Karadeniz fırtınası Cimbom'un kalesini düşürdü

Ligin virajları keskinleştikçe futbolun tadı kaçıyor. İyi futbol kimsenin umurunda değil artık. Ama bu duruma itirazı olanlar da var. Misal, maçın puan hesaplarıyla hiç ilgisi yoktu. Çünkü, zamanlaması ne olursa olsun Trabzonspor-Galatasaray maçı güzel futbol vaadinden hiç vazgeçmiyor. O yüzden her şeyden önce, iki tarafa da nefis mücadele için teşekkür etmek gerek. Sağ olsunlar, var olsunlar.
6’da Giovani’nin defansın arkasına sızdığı pozisyonla başladı heyecan. Ardından 7’de Jo denedi şansını. Dinamik ve önde başlayan konuk ekip karşısında genç kaleci Onur, özgüvenini tazeleyecek iki kurtarışla bunları iyi savuşturdu. Bir de 9’da Trabzon kontrası gelince oyunun psikolojik tartısı yeniden dengeye geldi. Bordo-Mavililerin kendi evinde geri düşmeye hiç niyeti yoktu. 14’teki Serkan’ın şutu ve 20’de Burak’ın soldan ceza sahasına inişiyle oyunun ağırlığı yavaştan Trabzonspor’a bükülmeye başladı. Fakat 30’daki golün bununla ilgisi yoktu. Emre Güngör pres yapan forvet karşısında çalım yapayım derken topu kaptırınca Colman bu fırsatı kaçırmadı: 1-0. Aslında bu gole rastlantı demek haksızlık olabilir. Çünkü akıllı bir iş yapıp önde basıyordu Trabzon. Galatasaray’ı oyun kurma alanının uzağında bozmaya çabalıyordu.
Golün de etkisiyle Sarı-Kırmızılılar maçın başındaki hareketliliğini yitirdi. Ta ki 38’de Giovani’nin girişimine dek. Meksikalının geniş alan buldukça hızlanan pozitif oyunu konuk ekibi yeniden hareketlendirdi. Devre sonuna dek oyunun kipi Cim Bom’a dönmüştü. Gol gelmeyince soyunma odasına muhtemelen kaygılı gitti Rijkaard. Tamam, takımı hevesliydi, lakin Trabzon kontraları yüreğini ağzına getirmeye yetiyordu. Devre arası ödev kağıdında, gol bulmak kadar Burak ve Umut’un sarkık koşularını durdurmak da vardı.
Nitekim ikinci yarı tam da bu formatta başladı. Alanzinho komutasındaki forvet hattı Leo Franco’nun kalesine durmadan iki ters, bir düz koşular yaptı. 55’te Cale’nin ortasına Umut yetişebilse plan tıkır tıkır işlemiş olacaktı. Buna karşın Cim Bom Giovani ve Jo’dan aldığı verimi markaj altındaki Elano ve Keita’ya da bulaştırmaya çalışıyordu. Çünkü bu ikili kıvama gelmeden Galatasaray da ritmini bulamıyordu. Elano-Baros değişikliği topu biraz daha öne taşıyabilmek için geldi. Son yarım saate girilirken maç hâlâ potansiyelini koruyordu. 65’te Umut iyi vuramadı. 75’te Giovani'nin yarattığı karambolde topu dürtemeyen bu sefer Jo’ydu. 79’da sahadaki en iyi Galatasaraylı olan Meksikalı bu sefer kendisi vurdu. Fakat genç Onur maçın yıldızıydı ve bunu ispatlamak için uçtu ve çıkardı. 80’de Engin kaleye vurmayıp asist düşünse iş o anda biterdi. Ama bu güzel maçın erken bitmesi haksızlıktı. Son bölüm de el yürekte geçti. 84’te Caner’in ağlara giden şutu hentbola takıldı. Trabzon kontraları bitiremedi ve 90 dakikanın sonu geldi.
Trabzon için, gelecek sezona daha iyimser bakmak için güzel bir bahaneydi galibiyet. Şenol Güneş takımı olmaya başlamışlardı işte. Galatasaray ise bu puan kaybıyla, haftaya memleketin en köklü kapışmasına fazladan bir önem daha atfetmiş oldu. Allah hepimize kolaylık versin.

MAÇTAN NOTLAR

* Karşılaşmaya her iki takımın taraftarları da büyük ilgi gösterdi. 20 bine yakın bordo-mavili taraftar, tribünleri doldurarak takımlarını coşkuyla desteklerken TrabzonCell, karsılaşma öncesi 20 bin adet atkı dağıttı.
* Son yıllarda Trabzon’a gelen en fazla misafir takım seyircisi bu karşılaşmada oldu. Yaklaşık 1500 kişilik Galatasaray taraftarı kendilerine ayrılan bölümden sarı-kırmızılı takımı coşkuyla destekledi.
* Elazığ depreminde annesini ve kardeşini kaybeden Keko Çiçek, babası ve amcasıyla birlikte geldiği Trabzon’da karşılaşmayı izledi. Keko, maçtan önce saha kenarında kısa bir süre Galatasaraylı oyuncuların ısınmasını izledi. Daha sonra soyunma odasına giden Keko, Arda’nın kadroda yer almaması
nedeniyle kaptanlık pazubandını takan Sabri ile birlikte seremoniye çıktı.
* Sakatlığı nedeniyle kadroda yer almayan, ancak Trabzon’a gelen kaptan Arda Turan, takım arkadaşlarına destek verdi. Kulüp başkan yardımcısı Haldun Üstünel ile birlikte protokol tribünü önünden saha kenarına çıkıp yedek kulübesine oturan Arda, takım arkadaşlarını bir süre izleyerek onlara moral verdi. Daha sonra sarı-kırmızılı oyuncu VIP tribününden Mehmet Topal ile birlikte maçı izledi.
* TrabzonCell Ayın Futbolcusu yarışmasında taraftarların gönderdiği SMS’lerin sonucunda Şubat ayının en iyi futbolcusu seçilen Umut Bulut, ödülünü maç öncesi protokol tribünü önünde kulüp başkanı Sadri Şener’in elinden aldı.
* Karşılaşma, AIDS ile mücadeleye dikkat çekmek için özel tasarlanan kırmızı renkleri olan top ile oynandı. Kırmızı topun yanında bazı futbolcular da AIDS ile mücadeleye destek için kırmızı bağcık kullandı. Bu ürünlerin satışından elde edilen gelirin tümünün, HIV taşıyan kişilere yardım eden kuruluşlara aktarılacağı bildirildi.
* Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, iki takımın karşılaşmasını izleyenler arasında yer aldı. Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener ile Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, karşılaşmayı protokol tribününden birlikte izlediler.
* Karşılaşmanın 3'üncü dakikasında orta sahanın sağında topla buluşan Galatasaraylı Keita'nın arkasına tribünden atılan bir su şişesi düştü. Üzerine su sıçrayan Keita, sakatlanmış gibi yaparak yere yattı, ardından da kendisine tepki gösteren bordo mavili futbolcuların üzerine yürüdü. Trabzonsporlu taraftarlar da su şişesini sahaya atan taraftara ve kendisini yere atan Keita’ya tepki gösterdi.
* Bordo mavili takımı Galatasaray karşısında 1-0 öne geçiren golü atan Arjantinli Gustavo Colman, golünü tribünde oturan ve ikinci çocuklarına hamile olan eşi Fernanda’ya hediye etti. Topu formasının altına alarak öpen Colman’ın Mateo adında bir erkek çocuğu bulunuyor. Bener Onar / Radikal