'Çok sayıda kültürel miras yok edildi'
Tartışmalara konu olan yeni kalem işi uygulamalarıyla ilgili mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiği Edirne’de bulunan Selimiye Camisi restorasyonu için tanınan 30 günlük süre sona erdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Selimiye Camisi restorasyonunda tartışmalar devam ediyor.
- GÜMÜŞ: Buradaki tipik sorun mimarlığın ve koruma meselesinin iktidara bağımlı, bakanlık güdümünde bir faaliyet olarak görülmesinde.
- AHUNBAY: Mevcut bezemenin altında ise 16. yüzyıl yok. Bugün onu kazıyıp, başka bir yerden böyle olabilirdi diye bir örnek alıp, monte etmek yeniden tarih yazmaktır. Bezemeleri yeniden yapmak uydurma bir işleme girer.
- BAŞGELEN: Uluslararası ve ulusal tüm koruma belgeleri ile de çelişen bu tarz bir müdahale UNESCO açısından da Selimiye'nin mevcut statüsünü riske sokar.
Edirne İdare Mahkemesi kararında, yüksek kurulun onayladığı projeyle ilgili tüm belgeler talep edilmiş ve 30 gün süre tanınmıştı. Bu süre içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekli belgeleri göndermedi. Bakanlık yetkililerinden aldığımız bilgiye göre ise ‘belgeler 30 Ekim’de gönderilecek’ şeklinde oldu. AKP Edirne Milletvekili Fatma Aksal’ın Selimiye Camisi’ne ilişkin yaptığı övgü konuşması gündeme oturdu. Aksal’ın “Selimiye’nin yaklaşık 100 yılını kurtaracak, 100 yıl daha ileriye taşıyacak bir restorasyon yapıldı” açıklaması tepkilere neden oldu.
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz mimar, restorasyon uzmanı ve mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, “Sıradan bir bezeme programı öne sürülerek, ‘Bu 16. yüzyıla bütünlenmeli’ diye bir gerekçe sunulamaz” dedi. Ahunbaş sözlerine şöyle devam etti: “Kubbede tarihi katmanlarla oluşmuş bir anlatı var. Kubbe çeşitli dönemlerde onarım alıyor ve bu onarımlar da onun tarihinin parçası oluyor. Selimiye de 18. yüzyılda bir deprem yaşıyor, nakışları dökülüyor veya eskiyor, onu tekrar elden geçiriyorlar ve o da o dönemin sanat eseri oluyor. Mevcut bezemenin altında ise 16. yüzyıl yok. Bugün onu kazıyıp, başka bir yerden böyle olabilirdi diye bir örnek alıp, monte etmek yeniden tarih yazmaktır. Bezemeleri yeniden yapmak uydurma bir işleme girer. Özellikle dünya mirası olan eserlere çok dikkat edilmeli.”
‘ANITYAPI TASARLANABİLECEK BİR NESNE DEĞİL’
“Selimiye Camisi herhalde dünya mirası olarak ülkenin en önde gelen anıt yapılarından biri. Bu anıtın nasıl korunacağı meselesi yalnızca mahkeme kararlarıyla ve bu yönetimsellik biçimi ile değerlendirilemez. Bu vaka bu yüzden çok önemli, bu meselenin tartışılması gerekiyor” diyen mimar Korhan Gümüş, asıl sorunun mimarlığın ve koruma meselesinin iktidara bağımlı olması ve bakanlık güdümünde bir faaliyet olarak görülmesi olduğunu belirtiyor.
Gümüş, “Maalesef oluşturulan kurullar, danışma organları daima kamu tarafı ile kapalı bir ilişki ve ideolojik yaklaşım biçimi içinde kariyer sahibi oluyorlar. Böyle olunca tuhaf bir şekilde fikir ortamı felç ediliyor. Bunun sonucunda depresif bir durum ortaya çıkıyor. Kaybedilmiş bir geçmişin arayışı içinde, aslına dönmek gibi hayali bir geçmiş yaratılmaya çalışılıyor. Bunun elbette ki deneysel, kültürel miras değerleriyle ilişki kuran, kavramaya çalışan deneysel bir çaba olan koruma kavramıyla bir ilgisi yok. Bu şekilde anıt yapıların özgün, miras değeri yüksek katmanları yok ediliyor. Bu şekilde hatırlarsanız çok sayıda ‘Kültürel miras korunuyor’ denerek yok edildi” diyor.
