Yavuz hırsız ev sahibini bastırır!

Kim yavuz hırsız, kim ev sahibi önce onu bilmek lazım!..

Milletin aklıyla dalga geçen sen suçlusun, sende suçlu, sende!

Ben yapmadım, o yaptı…

Ben mağdurum, ben kandırıldım, ben kandım…

Günah keçileri yaratarak ülke yönetilmez!..

Herkesde bir yavuz hırsız halleri, satılığa çıktık, ev sahibi de kalmadı!

Herkes hesap peşinde!

Kimi tarihi hesapları, kimi ideolojik husumeti, kimi kirli çıkar ilişkileri adına yapıştığı terörün kuyruğunda büyük insanlık suçu işliyor.

İnsan hakları, özgürlükler, medeniyet ve demokrasi diye diye mangalda kül bırakmayanların bütün yaptıklarının lafta kaldığını görüyor ve yaşıyoruz.

Suyu bulandırmaya çalışanlar bin yıldır egemen olan bu toprakların ev sahiplerini hala tanımamış demektir.

 Hırsızlık, katillik ve hainliğin şeytan üçgeni kurgusunda yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde terörün izlerini derinleştirerek, zorla sahip olmaya çalışıyorlar ne yazık ki bu güzel ülkeye…

Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti, üçü de Türk Milleti’nin bin yıllık eseridir.

Egemenliğimiz yüksek medeniyeti, şerefli bir geçmişi, kökeni ne olursa olsun hepimize aittir.

Biz her hangi bir etnik grup değil,  bir milletiz.

Bizler; dil, din, sanat, kültür, musiki, mimari, edebiyat, şiir, örf-adet, anane, mutfak gibi neredeyse bütün sosyal kurumlarda bir, bütün ve eşit vatandaş, yani tam bir millet değil miyiz?

Tarihten ibret almak gerekir.

Mağdur devekuşu siyasetiyle sonu nedamettir. Ahlaksızlık ve canavarlıkla ülkeyi yaşanmaz hale getirmek ve bunu din şartı altında yapmak hainliktir…

İnsanlığın çözümü din, mezhep, sınıf ve etnik esasa dayalı olmamalıdır.

****

Size Erzurum'dan bir fıkra anlatayım; 

Erzurumlu harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş. Öğleden sonra bir bakmış gökyüzü kararmaya başlamış. 

- Allah'ım, ne olirsen ekinim gurumadan yağmurunu yağdırma. Allah'ım birkaç gün daha yağmurunu yağdırma, ne olirsen' diye dualar edip durmuş. 

Ekini kurudu kuruyacak derken akşamüzeri son yarım saatte bir yağmur bir boran. Tüm ekini çürümüş. 

Erzurumlu o hırsla eve gelmiş. Bir de bakmış ki eşeği de yıldırım çarpmış. Bu ikincisi de Erzurumlunun içine oturmuş ama elden ne gelir?

Zaman geçmiş, Ramazan ayı gelmiş, ilk sahurda oruç tutmaya niyetlenmiş Erzurumlu. Bütün gün aç susuz akşamı beklemiş.

İftara tam yarım saat kala, bir sigara çıkartıp yakmış. 

Sigaradan derin bir nefes çekip gökyüzüne bakarak üflemiş. 

- Nasıl? İllet oliysen şimdi değil mi? Demiş. 

Ölen eşeği de gurbana saymazsam şerefsizim…

****

Bizim insanlarımızı ılımlı İslam diyerek birbirine düşman ederek, alt kimlikleri kaşıyarak kin ve nefret tohumları ekerek ev sahibi bastırılmaz!

Yeter artık demenin zamanı gelmedi mi?

Herkes kendi gemisini yürütmenin peşinde

Küresel geleceğin haritası, yeni güçlerin yükselişi, karışıklıklar,  anlaşmazlıklar dünyanın küreselleşmesinden kaynaklanan değişimin büyüklüğü ve hızı dünyanın görünümünü belirlemeye başladı.

Meydan okumalar, terörizm de dahil olmak üzere daha yaygın bir güvensizlik duygusu geleceğin haritasında küresel refah için büyük güç çatışmalarıyla sınırlı kalabilecek mi?

Dünyanın nasıl biçim alacağı konusu jeopolitik manzarayı etkileyecektir.

Dost denilecek müttefik falan yok artık… 

Tüm ülkeler kendi menfaat ve çıkarlarının peşinde… Terör örgütlerinin ellerinde bulunan silah ve mühimmata bakalım kimin dost, kimin düşman olduğu açık açık ortaya çıkar!..

Yeni Türkiye, Eski Türkiye diye uğraşırken gücümüzü boş işlere harcıyoruz…

Doğusuyla, Batısıyla, Güneylisi ile Kuzeylisi ile, Kürdüyle, Türküyle, Arabı ile Alevisi, Sunisi ile hepimiz Türkiyeyiz!

Yalana, dolana gerek yok…

Oy vermekle güçlü Türkiye de olunmuyor.

Evine, vatanına, toprağına sahip çıkmakla güçlü Türkiye olunuyor.

Güçlü Türkiye olmanın yolu Cumhuriyete sahip çıkmaktır.

Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaşmaktır.

Ve en önemlisi toprakta, sanayide, teknolojide her alanda üretmektir…

Cumhuriyetin kurduğu şeker ve çimento fabrikalarının üstüne koymaktır, üretici kooperatiflerini çoğaltmak, köy enstitülerini yeniden eğitim öğretim hayatına katmaktır.

Yavuz hırsızlık yaparak milleti oyalamak, zaman geçirmek değil! Fıtratınızı ben anlıyorum…