
‘Bitkisel diye her çayı tüketmeyin’!
Bazı bitki çayları, her derde deva gibi birbirinden farklı sorunlara çözüm olarak sunuluyor. Özellikle kabızlık çeken ve hızlı kilo vermek isteyen kişiler de bu çayları bilinçsizce tüketiyor. Tapan, işte bunun sakıncalarına değindi.
GÜNÜMÜZDE zayıflattığı ya da kabızlığa iyi geldiği ileri sürülen çaylara da büyük rağbet var. Üstelik bu çaylar ‘nasıl olsa bitkisel’ diye gelişigüzel tüketiliyor. Peki bu doğru mu? Kimler için tehlikeli olabilir? Bilinçli tüketim için nelere dikkat etmek gerekir? İşte Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Kayan Tapan yanıtları:
Mutlaka doktora danışın
Herkes her çayı tüketmemelidir. 6 aydan küçük bebeklere hiçbir şekilde bitki çayı verilmemelidir. 6 aydan sonra çocuk doktoruna danışarak ıhlamurla başlanabilir. İlaç kullananlar da, bitki çayları ilaçlarla etkileşime girebileceği için risk altındadır. Karaciğer ve böbrek hastalığı olan, kanser tedavisi gören ve kan sulandırıcı ilaç tüketen kişiler dikkatli olmalıdır. Hibiskus çayını fazla tüketmek, karaciğer enzimlerini yükseltebilir. Sarımsak çayı ise kan sulandırıcıyla etkileşebilir. Alerjik reaksiyon gösterebileceğinden dolayı alerjik bireyler papatya ve ekinezya çayı tüketmemelidir. Hamilelik veya emzirme döneminde olanlar, kronik mide rahatsızlığı olanlar veya başka bir sağlık sorunu olanlar önce doktorlarına danışmalıdır.
Zayıflama çayları karaciğere ve böbreğe zarar verebilir
Zayıflama çayı olarak aktarlarda ya da internet üzerinden satılan çoğu karışımların içeriği bilinmemektedir. Bu çaylarda mati, bamya tohumu, sinameki ya da farklı maddeler bulunabilir. Dolayısıyla çeşitli yan etkileri olabilir. Böbreklerin yükünü artırıp, karaciğer enzimlerini yükseltebilirler. Birikim ve zehirli etkileri söz konusudur. Potasyum dengesizliklerine yol açarak kalbe zarar verebilirler. Kabızlık ve virüs kaynaklı hasara neden olabilirler. Bu tarz çayları fazla kilolardan kurtulmak için kullananlarda hormonal dengesizlikler ve kullandıkları bazı ilaçlarla etkileşimler de görülebilir.
Kabızlıkta da sık kullanmak doğru değil
Kabızlığın çaresi lifli gıdalarda bulunan ve bağırsak hareketlerini düzenleyen posadır. Bununla birlikte çok fazla su tüketmek de gerekir. Ne kadar su tüketilirse posa o kadar aktif hale gelir ve bağırsaktaki hareketliliği artırır. Bunun için bir çay tüketilmesi gerekirse sinameki bazlı çaylar ve bazen mati çayı tercih edilebilir. Fakat bu çaylar ishale yol açtıkları için bağırsak yapısını değiştirebilir. Zamanla çay alışkanlık kazandırır ve çayı tüketmeden dışkılama işlevi gerçekleşemez hale gelebilir. Bu sebeple kısa süreli kabızlık sorunu için su tüketmek ve lifli beslenmek yeterlidir. Ayrıca yoğurt, kefir gibi probiyotik; yulaf, kayısı gibi prebiyotik besinler de tüketilebilir.
Günde 3 kupa içilebilir
Bitki çaylarının aşırı miktarda tüketimi bazı olumsuz etkilere yol açabilir. Dolayısıyla tüm bitki çayları gün içinde 5 ile7 kupadan fazla tüketilmemelidir. Günde ortalama 3 kupa tüketimi uygundur. Bilinçli tüketim için, bitki çaylarının etiketlerini dikkatlice okumak ve önerilen tüketim miktarına uymak önemlidir. Herhangi bir sağlık sorunu veya kronik rahatsızlığı olanların mutlaka doktora danışmaları gerekir.
