- İzmir Büyükşehir Belediyesi gençleri dijital geleceğe hazırlıyor
- İZSU’dan 2025 yılında 7,3 milyarlık altyapı atağı
- Bodrum'da içme suyu isale hattında patlama!
- 2026 yılı tutarları belli oldu: Cezalar rekor seviyeye ulaştı!
- Gülşah Durbay'ın Emanetini Devraldı! Şehzadeler'in Yeni Belediye Başkanı Belli Oldu
Başak Demirtaş seçimlerin ardından konuştu: Erdoğan’a idam istense karşısında ilk ben dururum
Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, geride kalan seçimlerin ardından açıklamalarda bulundu. Başak Demirtaş, Erdoğan'ın zafer konuşmasında Selahattin Demirtaş'ı hedef almasından, Demirtaş'ın aktif siyaseti bırakmasına kadar birçok konu hakkında konuştu.
Edirne’de tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından açıklamalarda bulundu.
T24 yazarı Murat Sabuncu’ya konuşan Başak Demirtaş, üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘zafer konuşması’ sırasında Selahattin Demirtaş için atılan ‘idam’ nağraları için “Erdoğan aynı konuşmasında idam edilen Adnan Menderes’ten de bahsetti. Menderes’in idamı siyaseten neyse Selahattin’e istenen de aynısı” dedi.
Sabuncu’nun Başak Demirtaş ile yaptığı söyleşiden öne çıkanlar şöyle:
“SİYASET ALANINA İDAM SÖZÜNÜN ASLA GİRMEMESİ GEREKİYOR”
Başak Hanım; 28 Mayıs gecesi bir yandan yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan eşinizin hapisten çıkamayacağın söyledi, öte yandan onu dinlemeye gelenler ‘Selo’ya idam’ sloganları attı. Bunları ilk nerede duydunuz? Duyduğunuzda ne hissettiniz? İki kız evladınız var, onlar bu duruma nasıl tepki verdi?
Canlı izlemedim. Haber manşetlerini gördüm önce. İlk gördüğümde de inanamadım. Erdoğan’ın seçimi öyle ya da böyle kazandıktan hemen sonraki ilk konuşmasında bile Selahattin'e “katil” demesi beni şoke etti.
Düşünün ki 21 yıldır iktidardasınız, beş yıl daha iktidar olacaksınız ve yedi yıldır cezaevinde tuttuğunuz biriyle ilgili hem yargıya talimat vermeye devam ediyorsunuz hem de halkı kin ve düşmanlığa teşvik ediyorsunuz.
Bir gün sonra videoyu izlemeye karar verdim. Bu sefer de bambaşka bir şeye üzüldüm. Emine Hanım’a ilişti gözüm. Yani düşünün ki sizin eşiniz bir kez daha Cumhurbaşkanı olmuş, halka sesleniyor, halen tutuklu olan birine “katil” diyor, on binlerce kişi de hedef gösterdiği kişinin öldürülmesini istiyor, siz de bunu büyük bir keyifle izliyorsunuz. Bir anne, bir kadın olarak korkunç geldi bana.
Bir şey daha dikkatimi çekti, Erdoğan aynı konuşmasında idam edilen Adnan Menderes’ten de bahsetti. Menderes’in idamı siyaseten neyse Selahattin’e istenen de aynısı Murat Bey. Ne farkı var yani? Düşünün ki bir kitle toplanmış ve Erdoğan’a idam istiyor veya Sayın Kılıçdaroğlu'na ya da hiç fark etmez Sayın Akşener'e. Bunu kim kabul edebilir? Siyaset alanına idam sözünün asla girmemesi gerekiyor.
“MUHALEFETTEN TEK BİR KİŞİ ARAMADI”
Peki destek için arayan özellikle muhalefetten, siyasetçilerden kimse oldu mu acaba? Siyasi dayanışma ya da kadın dayanışması?
Sağ olsunlar, destek için arayan dostlarımız oldu ama siyasetçilerden, muhalefet partilerinin tümü dahil olmak üzere, tek bir kişi bile aramadı, kimse bir mesaj bile göndermedi. Ya bırakın beni aramayı, o korkunç çağrıya karşı tek bir söz söyleyen siyasetçi oldu mu diye sorsak daha iyi olur, üzülerek söyleyeyim o da olmadı. Bence tüm siyasetçilerin tepki vermesi gerekiyordu. Sayın Kılıçdaroğlu sustu, HDP Eş başkanları sustu, ittifakımızdaki partiler sustu. Kimse tepki vermedi ve bu maalesef normalleştirildi. Bakın Murat Bey, tüm samimiyetimle söylüyorum, Erdoğan’a idam istense karşısında ilk ben dururum, Selahattin olur; ama Selahattin’e idam istenilirken ne yazık ki büyük bir sessizlik oldu.
“SEÇİM ÇALIŞMALARIMDAN RAHATSIZ OLAN PARTİ YETKİLİLERİ OLMUŞ”
Seçim kampanyasının son döneminde siz de aktif şekilde birey olarak HDP ile de mitinglere katıldınız. Alanda çalışma yaptınız. Nasıl geçti sizin için?
