Yukarı
41

Halis Koç

Bir simidin yarısı Trabzon, yarısı Diyarbakır…

19 Aralık, 2016

   "Çorlu’ya geldiğimin üçüncü günü tanıdım onu..Koğuşta öyle dalgın dalgın bakıyordu camdan..Ezelden beridir zayıfımdır zaten gariplere. Ve ezelden beridir boynu büküğe erir gider ya sol yanım.Yine öyle olmuştu işte...Kim bilir belki de kalp solda olduğu içindir..Sol yanın yangınıdır belki de garipleri birleştiren gönül köprüsü…!!!..Bilen bilir ya..!!!

   Zamanla ilerledi dostluğumuz Bedir ile,,sık sık takılırdım ona ‘’Sen Kürt oğlu…Ben Laz oğlu..Ben senin deniz görmüşünüm oğlum..’’ diyerekten…!!!..Diyarbakırlıydı Bedir..Sessizdi..İçine kapanık kelimesi bile az gelirdi onun için…Bedir hayata kapalıydı desek çok da abartmış olmayız hani....Bölükte ki diğer askerler ile neredeyse hiç konuşmazdı Bedir. Varsa yoksa ben..!!!.Bedir ne kadar içine kapanıksa, ben de o kadar konuşkan ve dışa dönüktüm..!!.Ben konuşum o dinlerdi..O ise gözleriyle ve acısıyla konuşurdu daha çok mahsun mahzun. Üniversite mezunu olduğum için kısa dönem askerdim ben..En çok onu dert ederdi Bedir..Sen gideceksin, ben burada daha çok garip kalacağım derdi bana  hep. Aslında bir hikayesi de vardı Bedir’in ama o hikayeyi de sadece bana anlatmıştı..O yüzden izninizle mezara gidecek artık benimle.

   Şimdi düşünüyorum da garipliğimiz birleştirmişti belki de Bedir ile beni. Parasızlığımız..Ötekiliğimiz..Birbirimizin yaralarından tutunmuştuk belki de..Belki de merhem olmuştuk birbirimize, kim bilir.

   Çarşı iznine çıkmıştık Bedir ile bir gün..Cebimde beş kuruş yok..Çorlunun sokaklarını gezdik..Arşınladık..Güzel kızlara baktık çaktırmadan da olsa. Ve karnımız acıkıvermişti işte .Bedir dedim kısık sesle kulağına eğilip..’’Ben de beş kuruş yok oğlum..’’.Gülmeye başladı Bedir..Bir süre sonra da ilk kez onu kahkahalarla gülerken gördüm..O kadar çok gülüyordu ki..Bir ara gözlerinden yaş geldi..Neredeyse çatlama noktasına geldi..Bozulmuştum biraz..Anladı bozulduğumu. Hem gülerek hem de konuşarak zorla bir şeyler söyledi..."Oğlum Laz oğlu, benim de beş kuruşum yok..Ben de senden otlanırım dediydim..."İki çıplak bir hamama yakışırmış misali, iki aç da Çorlu sokaklarına yakışmıştık işte. Ben de gülmeye başladım. İkimiz de karnımıza ağrılar girinceye kadar güldük...

   Boş ceplerimizi döktük orta yere. Zorla bir simit parası ancak düştü iki garibin cebinden. Gitti bir simit aldı Bedir. Ortasından böldü...Yarısını bana uzattı... O simit hayatımda yediğim en lezzetli simitti... Çünkü o simit dostluktu... O simit kardeşlikti... O simit Anadolu’ydu... O simidin yarısı Trabzon yarısı da Diyarbakırdı...’’

   Osmanlı bir çok halkın bir arada yaşadığı karma bir bir devletti...

Osmanlı yıkılınca bir çok halk koptu gitti bu yapıdan... İki halk kaldı geriye... Türkler ve Kürtler... İki halk, kader birliği yaptılar birbirleriyle... Omuz omuza,yürek yüreğe emperyalizme karşı kafa tuttular..

   İki halk da Anadolu’nun memesinden aynı sütü içmişti... 

   İki halk da aynı topraktan yapılmış iki farklı desen çömlek gibiydi adeta..!!

Bin yılı aşkın zamandır beraberler, bu coğrafya da Türkler ve Kürtler..Bu bin yıllık sürede Türk kardeşlerinin yanından hiç ayrılmadı Kürtler..!!..Hep omuza omuza oldu..Aynı acıya ağladı..Aynı sevince güldü. Kardeşler kavga etmez mi.? .Eder elbette..Ama kardeştirler sonuçta..Anadolu ananın aynı memesinden süt içmiş iki kardeş.

   Benim yüreğimden simidimi bölüştüğüm Kürt oğlu Bedir’i kimse koparamaz ki..Onun Yüreğinden de bu Laz oğlunu..

   Tıpkı İzmir’in yüreğinden Diyarbakır’ı…

   Diyarbakır’ın yüreğinden İzmir’i koparamayacakları gibi..

   Biz bin yıldır simidimizi bölüşüyoruz..Biliriz yaralarımızı..berelerimizi..garipliklerimizi.

   Biliriz birbirimizi…

   Aynı, kardeşin kardeşi bildiği gibi...



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kerem Bürsin'in paylaşımı sosyal medyayı salladı

Oyuncu Kerem Bürsin'in Instagram hesabında paylaştığı kaslı vücudu sosyal medyayı salladı. 'Şeref Meselesi', 'Güneşi Beklerken', 'Ulan İstanbul', 'Sen Çal Kapımı' ve 'Ya Çok Seversen' gib...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sıcak geçen ilkbahar kabusu erken getirdi

Hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesinden dolayı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştıran keneler doğada erken görülmeye başladı. Uzmanlar keneler konusunda vatandaşı dikkatli olmaya çağırdı...

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR