Eroğlu, Hristofyas’ı Müzakere Masasına Çağıracak

KKTC’de ikinci kez seçilme mücadelesi veren KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın en büyük rakibi iktidar Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Başbakan Derviş Eroğlu, cumhurbaşkanı seçildiğinde, ilk işinin Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ı masaya çağırmak olacağını açıkladı. Pazar günü yapılacak seçim öncesinde Gazimağusa Surlariçi Bölgesi’nde halkla bir araya gelen Başbakan Eroğlu’nun Milliyet’e yaptığı açıklamalardan satır başları:
KAZANMALIYIM ÇÜNKÜ: Halk masada güven duyabileceği birisinin oturmasını ister. Sayın Talat’a güven yoktur. Halkım, kendilerinin bilgisi dışında bir şey yapmayacağımı, kendilerinin istemedikleri bir şeyi kabul etmeyeceğime inanmaktadır. Kıbrıs Türkünün geçmiş mücadelesinde bulunan bir kişi olmam, yıllardan beri halkın arasında bulunan biri olmam, dolayısıyla halkın politikalarımızı da bilmesinden dolayı vatandaş bizi tercih ediyor.
TALAT NEDEN SEÇİLMEMELİ?: Sayın Talat aşırı taviz vermeye hazır bir kişiliğe sahiptir. (Rum lider) Hristofyas’ın karşısında dik oturmasını bilememiştir. Daha ziyade Hristofyas’ı memnun edecek önerileri görüşme masasına götürme gayreti içerisinde olmuştur. Bir dönem daha cumhurbaşkanı olursa, Anavatan Türkiye’yi zora sokacak eylemler içerisine girebilir diye düşünüyorum.
ÇÖZÜM KARŞITI DEĞİLİM: Çözüme karşı değilim. Müzakere masasında çözüm arayışlarına inananlardanım. Yalnız bir gerçek vardır; çözüm sadece bizim istememizle olmaz. Sayın Talat çözüm istedi de ne oldu? Çözüm mü buldu 5 yılda? Rumların uzlaşmazlığını kendimize mal etmekten vazgeçelim artık. Sayın Talat da gördü ki Rumdur uzlaşmaz. Rumun uzlaşmazlığı karşısında ‘Eroğlu uzlaşmazdır’ demesi ayıba kaçıyor.
NASIL BİR CUMHURBAŞKANI: Ulusal Konsey kurulacak. Halk her şeyi bilecek. Cumhurbaşkanlığı’nın kapıları halka açılacak. Vatandaşın isteklerini müzakere masasına taşıyan bir cumhurbaşkanı olacağım. Halka sormadan Hristofyas’ın bazı önerilerini kayıtsız şartsız kabul edecek pozisyonda olmayacağım.
TALAT’LA ARADAKİ FARK: Sayın Talat hâlâ halka yalan söylüyor. Daha önce AB’yi vaat etti. Şimdi dünyayı vaat ediyor. Anavatanım dediğim Türkiye ile samimi bir işbirliği içerisindeyim. Sayın Talat da günü kurtarma için işbirliği içerisinde görülüyor. Halkımın tekrar göçmen olmasını istemem. Anavatan gelen kardeşlerimizin geri ‘gönderilip-gönderilmemesi’ tartışmasını kabul etmem.
“EROĞLU TÜRKİYE’YE KARŞI” İDDİASI: Buna güler geçerim. Türkiye olmazsa ‘Biz bu topraklarda huzur ve güven içerisinde yaşamayız’ diyen, bunu gençlere aktaran bir kişiyim. Yıllardır Türkiye’nin buradaki varlığından rahatsız olanlar, ‘Türkiye’siz, askersiz Kıbrıs’ diyenler şimdi bizden fazla Türkiyeci oldu. Anavatan demeye dili varmıyor.

Talat: Şer ittifakı kurdular
Yeniden seçilmek için mücadele eden KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3 gün önce Çatalköy mitinginde, “Eroğlu-Denktaş (Eroğlu’na seçimde destek veren DP Genel Başkanı Serdar Denktaş) ikilisinin Kıbrıs Türküne yaptığı kötülükler yetmezmiş gibi, yeniden bir araya gelerek yeni kötülükler tezgâhlamaya başladıklarını” ileri sürerek, bu birlikteliği “şer ittifakı” diye tanımladı.
M. Ali Talat, Star Kıbrıs gazetesine de, “Derviş Eroğlu Türkiye ile resmen kavgaya girmiştir. Halkım adına, Kıbrıs sorununun bizim açımızdan gidişatı adına kaygılıyım. Çok endişeliyim” dedi.