Yukarı
236885

Sigara ömürden 10 yıl çalıyor

08 Şubat 2019 12:30

Sigaranın kalp damar tıkanıklığı için en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu belirten Uz. Dr. Gülsüm Bingöl, "Kendisi sigara kullanmayıp evde ya da iş yerinde sigara dumanına maruz kalanlarda da kalp hastalığı riski yüzde 25-30 artar. Hayatı boyunca sigara içmeyenlerle karşılaştırıldığında sigara içenlerin yaşam süresi 10 yıl daha azdır" dedi.

Memorial Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Gülsüm Bingöl, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Hayatı boyunca sigara içmeyenlerle karşılaştırıldığında sigara içenlerin yaşam süresinin 10 yıl daha az olacağına dikkat çeken Uz. Dr. Gülsüm Bingöl, "Sigaraya ait tüm riskler sadece aktif içicileri değil pasif içicileri de kapsamaktadır. Kendisi sigara kullanmayıp evde ya da işyerinde sigara dumanına maruz kalanlarda da kalp hastalığı riski yüzde 25-30 artar. Özellikle kalp hastası olanlar için kalp krizi riski daha yüksektir" diye konuştu.

"ÖLÜMLERİN YÜZDE 35 İLA 40'I SİGARA KAYNAKLI"

Sigara kullananlarda hem kalp damar hastalığı hem felç riskinin 2 ila 4 kat artacağını vurgulayan Uz. Dr. Gülsüm Bingöl, "Sigara ile ilişkili ölümlerin yüzde 35-40’ını kalp damar hastalıkları oluşturmaktadır. Kalp damar tıkanıklığı dışında sigara kullanımı ayrıca vazokonstrüksiyon adı verilen damar büzüşmesi olayını tetikleyerek hem bacakta damar tıkanıklığı riskini hem de aort damar genişlemesi riskini artırır.Tüm bu riskler tüm tütün ürünleri için geçerlidir. Tüm dünyada her yıl 6 milyon kişi tütün ürünleri tüketimi nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bunların 5 milyonundan fazla aktif kullanıcı olup 600 binden fazlası da pasif içicidir. Maalesef özellikle gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkelerde bu sayı tütün kullanım oranlarıyla orantılı olarak giderek artmaktadır" ifadelerini kullandı.

"BEYİN KANAMASI RİSKİ DE ARTMAKTADIR"

Sigaraya maruz kalındığı anda kan basıncının ve nabzın yükseleceğini anlatan Uz. Dr. Gülsüm Bingöl, "Sigara kalbin oksijenlenme dengesini bozar, damarlar içinde pıhtı oluşumuna yol açan mekanizmaları tetikler. Uzun süre sigara kullanımı kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterolü okside forma dönüştürerek daha zararlı hale getirir, kalp damarlarının tıkanmasını önleyen koruyucu mekanizmaları bozar. Yine sigara kullananlarda kalp damarlarında tıkanıklık riskinin artması dışında spazm riski de daha fazladır. Önemli ritim bozuklukları da daha sık görülür.

SİGARAYI BIRAKINCA NELER DEĞİŞİYOR?

Dr. Gülsüm Bingöl, bir kişinin sigarayı bıraktığında yaşayacaklarını şu sözlerle anlattı:

"Sigara kullanan biri sigarayı bıraktığında 2 yıl içerisinde kalple ilgili kötü bir olay yaşama riskini yüzde 50 azaltmış olur. Faydalı etkiler ilk günden itibaren başlar giderek artar. 3-5 yıl sonra sigara içmemiş olanların seviyesine iner. Yine felç riski bıraktıktan 5-15 yıl sonra kullanmayan biri gibi olur.Hangi yaşta olunursa olsun sigaranın bırakılması kalp damar sistemi üzerine belirgin fayda sağlar. Yani sigarayı bırakmak için geç kalınmış olmak diye bir durum yoktur. Özetle tüm tütün ürünleri bir çok farklı mekanizma ile kalp krizi başta olmak üzere tüm kalp damar hastalıklarının oluşma riskini arttırır, sigara kullananlarda kalp krizi daha agresif daha ölümcül seyreder. Bu risk her yaşta olup her iki cinsiyet içinde geçerlidir. Pasif içicilikte tüm risklerin artışıyla ilişkilidir."

DHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Bahar yorgunluğuyla baş etmek için 6 öneri

Baharla beraber değişmeye başlayan gece-gündüz süreleri ve iklim şartları ile beraber vücudumuzun yeni oluşan şartlara uyum sağlamaya çalıştığını ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mer...

Uzmanlar uyardı: Çocuklarda 100 günlük öksürüğe dikkat

Ocak ayından bu yana doktorlara öksürükle ilgili 8 bin 15 bildirim yapıldığı ancak bu durumun aşılarla önlenebileceği öğrenildi. Aynı dönemde laboratuvar tarafından doğrulanmış vaka sayıs...


DSÖ, bir sonraki salgının ne olacağını açıkladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, İstanbul'a gerçekleştirdiği 5 günlük ziyaret kapsamında Türkiye'nin COVID-19 salgınıyla mücadelesi, sağlık sistemi, DSÖ ile iş...

Stresi yenmenin en kolay yolu

Bir uzman, stresi yenmenin sırrının dışarı çıkmak kadar basit olabileceğini söyledi. ABD merkezli çocuk doktoru Dr. Vanessa Slots, yaptığı açıklamada, "Açık havada olmanın bizim için pek ...


Alzheimer’ı erken yakalayın

Alzheimer genellikle ileri yaşlarda görülen bir bunama türü olarak biliniyor. Oysa hastalığın yıllar öncesinden belirti vermeye başladığını belirten Prof. Dr. Uludüz, ‘’Bu nedenle Alzheim...

Bilimsel araştırma: D vitamini kansere karşı koruma sağlıyor

Yapılan bir çalışmada, D vitamini açısından zengin bir diyetle beslenen farelerin, deneysel olarak nakledilen kanserlere karşı daha güçlü bir bağışıklık direncine sahip olduğu ve D vitami...


'Kalp krizlerinin nedeni aşılar değil, hava kirliliği'

Türk Toraks Derneği son yıllarda artan genç yaşta kalp krizi vakalarının sanıldığı gibi aşılar değil, hava kirliliğinin vücutta yol açtığı zararlar nedeniyle gerçekleştiğini kaydetti. Tür...

Kızamığa karşı önlem alın

Türkiye’nin Avrupa’da kızamık vakalarının en çok görüldüğü ilk 10 ülke arasında olduğuna dikkat çeken Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emine Manolya Kara, ‘’Hızlı bulaşan bu ...


Kadınlar soğuğa erkeklerden daha dayanıklı

Yapılan bir araştırma, erkeklerin soğuğa daha dayanıksız olduğunu ortaya çıkardı. ABD'nin Maryland eyaletindeki Bethesda kentindeki Ulusal Sağlık Enstitüsü'nde görevli bilim insanları kad...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Gezenti ailesi artık 3 kişi

TEVE2’de yayınlanan “Çok Gezenti” programıyla yıllardır dünyayı dolaşan Burak Akkul ve Seda Akkul, kısa süre önce dünyaya gelen oğulları Yekta ile birlikte objektif karşısına geçti.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Bahar yorgunluğuyla baş etmek için 6 öneri

Baharla beraber değişmeye başlayan gece-gündüz süreleri ve iklim şartları ile beraber vücudumuzun yeni oluşan şartlara uyum sağlamaya çalıştığını ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Meriç Zeydan, ‘bahar yorgunluğu’ olarak tanımlanan bu dönemde yaşanması muhtemel fiziksel ve psikolojik değişimlerle baş edebilmek için yapılabilecekleri anlattı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR