Sözüm CHP’li mevcut Başkanlara; Sizin parti aidiyetiniz bu kadar mı?

   İyisi kötüsüyle bir aday belirleme sürecini daha geride bıraktık. Ülke genelinde en büyük değişimi İzmir’de gördük. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte 23 mevcut Belediye Başkanının ondukuzu değişti.

    Şunu açıkça ifade edebiliriz ki, CHP Genel başkanı ve ekibinin değişim sözünün tam karşılığı İzmir’de gerçekleşmiş oldu.

   Böylesine büyük değişimin ne denli bir avantaj veya dezavantajlı durum olup olmayacağının sonuçlarını, hep birlikte 1 Nisan sabahı yaşayıp göreceğiz.

   Ancak bu köklü değişim şöyle de bir sorunu beraberinde getirmiş oldu.

   Görevde olan ve tekrar aday gösterilmeyen birçok Belediye Başkanı deyim yerindeyse sırra kadem basmış durumda. Adayların çalışmalarına destek vermedikleri gibi, zamanında kendilerini bu göreve getiren partilerinin çalışmalarında da yer almıyorlar. Güya ağalar küsmüşler!

   Sormak lazım böyle bir hakkınız var mı diye?

   Bu davranış koltuk düşkünlüğünden başka bir şey değil. Akabinde kendisini onore eden partilerine ve seçmenlerine ihanet ve bir o kadar da nankörlüktür.

   Hadi bazı aday adaylarında bu tür kırgınlıklar olabilir ve bunu da anlarız. Ki içlerinde, hak ettiği halde hakkı yenen ve haksızlığa uğrayanlarda var. Ancak geçmişte kendilerine Belediye Başkanlığı verilmiş olanların bu tür bir tutum sergilemeleri affedilir gibi değil.

   Tabi böyle bir durumda ağırlığını koyması ve toparlayıcı olması gerekenlerden birisi de İl Başkanı olmalı. Öyle ya kendileri örgütün başı olduğu için örgütüne lider gibi liderlik yapması, önde yürümesi hatta koşması gerekiyor.

   Peki, var mı böyle bir özelliği?

  Maalesef şimdiye kadar göremedik.

  O da ayrı telden çalıyor. Sanırım başta Tunç Soyer olmak üzere, istedikleri kişiler tekrar aday gösterilmeyince, yarı küskün bir vaziyette zaman zaman bazı etkinliklerde boy gösteriyor. Ya da arada bir sosyal medyadan açıklamalarını görebiliyoruz.

   Sözün özü

  CHP yıllardır İzmir’in kalesidir sözünün devamı; birlik, beraberlik ve dayanışmayla sağlanabilir. Parti içerisinde yaşanan kırgınlık ve küskünlüklerin son bulması için toparlanmak elzem olmalı. Çünkü seçime çok değil 1 ay gibi kısa bir süre kaldı.

Bakınız yerel dinamikler açısından bu seçim çok çok önemli ve bu nedenle başarı kaçınılmaz olmalı. Aksi halde tartışabilecek, hatta küsebilecek bir partiniz dahi ortada kalmaz. Benden uyarması..