“Yeni seçilen belediye başkanlarımızın hepsine güveniyorum”
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, CHP 39. Ankara Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "İktidarın değişmesini istemek hakkımız. Bizler daha iyi yöneteceğimize inanıyoruz. İşte belediyelerimizdeki memnuniyet oranı ve farklı yönetimler, yarın iktidar değiştiği zaman da mutlaka aynı şekilde halka olumlu olarak yansıyacak. Bizim iddiamız budur. Bunu istemek de bizim hakkımız ve inşallah bu kadar baskıya rağmen, nasıl Ankara’da o kadar engellemeye rağmen, baskıya rağmen oy oranımız rekora çıkıp belediye sayımız arttıysa, yapılacak ilk genel seçimlerde bu kadar haksızlığa ve adaletsizliğe karşı Türk milleti sandıkta gereken cezayı bugünkü iktidara, bugünkü yönetenlere mutlaka verecektir” dedi.
CHP 39. Ankara Olağan İl Kongresi, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapılıyor. ABB Başkanı Mansur Yavaş, kongrede şöyle konuştu: “2019 yılında Belediye Başkanı olduğumuzda herkeste bir tereddüt vardı. Özellikle CHP’ye oy vermeyen ancak seçimlerde bizi destekleyen birçoğu tereddüt içerisindeydi: ‘Acaba Ankara nasıl yönetilecek?’ Bizler iş başına geldikten sonra Ankara’nın başkent olduğunu, Mustafa Kemal Atatürk’ün başkenti olduğu bilinciyle iş başına geldikten sonra hiç kimseyi ayırmadan söz verdiğimiz gibi herkesi kucaklayarak çalışmaya başladık. Ortak akılla, dayanışmayla, iş birliğiyle çalışmaya başladık. CHP’nin felsefesine uygun bir şekilde daha önceki 25 yıllık belediye geçmişinde yapılmayan ve unutulan halkı, zor durumda olan insanları öne alarak çalışmalarımıza başladık. Aynı zamanda üretimi teşvik ettik. Bu arada çok engellemelerle de karşılaştık. Ama sonuç itibarıyla üç belediye başkanımızla birlikte yaptığımız çalışmalarla sizlerin de gayretiyle beş yılın notunu Ankara halkı verdi. Yüzde 60’ın üzerinde oy, 16 tane belediye kazandık. Şimdiye kadar hiç kazanamadığımız belediyeleri de kazandık.
“Yeni seçilen belediye başkanlarımızın hepsine güveniyorum”
Eğer biz üç belediyeyle, sonuç olarak 16 belediyeyle yüzde 60’a ulaşmışsak, şu anda 16 tane belediye başkanımızla birlikte el ele verip çalışıp inşallah Ankara’daki oy oranımızı yüzde 80’lere taşımak mecburiyetindeyiz. Olmaz diye bir şey yok. Çünkü insanlarda o tereddüdü ortadan kaldırdıktan sonra, yeni gelen birisinin çalışmasından memnun olursa elbette ki oy veriyor, neden vermesin. Dolayısıyla ben yeni seçilen belediye başkanlarımızın da hepsine güveniyorum. Aynı şekilde oy vermeyenlerin nezdinde de ben tek kelime söylemeden, önceliği o ilçeye hizmet olmak kaydıyla çalışarak, herkesi kucaklayarak oy oranlarını da artırmak suretiyle başarıya ulaşacaklarından eminim. Onların başarıya ulaşması demek, CHP’nin de genel seçimdeki oylarını çok daha üste taşıyacağına hiç şüphemiz yok. Daha önce yapılan anketlerde CHP’li belediyelerin, Türkiye çapında yapılan anketlerdeki oy oran ortalamasının yüzde 58 olduğunu bütün Türkiye görmüştür. Böyle olunca şu akla geliyor. Eğer bu insanlar ve özellikle ilk defa oy verdikleri belediyelerdeki başarıyı görünce yeni bir yönetim şeklini, halkçı, kamucu bir yönetim şeklini görünce gerçek belediyecilik ve gerçek yönetimin ne olduğunu gördüler. O zaman bir şey yapılması lazım. Bu belediye başkanları ülkede değişikliğe yol açıyor, ülkede iktidar değişikliğine yol açıyor. Bir şey yapılması ve onlara engel olunması lazım. İstanbul’dan başlayan ve birçok belediye başkanımızın tutuklanmasına yol açan operasyonlar başladı.
