Toplantı Salonu Doldu Taştı

Buca Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen paneli izlemek üzere gelenler salona sığmadı. YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sökmen ve DEÜ Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Meltem Dikmen Caniklioğlu’nun da konuşmacı olarak katıldığı panelde gündeme dair açıklamalar yapan Kanadoğlu, Anayasa değişiklikleri taslağının kapalı kapılar arkasında kabine bünyesinde yapıldığını söyledi. Kanadoğlu, hap benzetmesi yapılan değişiklikler için “Millet bu hapı yutmaz” dedi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, çok değerli hukukçuları Buca’da ağırlamaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Tatı, salonun izleyicilere yetmediğine işaret ederken, “Bir daha yapacağımız toplantıda 1000 kişilik bir salonu doldurmak dileğiyle” dedi. Başkan Ercan Tatı, izleyiciler arasında Cumhuriyet’in ilk kadın avukatlarından Jülide Yolcu’nun da bulunduğunu belirtirken, “Buradaki gençler ve büyüklerimiz, hepimizin dikkatli olması gerekiyor. Osmanlı Padişahı Vahdettin döneminin rövanşını almak isteyenler var Ve biz bunlarla bir arada olamayız. Bizler Mustafa Kemal’in çocukları ve torunlarıyız. Şimdi askerlik zamanı geldi. Şikayet etmeye lüksümüz yok. Cumhuriyetin bize her zamankinden daha fazla ihtiyacı var” diye konuştu
İş ve aş sıkıntısını unutturmak

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu konuşmasında iktidarın Anayasa değişikliklerinin AB tarafından istendiğini belirttiğine işaret etti. Kanadoğlu, “İktidar AB üyeliği için Anayasa değişikliğinin şart olduğunu söylüyor. Vatandaşın gündeminde böyle bir talep ve istek yok. İnsanlar önce kendilerine iş ve aş bulunmasını istiyor. AB bahanesini kaba bir yalan olarak görüyorum. İktidarı gerçekten kutlamak gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde gündeme bu kadar hakim, sıkıştığı zaman konuyu değiştiren ve olayları başka bir yöne çeken iktidar yoktur. Paketin vatandaşa hap gibi geleceğini söylüyorlar. Millet bu hapı yutmaz. Bizim tarihimizde hapı yutmak sözünün ne anlama geldiği iyi bilinir. Milletimiz önüne sunulan üzeri güzel soslarla süslenmiş acı yemeği yemeyecektir” dedi.

Dayatma var

Anayasa paketinde beğendiği ve onayladığı maddelerin de olduğunu ifade eden Kanadoğlu şöyle devam etti:
“Milletvekilliği seçimini dört yılda bir yapmayı öngören değişikliği getiren hükümet meclis başkanının süresini indirmeyi unuttu. Yeni değişiklikte başkanın beş yıl olan süresi de dört yıla inecek ve denklik sağlanacak. Türkiye bu madde ile bir ayıptan kurtuluyor. Ben de Anayasa’yı bir ayıptan kurtarmak için buna ‘evet’ derim. Ayrıca bireyin yurtdışına çıkışını engelleyen madde değiştirilerek esneklik sağlanacak. Bunu da doğru girişim olarak nitelendiriyorum. Fakat birkaç tanesi doğru diye diğerlerini de kabul ettiğimi söyleyemem. İşte tam bu durumda vatandaşlar arada kalıyor. Paketin bir bölümüne destek veren ya da ret eden insanlar sağlıklı karar veremiyor. Bir Anayasa değişikliği uzlaşı, birleşme ve ortaklık ister. Bunların hiçbirisi yok. Yapılan çalışmaların tamamı basının, üniversitelerin, yargının dışında gerçekleştirildi. Kesinlikle ortada dayatma var.” .

AK Parti ret ister

Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi halinde kesinlikle geri gönderileceğinden emin olduğunu ifade eden Kanadoğlu, AK Parti’nin değişikliği yaparken arka planda yapılan çalışmalarla aslında ‘ret’ verilmesini istediğini iddia eti.
Hükümetin mağduriyeti kendine yöntem olarak kullandığını anlatan Kanadoğlu, değişikliğe ret çıkması halinde hükümetin kendini mazlum göstereceğini söyledi. Darbecilerin yargılanması konusuna destek verdiğini de sözlerine ekleyen Kanadoğlu, darbe yapanların yarısının öldüğü ve aradan 20 yılı aşkın bir süre geçtiği için alınan kararın anlamsız olduğunu belirtti. Kanadoğlu, “Daha önce aklınız neredeydi? Bu ülkede darbeler öyle kendiliğinden olmadı. Siyasi iktidarların yanlışları ve tutarsızlıkları yüzünden bu hale geldi. Kimse unutmasın halk gücünün üzerinden hiçbir güç yoktur. Yasama ve yürütmeyi elinde bulunduran hükümet yargıya da sahip olmak istiyor. Bunun adı demokrasi değil dikta rejimidir” diye konuştu.
Panelde konuşma yapan YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise 12 Eylül darbesi sonrasında yapılan Anayasa ile şimdiki değişiklik arasında sadece üniforma farkı olduğunu söyledi. Yapılan çalışmaların Anayasa Mahkemesi’nin ve HSYK’nın önünü tıkamaktan ibaret olduğunu anlatan Emiağaoğlu, “Gündemde olan Anayasa değişikliği paketi bir generalin evinde bulunsaydı darbe iddiasıyla soruşturma açılırdı. Bu çalışma eksik ve topal olan demokrasiyi ortadan kaldırmaya yöneliktir. Yapılacak reform yargının iş yükünü ve zorluklarını kesinlikle ortadan kaldırmıyor. Biz konuştuğumuzda ise ‘cübbeni bırak ta gel’ diyorlar. Siz önce dokunulmazlıkları bırakıp yargının karşısına gelin. Bu değişiklik devleti partileştirmekten öteye gitmez. Böyle bir yapılanma ne Afrika’da, ne Uganda’da ne de maganda da asla söz konusu bile olamaz” dedi.

Neremiz darbeci?

Öte yandan 5-6 kişilik bir grubun panel sırasında arka sıralardan kalkarak panelistlere “darbeciler dışarı” sloğanını attıktan sonra salonu terk etti. Bu olayı yorumlayan İzmir Baro Başkanı Özdemir Sökmen ise, “Asıl darbeyi sizleri uyarmazsak iktidar yapacak. Ayol bizim neremiz darbeci? Hukukun bu kadar ayaklar altına alındığı döneme rastlamadım. Anayasa değişikliği aldatmacadan ibarettir. Paketin ilk 10 maddesine olur verebilirsiniz fakat. Bunlar olta ucundaki yemdir. Sonrası ise hukuka vurulacak bir darbedir” dedi.