78. Cannes Film Festivali bu akşam başlıyor...
Afiş, ilk kez çift. Claude Lelouch’un (1937) 1966’da Altın Palmiye alan filmi “Un homme et une femme”da, Anouk Aimée ile Jean-Louis Trintignant’ın unutulmaz kucaklaşmasına, etraflarında dönerek iki ters açıdan bakan kameranın kaydettiği mutluluğun, birbirini tamamlayan çift yüzü.
Bu gece, Robert de Niro’ya (1943) Onur Altın Palmiyesi verildikten sonra izleyeceğimiz açılış filmi de ilk kez bir ilk film: Üstelik, bir Fransız kadın yönetmenin, Amélie Bonnin’in (1983), yarışma dışı sunulan özgün müzikal denemesi “Bir Gün Gitmek” (Partir un jour).
Ana seçkilerde yer alan yönetmenlerin yaş yelpazesi de, ilk kez bu denli dar; genç sinema ilk kez bu kadar uzun soluklu.
ÇOK RENKLİ TAZELİK
Altın Palmiye adayı 22 film arasında, 36-44 yaş aralığında tam 10 yönetmen yer almakta. İlk kez bu kadar ileri bir tarihte, festivalin başlangıcına sadece dört gün kala resmi seçkilere eklenen dört yeni film arasında, 35 yaşında Altın Palmiye adayı olan Çinli yönetmen Bi Gan da bulunuyor.
Bu arada, üçüncü kez Altın Palmiye alma olanağını yeniden yakalayan ve adayların üst yaş sınırını oluşturan Belçikalı Dardenne kardeşlerin [Jean-Pierre (1951) ve Luc (1954)] ana bölümdeki varlığı, Juliette Binoche başkanlığındaki jürinin sıralamak zorunda kalacağı toplam yönetmen sayısını 23’e çıkarmakta.
Altını çizmemiz gereken bir nokta daha var: Resmi seçkilerin tümünde, yarışma içi ya da dışı programlanan ancak hepsi Altın Kamera ödülüne aday 14 ilk film yer almakta. Bu sayıya, bağımsız yan bölüm seçkilerinde izlenecek olan bir o kadar daha ilk film eklenince, genç sinemanın varlığı rekor bir düzeye ulaşıyor. İtalyan yönetmen Alice Rohrwacher’in önderliğindeki Altın Kamera jürisini de zor ama aynı oranda heyecan verici bir görevin beklediğini görüyoruz.
Genç kadın yönetmenler de seslerini ilk kez bu kadar yüksek perdeden duyuracaklar. Altın Palmiye’yi ikinci kez alabilmeyi hedefleyen genç Fransız yönetmen Julia Ducournau (1983) ile birlikte, toplam kadın aday sayısı yediye ulaşıyor. Ayrıca “Belirli Bir Bakış” (Un Certain Regard) seçkisindeki 20 film arasında bulunan 9 ilk filmin ikisi, çok iyi tanıdığımız iki kadın oyuncunun, Scarlett Johansson (1984) ile Kristen Stewart’ın (1990) ilk yönetmenlik denemeleri olma özelliğiyle ayrı bir merak konusu oluşturmakta.
Kâğıt üzerinde yapılan bu sayısal değerlendirmelerin sanatsal düzeyde pek bir anlamı olmasa da, ciddi bir evrimi işaretlediğini söyleyebiliriz. 24 Mayıs akşamı verilecek ödüller, kuşkusuz bu bağlamda da değerlendirilecektir. Sonuçta, ana akım büyük yapımların, özellikle de Hollywood sineması örneklerinin (Tom Cruise’un yorumladığı “Görevimiz Tehlike” serisinin son halkası gibi) yarışma dışı özel bölümlere yönlendirilmesi, Altın Palmiye yarışına beklenmedik bir tazelik getirmiş.
Bu gençleşmenin, “kadınlaşmanın”, yenilikçi yaratıcı sinemasını desteklemenin yanı sıra, yıldız adlar da tabii ki unutulmamış. Fotoğrafçıların, adlarını çığlık çığlığa tekrar ederek, bakışlarını bir an için de olsa kendi objektiflerine yöneltmeye çabalayarak, o “farklı” uçucu bakışı yakalamaya çalışacakları kırmızı merdivenler üzerinde, çok tanınmış ya da hiç tanınmamış “yıldızlar” yine gerdan kırıp boy gösterecekler.
SICAK SAVAŞ GERÇEKLERİ DE YİNE PERDELERDE…
Bu gürültü patırtıdan sonra, salonların kapıları kapandığında, dünyamızın gerçekleri ve bu gerçekleri farklı dillerde yansıtan filmler gelecek önümüze. Ukrayna ve Gazze savaşlarının korkunç gerçeği, birçoğu belgesel filmler eşliğinde tartışılacak.
Donald Trump’un geçen hafta, Amerika’ya satılan bütün yabancı filmlere uygulamak istediği yüksek gümrük vergisi (eğer, alışıldığı üzere birkaç gün içinde geri adım atmazsa) herhalde sert eleştirilere hedef olacak. Halbuki, geçen yıl, İran kökenli Danimarkalı yönetmen Ali Abbasi’nin Altın Palmiye adayı filmi “The Apprentice”i izleyenler, Trump’ın kışkırtıcılığını, yalan söylemekte ve tüm suçlamaları reddetmekteki üstün yeteneklerini çok iyi bildikleri için, bu duruma hiç şaşmıyorlar.