“Başta ben olmak üzere bizlerin dokunulmazlığı yok”
Başta ben olmak üzere bizlerin dokunulmazlığı yok. Şikayet ediliriz, mülkiye müfettişi gelir, inceler, hakkımızda ya soruşturma kararı verir ya da soruşturmaya yer olmadığı kararı verir. Geçen seçimden beri 100’ün üzerinde şikayet yapıldı, incelendi ve tamamında soruşturmaya gerek olmadığı kararı verildi. Ama o şikayetler savcılığa verilir verilmez, paldır küldür, ben başta olmak üzere bütün yöneticiler gözaltına alınıp operasyon yapılsaydı bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık. Çünkü biz Sayıştay tarafından denetleniriz. Ama şu anda yapılanlar öyle değil. Türkiye çapında savcılığa bir dilekçe verildiği zaman paldır küldür belediye başkanlarımız gözaltına alınıyor ve soruşturuluyor.
Bunlar yapılırken şikayetçiler kim? Şikayetçiler şunlar, sabıkalı, ihale mafyasının başı olarak adlandırılan isimler bugün şikayetçi ve muhbir konumunda. Bunların sözüne nasıl siz itibar ediyorsunuz, hayatı boyunca karakola gitmemiş insanları, o suç örgütlerinin ifadesiyle nasıl tutukluyorsunuz? Bunu sormak bizim hakkımız. Peki bu operasyonlar, bugün kamuoyunda birçok yolsuzluk hikayesi duyuyoruz. Birçok yolsuzluk iddiaları var. Siz daha bunların hiçbirisini kalkıp gözaltına almadınız, ifadelerini almadınız, hiçbirini tutuklamadınız. Örneğin, ABB olarak 97 tane suç duyurusunda bulunduk, bunların 15 tanesinde eski bürokratlardan yargılananlar var. Hiçbirisi hakkında ne adli kontrol uygulandı ne tutuklama uygulandı, yargılamaları serbest bir şekilde devam ediyor ve olması gereken de zaten o.
“Gökçek ve ailesi mahkum edilmedikçe kimse adaletten bahsedemez”
Biz resmi olarak bilirkişilere tespit ettirerek yaptığımız şikayetlerden dolayı bunların hiçbirisinin ifadesini dahi almıyorsunuz. Bunun neresi adalet? Adalette çifte standart değil mi? Ankara’da böyle yaparken Türkiye’nin birçok yerinde belediye başkanlarımızı tutuklayıp hapse atıyorsunuz, bu adalet midir? Gökçek ve ailesi yakalanıp ifade vererek hapse atılıp mahkum edilmedikçe Türkiye’de hiç kimse adaletten bahsedemez. İfadeler var. Bürokratlar diyorlar ki, ‘Ben bunu Melih Gökçek’in emriyle, talimatıyla yaptım’. Buna rağmen ifadesi dahi alınmıyor. Ama merak etmeyin onların da yargılanacağı günler mutlaka gelecek. Pişkin pişkin 600 milyon liralık ev yaptırıyor kendisine, evin arsasını ihale verdiklerinden, binasını yapan ihale verdiklerinden pişkin pişkin TBMM’de sorulduğu zaman ‘500 etmez, 400 eder’ diyor. Hayatında bir gün sigortalı çalıştırmamış, bir kuruş vergi vermemiş, bir gün alın teriyle para kazanmamış insan, şimdi hafiye olmuş belediye başkanlarımızın arkasından geziyor.
“Adalet olmadığı için açlık ve fakirlik zirve yapıyor”
İşte ben diyorum ki, adaletin olmadığı yerde, bu nedenle Türkiye’nin durumu bu şekilde. Adalet olmadığı için açlık ve fakirlik zirve yapıyor. 50-60 milyon insan bugün Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı içerisinde yaşıyor. Bunun tek sebebi adaletsizliktir. Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz. Adaletin olmadığı yerde zulüm olur. Adaletin olmadığı yerde ekmek olmaz. Bu nedenle insanlarımız gergin, en ufak bir olayda insanlar da hemen patlayıp olaylara karışıyor. Bunun tek sebebi insanların mutlu olmaması. Oysa ki bizler göreve gelirken veya siyasiler göreve gelirken bir tek amaçları olur. Yönettikleri insanlara mutluluk vermektir, başka bir gerekçeleri olamaz.
