AKP'nin 'mükemmel' sansür mekanizması nasıl işliyor?
AKP’lilerin, başta Erdoğan olmak üzere alışkanlık haline getirdikleri bir tavır var; ne kadar rahat saçmalarlar ve yalan söylerlerse kamuoyunu o kadar fazla etkilediklerini düşünüyorlar. Çok da haksız sayılmazlar. Sansür meselesi de tam olarak böyle tartışılıyor...
Neredeyse tüm önemli başlıklarında bunu görmek mümkün; Suriye, üniversiteler, sansür… Suriye Devlet Başkanı Esad Erdoğan’a göre 3 yıldır ha düştü ha düşecek, ODTÜ’lüler uyduya karşı olan tuhaf tipler, sansür meselesinde de hükümetin kimseye yaptırımı falan yok, vatandaş şikâyet ediyor, yargı da kanunu uygulamak zorunda kalıyor…
Sansür demişken bu mesele de tam olarak bu vasatlıkta tartışılıyor...
Geçtiğimiz hafta haberlere yansımıştı; İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Kitapları İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, John Steinbeck'in "Fareler ve İnsanlar" adlı romanının bazı bölümlerini "gayri ahlaki" bulup sansürlenmesini talep etti. Bu haber tüm ülkede yankı buldu. Steinbeck‘e ek olarak Şeker Portakalı, Yunus Emre ve Kaygusuz Abdal’ın da başına benzer bir "talihsizlik" geldi.
Bakan Dinçer Fareler ve İnsanlar sansür olayı için şu ifadeleri kullandı: ”Vatandaşların şikayetleri var ki bunu önleyemeyiz. Önlenmesi de doğru değil. Şeker Portakalı ile ilgili okul yöneticisi sadece kitabı tavsiye eden öğretmenden konuyla ilgili şikâyet hakkında bilgi edinmiştir. Bu çok tabi bir hak, ondan sonra hiçbir şey yapılmamıştır.”
Peki, Dinçer Yunus Emre'nin sansürlenmesi için ne demişti bir de ona bakalım: “TTK’nın bir sansür kurumu gibi çalıştığını iddia etmek, apaçık insafsızlıktır. İzmir’de bir velinin vermiş olduğu dilekçe sonrasında yaşananlar ve yapılan yorumlar, olsa olsa mizahın konusu olabilir”
Yani “ortada sansür falan yok, vatandaşların masum şikâyetleri var. Kurullar da yasalar gereği gereken sorgulamayı yapmak zorunda, yasaklama falan olmadığına göre tartışmalar anlamsız, haksız. Vatandaşın da şikayet etme hakkı var sonuçta” Bakan bey kısaca bunu söylüyor.
AKP’nin sansür mekanizmasının nasıl çalıştığını bilmeyenler için Dinçer’in bu sözleri makul gelebilir ama iş o kadar basit değil. Zira Bakan’ın demokratik hak olarak sunmaya çalıştığı mekanizmanın adı “muhbir vatandaş” sistemidir ki sansür mevzusunda en gelişmiş ve karmaşık sistemlerden biri sayılabilir. Gerek hükümet yetkilileri gerek bazı kurum ve kuruluşların açıklamalarını iş edinen birileri, türlü sebeplerle, kafasına yatmayan her durumu ihbar etmeye başlar. Hele AKP bunun sistemini bu kadar mükemmel oturtmuşken…
Artık Türkiye’de sağlıktan, eğitime, siyasete kadar mükemmel bir “şikayet” sistemi kurulmuş durumda. Biriler tek telefon şikayeti ile sizin hakkınızda soruşturma açtırabiliyor, kamuoyu önünde küçük düşürebiliyor, siyasi kariyerinizi bitirebiliyor, hapislere gönderebiliyor, kitapların sansürlenmesini gündeme aldırabiliyor. İşte Bakan’ın bahsettiği demokratik hak böyle çalışıyor.
Çamur at izi kalsın diye bir söz vardır, tam olarak karşılıyor bu durumu. Daha kısa süre önce bir sağlık emekçisi benzer bir vatandaşın şikayeti üzerine yaşananlar sonrasında hayatına son vermişti.
Memleket tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olan Abdülhamit devrinin meşhur muhbir vatandaşı bu. Abdülhamit’in efsanevi istihbarat teşkilatı çok büyük sayıda polisi istihdam etmesinin yanında, bunların kat kat üstündeki sayıda vatandaşın ihbarları ile çalıştırılıyordu. 12 Eylül için de benzer bir olgudan söz etmek mümkün.
Bu işin bir tarafı.
Diğer tarafına gelirsek Başbakan Erdoğan’ın bas bas bağırmasının, bazı parti yetkililerinin açıklamalarının ardından son bir sene içinde yaşananları kısaca hatırlamakta fayda var; Hürrem kapandı, Süleyman kadınlarla daha az yan yana geliyor, “Bir erkek bir kadın” dizisinde artık “müstehcen” espriler yapılmıyor, Behzat Ç. de muhtemelen son sezonunu yaşıyor, artık özel veya devlet kanalları Turist Ömer'i bile sansürlüyor... Listeyi uzatmak mümkün. Bazen sansür işi o kadar abartılıyor ki ekranda sadece buzlu bir cam görüyoruz!
Şimdi düşünün, sürekli şikayet edilme tehlikesi altında, soruşturma tehdidi altında ya da RTÜK’ten ceza alma korkusu ile yaşamak…
Bir iktidar için en güzel sansür otosansürdür, AKP de bunu çok iyi biliyor. Bakarsanız sansür yok, yani Bakan Dinçer yemin etse başı ağrımaz. İşte AKP bunu başardı.
Sansür deseniz o da nereden çıktı diyecekler, başta söylediğimiz lafa dönersek: "Ne kadar rahat yalan söylerlerse kamuoyunu o kadar fazla etkilediklerini düşünüyorlar"
Volkan Algan (soL)
Yorum Ekle
Diğer Haberler
CHP'li bir belediyeye daha inceleme başlatıldı
Beykoz Belediyesinin 3 konser organizasyonu ile Beykoz 1908 AŞ'nin Tuzlaspor'un haklarını satın alarak Beykoz Anadolu Spor AŞ adıyla TFF 2. Lig'de oynama sürecinde usulsüz harcama yapıldı...
Belediyelere Soruşturma Başlatıldı: Ankara ve İstanbul'a 'Konser' Kıskacı
Türkiye'de son günlerde CHP'li belediyelerin konser harcamaları gündemden düşmezken İstanbul ve Ankara'da harekete geçirildi. Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları ABB ve İBB hakk...
Almanlar aniden Türkiye'yi terk etmeye başladı: İşte sebebi
Yıllardır tatil tercihlerinde ilk sırada Türkiye'ye yer veren Almanlar, yüksek enflasyonun ardından bu alışkanlıklarını değiştirdi. Geride kalan turizm sezonunun verilerini paylaşan Alman...
Resmi Gazete'de Yayımlandı: 9. Yargı Paketi'nde Neler Var?
Kamuoyunda "9. Yargı Paketi" olarak bilinen ve geçen hafta TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen, yargı alanında birçok düzenlemenin yer aldığı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Ka...
Bu İllerde Yaşayanlar Dikkat! Saat Verildi... Meteoroloji’den Kuvvetli Yağış Uyarısı
Meteoroloji’den kuvvetli yağış uyarısı geldi. Batı bölgelerinde sağanak yağışlar beklenirken, İzmir’in kuzey ilçeleri ve Balıkesir’de kuvvetli yağış bekleniyor. Doğu bölgelerde pus ve sis...
Seçil Erzan’dan duruşma öncesi 27 sayfalık mektup
Yüksek gelir vaadiyle aralarında futbolcuların da bulunduğu çok sayıda kişiyi dolandırdığı belirtilen Seçil Erzan duruşma öncesi el yazısıyla mahkeme başkanına 27 sayfalık mektup kaleme a...
10 gün sürecek yasak başladı: Mardin Valiliği'nde eylem kararı
Mardin Valiliği, 14 Kasım'dan itibaren kentte gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarının yasaklandığını duyurdu. Yasak kararı 10 gün sürecek. Mardin Valiliği, 14 Kasım'dan geçerli olmak üz...
Antalya'da dehşet: 3 kardeş evde ölü bulundu
Antalya Güzeloba Mahallesi'nde İran uyruklu olduğu öğrenilen 3 kardeş, bir apartmanın 8'inci katındaki dairede ölü bulundu. Türkiye, İzmir'de yangın faciasında hayatını kaybeden 5 kardeşe...
İmamoğlu: İklim krizinin bedelini en fakir olanlar ödüyor
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Birkaç gün önce yayımlanan bir BM iklim raporu, iklim hedeflerimizde yavaş bir ilerleme kaydedildiğini gösteriyor. Ne yazık ki, bu yavaş ilerlemenin bedelini ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Oscar’lı oyuncu Jared Leto ve Aleyna Tilki buluştu
Ünlü oyuncu ve şarkıcı Jared Leto, İstanbul konserinde Aleyna Tilki ile bir araya geldi; ikili birlikte fotoğraf paylaştı. Suicide Squad filminde Joker karakterine hayat veren ve aynı zam...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Diyabet vakaları 800 milyonu aştı
Dünyada diyabetin yaygınlığını ve tedavisini inceleyen çalışma, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile iş birliği içinde NCD-RisC tarafından yürütüldü. Araştırmaya göre, diyabet vakalarının yarısından fazlası Hindistan, Çin, ABD ve Pakistan'da görüldü.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.