Özgür Özel: “Kayyuma kalkışanı perişan ederiz”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İBB’ye kayyum atanmasını yakın yere koymuyoruz. Buna kalkışanı da perişan ederiz. İBB'ye kayyum atamaya çalışmak büyük bir öngörüsüzlük olur. Türkiye'yi karıştıran ve Türk siyasetine, demokrasisine çok zarar veren bir iş olur. Türkiye ekonomisini berbat eden bir iş olur. Bu adım, Türkiye ekonomisini batırdığı gibi sokakları da karıştırır” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Euronews Türkçe’ye konuştu. Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan süreci “darbe” olarak nitelendirerek, şunları söyledi:
"Burada muhalefetin sorumluluğu demokrasiyi savunmak. İktidarın da göze aldığı şey, bir darbe girişimidir. Biz 15 Temmuz gecesi bu iktidara darbe yaptıklarında bu iktidarı çok sevdiğimiz için değil, demokrasiyi çok sevdiğimiz için seçilmiş parlamentonun, seçilmiş iktidarın arkasında, darbecilerin karşısında durmuştuk. Biz o gece bu sınavdan geçmiştik. Şimdi AK Parti'nin bu sınavdan geçip geçemeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Bu katıksız bir darbe girişimi, şüphesiz bir darbe girişimi. Türkiye kamuoyu da bunu böyle kabul ediyor ve darbe girişimi karşısında büyük bir kararlılıkla duruyor. Biz muhalefet olarak dağılmamak, bölünmemek, ortak doğruları savunmak durumundayız. Çünkü bu darbe girişimi kendilerince ‘ustaca’ demeyeyim ama uyanıkça planlanmış."
"Erdoğan’ın daha fazla sertleşeceğini düşünmüyorum”
Terör suçlamasını, muhalefeti bölmeye yönelik bir hamle olarak tanımlayan Özel, bunun milliyetçi seçmeni korkutmak ve uzaklaştırmak için yapıldığını söyledi. Özel, "Siyasi iklim ne yöne gidecek, serteleşecek mi?" sorusuna, "Erdoğan sertleşmeden fayda görmedi ve bütün hesapları terse döndü. O yüzden bir süredir de geri adım atmış durumda. İkinci dalga operasyonları, ilk dalga gibi üst perdeden sahiplenemiyorlar, sahiplenemezler de. Ama ben bundan sonra daha fazla sertleşeceğini düşünmüyorum. Sertleştikçe kendisi kaybediyor. Biz de mücadele ettikçe güçleniyoruz" yanıtını verdi.
Özgür Özel, "İBB’ye kayyum atanması halinde ne aksiyon alacakları" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"İBB’ye kayyum atanmasını yakın yere koymuyoruz. Buna kalkışanı da perişan ederiz. İBB'ye kayyum atamaya çalışmak büyük bir öngörüsüzlük olur ve Türkiye'yi karıştıran ve Türk siyasetine, demokrasisine çok zarar veren bir iş olur. Türkiye ekonomisini berbat eden bir iş olur. Türkiye'nin zaten çok önemli kaynakları bu işe gitmişken bütün rezervlerinin tükeneceği, büyük bir ekonomik krizin olacağı, borsanın çökeceği, yabancı yatırımcının kaçacağı, faizlerin tırmanacağı, risk piriminin yükseleceği bir adımı atmalarını doğru bulmuyoruz. Bu adım Türkiye ekonomisini batırdığı gibi sokakları da karıştırır."
"Türkiye’nin Kıbrıs ve Filistin politikası çöktü. Buna ses dahi etmiyor”
Özel, "19 Mart darbesi ABD’nin desteğiyle yapıldı" sözlerini sorulması üzerine şöyle konuştu:
"19 Mart darbesi yapılmadan önce Erdoğan yönetiminin Trump yönetimine bilgi verdiğini ve icazet aldığını biliyoruz. Erdoğan’ın içinden geldiği siyasi hareket için Filistin'in davası çok önemlidir. Şu anda Filistin’de bir soykırım ve tehcir yaşanıyor. Trump'ın hemen Gazze'nin önündeki Avrupa'ya 100 yıl yetecek zengin hidrokarbon yataklarına sahip çıkmayı düşündüğünü de mutlaka gözetmeliyiz. Suriye'de bir oyun kurulmuş. Bu oyunda İngiltere, ABD, İsrail var ve Türkiye'ye de biçilmiş bir rol var. Gazze'de bir oyun kurulmuş. Bu oyunda ABD ve İsrail var, Türkiye'ye de susma rolünü vermişler. ABD'nin bir diğer müttefiki olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın hak ve menfaatlerinin söz konusu olacak. Türkiye'yi Ada'da işgalci olarak ilan eden bir kararı da tanıdılar. Bu Türkiye dış politikası açısından bir çöküş. Ama buna bir reaksiyon dahi veremiyorlar. Yani Türkiye’nin Kıbrıs politikası çöktü, Filistin politikası çöktü. Buna ses dahi etmiyor. Bu darbe girişimine sessiz kalınması karşılığında etmiyor.”
"ABD ve Trump Türkiye’yi siyaseten kuşatmış durumda”
Özgür Özel, “Hedefte İran olduğunu mu düşünüyorsunuz” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Evet. Mehmet Şimşek ABD’ye gittiğinde, ABD Maliye Bakanı ile karşı karşıya geldi ve ABD Maliye Bakanı görüşmeden sonra görüşmeyle ilgili yaptığı iletişimde dedi ki ‘Kendisine, İran’a sert yaptırımlar uygulayacağımızı ve Türkiye’nin doğru yerde durması gerektiğini söyledim.’ Mehmet Şimşek ise ‘Robotlardan konuştuk, yapay zeka konuştuk’ dedi. Mehmet Şimşek hepimizin doğal zekasıyla dalga geçiyor. Bir sonraki hedef İran ve gitgide Türkiye için de çember daralıyor. Gelip de Türkiye’yi işgal etmeyecekler ama siyaseten Türkiye’yi kuşatmış durumda ABD ve Trump.”
"Bahçeli ile demokrasi safında yeniden buluşmayı arzu ederiz”
"CHP ile MHP’nin aynı safta yer alması yeniden gündemde olabilir mi” sorusu üzerine Özel, "Biz saf değiştirmedik. Biz hep bu iktidarın antidemokratik uygulamalarına karşı duruyoruz. MHP ile tekrar aynı hatta buluşsak elbette ki bundan memnuniyet duyarız ama dedi. Burada taraf değiştiren ben olmadığım için benim değiştirecek bir kararım yok. Ümit ederim ki Sayın Bahçeli'nin son dönemde demokrasiyi savunan açıklamaları veya pozitif yönden yaklaşarak buna yorduğumuz açıklamaları düşündüğünüz gibidir ve bundan sonrası için de demokrasiyi savunuyordur. Sayın Bahçeli ile demokrasi safında yeniden buluşmayı gerçekten arzu ederiz" diye konuştu.
"Yüzde 70'leri geçen bir erken seçim talebine hiçbir iktidar dayanamaz”
CHP Genel Başkanı Özel, İmamoğlu'na özgürlük ve erken seçim talebi için her hafta sonu farklı illerde ve her çarşamba İstanbul'un bir ilçesinde düzenlenen mitinglerden bahsederek, “Bu önemli bir hareketlendirme. Yani bir ülkede seçim tarihine daha üç yıl varken üç günde bir büyük mitingler, gece mitingleri, şehir mitingleri yapılıyorsa bu önemli bir iştir. Kısa sürede 10 milyonun üzerinde imza toplantıysa bu önemli bir iştir. Bu yol haritamız çok net, sabırla ve kararlılıkla bu yol haritamızı sürdüreceğiz. İktidar partisi istediği kadar buradan kaçsın. Halkta 31 Mart 2023 günü yüzde 20'lerde olan erken seçim talebi şimdi yüzde 60'lara kadar tırmanmış durumda. Ve hepimiz biliyoruz ki yüzde 70'leri geçen bir erken seçim talebine hiçbir iktidar dayanamaz" dedi.
"Demokrasi ittifakında yer alacağız”
Özel, gelecek genel seçimdeki ittifaka ilişkin de şunları söyledi:
“Gelecek seçimlerin hangi şartlarda yapılacağını görüp ona göre de bir ittifak belirlenebilir. Bu bir birkaç partiyle ittifakta birleşebileceği gibi, tek başına girebilir bütün partiler ama ikinci turda birleşilebilir. Ya da bir aday üzerinde anlaşılıp ilk turda bu seçimi kazanmak üzere ki bir aday üzerinde birleşilirse yüzde 60'a 40 Erdoğan'ın yenilebileceği de anlaşılıyor, burada da olabilir. Ama bizim buradaki gördüğümüz ittifak meselesi, bugünkü Erdoğan yönetimini otokrasiye evrilmesine destek verenlerle demokrasiyi savunanların yarışacağı bir seçim olacak. Biz sonuçta şimdiden söyleyebilirim ki demokrasi ittifakında yer alacağız."
"İnsanlar kayıtsız kalsaydı bir sonraki el seçim sandığına uzanabilirdi”
"İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından ‘Türkiye Rusya olacak. Seçimler ortadan kalkacak’ gibi söylemler vardı. Böyle bir ihtimalin olduğunu düşünüyor musunuz” sorusuna da Özgür Özel, "Eğer insanlar bu yaşananlara kayıtsız kalsaydı, İmamoğlu'na sahip çıkmasalardı ve yerel seçim sandığına Erdoğan'ın uzattığı el istediğini alsaydı, bir sonraki el genel seçim sandığına uzanabilirdi. Ya da karşısındaki adayı ekarte etti. Buna ses çıkmasaydı, bir başka adayı ekarte etseydi, bir başka adayı ekarte etseydi ve kendisi için en elverişli rakiplerle seçime girseydi o zaman benzer bir durum ortaya çıkabilirdi. Halkın demokrasiye sahip çıkışından duyduğum memnuniyet ve geleceğe dair umudum böyle bir riskin olmadığını söylüyor" yanıtını verdi.
"AİHM'in masumiyetimizi teyit edeceğini düşünüyoruz"
Özgür Özel, "İBB'de AK Parti döneminde yapıldığı iddia edilen yolsuzluklara dair İBB Teftiş Kurulu'nun hazırladığı dosyaların akıbeti ne oldu" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Bir önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tam dosyalar hazırlanmışken geldi. Dosyalara İçişleri Bakanlığı adına el koydu ve bu dosyaların hiçbir tanesine bir işlem yapılmadı. İBB'de 37, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde (ABB) ise 97 dosya, İçişleri Bakanlığı tarafından el konulmuş ve üzerinde hiçbir işlem yapılmayan durumda. Bugün bize, ‘Yolsuzluk yaptınız’ diye iddia ettikleri her şeyi çok fazlasıyla ve kanıtlarıyla kendileri yapmış durumdalar. Yargılamaların sonucunda bu taraflı yargı bir karar verirse de üst mahkemelerin bunu bozacağını en kötü ihtimalle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) haklılığımızı ve masumiyetimizi teyit edeceğini düşünüyoruz."
"Avrupa'nın bütün hukukçularına ihbar ediyorum”
"Süreç, Ergenekon ve Balyoz'a benzetiliyor. Bu konuda iktidara yöneltilen eleştirilere katılıyor musunuz” sorusu üzerine Özgür Özel, şöyle konuştu:
“Yürekten katılıyorum. Bu eleştirilerin doğrudan sahibi ve ilk dile getirenlerden bir tanesi benim. Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde ben kumpasları iddia ederken Erdoğan kumpas kuran FETÖ'cüleri sahipleniyordu. Sonra darbe gecesi kimin ne mal olduğu ortaya çıktı. Şimdi yeni bir kumpas kuruluyor. Erdoğan yine darbecileri savunuyor. Ben yine karşısındayım. O yüzden tarihsel olarak bir kez daha haklı çıkacağımı biliyorum. Ama burada yarattığı mağduriyetlerin artık daha fazla sürmemesini diliyorum. Eskiden FETÖ'cüler gizli tanık kullanırlardı. Bu gizli tanıkları destekleyen bir takım deliller de bulurlardı. Çoğunlukla sahte delillerdi, üretirlerdi. Biz delillerin sahteliğini ispatlamaya uğraşırdık. Şimdi delil de yok. Sadece gizli tanık. ‘Gördüm’ de demiyor, ‘Duydum’ diyor. Duyduğunu destekleyecek bir tek somut delil yok. Ben dünyanın, Avrupa'nın bütün hukukçularına bu durumu ihbar ediyorum."
"İmamoğlu 'Ya kanal ya İstanbul' dediği için Erdoğan'ın önünde bir engel”
Özel, "İmamoğlu'nun Kanal İstanbul’u hayata geçirebilmek için tutuklandığı" iddiasını ise şöyle değerlendirdi:
"Bu konuda hiç bir şüphem yok. Çünkü Tayyip Erdoğan hem Katarlılara hem birçok Arap ülkesinin yöneticilerine ki onlar boğaza çok düşkündürler ve şu anda artık yeni bir boğaz yaratma hayalini sattı Erdoğan onlara. Şu anda Katar televizyonlarında, Arap televizyonlarında Erdoğan'ın resmiyle birlikte Kanal İstanbul manzaralı dairelerin reklamları dönüyor ve Erdoğan da Kanal İstanbul'u hızlandırmaya çalışıyor. Bunun önünde bir tane engel var. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İSKİ. İSKİ'nin genel müdürü, buralara yıkım kararı verdiği için şu anda gözaltına alındı, belki hapse konacak. İmamoğlu 'Ya kanal ya İstanbul' dediği için kanala karşı İstanbul'u savunduğu için şu anda Erdoğan'ın önünde bir engel. Erdoğan, mali yönden de siyasi yönden de Ekrem İmamoğlu'nu kendisine hem rakip olduğu için hem de kendisinin kurduğu bir ekonomik düzen çarkına çomak soktuğu için Ekrem İmamoğlu'ndan ve arkadaşlarından kurtulmak istiyor.”
"Bu darbenin Türkiye'deki kaybeden siyasetçisi Erdoğan'dır, Avrupa'daki Starmer’dır”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini ve Avrupa’nın İmamoğlu’nun gözaltına alındığı süreçteki tavrına ilişkin ise şunları söyledi:
“İktidar değiştiğinde şüphesiz Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak. Bir kez bizim seçmenlere karşı en büyük taahhüdümüz AB’ye tam üyelik. Bu konuda 77 ülkenin 89 kardeş partisinden imzayla destek almış durumdayız. İlk günlerde AB’nin sessizliği, konu yolsuzluk olunca Avrupa'nın çok hassas olduğu şeffaflık ve hesap verebilir yönetim açısından birkaç gün bir şüpheyle yaklaşıldı. Sonra biz derdimizi doğru, net, açık, kanıta dayalı olarak anlattığımızda AB’den artık bu Türkiye'de yaşanan hukuksuzluğa Avrupa ülkelerinden de tepkiler gelmeye başladı. Tabii hepsini yeterli olarak ifade edemem. Almanya'da Sosyal Demokratların SPD'nin bizimle gösterdiği dayanışma çok önemli. Ama ileride büyük koalisyon kuracakları yeniden CSU'nun Bakanının Türkiye'ye yapmış olduğu ziyarette verdiği desteği çok kıymetli buluyorum. Macron'un süreçle ilgili doğru bilgilendirildiğini ve Macron'un ortaya koyduğu yaklaşımı çok doğru buluyorum. Ama İngiltere İşçi Partisi'nin -ki kardeş partimiz- Starmer’ın ortaya koyduğu yaklaşımı da son derece çelişkili, tutarsız bir şekilde buluyorum. İngiltere gibi demokratik geleneği bu kadar yüksek olan bir ülkede Türkiye'de yapılan bu darbe girişimine karşı böyle bir sessizlik son derece manidar. Şimdi bize çeşitli diplomatik misyonlar üzerinden 'Biz Türkiye'ye tepkilerini iletiyoruz ama kapalı kapılar ardında iletiyoruz' diye söylüyorlar. Ben de kendilerine şöyle bir yanıt verdim. Dedim ki 'Bu süreçte bu darbenin Türkiye'deki kaybeden siyasetçisi Erdoğan'dır. Avrupa'daki kaybeden siyasetçisi de Starmer’dır.’ Ayrıca günü gelip bütün her şeyi geride bıraktığımızda düşmanlarımızın yaptığı kötülükler, yüksek sözleri ve söylediği kötü sözleri değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız."
Yorum Ekle
Diğer Haberler
İfadeye çağrılan Sadettin Saran, İstanbul'a döndü
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve iş insanı Saadettin Saran, uyuşturucu soruşturma kapsamında savcılığa ifadeye çağrıldı. Yurt dışında bulunan Saran’ın dönüşünde polis eşliğinde Çağlayan ...
2026 yılı tutarları belli oldu: Cezalar rekor seviyeye ulaştı!
Ticaret Bakanlığı, perakende ticarette düzeni bozucu faaliyetlere karşı uygulanan idari para cezalarını 2026 yılı için yeniden belirledi. 1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni t...
Muhalefet, süreç raporlarında güven eksikliğine dikkat çekti
Muhalefet partileri yeni çözüm süreci kapsamında Meclis’e sundukları raporlarda, sürece duyulan güven eksikliğine dikkat çekti. CHP’nin raporunda belediye başkanlarına süren operasyonları...
2026 bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda... 2026 bütçe teklifinin 15 maddesi kabul edildi
TBMM Genel Kurulu'nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 15 maddesi kabul edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 2026 bütçe görüşmeleri için bulunduğu TBMM...
Ömer Çelik'ten Çarpıcı ‘Suriye’ Mesajı, ‘Önemli Bir Gelişme’
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD'nin Suriye'ye yönelik Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların yürürlükten kaldırılmasının bölgesel barışa katkıda bulunduğunu belirterek, "ABD’nin Suriye’...
Kocaeli'de İHA düştü: Bölgeye Jandarma ekipleri sevk edildi
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde kırsal alana insansız hava aracı (İHA) düştü. İhbar üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı kırsal Çubuklubala Mahal...
Muhittin Böcek'in gelini ve iki iş insanı tahliye oldu
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 'rüşvet' ve 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında dün son ifadeleri alınan tutuklu Muhittin Böcek'in gelini Zuhal...
MHP'li Feti Yıldız: AK Parti raporunun teyit mekanizması bölümü MHP'nin raporuyla tam bir paralellik taşıyor
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, AKP'nin TBMM'deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarıyla ilgili raporuna ilişkin "AK Parti raporunun teyit mekanizma...
Ümit Özdağ'dan, Bahçeli'ye 'Öcalan mitingi' tepkisi
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, DEM Parti’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan’a özgürlük istemiyle Diyarbakır’da yapılacak mitinge ilişkin "Hiçbir mahs...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Candaş Tolga Işık duyurdu: Feyyaz Yiğit baba oldu
Oyuncu Feyyaz Yiğit baba oldu. Gazeteci Candaş Tolga Işık müjdeli haberi sosyal medya üzerinden duyurdu. Önce YouTube'da ardından Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü gibi filmler ve Gibi dizisiyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.