- Büyükşehir’in Fizyoterapistleri ile Hastalar Yeniden ‘Hissediyor’
- Sağlık sorunlarıyla gündemdeydi: Zerrin Özer vasiyetini açıkladı
- TİP Sözcüsü Sera Kadıgil: Olanların tek sorumlusu Erdoğan'dır
- Erdoğan'dan yeni 'Kartalkaya' açıklaması: 'Yargı 78 canın hesabını tek tek soracak'
- Türkiye 2024 yılında 60 milyon dolarlık zeytin ihraç etti
Çin tahvillerinde Trump etkisi: Tarihi dip seviyede
Çin ekonomisi, deflasyon baskısı ve konut piyasasındaki sıkıntılarla boğuşurken, Trump’ın olası ticaret politikalarının etkisiyle ABD-Çin ticaret savaşlarının yeniden alevlenme ihtimali piyasaları tedirgin ediyor. Tarihi düşük seviyelere gerileyen tahvil getirileri, teşvik paketlerinin etkisinin sorgulanmasına yol açıyor.
Çin'de bir süredir devam eden deflasyon endişeleri ile birlikte ABD'de başkan seçilen Donald Trump'ın yeni dönemde izleyeceği politikalar nedeniyle iki ülke arasında yeniden ticaret savaşlarının başlayabileceği korkusu risk algısının yükselmesine neden olurken, artan güvenli liman talebiyle tahvil getirileri tarihi düşük seviyelere indi.
ABD'de 20 Ocak'ta görevi devralacak Trump'ın yaptığı açıklamalar, halihazırda çeşitli problemlerle uğraşan dünya ekonomileri için yeni sıkıntıların başlayabileceği yönündeki fiyatlamaları güçlendiriyor.
Çin'de bir süredir devam eden deflasyon korkusu hükümetin attığı adımlara rağmen aşılamazken, yeni dönemle birlikte buna bir de ticaret savaşının eklenebileceği endişesi güvenli liman varlıklarından olan tahvillere talebi artırdı.
Çin'in 10 yıllık tahvil faizi 3 Ocak’ta yüzde 1,6'nın altına inerek rekor düşük seviye olan yüzde 1,58'e gerilerken, ülkenin 11 trilyon dolarlık devlet tahvili piyasasında 10 yıl vadeli devlet tahvillerinin getirileri ile ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi arasında yaklaşık 300 baz puanlık fark oluştu.
Çin’in tahvil getirileri, Pekin tarafından Eylül 2024’ten beri açıklanan birçok ekonomik teşvik önlemlerine rağmen 2008 küresel mali krizi ve Kovid-19 salgını sırasında ulaşılan seviyelerin çok altına geriledi.
Pekin yönetiminin Çin'in onlarca yıl sürebilecek bir ekonomik durgunluğa sürüklenmesini durduramayacağına dair endişeler artarken, aynı zamanda Çin'in ekonomik yavaşlamasının emtia talebinin azalmasına yol açabileceği ve bu durumun, emtia fiyatlarındaki değişimlere duyarlı olan enerji gibi sektörleri olumsuz etkileyeceğine işaret ediliyor.
AÇIKLANAN EKONOMİK PAKET EKONOMİYİ CANLANDIRACAK MI?
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Çin ekonomisindeki mevcut durumun üç temel nedeni var. Bunlar, deflatif baskı, konut sektöründeki gelişmeler ve ekonomideki beklentiler." dedi.
Ülkenin aşırı üretimi ve tüketici tarafındaki tedirginlik nedeniyle ciddi bir deflatif baskı altında olduğunu ifade eden Manukyan, "Enflasyon göstergelerine baktığınızda, ister Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ister Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) olsun, ciddi bir baskı olmadığını görüyoruz. Hatta ÜFE ekside seyrederken, tüketici tarafında sıfırın üzerinde tutunmaya çalışıldığını söyleyebiliriz. Bu durum, önümüzdeki dönem için Çin Merkez Bankasından (PBoC) faiz indirim beklentilerini artırıyor." diye konuştu.
Konut sektöründeki gelişmelerden dolayı hem hanehalkı hem özel sektörün kredi kullanarak büyümeye çalışmaktan çok borçlarını kapatmaya odaklanmış durumda olduğuna dikkati çeken Manukyan, "Düşük faiz oranları bir borçlanma sinyali olarak algılanmıyor, tam tersine borçların azaltılmasına yönelik bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Karı maksimize etmeye çalışmıyorlar, riski minimize etmeye çalışıyorlar. Bu durum, Richard Koo’nun Japonya için ifade ettiği bilanço resesyonuna benzer bir tabloyu ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.
Manukyan, getirilerin gerilemesinde önemli bir diğer nedenin ise beklentiler olduğunu vurgulayarak, "Açıklanan ekonomik paketlerin ekonomiyi canlandıramayacağı ve PBoC'un daha fazla faiz indirimi yapacağı beklentisi gibi unsurlar, getirilerin düşüşünü tetikliyor." değerlendirmesinde bulundu.
'TRUMP SENARYOSU EN BÜYÜK BELİRSİZLİKLERDEN BİRİ'
Ak Yatırım Uluslararası Piyasalar Stratejisti Uraz Çay ise Çin ekonomisinin 2023 yılını yüzde 5,2 reel büyüme ile kapattığını dile getirerek, 2024 yılı için büyüme bazlı risklerin varlık fiyatlamalarının ana unsuru haline geldiğini ifade etti.
"Üçüncü çeyrekte yüzde 4,6 büyüme rakamı açıklandı. Bu durum 2024 için yüzde 5 büyüme hedefinin sorgulanmasına neden oldu." ifadelerini kullanan Çay, ancak piyasa beklentisinin yüzde 4,8 seviyelerinde şekillendiğini kaydetti.
Yüksek borçluluk problemleri, deflasyon riskleri, konut piyasası riskleri ve Trump 2.0 korkuları ile dolar/yuan paritesinin yılın son çeyreğinde 7’nin altındayken 7.3 seviyelerine yükseldiğini ifade eden Çay, "Yüksek teknoloji ile büyüme ve iç tüketimi arttırma hedefinde de yapısal problemlerin küçük-orta ölçekli şirketleri öne çıkararak azaltmak mümkün" diye konuştu.
Çay, Çin ekonomisinde Japonya tarzı uzun süreli bir deflasyonist dönem yaşanacağını düşünmenin haksızlık olduğunu belirterek, büyüme hızının pandemi öncesine göre daha düşük olmasına rağmen yüksek teknoloji alanındaki gelişmelerin uzun vadede oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Çin'in 10 yıllık devlet tahvil getirilerinin 2025 için faiz indirim beklentilerini de içerdiğini belirten Çay, 2025 sonu için en düşük getiri beklentisinin yüzde 1,4 olduğunu kaydetti.
Çay, Trump 2.0'ın Çin ekonomisi üzerinde en büyük risk faktörü gümrük vergileri olduğunu kaydederek, "ABD seçimleri öncesi yüzde 60’ı dile getiren Trump’ın bu söylemi gerçekleşecek mi yoksa pazarlık unsuru mu? Gerçekleşmeden bilemeyiz." dedi.
ABD-Çin ticaret ilişkilerine değinen Çay, 2023 yılında iki ülke arasındaki toplam ticaret hacminin 575 milyar dolar olduğunu anımsattı.
Trump’ın yüzde 20 veya yüzde 60 oranında gümrük vergisi uygulamasının Çin ekonomisinin büyüme hedefleri üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini belirten Çay, "Goldman Sachs'ın tahminine göre yüzde 20’lik bir vergi, büyümeyi yüzde 0,7 oranında düşürebilirken, UBS’in tahminine göre yüzde 60’lık bir vergi, yüzde 1.5’lik bir kayba yol açabilir.” diye konuştu.
Çay, Çin ekonomisinin 2025 için büyüme bazlı senaryoların hedeften ciddi oranda sapmaya yol açabilecek olmasının en önemli risklerden biri olduğunu dile getirerek, "Trump 2.0 senaryosu, önümüzdeki iki yıl için en büyük belirsizliklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. 2025 için yüzde 5 civarında hedeflenen büyümede yeni gümrük vergilerinin devreye girmesiyle sapmalar olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Açıklanan 10 trilyon yuanlık mali paketin yanı sıra sermaye piyasalarına yönelik destekleyici adımların önemine işaret eden Çay, bu hamlelerin yeterli olup olmayacağının gümrük vergilerine bağlı olduğunu kaydetti.
