Hasankeyf'i Bilir misin?
Sabahın erken saatleri. Fotoğrafçılarla birlikte Hasankeyf’e gidiyoruz. Kendilerine Sınır Tanımayan Fotoğrafçılar diyorlar. Dertleri ortak... Fiziki ve zihinsel sınırların ötesine geçerek başka bir gerçek daha olabileceğini fotoğrafın gücünü kullanarak insanlara anlatmak. Şimdilik iki elin parmakları kadarlar. Farklı disiplinlere sahip Coşkun Aral, Mithat Bereket, Naz Köktentürk, Kutup Dalgakıran, Tahsin Aydoğmuş, Saygun Dura, Tamer Yılmaz, Okan Bayülgen ve Levent Yalınay gibi isimler yer alıyor grupta. Amaçları 15 bin yıllık geçmişiyle UNESCO’nun 10 Dünya Mirası kriterinden dokuzunu sağlayan dünyadaki tek yer olmasına karşın, Ilısu Barajı nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan Hasankeyf’e dikkat çekmek, Doğa Derneği’nin ‘Hasankeyf Yok Olmasın’ kampanyasına destek vermek.
Heyecan, şaşkınlık, öfke
Havaalanı her zamankinden tenha. Bu durumun en çok memnun ettiği kişi ise Okan Bayülgen. Daha giriş kapısından itibaren fotoğraf çektirmeye başlıyor yanına gelen hayranlarıyla. Birkaç gün üst üste sabahlara kadar süren televizyon programlarının yorgunluğu gözlerinden okunuyor. Buna rağmen konuşmaya, zekice şakalar yapmaya üşenmiyor. Heyecanlı ve bir o kadar da kendinden emin.
Fotoğrafçıların bir araya gelmesi için çok emek harcayan ve organizasyonun yükünü omuzlarında hisseden grubun tek kadın fotoğrafçısı Naz Köktentürk’ün heyecanı ise telaşla karışık. Bir yandan elinde telefon diğer fotoğrafçıları ararken, bir yandan da bizden Hasankeyf’le ilgili bilgiler almaya çalışıyor. Neyse ki eksiksiz uçağa biniyoruz. Fotoğrafçıların çoğu ilk defa Hasankeyf’e gidiyor. Hasankeyf’i ilk görenlerin yüzlerinde, heyecan, şaşkınlık ve öfkenin geçişini görmenin benim için zamanla keyifli bir oyuna dönüştüğünü fark ediyorum.
Yol boyunca fotoğrafçıların neyi çekeceğini düşünüyorum. Bugüne kadar sayısız fotoğrafçı sayısız görüntüsünü çekti Hasankeyf’in; hiçbiri de anlatmaya tek başına yetmedi. 15 bin yıllık yaşayan bir tarih... Doğa ve insanın el ele vererek nakış gibi işlediği bir başyapıt... Biliyorum ki Hasankeyf hep olduğu gibi yine herkese kendinden bir parça verecek. Ve tabii bir parça da alacak. Biliyorum ki fotoğrafçılar, dönüşte bir şeylerin Hasankeyf’te kaldığını hissedecekler.
Uçağımız hava şartları nedeniyle Diyarbakır’a iniyor. Hasankeyf’e gitmek için sabırsızlanan fotoğrafçılar durumdan hoşnut değil. En başta da Okan Bayülgen; ‘koyun gibi’ bekletilmeye yüksek sesle itiraz ediyor, diğer yolcuların da katılması için kısa bir söylev çekiyor. İşe de yarıyor. Bizi bırakıyorlar; Diyarbakır’da iniyoruz. Ulucami’nin karşısındaki tarihi handa içtiğimiz çaylara fotoğraf ve Hasankeyf üzerine sohbetler eşlik ediyor.
Söz söyleme sırası onda
Hasankeyf’te bizi karşılamaya gelen Doğa Derneği Hasankeyf temsilcisi Ömer Güzel, kendine has kişiliği ve üslubuyla rehberimiz. Varmamızla, o saate kadar Hasankeyf’le ilgili anlatılanların hepsi fotoğrafçıların zihinlerinde yok oluyor. Hasankeyf’i anlatan sözler, zihinlerdeki görüntüler yerini gerçeğe bırakıyor. Artık söz söyleme sırası Hasankeyf’te.
Kısa bir şaşkınlık ve büyülenmişlik ifadesinden sonra hemen hepsinin yüzünde endişeyi okumak zor değil. Böylesi bir yerin fotoğraflarla nasıl anlatılabileceği sorusu dönüyor muhtemelen kafalarında...
İlk günün akşamı Midyat’ta yaptığımız toplantıda, düşündüklerimde yanılmadığımı görüyorum. Bütün günü Hasankeyf’te geçiren fotoğrafçıların kafasındaki soru toplantının da konusu: Nasıl anlatalım Hasankeyf’i? Birçok söz söyleniyor, öneriler konuşuluyor, daha önce yapılmış çalışmalara göz atılıyor. Ama biliyorum ki son sözü Hasankeyf söyleyecek. Öyle de oluyor. Bütün konuşulanlara, yapılan planlara karşın ertesi gün Hasankeyf, her bir fotoğrafçıya bizzat kendisi yol gösteriyor.