Şöyle oldu; Kadın Meclisi’nden iki arkadaşımız beni evimde ziyaret ederek çalışmalara katılmamı istedi ben de seve seve kabul ettim. Sonrasında onların da önerileriyle bir program çıkardık ve saha çalışmalarına başladım.
Çalışmalara başladıktan sonra, pek çok yerden davet aldık ama programı büyük ölçüde planlamıştık. Genel merkezin önerisi doğrultusunda birkaç yer değişikliği yaptık. Bu vesileyle davet eden tüm il örgütlerimize çok teşekkür ediyorum, hepsine yetişmek maalesef mümkün olamadı.
Benim için değişik bir deneyimdi doğrusu. En çok da gençlerin, kadınların sevgisi, ilgisi, coşkusu, kararlılığı çok güzeldi. Zaman zaman da duygulandım, şunu bir kez daha anladım, halkımız için ne yapsak azdır. Halkımıza çok teşekkür ediyorum. Bir taraftan da hem bana hem Selahattin’e çok büyük moral oldu.
Murat Bey, şunu da belirtmek istiyorum, tüm çalışmaları kendi imkânlarımızla yaptık, partiden hiçbir talebimiz olmadı. Bunu bir görev olarak yaptım, çünkü her partili gibi sorumluluğumun gereğini yapmak istedim ama çalışmalar sırasında bundan rahatsız olan parti yetkililerinin olduğunu öğrendim ve ne yalan söyleyeyim, üzüldüm doğrusu. İnsanız neticede.
Bir de birileri çıkıp bizim çalışmalarımıza ‘sosyal medya fenomenliği, pop star kampanyacılığı’ diyerek sanki suç işlemişiz gibi yapmaya kalktı. Bu hem etik olarak hem de siyaseten hiç doğru değil, benim de bunu kabul etmem mümkün değil.
DEMİRTAŞ’IN CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI TEKLİFİ ÜZERİNE
Selahattin Demirtaş avukatlarıyla irtibat halinde ama siz de kimi kritik mesajlarını kamuoyuna aktardınız. Demirtaş Artı Gerçek’te “Partime cumhurbaşkanlığı adaylığına hazır olduğumu belirttim, gerekçe sunulmadan reddedildi” dedi. HDP sözcüsü Ebru Günay ise “Cumhurbaşkanlığı adaylığı kendisinin hukuki durumu nedeniyle kurullarımızda değerlendirilmedi, kendisinin bir kadın cumhurbaşkanı adayı önerisi vardı” dedi. Burada birbirinden farklı iki açıklama var. Bu konuda siz nasıl bir bilgi sahibisiniz?
Selahattin’in pek çok konudaki yaklaşımını, ne dediğini gayet iyi biliyorum, çünkü biz Selahattin ile sadece evli bir çift değil yoldaşız aynı zamanda.
HDP'den sadece sizin dediğiniz, Sayın Ebru Günay'ın açıklaması olmadı. Gazeteci İsmail Saymaz'a açıklama yapan bir parti yetkilisi de "Demirtaş'ın cumhurbaşkanı adaylık başvurusu olmadı" şeklinde açıklama yaptı. Keşke adıyla sanıyla resmi bir açıklama yapsaydı daha iyi olurdu ama bu iki açıklama arasında çelişki var. Ebru Günay, "Talep vardı, hukuki durumu nedeniyle değerlendirilmedi" derken ismini açıklamak istemeyen arkadaşımız ise "Talep gelmedi" diyor. Ebru Günay tam olarak bilgilendirilmemiş de olabilir, tam bilemiyorum.
Beni arayan çok oldu, o yüzden de bazı konulara açıklık getirmek istiyorum. Şu çok önemli Murat Bey, bazı şeylerin zaman sıralaması iyi bilinmezse karışıklık olur. Selahattin, kendi adaylığını partiye önerdi. Daha 2022 Haziran ayıydı, kendisini ziyarete gelen Eş Genel başkanlara söylemişti. Daha sonra MYK üyesi avukat Doğan Erbaş aracılığıyla bir kez daha iletti. Son olarak da avukatı aracılığıyla bir mektupla Sayın Tayip Temel'e ilettiğini biliyorum. Yani en az üç defa ilettiğinden eminim çünkü önemli bir karardı ve benle paylaştı. Onların da bunu parti toplantılarında aktarmış olmaları gerekir.
Selahattin'e, kendi adaylığıyla ilgili olarak da tek bir cümle bir şey söylenmedi. Hatta ben zaman zaman Selahattin'e de soruyordum, ne oldu bir cevap geldi mi diye. Epey bir zaman geçtikten sonra bir Türk kadın aday düşünüldüğü söylendi Selahattin’e. Sanırım Eylül ya da Ekim ayıydı. Bunun üzerine Selahattin de Sayın Gültan Kışanak’ın adaylığını önermiş. Hatta hatırlarsanız, Aralık’ta Gültan Hanım'ın adaylığı basına da yansıdı.