Çay, bu yıl yeni paketlerin kapıda olduğunu belirterek, "Şimdilik 10 yıllık tahvil getirilerinde yaşanan düşüş, bizce net bir deflasyon-borçluluk sarmalına giriş değil. Riskler ise yok değil. Politik kararlar bu risklerin azalıp azalmayacağını belirleyecek." ifadelerini kullandı.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Türkiye 2024 yılında 60 milyon dolarlık zeytin ihraç etti
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) kayıtlarından derlediği bilgiye göre, söz konusu alandaki üreticiler geçen yıl 48 ülkeye dış satım yaptı. Sektör temsilcileri, siyah ve yeşil zeytin ihra...
Spot piyasada doğalgaz fiyatları
Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, dün spot doğalgaz piyasasında toplam işlem hacmi 12 milyon 34 bin 300 lira oldu. Bu rakam, bir önceki gün 10 milyon 603 bin 49 lira olarak ge...
Koç Holding'den 504 milyon dolarlık dev anlaşma: İmza tarihi belli oldu
Koç Holding, 504 milyon dolarlık teklif ile kazandığı Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı ihalesi için imza tarihini açıkladı. İhaleyle birlikte Koç Holding, 40 yıl süreyle işletme hakkını elde...
Turkcell'den 1 Milyar Dolarlık Tahvil İhracı
Turkcell tarafından yapılan açıklamada, 500 milyon dolar nominal değerindeki tahvilin 5 yıllık vade ile ihraç edildiği belirtildi. Bu tahvilin itfa tarihi 24 Ocak 2030 olarak belirlenirke...
Kırtasiyeden Bile Alınıyordu! Çek ve Senetlere Yeni Düzenleme: e-Devlet'ten de Yapılabilecek
Hükûmet, sahte senet dolandırıcılığına karşı harekete geçti. Adalet Bakanlığı’nın Yargı Reformu Strateji Belgesi’yle, senetlerin hukuki güvenliğini sağlamak için kayıt altına alınması hed...
Banka ve Kredi Kartlarında Yeni Dönem!
Ekonomik kaynakları yurt içinde tutmayı hedefleyen ekonomi yetkilileri son olarak banka ve kredi kartları için TROY kart kullanımını artıracak bir karara imza atmıştı. Ekonomi Koordinasyo...
Hekim ve diş hekimi muayene katkı ücretleri değişti: İşte yeni ücretler
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından hekim ve diş hekimi muayenesinde uygulanacak katkı payı tutarlarına ilişkin değişiklik Resmi Gazete'de yayımlandı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tar...
Aracı kurumların en çok alım-satım yaptığı hisseler
Borsa İstanbul BIST 100 endeksi saat 15:09 itibarıyla gün ortasında yüzde 0,32 düşüşle 10.089 puanda işlem görmeye devam ediyor. Öte yandan yatırımcılar en çok işlem yapan aracı kurumları...
TCMB'den 20 yıl sonra bir ilk
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), gecelik ve haftalık depo ihaleleriyle piyasadaki fazla likiditeyi çekerken, 24 Ocak'tan itibaren gerekli gördüğünde 30 günlük depo ihaleleri de a...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Sağlık sorunlarıyla gündemdeydi: Zerrin Özer vasiyetini açıkladı
Bir süredir gözlerden uzak yaşayan ve sağlık sorunlarıyla mücadele eden ünlü şarkıcı Zerrin Özer, vasiyetini açıkladı. Son şarkısı Basit Numaralar ile gündeme gelen ve bir süredir gözlerd...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: Diş sağlığınız kalbinizi koruyabilir
Dişlerinize iyi bakmazsanız sadece ağız sağlığınız değil, kalbiniz de risk altında olabilir. Uzmanlar, ağız sağlığı ile kalp hastalıkları arasındaki bağlantıyı ortaya koyuyor. Diş eti hastalıkları ve diş kaybı gibi ağız sağlığı sorunları ile kalp krizi ve inme gibi ciddi kardiyovasküler hastalıklar arasında bağlantı olabileceği yönünde çeşitli araştırmalar yapılıyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.