Hasankeyf’in doğası Okan Bayülgen’i alıyor ve en güzel yüzüyle gülümsüyor ona. Okan’ın objektifinden kendisini hiç görmeyenlere ‘Merhaba’ diyor kanyonlar bütün görkemiyle. Hasankeyf’in insanları, evlerin sıcaklığı Naz Köktentürk’ü çekiyor kendine. Neredeyse 20 medeniyetin izlerini taşıyan insan elinin ürettiği en nadide eserler Tamer Yılmaz’a gülümsüyor. Kutup Dalgakıran çocuk oluyor Hasankeyf’te, çocukların gözünden bakıyor tarihe. Coşkun Aral, Mithat Bereket, Saygun Dura, Tahsin Aydoğmuş, Levent Yalınay, hepsini bir başka yönü kucaklıyor Hasankeyf’in. Ve hepsi bir sorunun farklı parçalarına yanıt veriyor objektifleriyle.
Ortaya çıkan serginin adı ‘Hasankeyf’i Bilir misin?’. Hepsi bir cevabı, bir yapboz parçasını alıyor Hasankeyf’ten. Ve tabii dönüş yolunda kendilerinden bir parça da bırakıyorlar. İşte bu parçalar 18 Mayıs’ta Kadir Has Üniversitesi, Rezan Has Müzesi’nde bir araya geliyor. 31 Ağustos’a kadar sürecek olan sergi, ‘Hasankeyf’in yok olmasını önlemek onu bilmekten geçer’ fikrinden yola çıkıyor.
Belki de Çevre ve Orman Bakanı başta olmak üzere, kredileriyle Hasankeyf’in yok olmasına yol
açan banka yöneticilerinin, bir barajın vereceği enerjinin Hasankeyf’in verdiği enerjiden daha önemli olduğunu düşünenlerin bu sergiyi gezmesi ve bir kez daha düşünmesi gerekiyor.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
'Tokatçı'nın 'Emine'si son haliyle şaşırttı
Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı 1983 yapımı 'Tokatçı' filminde 'Emine' karakterine hayat veren Nazan Saatçi, uzun süredir yaşamını ABD'de sürdürüyor. 68 yaşındaki Saatçi yıllar sonra s...
Peter Greene evinde ölü bulundu
Sinema dünyasından şaşırtan bir haber geldi. Özellikle Quentin Tarantino'nun Pulp Fiction (Ucuz Roman) filmindeki performansıyla hafızalara kazınan Peter Greene evinde ölü bulundu. 60 yaş...
İsmet İnönü Mozart'ın eserleriyle anıldı
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO) Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen gecede Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kurucularından İsmet İnönü'yü özel bir konserle andı. Dünyaca ün...
Long Play Film Festivali ilk kez yapıldı
İstanbul’da ilk kez düzenlenen Long Play Müzik Filmleri Festivali, müziğin sinemayla kurduğu bağa odaklanan seçkisi ve özel gösterimleriyle izleyiciyle buluştu. Festivalin “en iyi belgese...
Dünyaya Zeybek Oyununu Tanıtıyor
Gezen Zeybek isimli sosyal medya kullanıcısı Tansu Akarsu, dünyanın çeşitli ülkelerini gezerek, Türk Halk Oyunlarının popüler oyunlarından olan, ‘’Ege Yöresi Zeybek’’ oyunlarını gittiği ü...
Don Kişot için geri sayım başladı
İzmir Şehir Tiyatroları, aile tiyatrosunun bir örneği olan “Don Kişot: Çağdaş Bir Masal” oyununun prömiyerini 20 Aralık’ta gerçekleştirecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’...
İznik'te 'Çoban İsa' da ortaya çıktı
Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyareti sonrası dünyanın gözü İznik'e dönmüştü. Ziyaretin yankıları devam ederken İznik Hisardere Nekropolü’nde yapılan arkeolojik kazılarda 'Çoban İsa' figürü t...
Gala Modern'de destek yarışı
İstanbul Modern’in sergi ve eğitim programlarına kaynak sağlamak amacıyla düzenlediği Gala Modern için geri sayım başladı. İstanbul Modern’in gelenekselleşen yıl sonu galası “Gala Modern”...
Atıf Yılmaz efsanesi belgesel oluyor
Usta yönetmen Atıf Yılmaz'ın yaşamı, Ali Kemal Güven’in yöneteceği yeni belgeselde anlatılacak. Türkan Şoray’dan Müjde Ar’a birçok isimle yapılan söyleşilerin yer aldığı film, Atıf Yılmaz...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Keremcem: Acun Ilıcalı beni aradığında şoke oldum
Acun Ilıcalı, Survivor yarışmasında boy gösterecek isimleri tek tek açıklıyor. Keremcem, Survivor 2026'nın en şaşırtan yarışmacılarından olurken şarkıcı, Acun Ilıcalı tarafından nasıl ikn...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Menopoz ve andropozun etkilerini azaltma yolları
45 yaş sonrası hemen herkesin aklına şu sorular geliyor… Enerjim neden azaldı? Neden daha kaygılıyım? Uyku düzenim niye bozuldu? Üstelik bu tür şikayetleri sadece kadınlar yaşamıyor. Testosteronu azalmaya başlayan erkeklerde de aynı yakınmalar ortaya çıkıyor.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.