Cüneyt Arkın'ın vefatının üzerinden üç yıl geçti
Yeşilçam'a damga vuran ve yaşamı boyunca 300'ü aşkın filmde başrol oynayan Cüneyt Arkın'ın vefatının üzerinden üç yıl geçti.
Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan sanatçı, Hacı Yakup ile Halise Cüreklibatır çiftinin çocuğu olarak 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Karaçay köyünde dünyaya geldi. Sırasıyla Necatibey İlkokulu, Eskişehir Ortaokulu ve Eskişehir Atatürk Lisesi'ni bitiren sanatçı, 1962'de İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Üniversitede okuduğu yıllarda, çeşitli dergilerde şiir ve hikaye denemeleri yayınlandı. Askerliğini Eskişehir'de yedek subay olarak yapan Arkın, vatani görevinin ardından bir dönem Adana ve civarında doktorluk yaptı.
ARTİST DERGİSİNİN YARIŞMASINDA BİRİNCİ OLDU
Cüneyt Arkın, Göksel Arsoy'un başrol oynadığı 1963 yapımı "Şafak Bekçileri" filminin çekimleri sırasında yönetmen Halit Refiğ'in dikkatini çekti. Aynı yıl Artist dergisinin yarışmasında birinci olan sanatçı, Halit Refiğ'in teklifi üzerine 1964'te "Gurbet Kuşları" adlı sinema filmiyle oyunculuğa başladı. Refiğ, İKSV'nin internet sitesinde yer alan bir yazıya göre, Cüneyt Arkın hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etmişti: "1963'te Eskişehir Hava Kuvvetleri Üssü'nde Şafak Bekçileri adlı filmi çekerken, subaylar arasında üniformasının içinde son derece yakışıklı görünen genç bir teğmen dikkatimi çekti. Adı Fahrettin Cüreklibatur'du ve yedek subaydı. Filmdeki subay rollerinden birini oynaması teklifimi kabul etti fakat görevi yüzünden çalışmamız mümkün olmadı. Gurbet Kuşları'nın çekim hazırlıklarına başlamışken Fahrettin Cüreklibatur, askerlik görevinin bittiğini, artık filmimde oynayabileceğini söyledi." "Gurbet Kuşları'ndan sonra Cüneyt Arkın'a genellikle kadın seyirciye hitap eden, romantik genç aşık rolleri verildi. İtiraf etmeliyim ki, günün birinde onu önce Türkiye, sonra dünya çapında ünlendirecek olan 'Malkoçoğlu' ya da 'Dünyayı Kurtaran Adam' gibi kişilikler aklımın ucundan geçmemişti. O, Cüneyt Arkın'ı bizzat kendisi yaratmıştır ve dünya sinema tarihinde bir başka benzeri yoktur. Çok kimseler onun Türkiye'de kalmayı dünya yıldızı olmaya tercih etmesine akıl erdiremeyebilir. Ama o, öncelikle kendini Türkiye'nin güvenliğine ve esenliğine adayan 'Vatandaş Rıza'dır. 'Dünyayı Kurtaran Adam' ise işin şakası, neşemizi bulmak için bir vesiledir."
SİNEMADAKİ İLK İKİ YILINDA 30 FİLMDE OYNADI
Ülkü Erakalın'ın yönettiği 1964 yapımı "Gözleri Ömre Bedel" filminin finalindeki kavga sahnesi, sanatçının kariyerinde dönüm noktası oldu. Arkın, sinemadaki ilk iki yılında 30 kadar filmde rol aldı. Bir süre duygusal-romantik jön karakterlerini canlandıran sanatçı, Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. İstanbul'da binicilik ve karate eğitimlerinin yanı sıra Medrano Sirki'nde bir süre akrobasi eğitimi de alan Arkın, öğrendiklerini "Malkoçoğlu" ve "Battalgazi" serilerinde beyaz perdeye aktardı ve Türk sinemasında daha önce örneği görülmeyen bir tarz geliştirdi. Usta sanatçı, 1964'te ilk evliliğini, kendisi gibi doktor, sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. Çiftin kızları Filiz, 1966'da doğdu. Çift, 1968'de ayrıldı. Aynı yıl, Fahrettin Cüreklibatır olan isminin yerine Cüneyt Arkın sahne adını kullanmaya başladı. Cüneyt Arkın, 1969'da Betül Işıl ile nişanlandı. İkili 1970'te evlendi ancak 1971'de boşandı. Kısa süre sonra yeniden evlenen çiftin, Kaan ve Murat adını verdiği iki çocuğu oldu.