Gümüş, ayrıca her dönem eklerinin, ayrı katmanlarının uluslararası koruma normlarına göre de bir değere sahip olduklarının kabul edildiğinin altını çiziyor. Gümüş, “Buradaki sorun anıtyapının sanki tasarlanabilecek bir nesne olarak kabul görmesinde. Oysa yapıyla diyalog kurmak, anlamaya çalışmaktır, koruma eylemselliklerini yönlendiren mesele” diyor.
‘DANIŞMA KURULU TOPLANMALI’
Mimar Sinan’ın 80 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” olarak nitelendirdiği Edirne Selimiye Camisi, gerek Sinan’ın, gerek Osmanlı mimarisinin en önemli eserleri arasında sayılır. Kitâbesine göre, yapımına 1568 yılında başlanmış ve 14 Mart 1575’te ibadete açılmıştı. 2011 yılında Üstün Evrensel Değer olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edildi. Bu açıdan gözümüz gibi korunması gereken Edirne Selimiye Camii’nin restorasyonunda, yetkili Bilim Kurulu’nun onayladığı ve tamamlanmış olan kubbe içi kalem işi projesi iptal edilerek; resmi hüviyeti bulunmayan bir heyetin önerdiği yeni restitüsyon projesi kabul edilmesi ilgili tüm çevrelerde büyük tepkiyle karşılandı.
Bu yeni restitüsyon projesi teklife göre 18’inci yüzyıla ait kalem işlerinin sökülerek, yerine belirlenmiş bir ismin kalem işi uygulamaların yapılmak istenmesinin ilgili çevrelerde büyük tartışmalara neden olduğu basına yansıdı. Koruma mevzuatı açısısından da taraf olduğumuz Venedik Tüzüğü’nden Burra Tüzüğü’ne (2013) kadar uluslararası ve ulusal tüm koruma belgeleri ile de çelişen bu tarz bir müdahalenin UNESCO açısından da Selimiye’nin mevcut statüsünü riske sokacağı öngörülüyor.
Bu vahim gelişmelere karşı açılan davada, Edirne Bölge İdare Mahkemesi, 26 Eylül’de toplanarak davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden savunma ve belgelerin cevaplarını göndermeleri için 30 gün süre vererek, yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bu dikkatle takip edilmesi gereken önemli bir karar ve izlenmesi gereken bir süreç. Bu hayati süreçte Selimiye ilgili oluşturulan Danışma Kurulu’nun acilen toplanarak gerekli izlemeyi ve değerlendirmeleri yaparak görüşünü ilgili yerler ve kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.
NEZİH BAŞGELEN
(Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi Arkeolog-Editör)
VENEDİK TÜZÜĞÜ’NÜN EDİRNE SELİMİYE’DE GÖZ ARDI EDİLEN MADDELERİ:
Venedik Tüzüğü tarihi yapıların korunması ve restorasyon hakkında uluslararası bir çerçeve belirleyen bir antlaşmadır (1964).
- Madde 9 Onarım uzmanlık gerektiren bir iştir. Amacı, anıtın estetik ve tarihi değerini korumak ve ortaya çıkarmaktır. Onarım kendine temel olarak aldığı özgün malzeme ile güvenilir belgelere saygıyla bağlıdır. Faraziyenin başladığı yerde onarım durmalıdır; yapılması gerekli herhangi bir eklemenin mimari kompozisyondan farkı anlaşılabilmeli ve gününün damgasını taşımalıdır. Herhangi bir onarım işine başlamadan önce ve bittikten sonra, anıtın arkeolojik ve tarihi bir incelemesi yapılmalıdır.
- Madde 10 Geleneksel tekniklerin yetersiz kaldığı yerlerde, koruma ve inşa için bilimsel verilerle ve deneylerle geçerliliği saptanmış herhangi çağdaş bir teknik kullanılarak anıt sağlamlaştırılabilir.
