Seccade olayının perde arkası. Canan Kaftancıoğlu bu işin neresinde?

   CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da davet edildiği bir Restaurant’ın çalışma odasında, farkına varmadan seccade üzerinde verdiği fotoğraflar günlerdir tartışılıyor.

   Ve günlerdir Kılıçdaroğlu’nun yandaşlar tarafından “mal bulmuş mağribi” gibi linçe uğramasını hep birlikte izliyoruz. İşin ilginç tarafı, asıl konuşması gerekenler susuyor.

   Örneğin, Sayın Kılıçdaroğlu ile aynı ofisin içerisinde birçok fotoğraf karesinde yer alan Canan Kaftancıoğlu’ndan günlerdir ses çıkmıyor. Peki neden?

   O halde anlatalım.

   Mesela, Kılıçdaroğlu’nun o çalışma ofisine götürülmesine ve Milletvekili aday adaylarıyla resim çektirilmesine vesile olan kimdi?

   Hemen açıklayalım.

   İddialara göre bu isim, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bizatihi kendisiydi.

   Şöyle ki;

   CHP içerisinden edindiğim bilgilere göre o gün, fotoğraf çektirmek isteyen aday adaylarının Sayın Kaftancıoğlu’na yakın kişiler olduğu, yemek esnasında Kılıçdaroğlu’nun yerinden kaldırılıp söz konusu çalışma ofisine götürüldüğü ve fotoğraflar çektirildiği söyleniyor.

   İşin bu yönünün CHP içerisinde de çok kişinin bildiği ama nedense CHP’ye zarar gelmemesi için ve olayın biran önce kapanması için sustuklarına dair bilgiler de var.

   İddialar aynen böyle.

   Konuşması gereken ancak nedense hep susan Sayın Kaftancıoğlu, bakalım bu iddialarla ilgili suskunluğunu bozacak mı?

   Diğer yandan olayın patlak vermesiyle birlikte, bazı sosyal medya hesaplarından bu işin CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan tarafından organize edildiğine dair paylaşımlar yapılmıştı.

   Bilenler bilir, Sayın Özkan ile ilgili birçok konuda çok farklı düşüncelerdeyiz. Kendisine yönelik ciddi eleştirilerim de vardır ama hakkını teslim edelim ki, adamın bu konuyla hiçbir ilgisi yok.

   Çünkü Tuncay Özkan’ın aynı günler içerisinde bir rahatsızlığından dolayı 4 gün boyunca Ankara’da bir Hastanede yattığını öğrendim. Tekrar edeyim ki, uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok.

  Üstelik niye olsun ki?

  Kılıçdaroğlu’nun zarar görmesi Özkan’ın da zarar görmesi demektir. Sadece Özkan’ın değil tüm CHP’nin milyonlarca CHP’linin zarar görmesi demektir.

  Şimdi merak ettiğim, Sayın Kılıçdaroğlu’nun bundan sonra ne yapacağı ve bir daha yaşanmaması için, bu tür konularda ne tür tedbirler alacağıdır?

  Çünkü ortada ciddi bir hata ve sorumsuzluk var!

   Elbette niyet her ne kadar kötü olmasa da, şu kritik günlerde bu tür tartışmaların hem CHP’yi yorduğunu, hem de yandaşlara üzerinde tepinecekleri malzeme verildiğini hepimiz görüyoruz. Adına ne derseniz deyin, CHP’li yetkililerin artık bu ve benzeri olaylar konusunda dikkat etmeleri gerekir.

  Sözün özü

   Şunun şurasında seçime 40 gün kaldı. Bir biçimde bu gibi hataların önünün alınması gerekir. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirirse Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmaması için hiçbir neden yok.

  Bunun için önce içerideki birlik beraberlik ve profesyonel çalışmalara önem verilmeli. Aksi halde, bunca emek ve mücadele boşa gider. Ülkeye yazık olur. Benden söylemesi..