Bu mudur sizin adil düzeniniz?

Ege’nin Sesi- Sultan Güngör/İZELMAN’dan çıkarılan 650 işçi için 10 binlerce kişi Büyükşehir Belediyesi’nin önüne akın etti.  Alana sığmayan DİSK, TÜRK-İŞ, KESK, TMMOB, TTB, Genel İş Sendikası çalışanları ‘650 İZELMAN İşçisi Yalnız Değildir’ diye haykırdı. Birçok çalışanın yanı sıra eyleme CHP Karabağlar İlçe Başkanı Polat Manduz, Tacettin Bayır, CHP İzmir İl Başkanı Yardımcısı Hüseyin Mutlu Akpınar, Genel İş-Genel Sekreteri  Kani Beko, DİSK Ege Bölge Başkanı Ali Çeltek ve İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Naci Çetin, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı katıldı.

‘Taşeronlaşmaya hayır!’, Kölelik Düzenine Hayır!’, Güvencesizliğe hayır!’, ‘Yaşasın emeğin yenilmez gücü!’, ‘Yaşasın emekçinin birlik ve beraberliği!’ sloganları eşliğinde binlerce işçi Basmane Fuar Kapısı önünden İzmir Büyükşehir Belediyesi önüne kadar yürüdü. Omuz omuz omuza dayanışmalarını sürdüreceklerini belirten kalabalık pes etmeyeceklerini dile getirdi.

Bütün İşçiler ve ezilenler için binlerce kişi bir araya geldi

BMC işçileri, SİMECO, PAKMAYA, DHL, 650 İZELMAN işçisi için bir araya geldiklerini belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı sözlerine şöyle devam etti: “Ne acıdır ki 1 Mayıs Birlik ve Beraberlik ve Dayanışma Gününde tekrar toplanacağız.” İZSU ve TEKNOYAPI’da çalışan  400 işçinin ücretini alması ve Toplu İş Sözleşme hakkını  kullanması için buradayız. Karayolları ve DSİ de çalışan taşeron işçilerin, mahkeme kararıyla asıl işçi sayılmasına rağmen yargı  kararını uygulamamasından dolayı mağdur edilen bu kardeşlerimiz için buradayız. PTT  ve Demiryollarının özelleştirilmesine hayır demek için buradayız. Kamu  emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldıracak düzenlemelere hayır demek için buradayız. Hayatımızın her alanında taşeronlaşmaya ve özelleştirmeye karşı durmak için buradayız. İş güvencenin ortadan kaldırılmasına karşı haykırmak için buradayız.”

“İktidar ülkeyi yabancı sermayeye pazarlıyor”

Taşeronlaşma ile güvencesizlik, örgütsüzlük, güçsüzlük ve sömürü düzenini getirmeye çalıştıklarını ifade eden Sarı, “Her geçen gün çalışma koşullarımız daha kötüye gidiyor. Örgütlü ve sendikalı işçi sayısı düşüyor. Taşeronlaşma, geçici iş ilişkileri hızla yaygınlaştırılıyor. Sağlık, sosyal güvenli ve iş güvencesi haklarımız budanıyor. Yeni yasal düzenlemeler kapıda. Ulusal istihdam stratejisi ile kıdem tazminatımız kaldırılmak isteniyor. Bölgesel asgari ücret düzenlemesi yapılıyor. İktidar partisi sırtını sermayeye dayamış, onlar ne isterse onu yapıyor. İktidar Türkiye’nin ucuz emek cenneti olmasıyla övünerek ülkeyi yabancı sermayeye pazarlıyor. İşçiler emekçiler fakirleştikçe insan olarak değil köle olarak değeri artıyor” dedi.

“Bu mudur emeğin hakkına saygınız?”

Taşeronlaşma ile patronlara keyfine göre hareket edebilme özgürlüğü getirildiğini kaydeden Sarı, “Her yıl yeni işçi gibi işe başlatma hakkını veriyor. Ücretleri 20 yıl asgari ücret seviyesinde tutma hakkı veriyor. Ne kıdem tazminatı vardır ne de ihbar tazminatı vardır. İşçi itiraz ettiği an kendini kapının önünde buluyor. Nasıl olsa yapabilecek düzeyde milyonlarca işsiz var.  Soruyoruz! Bu mudur sizin adil düzeniniz? Bu mudur kalkınma dediğiniz şey? Bu mudur emeğin hakkına saygınız? Bugünkü düzen sermayenin düzenidir” diye konuştu.

“Direneceğiz, kazanacağız!”

Hep birlikte sorunların üstesinden geleceklerini vurgulayan Sarı, “Biz birlik olursak,  biz emeğin gücünü birleştirirsek dağları bile deleriz. İşte bunu biliyorlar. İşte bundan korkuyorlar hem de ölesiye korkuyorlar. O zaman biz emekçiler güçlerimiz birleştirerek onlara korku salmaya devam edeceğiz. Burada hep birlikte haykıralım emeğimizi ve onurumuzu satmıyoruz. Sermayenin düzenine boyun eğmeyeceğiz. Taşeronlaşmaya geçit vermeyeceğiz. Direneceğiz kazanacağız!” diyerek konuşmasına son verdi.

Alanda toplanan binlerce işçi meşale yaktı, halay çekti.