- Madde 11 Anıta mal edilmiş farklı dönemlerin geçerli katkıları saygı görmelidir; zira onarımın amacı üslup birliği değildir. Bir anıt üst üste çeşitli dönemlerin izlerini taşıyorsa, alttaki dönemleri açığa çıkarmak ancak bazı özel durumlarda yok edilen malzemenin önemi azsa, açığa çıkarılan malzeme büyük tarihi, arkeolojik, ya da estetik değer taşıyorsa ve korunma durumu böyle bir davranışı gerekli gösterecek kadar iyi ise haklı çıkarılabilir. İlgili unsurların öneminin değerlendirilmesi ile ilgili yargıyı ve neyin yok edileceği üzerinde kararı vermek, sadece bu işi üzerine almış kimseye bırakılamaz.
- Madde 12 Eksik kısımlar tamamlanırken, bütünle uyumlu bir şekilde bağdaştırılmalıdır; fakat bu onarımın, aynı zamanda sanatsal ve tarihi tanıklığı yanlış bir biçimde yansıtmaması için, özgünden ayırt edilebilecek bir şekilde yapılması gereklidir.
- Madde 13 Eklemelere, ancak yapının ilgi çekici bölümlerine, geleneksel konumuna, kompozisyonuna, dengesine ve çevresiyle olan bağıntısına zarar gelmediği durumlarda izin verilebilir.
cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Matthew Perry’nin ölümüyle ilgili davada yeni gelişme
Friends dizisinin yıldızı Matthew Perry’nin ölümüne ilişkin davada ikinci doktor da ceza aldı; Dr. Mark Chavez’e yasa dışı ketamin temini nedeniyle 8 ay ev hapsi ve 3 yıl denetimli serbes...
Oscar Ödülleri'nden Kritik Karar: 2029'dan İtibaren...
Oscar Ödülleri törenlerinin, 2029 ile 2033 yılları arasını kapsayan yeni anlaşma kapsamında televizyonda değil, ABD merkezli video paylaşım platformu YouTube'da yayınlanacağı açıklandı. S...
Dünyaca ünlü rock yıldızları İstanbul'a geliyor
Rock dünyasının ünlüleri, 2026 yılında Türkiye'ye geliyor. Tanınmış isimler, İstanbul'da müzikseverlerle buluşacak. Kariyeri boyunca "Because the Night" ve "People Have the Power" gibi şa...
Bilgisayarla Beste Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Zekâ Vakfı, Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ve Halıcı Bilgi İşlem AŞ iş birliği ile düzenlenen 32. TBD-Halıcı Bilgisayarla Beste Yarışması’nın final ve ...
Ünlü piyanist Grinko, Ankara'da konser verdi
Rus müzisyen, piyanist ve davulcu Evgeny Grinko, Ankara'da verdiği konserde hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Besteleri milyonlarca kişi tarafından dinlenen, dünyaca ünlü Rus müzis...
2 bin 400 yıl önce batan gemide parmak izi bulundu
Danimarka açıklarında yaklaşık 2 bin 400 yıl önce batan bir deniz akıncıları teknesinde bulunan antik bir parmak izi ve kimyasal bulgular, Demir Çağı’nda bu gizemli saldırganların nereden...
5 bin yıllık iskelet şaşırttı! Taş Devri'nden kalma gizemli bir gömü...
İsveç’in başkenti Stockholm’ün yaklaşık 35 kilometre güneybatısındaki Gerstaberg köyünde yürütülen yüksek hızlı tren hattı inşaatı sırasında arkeologlar, 5 bin yıllık bir köpek iskeletiyl...
'Bak Postacı Geliyor' izleyicilerine film arasında sürpriz
Yüksel Aksu'nun senaryosunu yazıp yönettiği, oyuncu Ozan Akbaba'nın başrolünde yer aldığı 'Bak Postacı Geliyor' filminin akşam seansında izleyiciler bir sürprizle karşılaştı. Dün akşam bi...
Oya Başar’dan yıllar sonra gelen Levent Kırca açıklaması
Usta oyuncu Oya Başar, eski eşi Levent Kırca’nın ölüm haberini aldığı geceyi ve sanatçının hastalık sürecinde tedaviyi reddedişini yıllar sonra ilk kez anlattı. Usta oyuncu Oya Başar, 10 ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neslihan Atagül organik tarım yapıyor
Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.