- Başkan Tugay’dan CHP İzmir’e geçmiş olsun ziyareti
- AB'ye İsrail çağrısı: Ortaklık Anlaşması'nı askıya al
- Acun Ilıcalı'dan Fenerbahçe açıklaması: Başkanımız isterse, her zaman buradayım
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz Anmasında 'Terörsüz Türkiye' Mesajı: 'Terörsüz Bölgenin Kilidini Açacak'
- Hadise sessizliğini Seda Sayan'la fena bozdu

Dijital ekranlardaki gizli tehlike
Geç saatlere kadar elinizden akıllı telefon düşmüyor, TV ya da bilgisayar başından ayrılamıyorsanız dikkat! Prof. Dr. Erdal Yüzbaşıoğlu “Ekranlardan yayılan mavi ışık gözün en hassas bölgesi olan retinada hücre hasarına yol açıyor” uyarısında bulundu.
Son yıllarda akıllı telefon ve tabletler hayatın vazgeçilmez bir parçası oldu. Ancak bu cihazların yaydığı mavi ışık özellikle göz sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. ‘‘Bu ışık, yüksek enerjili bir ışıktır. Dolayısıyla göze zarar verme potansiyeli yüksektir'' diyen Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erdal Yüzbaşıoğlu, farkında olmadan maruz kaldığımız mavi ışığın göz sağlığımıza zararlarını ve korunma yollarını şöyle açıkladı:
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erdal Yüzbaşıoğlu
Gözlerde ne gibi sorunlara yol açar?
Günlük yaşamda mavi ışıkla hem doğal hem de suni yola karşı karşıya kalırız. Güneşten alınan mavi ışık faydalıdır. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin salgısını artırır. Serotonini artırırken, melatonin salınımını azaltır. Böylece gece-gündüz döngüsüsün sağlıklı işlemesine yardımcı olur. Daha az güneş ışığına maruz kalan kuzey ülkelerinde yaşayan insanlarda görülen depresyonun nedenlerinden en önemlisi de yeteri kadar güneş ışığı alamamalarıdır. LED ışıkları, bilgisayar, akıllı telefon ve tabletlerde bulunan mavi ışık ise zararlıdır. Mavi ışık, yüksek enerjili olduğundan gözün en hassas bölgesi olan retinanın görme duyusunun ilk algılandığı hücreleri üzerinde zehirli etkiye sahiptir. Bu ışıktan zamanla retinamız etkilenmekte ve bu bölgede hücre yıkımı olmaktadır. Görme duyumuzun yüzde 90'ı gözün arkasında bulunan retinamızdaki sarı noktada gerçekleşir. Bu nokta en çok da gündüz görmemizi ve renkli görmemizi sağlar. Yüksek enerjili mavi ışık, sarı nokta hastalığını hızlandıran nedenlerdendir. Mavi ışık, uzun dönemde katarakt oluşumuna ve var olan kataraktın artmasına da neden olur. Bu ışığın ayrıca kornea dediğimiz gözün en ön kısmındaki saydam kısım üzerine de olumsuz etkileri vardır. Bu zararlı etkilerinden biri de göz kuruluğu gibi gözün yüzey bozukluklarına neden olmasıdır.
İşte tavsiyeler
■ Mavi ışık maruziyetini azaltmak için şu noktalara dikkat edin:
■ Ekrana çok yakından bakmayın. Önerilen ekran uzaklığı ortalama 40-45 cm'dir.
■ Mavi ışık maruziyetini azaltmak için mavi ışık filtrelerinden ve mavi ışık filtreli gözlüklerden yararlanın. Bu gözlükler ve filtreler retinaya ulaşan zararlı mavi ışığın etkisini büyük oranda azaltmaya yardımcı olur.
■ Bilgisayarı, akıllı telefonu veya tableti sık kullanıyorsanız göz muayenenizi aksatmayın. İdeali 6 ayda bir, en geç ise yılda bir kez muayene olmanızdır.
■Düşük dereceli göz bozukluğunuz olabilir. Görmede sorun yaşamasanız da göz-baş ağrısı ya da göz yorgunluğu yaşayabilirsiniz. Bunlar sizde varsa gözlük kullanın.
■ Floresan ve LED ampuller de mavi-ışık yayar. Mümkünse lambaları değiştirin ya da üzerlerini selofan gibi şeffaf bir malzemeyle kaplayın. Bu tür ışık kaynaklarını geceleri kullanmaktan kaçının.
■ Mavi ışık uyku sorunlarına ve ciltte hasara yol açıp erken yaşlanmaya da neden olabilir. Dolayısıyla özellikle akşamları elektronik cihazlardan uzak durmaya çalışın.
Bu ışığı neden algılayamayız?
Işık, uzay boşluğunda ışık hızında ilerleyen bir tür dalgadır. Görünür ışığın dalga boyu 380-740 nanometre aralığıdır. İnsan gözü, sadece bu dalga boyu aralığındaki ışığı görebilir. Mavi ışık 400-490 nanometre dalga boyundaki ışıktır. Dolayısıyla gözümüz bu ışığı algılayamaz.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgu...
Kalbiniz kaç yaşında?
“Kalbin biyolojik yaşı” takvim yaşından farklı olarak kalbin yaşlanma hızını gösteren bir kavramdır. Yani kalbin yaşı, kalbin kaç kere attığıyla değil, nasıl attığıyla ölçülür. Bazen 40 y...
Beyniniz ne durumda?
Günümüzde yaşam süresi uzasa da buna paralel olarak alzheimer, parkinson gibi hastalıklar da artıyor… Pek çok insan 70-80’lerinde bunama sorunu yaşıyor. Dolayısıyla günümüzde ‘longevity’ ...
Tehlikeli yükseklik: Gizli hipertansiyon
Tansiyonu olduğunu bilmeyen milyonlarca kişi, kalp krizi ve felç riskiyle yaşadığının farkında değil. Tansiyon değeriniz normal olsa bile gizli hipertansiyonunuz olabilir. Özellikle sabah...
Yorgun, gergin, huzursuz musunuz? Nedeni bu olabilir
Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte vücudun su ihtiyacı da yükseliyor. Uzmanlar, yeterli su tüketiminin sadece fiziksel sağlık için değil, ruhsal denge ve stres kontrolü açısından ...
Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila...
Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var?
Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç...
Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor
Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu...
Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık
Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hadise sessizliğini Seda Sayan'la fena bozdu
Hadise'nin, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde sergilediği dansı ünlüler dünyasını da ikiye böldü. Kendisine yapılan eleştirilere dayanamayan Hadise, Seda Sayan'lı bir paylaşım yap...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgularken, halk arasındaki ‘Terliyken soğuk su içme, hasta olursun’ söylemlerinin bilimsellikten uzak bir şehir efsanesi olduğunu söyledi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.