'İNSANLAR YAŞADIKÇA' FİLMİYLE EN İYİ ERKEK OYUNCU SEÇİLDİ
Sanatçı, 1969 yapımı "İnsanlar Yaşadıkça" filmiyle 6. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, "En İyi Erkek Oyuncu" seçildi. "4. Altın Koza Film Festivali" jürisi, 1972'de "Baba" filmindeki rolüyle Yılmaz Güney'i "En iyi erkek oyuncu" seçti. Ancak jüri, siyasi baskılar sonucu, "Yaralı Kurt" filmindeki performansıyla ikinci olan Arkın'ı "En iyi erkek oyuncu" olarak belirledi. Jürinin kararına tepki gösteren Arkın, ödülü reddetti. Unutulmaz oyuncu Arkın, 1976'da "Mağlup Edilemeyenler" filmiyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü, 36. Antalya Altın Portakal Festivali ve 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" aldı, 2013'te ise Kültür ve Turizm Bakanlığı "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne layık görüldü. Kısa sürede Yeşilçam'ın aranan başrol oyuncularından biri olan sanatçı, romantik filmlerle başladığı sinema yaşantısını hareketli filmlerle sürdürdü. Kariyeri boyunca westernden komediye, maceradan toplumsal filmlere birçok farklı türde film çekti. Özellikle 1978 yapımı "Maden" ve 1979 yapımı "Vatandaş Rıza" filmleri, sanatçının kariyerinde büyük öneme sahip oldu. Sanatçı, oyunculuğun yanı sıra televizyon programları hazırlayıp sundu, kısa bir süre dergi ve gazetelerde sağlıkla ilgili yazılar kaleme aldı. Türk milliyetçisi kimliğiyle bilinen sanatçı, bir dönem siyasetle ilgilendi. 20 Ekim 1991'deki genel seçimlerinde Anavatan Partisinden Eskişehir'de 4. sıradan milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi. Bir dönem İşçi Partisi adına düzenlenen etkinliklere katıldı. Cüneyt Arkın, 28 Haziran 2022'de kalbinin durması nedeniyle İstanbul'da kaldırıldığı hastanede 85 yaşında yaşamını yitirdi.
YÖNETMENLİK VE SENARİSTLİK DE YAPTI
Yeşilçam'ın usta oyuncularından Ediz Hun, Arkın'ın vefatının ardından yaptığı açıklamada "Sene 1963, sevgili Cüneyt'le birlikte sinemaya girişimizin yılı. 59 yıl geçti. Olağanüstü bir insandı. Her rolün üstesinden gelebilecek kabiliyete haizdi, emsalsizdi. Çok çalışkan ve çok azimliydi. O zaman Medrano Sirki vardı Dolmabahçe'de. Onların çadırında haftalarca eğitim aldı. Her türlü rolün üstesinden başarıyla gelebilmiş çok büyük bir sanatçıydı" ifadelerini kullanmıştı. Tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen ise Arkın'ın son yıllarında Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda üç oyunda sahne aldığını belirterek, "Hiç tiyatroda oynamamıştı. Hastalanınca morali bozulmuştu. 'Ben seni sahneye çıkaracağım.' dedim. 62 senelik sahne hayatımda hiç bu kadar çok alkış alan birine rastlamadım. İnsanlar onu sevdi. Üç oyunda birden beraber oynadık. Çok güzel günlerimiz oldu" şeklinde konuştu. Kariyeri boyunca 300'ü aşkın filmde rol alan Arkın, yönetmenlik ve senaristlik de yaptı. Son olarak 2014'te çekilen "Gulyabani" filminde rol aldı.