“Keşke Amerikalı seçmenler oy vermeden önce bu filmi izlemiş olsalardı”, diyenleri de, “sinemanın gücünü abartan, saf, ütopist hayalperestler” olarak niteliyorlar...
FİLMLER
Bu yıl vefat eden Belçikalı kadın oyuncu Émilie Dequenne’e adanan resmi seçkilerin yarışmalı ana bölümü:
Partir Un Jour, Amélie Bonnin İlk Film - Yarışma Dışı
The Phoeıcıan Scheme, Wes Anderson
Eddington, Ari Aster
Resurrection, Bi Gan
Jeunes Mères, Jean-Pierre Ve Luc Dardenne
Alpha, Julia Ducournau
Renoir, Hayakawa Chie
The History Of Sound, Oliver Hermanus
La Petite Dernıère, Hafsia Herzı
Sırat, Oliver Laxe
Nouvelle Vague, Richard Lınklater
Deux Procureurs, Sergei Loznıtsa
Fuorı, Mario Martone
O Agente Secreto, Kleber Mendonça Fılho
Dossıer 137, Dominik Moll
Un Sımple Accıdent, Jafar Panahı
Dıe My Love, Lynne Ramsay
The Mastermınd, Kelly Reıchardt
Woman And Chıld, Saeed Roustaee
Les Aıgles De La Républıque, Tarik Saleh
Sound Of Fallıng, Mascha Schılınskı
Romería, Carla Sımón
Sentımental Value, Joachim Trıer
Cumhuriyet
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Bursa Devlet Tiyatrosu 'Süt Kardeşler' oyununun prömiyerini yaptı
"Süt Kardeşler" oyunu Bursa Devlet Tiyatrosu tarafından sanatseverlerle ilk kez buluştu. Ahmet Vefik Paşa Sahnesi'nde sahnelenen, rejisörlüğünü Sinan Pekinton'un üstlendiği oyun, yanlış a...
Cem Karaca unutulmaz şarkıları ve anılarıyla hatırlandı
İzmir Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı Teyfik Rodos, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) “Şarkılar Cem Karaca Anısına” adlı konseriyle izleyicilere unutulmaz bir gece ya...
İçerde Polis Var: Bir Erkekliğin Nöbet Defteri
Bazı oyunlar sahneye bir hikâye koymaz; sahneye bir yük koyar. “İçerde Polis Var” da seyirciyi daha ilk anda bu yükün içine çağırıyor: Gerçekleri, mecburiyetleri ve tercihleri; babalarını...
‘Avatar: Ateş ve Kül’ ve ‘Hind Rajab’ın Sesi’ gösterimde
James Cameron, Avatar: Ateş ve Kül’de travma, şiddet ve güç istismarını düşsel bir evrende anlatırken Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania, Gazze’de öldürülen 5 yaşındaki Hind Rajab’ın ger...
OMÜ’nün 50. yılına özel ‘Mavi Yolculuk’
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin kuruluşunun 50. yılı etkinlikleri kapsamında, Doç. Dr. Fidan Tonza Helvacıkara’nın “Mavi Yolculuk” adlı kişisel seramik ve cam sergisi sanatseverlerl...
James Cameron artık resmen milyarder
'Avatar' serisinin ve 'Titanic'in ünlü yönetmeni James Cameron'ın serveti 1 milyar doları aştı. Milyarlarca dolarlık gişe hasılatına imza atan dünyaca ünlü yönetmen ve yapımcı James Camer...
SİYAD’da başkan değişmedi
Yeni yönetimin belirlendiği kurulda Esin Küçüktepepınar yeniden başkan seçildi. Başkan yardımcılığına Müge Turan getirildi. Olkan Özyurt, Ekrem Buğra Büte ve Gözde Hatunoğlu da yeni yönet...
Leonardo DiCaprio: 'Titanic’i hiç tekrar izlemedim'
Leonardo DiCaprio, Jennifer Lawrence ile yaptığı söyleşide kariyerinin en unutulmaz filmlerinden Titanic’i hiç tekrar izlemediğini söyledi. Oscar ödüllü oyuncu Leonardo DiCaprio, rol aldı...
Matthew Perry’nin ölümüyle ilgili davada yeni gelişme
Friends dizisinin yıldızı Matthew Perry’nin ölümüne ilişkin davada ikinci doktor da ceza aldı; Dr. Mark Chavez’e yasa dışı ketamin temini nedeniyle 8 ay ev hapsi ve 3 yıl denetimli serbes...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Candaş Tolga Işık duyurdu: Feyyaz Yiğit baba oldu
Oyuncu Feyyaz Yiğit baba oldu. Gazeteci Candaş Tolga Işık müjdeli haberi sosyal medya üzerinden duyurdu. Önce YouTube'da ardından Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü gibi filmler ve Gibi dizisiyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.