Açıkçası, halkımız Selahattin’in aday olmasını istiyordu ve bekliyordu da. O yüzden Selahattin, hukuki nedenlerle aday olamayacağının açıklanmasını istedi ki çıkaracağımız adayla ilgili en ufak bir tartışma olmasın. Bunu da Sayın Meral Beştaş'ın kendisini ziyareti sırasında söylediğini biliyorum. Ocak ayının sonlarındaydı. Dediğim gibi, neyin ne zaman olduğunu iyi bilmek gerekiyor.
Yasal olarak aday olamadığı söyleniyor?
Selahattin yasal durumunu bilmeyen biri değil ki Murat Bey. Kendisi avukat yani. Yasal olarak aday olup olamayacağı tartışmalıydı ama kesin bir durum da yoktu. Selahattin kendi adaylığını şunun için önerdi; şayet YSK adaylığını onaylamazsa bile o aşama geride kalsın ki çıkacak HDP’nin adayına güçlü bir destek olsun istiyordu. Yani Selahattin meseleye, hukuksal bir pencereden değil, siyasi ve politik bir açıdan bakıyordu ve adaylığını bu amaçla önermişti. Zaten son röportajında bunu anlattı da.
Ben Selahattin’i çok iyi tanıyorum. Selahattin bazı şeyleri açıklarken amacı partiyi suçlamak veya zan altında bırakmak asla değil. Sorumluluğu partiyle birlikte alıyor zaten, bunu da belirtti. Ama birileri ısrarla HDP'nin aday çıkarmamasını Selahattin dayattı deyince olmuyor. Bu yüzden gerçeklerin bilinmesini istiyorum Murat Bey.
“SELAHATTİN HDP’Yİ VE MÜCADELEYİ BIRAKMADI”
Eşinizin aktif siyaseti bırakmasına ne diyorsunuz?
Kendi takdiridir. Yalnız, Selahattin HDP’yi, mücadeleyi bırakmadı. Mücadele biter mi hiç? Sadece aktif siyaseti bıraktı. Aktif siyaset dışında mücadele alanları da var.
Nedir onlar?
Sivil toplum var, hukuki mücadele var, sanat var, edebiyat var. Mücadele parti siyasetiyle sınırlı değil.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
2026 yılı tutarları belli oldu: Cezalar rekor seviyeye ulaştı!
Ticaret Bakanlığı, perakende ticarette düzeni bozucu faaliyetlere karşı uygulanan idari para cezalarını 2026 yılı için yeniden belirledi. 1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni t...
Ömer Çelik'ten Çarpıcı ‘Suriye’ Mesajı, ‘Önemli Bir Gelişme’
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD'nin Suriye'ye yönelik Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların yürürlükten kaldırılmasının bölgesel barışa katkıda bulunduğunu belirterek, "ABD’nin Suriye’...
Kocaeli'de İHA düştü: Bölgeye Jandarma ekipleri sevk edildi
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde kırsal alana insansız hava aracı (İHA) düştü. İhbar üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı kırsal Çubuklubala Mahal...
Muhittin Böcek'in gelini ve iki iş insanı tahliye oldu
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 'rüşvet' ve 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında dün son ifadeleri alınan tutuklu Muhittin Böcek'in gelini Zuhal...
MHP'li Feti Yıldız: AK Parti raporunun teyit mekanizması bölümü MHP'nin raporuyla tam bir paralellik taşıyor
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, AKP'nin TBMM'deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarıyla ilgili raporuna ilişkin "AK Parti raporunun teyit mekanizma...
Ümit Özdağ'dan, Bahçeli'ye 'Öcalan mitingi' tepkisi
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, DEM Parti’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan’a özgürlük istemiyle Diyarbakır’da yapılacak mitinge ilişkin "Hiçbir mahs...
Levent Gültekin: 'Doğru düzgün ifadem bile alınmadı'
Gece saatlerinde gözaltına alınan gazeteci Levent Gültekin, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasından, yurt dışına çıkış yasağı ve imza şekl...
Özgür Özel'den 'Maraş Katliamı' mesajı: 'Unutmadık, unutturmayacağız'
CHP lideri Özgür Özel, Maraş Katliamı’nın 47’nci yılında yaptığı paylaşımda, katliamın vicdanlarda derin bir yara olarak durduğunu belirterek unutulmayacağını vurguladı. Özel, yaşamını yi...
Adalet Bakanı Tunç'tan 'bahis skandalı' açıklaması
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç futbolda bahis skandalına ilişkin ''Kim suç işlemişse kimin kusuru varsa kimin kasti varsa onunla ilgili karar verecek olan yargı mekanizmalarıdır'' ifadelerini ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Candaş Tolga Işık duyurdu: Feyyaz Yiğit baba oldu
Oyuncu Feyyaz Yiğit baba oldu. Gazeteci Candaş Tolga Işık müjdeli haberi sosyal medya üzerinden duyurdu. Önce YouTube'da ardından Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü gibi filmler ve Gibi dizisiyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.