Sanatçının oynadığı filmlerden bazıları şöyle:
"Aşk ve Kin", "Gözleri Ömre Bedel", "Hepimiz Kardeşiz", "Sokakların Kanunu", Şoför Nebahat ve Kızı", "Gurbet Kuşları", "Kırık Hayatlar", "Dudaktan Kalbe", "Serseri Aşık", "İnatçı Gelin", "Horasan’ın Üç Atlısı", "Fakir Bir Kız Sevdim", "İntikam Uğruna","Malkoçoğlu", "Göklerdeki Sevgili", "Cibali Karakolu","Yüzbaşı Kemal", "Hacı Murat", "Namus Borcu", "Artık Sevmeyeceğim", "Malkoçoğlu Kara Korsan", "Gök Bayrak", "Köroğlu", "Yüzbaşının Kızı", Vatan ve Namık Kemal", "Osmanlı Kartalı", "Melikşah", "Aşk Mabudesi", "Arım, Balım, Peteğim", "Selahattin Eyyubi", "Ferhat ile Şirin", "Yarım Kalan Saadet", "Yusuf ile Züleyha-Hazreti Yusuf", "Yumurcak Köprüaltı Çocuğu", "Vahşi Çiçek", "Her şey Oğlum için", "Battal Gazi", "Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri", "Severek Ayrılalım", "Nazlı ile Murat", "Çöl Kartalı", "Yaralı Kurt", "Kara Murat: Fatih’in Fedaisi", "Yumurcak Küçük Kovboy", "Çaresizler", "Acı Hayat", "Kara Murat Fatih’in Fermanı", "Oğul", "Dayı", "Kin", "Babalık", "Polizia Brancola Nel Buio, La", "Cemil", "Deli Yusuf", "Babacan", "Tek Başına", "Che Carambole Ragazzi", "Maden"
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Cem Karaca unutulmaz şarkıları ve anılarıyla hatırlandı
İzmir Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı Teyfik Rodos, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) “Şarkılar Cem Karaca Anısına” adlı konseriyle izleyicilere unutulmaz bir gece ya...
İçerde Polis Var: Bir Erkekliğin Nöbet Defteri
Bazı oyunlar sahneye bir hikâye koymaz; sahneye bir yük koyar. “İçerde Polis Var” da seyirciyi daha ilk anda bu yükün içine çağırıyor: Gerçekleri, mecburiyetleri ve tercihleri; babalarını...
‘Avatar: Ateş ve Kül’ ve ‘Hind Rajab’ın Sesi’ gösterimde
James Cameron, Avatar: Ateş ve Kül’de travma, şiddet ve güç istismarını düşsel bir evrende anlatırken Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania, Gazze’de öldürülen 5 yaşındaki Hind Rajab’ın ger...
OMÜ’nün 50. yılına özel ‘Mavi Yolculuk’
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin kuruluşunun 50. yılı etkinlikleri kapsamında, Doç. Dr. Fidan Tonza Helvacıkara’nın “Mavi Yolculuk” adlı kişisel seramik ve cam sergisi sanatseverlerl...
James Cameron artık resmen milyarder
'Avatar' serisinin ve 'Titanic'in ünlü yönetmeni James Cameron'ın serveti 1 milyar doları aştı. Milyarlarca dolarlık gişe hasılatına imza atan dünyaca ünlü yönetmen ve yapımcı James Camer...
SİYAD’da başkan değişmedi
Yeni yönetimin belirlendiği kurulda Esin Küçüktepepınar yeniden başkan seçildi. Başkan yardımcılığına Müge Turan getirildi. Olkan Özyurt, Ekrem Buğra Büte ve Gözde Hatunoğlu da yeni yönet...
Leonardo DiCaprio: 'Titanic’i hiç tekrar izlemedim'
Leonardo DiCaprio, Jennifer Lawrence ile yaptığı söyleşide kariyerinin en unutulmaz filmlerinden Titanic’i hiç tekrar izlemediğini söyledi. Oscar ödüllü oyuncu Leonardo DiCaprio, rol aldı...
Matthew Perry’nin ölümüyle ilgili davada yeni gelişme
Friends dizisinin yıldızı Matthew Perry’nin ölümüne ilişkin davada ikinci doktor da ceza aldı; Dr. Mark Chavez’e yasa dışı ketamin temini nedeniyle 8 ay ev hapsi ve 3 yıl denetimli serbes...
Oscar Ödülleri'nden Kritik Karar: 2029'dan İtibaren...
Oscar Ödülleri törenlerinin, 2029 ile 2033 yılları arasını kapsayan yeni anlaşma kapsamında televizyonda değil, ABD merkezli video paylaşım platformu YouTube'da yayınlanacağı açıklandı. S...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Candaş Tolga Işık duyurdu: Feyyaz Yiğit baba oldu
Oyuncu Feyyaz Yiğit baba oldu. Gazeteci Candaş Tolga Işık müjdeli haberi sosyal medya üzerinden duyurdu. Önce YouTube'da ardından Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü gibi filmler ve Gibi dizisiyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.