- Özgür Özel, Mardin'de: 'Başkanın kim olduğuna Erdoğan karar veremez'
- DEM Parti'den AKP'ye 'kayyum' yanıtı: 'İrade gaspını alışkanlık haline getirenlere bir kez daha sesleniyoruz...'
- Korcan Uçman: "Kayyumlar, demokrasiye yeni bir darbe"
- UEFA'dan skandal Türkiye ve Beşiktaş kararı: İsrail takımına büyük ayrıcalık!
- Reel kesimin döviz açığı arttı
İZKİTAP hafta sonunda on binleri ağırladı
İZKİTAP-4. İzmir Kitap Fuarı, hafta sonu edebiyat ve sinema dünyasından birbirinden değerli isimleri bir araya getirdi. Her yaştan ziyaretçinin yer aldığı fuar kapsamındaki söyleşi ve imza etkinliklerine ilgi büyüktü.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliği ile Fuar İzmir’de düzenlenen İZKİTAP – 4. İzmir Kitap Fuarı, edebiyat ve yazın dünyasının birbirinden değerli isimlerini ağırladı. Ali Lidar, Ercan Kesal, Erol Mütercimler, İlker Başbuğ, İnci Aral, Murat Menteş, Polat Özlüoğlu, Sezgin Kaymaz, Töre Sivrioğlu, Umut Sarıkaya, Yılmaz Aslantürk gibi birbirinden değerli isimler okuyucuları ile buluştu. Adora Yağmur, Beyza Aksoy, Beyza Alkoç gibi genç kalemlerin imza stantları, özellikle çocuk ve genç okurlar tarafından yoğun ilgi gördü. Hayranları, genç yazarlara kitaplarını imzalatmak için uzun kuyruklar oluşturdu.
İZKİTAP’a büyük ilgi
İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Kent Kitaplığı tarafından hazırlanan kitaplar da ilk kez İZKİTAP’ta okuyucularıyla buluştu. İzmir’de kurulan ve tarihi olaylardan etkilenen Şark Halı Kumpanyası’nın dünü ve bugününe ilişkin bilgilerin yer aldığı kitap, ilk kez Türkçeye “İzmir Yolunda Üç Deve” adıyla kazandırıldı. Cambridge Üniversitesi Yayınları’ndan Türkçeye çevrilen ve araştırmacı Peter Thonneman tarafından kaleme “Antik Köylerde Yaşam” kitabında ise 2 bin yıl öncesinin Manisalı köylülerinin yaşamına uzanan bir öykü yer alıyor. İlk gençlik yıllarını İzmir’de geçiren Halid Ziya Uşaklıgil’in unutulmaz edebi üslubuyla kaleme aldığı “İzmir Hikayeleri” kitabı da ikinci baskısı ile fuarda okuyucu ile buluştu.
Ercan Kesal okurlarıyla buluştu
Sevilen oyuncu ve yazar Ercan Kesal da “Sinema ve Edebiyat” başlıklı söyleşi ile İZKİTAP’taydı. Ercan Kesal, “Fuarlara defalarca geldim. Önce bir okur olarak, sonra yazar olarak, şimdi de oyuncu olarak. Ben Ege Üniversitesi mezunuyum. Uzun yıllar İzmir’de kaldım, yaşadım. Önce diş hekimliği okudum, sonra tıp fakültesine girdim. Son dört yıldır İzmir Urla’da yaşıyorum. İzmir’i çok seviyorum. İzmirli sayılırım. Ben buradaki alana ilk kez geldim. Çok uzun yazar imza sıraları var. Çok şaşırdım açıkçası, anlatmaya değer buluyorum bunu. İçinde kitap olan her şey benim hoşuma gider” dedi.
“Sinemacı olmamı kitaplar sağladı”
Ercan Kesal, “Bu yıl kitap fuarının teması da aynı şekilde ‘Edebiyat ve Sinema’. Başka birçok şeyin yanında bu ikisini hep yan yana götüren birisi oldum. Bu ikisinin birbiriyle olan toplamından fazlasıyla faydalandım. Bendeki bir artı bir, eşittir iki olmadı, üç oldu, dört oldu. Bendeki sinemanın edebiyatla buluşması, aslında sinemayı başlatan şeyin edebiyat olmasıyla ortaya çıktı. Ben edebiyatçı kimliğimle sinemacı oldum. 48 yaşımda kamerayı gördüm, hayatım boyunca oyunculuk ve yönetmenlik yapmadım, senaryo yazmadım, bu konuda eğitim almadım, okuluna gitmedim, böyle bir müfredatım yok. Beni sinemada konuşturan şey ya da el yordamı ile becerebiliyor olmam, bunu sağlayan şey kitaplardır. Yani kelimeler ve edebiyatla olan ilişkim. Edebiyatın hayatımdaki yeri beni sinemacı yaptı. Sinema ile bu kadar barışık olabilmemi, çok erken yaşta kitaplarla tanışmama bağlıyorum” diye konuştu.
Sinema ve edebiyat arasındaki farkları anlattı
Kesal, “Sinema ve edebiyat için şunları da söyleyebiliriz. Birisi bir kitap yazar onu bin kişi okur, o kitap bin kitap olur. Birisi bir film yapar o yönetmenin filmidir ve hep öyle kalmaya devam eder. Sinemada daha emredici bir şeyden söz ediyoruz. Aslında sinemacıların kullandıkları malzeme de bir edebi metindir. Elbette kendi matematiği vardır, değişmeye ve dönüşmeye devam eder, Kurguda değişir, prodüksiyonda değişir. Yönetmenin koyduğu bir köpek sesi veya bir ışık, hikayeyi değiştirir. Kelimelerin bir araya geldiği her şey bir edebi metindir. Ama sinema; yönetmenin dünyası olduğu için o edebi metin de yönetmene hizmet etmekle mükelleftir. O yüzden uyarlama eserlerin birçoğunda mutsuz evlilikler olur. Yani Sefiller’i, Anna Karenina’yı okursunuz çok hoşunuza gider, ancak bu edebi eserlerin filmlerini izlersiniz ve hiç beğenmezsiniz. Kitaplarına haksızlık edildiğini düşünürsünüz” diyerek sinema ve edebiyat arasındaki farkı okurları ve izleyenleri ile paylaştı. Söyleşiye katılan okurları, Kesal’a kitaplarını imzalatabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
100 bin yıllık olduğu tespit edildi!
Çin'in Guizhou eyaletindeki Shuanghe Mağarası'nda yapılan kazılarda, 100 bin yıllık dev panda fosilleri gün yüzüne çıkarıldı. Asya'nın en uzun mağarası olan Shuanghe Mağarası'nda bugüne k...
Müzik efsanesi Quincy Jones'a veda
ABD'de dünyaca tanınmış ünlü besteci ve müzik yapımcısı Quincy Jones, 91 yaşında yaşamını yitirdi. Jones'un danışmanı Arnold Robinson, 28 Grammy ödülü bulunan sanatçının dün akşam Los An...
Saygınlık peşinde yiten ömür: Hakkı
Kısa film ve belgeselleriyle bilinen Hikmet Kerem Özcan’ın yazıp yönettiği ilk uzun metraj filmi “Hakkı”, 31. Adana Altın Koza Film Festivali’nden “en iyi yönetmen” dahil üç ödül ile dönd...
Klarnetin efsaneleri bir arada!
Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Kültür Yolu Festivali kapsamında 12’nci kez gerçekleşen Uluslararası Klarnet Festivali’nin kapanışı önceki akşam 4 büyük klarnet virtüözünün konseri ile g...
Kızılcık Şerbeti'ne yeni oyuncu: Halime geliyor
İki oyuncunun veda edeceği konuşulan 'Kızılcık Şerbeti' dizisine yeni bir isim katılıyor. 'Kızılcık Şerbeti' üçüncü sezonuyla Show TV'de izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. Diziye ikinc...
Gözler tarihi yapının kime tahsis edileceğine çevrilirken belirsizlik sürüyor
İstanbul Sanatları Çarşısı, bünyesinde bulunan 12 odası ve bu odalarda yürütülen 11 sanat dalıyla hem İstanbul kültürüne hem de sanatseverlere hizmet veriyordu. Mülkiyeti Vakıflar Genel M...
Engin Altan Düzyatan'ı duygulandıran soru
Engin Altan Düzyatan, kaybettiği köpeği Hektor’la ilgili sorulan soruların ardından duygulandı. Başrolünü Engin Altan Düzyatan ve Sarp Bozkurt'un paylaştığı Dünya Varmış filminin ilk göst...
Meraklandıran kareler geldi
Yapımın kadrosunda aynı zamanda Uğur Demirpehlivan, Feri Baycu Güler, Yener Özer ve Eda Akalın da yer alıyor. Gupse Özay, ekip yemeğinden fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaşarak...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Karsu bebeğinin cinsiyetini İstanbul Maratonu'nda açıkladı
Hollandalı Mike Schrama ile dört ay önce dünya evine giren Karsu Dönmez geçen haftalarda hamile olduğunu duyurmuştu. Sanatçı hazırladığı pankartla bebeğinin cinsiyetini açıkladı. Yıllar ö...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Sofranızdaki gizli tehlike: Bu besinler sandığınızdan daha zararlı!
Gıda katkı maddelerinin risklerine değinen Diyetisyen Gizem Özölmez, "Günlük yaşamda sıkça tükettiğimiz paketli gıdalar, içerdiği katkı maddeleriyle sağlığımızı tehdit edebilir. Yiyeceklerin görünüm ve tadını korumak için kullanılan renklendiriciler, koruyucular ve tatlandırıcılar, uzun vadede sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir" dedi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.