'Dünya Kız Çocukları Günü!'

Mış mış mış da!

Muş muş muş…

Ne değişti/değişecek?

Kız çocuklarımızı vuran felaketlerimizden kurtulamadığımız sürece…

Birleşmiş Milletler sözleşmesi mi bizi yola getirecek?

Hak ihlalleri sorunlarımızı “kader” diye halı altına süpürmeye devam ederken!

Güçlüye tapan geleneklerle mi, tavuk budunu oğluna uzatan ellerle mi olacak eşitlik?

Birleşmiş Milletler Çocuk hakları Sözleşmesi’nin bile bizi yola getirememiş…

Cinsiyet ve yaş eşitliği çabaları kız çocuklarımıza kötü davranan bizler için birkaç beden büyük değil mi?

Yüzümüzün kızarmadığı suçlularız bizler…

Küresel güçlerin kozmik aldatmacalarıyla mı yola geleceğiz?

Ülkemizde kız çocuklarının yaşadığı sorunlar dağ gibi iken, “Dünya Kız Çocukları Günü’nün” ne anlamı olabilir?

Göstermelik günler bizzat o güne ait gerçeklerin gizlenmesinin aracısı olmaktan öteye gitmiyorsa ”Dünya Kız Çocukları Günü” de neymiş demek çok da yanlış olmayacaktır. 

Çocuk tacizlerinin meşrulaştırılmaya çalışıldığını, kız çocuklarının eğitime ulaşma noktasında yaşadıkları sorunları, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini,  kadını ötekileştiren, karma eğitimin engellendiği gerçeğini, muhafazakâr politikaların etkisiyle kız çocuklarını eve kapatıp kendilerine sadece anne ve eş rolünü uygun gören bir anlayışla biz ancak kız çocuklarımızı küresel kalıpların içine sığdırmaya çalışırız.

"Dünya Kız Çocukları Günü" bir cinsiyet ayrımcılığıdır!
"Kız ve Erkek" çocuklarımız arasında dezavantajlı cinsiyet ayrımcılığına dayalı farklılıklar yaratmadan, her iki cinsinde hayata katılımları açısından desteklenmesi gerektiğini ve özellikle kız çocukları için bu ayrımcılığa neden olan sebepleri ortadan kaldırıcı kararların alınması önemlidir.

Kız çocuklarını etkileyen ve etkileyecek karşı ayrımcılık sarmalından kurtulmanın gereklerini ortaya koymak ve bu kararlar üzerinde çalışmaktır.

İnsan haklarının kız ve erkek çocuklarının yaşamında alınacak kararlarda kendilerini negatif etkileyecek kararların olmamasına dikkat etmek zorunludur.

Katılım açısından kız çocuklarının erkek çocuklarla birlikte desteklenmesini sağlamak, güçlendirilmelerini ve onlara yatırım yapılmasının son derece önemli olduğunun farkındalıklarını geliştirmektir.

Ayrıca bunun başarılması kız çocuklarına karşı ayrımcılık ve şiddet sarmalını kıracak, onların insan haklarından tam, eşit ve etkili olarak yararlanmalarını sağlayacak uygulamaları hayata geçirmekle mümkündür.

Kız çocuklarına; cinsiyet ayrımcılığı varsa,

Kız çocuklarının okula, sağlık hizmetlerine ve özgür büyümeye ulaşmaması için her türlü engel varsa,

İstatistikler kalbimizi sızlatıyorsa,

UNICEF temel eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını gerekli gördüğü 25 ülke arasına Türkiye’yi de koymuşsa,

Biz “kız çocuklarımıza yaşattığımız insanlık suçlarıyla”  bu sınavdan çoktan çakmışız demektir!