Paketli olanları tercih edin
Güvenli olması için mutlaka eczaneden ya da paketli, içeriği belli olan ve çeşitli yerlerden onaylı çaylar tüketilmelidir. Açık satılan içeriği belli olmayan karışım şeklindeki bitki çayları kullanmak güvenli değildir. Nerede kurutulduğu ve içerisindeki küf miktarı bilinmediğinden tehlikelidir. Son tüketim tarihi olan, saklama koşulları yer alan ve içeriği belli ürünler tercih edilmelidir.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Telomerlerinize iyi bakın geç yaslanın...
Yaşlanma hızımız belirleyen en önemli etkenlerden biri de kromozomların uçlarında koruyucu kapak gibi işlev gören telomerlerdir. Hücreler her bölündüğünde telomerler biraz daha kısalır ve...
ABD'de zayıflama ilacı körlüğe neden oldu...
Obeziteyle mücadelede etkili olduğu düşünülen iştah kesici ilaçlar, ABD'de milyonlarca kişi tarafından tercih ediliyor. Ozempic, Wegovy ve Mounjaro gibi isimlere sahip bu ilaçlar, 15 mily...
Yaşlanmayı frenleyen süper güç
‘Glutatyon’un yaşlanma hızını yavaşlatan çok önemli bir antioksidan olduğuna dikkat çeken Harika Özkaya ‘‘Vücudunuzda ne kadar fazla glutatyon varsa, hücreleriniz ve hücrelerinizin enerji...
Glokom körlüğe yol açabilir: Uzmanından erken teşhis uyarısı
Glokom, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve erken teşhis edilmediğinde körlüğe yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin, g...
Baş ağrısının en yaygın nedeni
Baş ağrısının her ne sebeple olursa olsun tedavi edilebildiğini belirten Akkor ‘‘Ancak önemli olan doğru teşhis konulmasıdır. Bu ağrının yüzde doksanı boyundan kaynaklandığı için boynunuz...
Oruç tutarken enerjinizi nasıl korursunuz?
Sahurda hangi yiyecekler sizi tok tutar? İftarda hangi beslenme hataları sağlığınızı riske atabilir? Uzmanlar, ramazanda enerjinizi yüksek tutmanın yollarını anlattı. İç Hastalıkları Uzma...
Daha iyi uyuyor, konsantrasyonu arttı...
Şeker tüketimini önemli ölçüde azaltan Désireé Oostland, sadece birkaç hafta içinde uyku düzeninde, enerji seviyelerinde ve zihinsel berraklığında gözle görülür iyileşmeler yaşadı. Şeker,...
Ramazanda sağlıklı kalmak için bu besinlerden uzak durun!
Ramazan ayında uzun süreli açlık ve susuzluk, vücudu zorlayabilir. Diyetisyen Serap Güzel, sağlıklı bir Ramazan geçirmek için dikkat edilmesi gereken beslenme kurallarını açıkladı. İşte u...
Obezite ameliyatı sonrası yapılan en büyük hata!
Obezite ameliyatı sonrası doğru beslenme alışkanlıkları hayati önem taşıyor. Uzmanlar, ameliyatın tek başına yeterli olmadığını vurguluyor. Peki, başarılı bir iyileşme süreci için nelere ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hastalıklar Mine Tugay'ın peşini bırakmıyor
'Can Borcu' dizisinde 'Emel' karakterini canlandıran oyuncu Mine Tugay sağlık sorunlarıyla gündemde... Mine Tugay geçen haftalarda Instagram hesabından yayınladığı video ile hasta olduğun...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Telomerlerinize iyi bakın geç yaslanın...
Yaşlanma hızımız belirleyen en önemli etkenlerden biri de kromozomların uçlarında koruyucu kapak gibi işlev gören telomerlerdir. Hücreler her bölündüğünde telomerler biraz daha kısalır ve bu süreç de yaşlanmayı hızlandırır. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, işte bunu frenleme yollarını açıkladı.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.