik zorluklar ve siyasi belirsizlikler, şehrin geleceğine dair karamsar bir tablo çizmeye devam ediyor.
Beşar Esad rejiminin kontrolündeki şehir, hem Suriye’nin iç siyaseti hem de uluslararası güç mücadelesinin bir yansıması olarak dikkat çekiyor.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Rus muhalif Navalnıy'nın avukatlarına hapis cezası
Rusya'da geçen yıl cezaevinde ölen Rus muhalif Aleksey Navalnıy'nın üç avukatı, "aşırılıkçı topluluğa katıldıkları" gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı.
Kolombiya'da çatışma çıktı: 30 kişi öldü
Kolombiya'da silahlı isyancı örgüt Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) ile eski Kolombiya Devrimci Silahlı Güçlerine (FARC) bağlı 33. cephe arasında dünden bu yana yaşanan çatışmalarda 30 kişi ö...
Eski Devlet Başkanı Morales 'isyancı' ilan edildi
Bolivya'da mahkeme, kendisine yöneltilen ağırlaştırılmış insan ticareti suçlamasıyla ilgili duruşmaya ikinci kez katılmayan eski Devlet Başkanı Evo Morales'i isyancı ilan etti ve hakkında...
ABD Generali, Suriye'de SDG'nin yoğunlukta olduğu bölgeleri ziyaret etti
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Kurilla, Suriye ziyareti sırasında YPG/PKK'ya bağlı SDG liderleriyle bir araya gelerek İŞİD'e karşı mücadele ve bölgede yaşanan zorlukları değerlendi...
Darbeci Başkan'ın tutukluluğu uzatılacak
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol, darbe suçlamasıyla görevdeyken tutuklanan ilk lider oldu. Tutukluluğunun uzatılması için savcılar mahkemeye başvururken, Yoon kendisiyle görüşme ta...
Donald Trump, Rocky'i 'Hollywood özel elçisi' yaptı
Trump, Hollywood için sıradışı bir hamleyle Jon Voight, Mel Gibson ve Sylvester Stallone’u “Özel Büyükelçi” olarak atadı. Trump, bu üç ünlü oyuncunun Hollywood'daki "gözleri ve kulakları”...
Macron, 5 yıl sonra ilk kez Lübnan'ın ziyaret etti
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan’a yapacağı ziyaretle, reformları destekleyecek bir hükümetin kurulmasını ve uluslararası güvenin yeniden tesisini hedefliyor. Fransa, Suudi Ar...
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı, NATO Genel Sekreteriyle görüştü
Haluk Görgün, Brüksel'de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile savunma sanayi iş birliğini görüştü. Görgün, Türkiye’nin NATO’nun güvenlik mimarisine sunduğu katkıları vurgulayarak gelecekte...
Geri vites çalışmadı: Ateşkes anlaşması Cumartesi oylanacak
Netanyahu'nun ofisi, Hamas ile rehin takası ve ateşkesi kapsayan anlaşmayı kabul ettiğini tekrar duyurdu, ancak siyasi kriz nedeniyle ateşkesin başlangıcı ertelendi. Trump ise ateşkesin g...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Yalı Çapkını Dizisinde Yolun Sonu : Final Tarihi Netleşti
Yalı Çapkını dizisi ne zaman sona erecek belli oldu. Afra Saraçoğlu (Seyran) ve Mert Ramazan Demir'in (Ferit) başrollerini paylaştığı, Star TV'de üçüncü sezonuyla ekranlarda olan 'Yalı Ça...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Covid-19 aşıları bunama yapar mı?
Covid aşılarının beyin sağlığına etkilerinin vatandaşların kafasını meşgul eden, sosyal medyada sıkça tartışılan ve bilimsel araştırmaların da dikkatle incelediği bir konu olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, ‘’Bizlere sık sık bu aşıların demansa yani bunamaya neden olup, olmadığı soruluyor’’ dedi ve konuyla ilgili bilimsel veriler eşliğinde şu açıklamaları yaptı:
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.