Bizler de diyoruz ki, iktidarın değişmesini istemek hakkımız. Bizler daha iyi yöneteceğimize inanıyoruz. İşte belediyelerimizdeki memnuniyet oranı ve farklı yönetimler, yarın iktidar değiştiği zaman da mutlaka aynı şekilde halka olumlu olarak yansıyacak. Bizim iddiamız budur. Bunu istemek de bizim hakkımız ve inşallah bu kadar baskıya rağmen, nasıl Ankara’da o kadar engellemeye rağmen, baskıya rağmen oy oranımız rekora çıkıp belediye sayımız arttıysa yapılacak ilk genel seçimlerde bu kadar haksızlığa ve adaletsizliğe karşı Türk milleti sandıkta gereken cezayı bugünkü iktidara, bugünkü yönetenlere mutlaka verecektir. Bizler de öncelikle Ankara’dan sorumluyuz. Ankara’nın sorunları var, onlara odaklıyız, onları çözmeye çalışıyoruz. Bütün belediye başkanları olarak el ele vererek çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.”
ANKA
Yorum Ekle
Diğer Haberler
7 işçinin can verdiği yangının soruşturması... Şüphelilerin kaçış planı ortaya çıktı
Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm fabrikası yangınına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerin kaçırılmasına yönelik planlara yer verildi. Şüpheli Al...
Bütçe görüşmelerinde sert sözler, barış vurgusu ve gerginlik
TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülürken DEM Parti’den “barış hukuku” çağrısı geldi. AKP’li İbrahim Ethem Taş’ı...
CHP kurmaylarından dikkat çeken 'MHP' açıklaması!
CHP kurmayları, son dönemde MHP’nin yargılama süreçleriyle ve tutuklu yargılamalarla ilgili yaptığı açıklamalara karşın bu konularda MHP’den bir beklentisi olmadığını belirtiyor. CHP’nin ...
AYM, Tayfun Kahraman'ın 'tedbiren tahliye' talebini reddetti!
AYM, gezi davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ın sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi yönündeki tedbir talebini reddetti. Yüksek Mahkeme, başvurucunun yaşamı ile maddi ve manevi bütün...
Şehzadeler'de Olağanüstü Seçim Takvimi Netleşti
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın 14 Aralık’ta hayatını kaybetmesinin ardından belediyede yeni başkanın belirlenmesi için yasal süreç başlatıldı. Başkanlık makamının boşalması ...
Murat Çalık: Mücadelemi sürdüreceğim
İki kez kanser atlatan ve cezaevinde sağlık sorunları yaşayan, görevden alınan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık mesaj paylaştı. İki kez kanser atlatan, cezaevinde 21 kilo ve...
Aralarında Soylu'nun 'sağ kolu' da var!
Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın başkanlığında dün toplanan Yüksek Değerlendirme Kurulu, 235 emniyet müdürünü emekliliğe sevk etti. Emekli edilenler arasında eski İçişleri Bakanı S...
DEM Parti, Diyarbakır’da 'Öcalan’a özgürlük' mitingi
DEM Parti öncülüğünde terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle 4 Ocak'ta Diyarbakır’da miting düzenlenecek. DEM Parti öncülüğündeki Demokratik Toplum Platformu, te...
TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan süreç komisyonu toplantısı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un süreç komisyonu grup koordinatörleriyle saat 16.00'da Meclis'te bir araya geleceği bildirildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, saat 16.00'da 'Terörsüz Türkiy...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Neslihan Atagül organik tarım yapıyor
Organik tarıma yönelen oyuncu Neslihan Atagül, eşi Kadir Doğulu ve oğlu Aziz'in ilaçsız gıdalar tüketmesine büyük özen gösterdiğini söyledi. Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu 'Fatih Harbiy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35’in üzerindeki berrak içkilerin siroz ve kanser riskini ciddi biçimde artırdığı konusunda uyarırken, raporda liste de paylaştı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.