- İzmir Büyükşehir Belediyesi gençleri dijital geleceğe hazırlıyor
- İZSU’dan 2025 yılında 7,3 milyarlık altyapı atağı
- Bodrum'da içme suyu isale hattında patlama!
- 2026 yılı tutarları belli oldu: Cezalar rekor seviyeye ulaştı!
- Gülşah Durbay'ın Emanetini Devraldı! Şehzadeler'in Yeni Belediye Başkanı Belli Oldu
Kilo veremiyorsanız sebebi ruh haliniz olabilir!
Obezitenin arkasındaki görünmeyen nedenleri hiç düşündünüz mü? Ruh Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yılbaş, yeme bozuklukları ve ruhsal çöküntülerin kilo artışına nasıl zemin hazırladığını çarpıcı detaylarla anlattı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde erişkin nüfusun yüzde 16’sının obezite tanısı aldığını belirten Ruh Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Yılbaş, "Obeziteyi artık küresel bir salgın olarak düşünebiliriz. Bu verilerden yola çıkarak yapılan modellemelerde, 2030 yılı itibarıyla yaklaşık 1 milyar insanın obeziteyle mücadele etmek zorunda kalacağı öngörülüyor" dedi.
Obezitenin biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin bir arada etkisiyle geliştiğini vurgulayan Yılbaş, bu nedenle mücadelede çok yönlü ve multidisipliner bir yaklaşım gerektiğini, bu sürecin psikolojik boyutunun da ihmal edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Yapılan beyin görüntüleme çalışmalarının, yüksek kalorili, tuzlu, yağlı ve şekerli gıdaların beyin ödül sistemindeki dopaminerjik yapılar üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu ortaya koyduğunu belirten Yılbaş, şunları söyledi:
"Bu etkiler bireylerde anlık haz, gevşeme ve rahatlama sağlar. Ayrıca kronik stres yaşayan bireylerde kortizol hormonu artarak iştahın yükselmesine neden olur. Bu nedenle çökkünlük, halsizlik, yorgunluk veya kaygı dönemlerinde bireylerin yemek yemeyi bir baş etme mekanizması olarak kullandığını biliyoruz."

Teknoloji bağımlılığı ve obezite ilişkisi
Doç. Dr. Yılbaş, obez bireylerin toplumda damgalanmasının sosyal izolasyona ve yalnızlaşmaya yol açtığını ifade ederek, obeziteyle mücadelede toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini söyledi.
Son dönemde dikkati çeken "tıkanırcasına yeme bozukluğu"na da değinen Yılbaş, bu durumda bireylerin ihtiyaçlarının çok üzerinde miktarda yiyeceği kısa sürede ve genellikle yalnızken tükettiklerini belirterek, bu yeme bozukluğunun obeziteye yol açan önemli bir etken olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Barış Yılbaş, "Son günlerde gündeme gelen 'tıkanırcasına yeme bozukluğu'nda bireyler yiyecekleri ihtiyaçlarının çok üzerinde kısa sürede tüketmekte ve bunu genelde yalnız yapmayı tercih etmektedir. Yeme bozukluğunun obeziteye yol açan önemli faktörlerden biri olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
Teknolojinin aşırı kullanımının, obezite ile kalp ve damar hastalıklarıyla yakından ilişkili olduğunu belirten Doç. Dr. Yılbaş, çocuk ve gençlerin yaşlarına ve ilgi alanlarına uygun hobi ya da sportif aktivitelere yönlendirilmesinin, evde hareketsiz geçirilen sürenin azaltılması açısından önemli olduğunu vurguladı.
Yemek sırasında çocukların önüne telefon ya da bilgisayar konulmasının yeme farkındalığını azalttığını dile getiren Yılbaş, bu durumun zamanla bireylerin yediklerinden tat almamasına, dikkatlerinin yemekte değil ekranda olmasına ve ne zaman doyduklarını fark edememelerine yol açtığını ifade etti.
Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ö...
Karaciğer için en tehlikeli alkol belli oldu!
OECD’nin Sağlığa Bir Bakış 2025 raporu, yüksek alkollü sert içkilerin karaciğer hasarını en hızlı şekilde tetikleyen içecekler olduğunu ortaya koydu. Rapor, özellikle alkol oranı yüzde 35...
En uzun boylular bu şehirde yaşıyormuş
Erkeklerde ortalama 1.74, kadınlarda 1.60 metre. Bunun sebebi ise genetik, beslenme ve coğrafya... İşte en uzun ve en kısa boyluların yaşadığı şehirler... Türkiye’de yapılan yeni bir araş...
Organları aktif zehirleyen 4 yiyecek!
Ünlü kalp cerrahı Dr. Jeremy London dikkat etmeden tüketilen bazı gıdaların vücudu dolayısıyla organları aktif olarak zehirlendiğini söylüyor. Doktora göre bu gıdalar, düzenli tüketildiği...
Maske geri mi dönüyor?
Avrupa’da hızlı bir artış gösteren grip (Influenza A) vakaları, ülkemizde de görülmeye başladı. Özellikle çocuklar yaşlılar ve kronik hastalar dikkatli olmalı.Viral enfeksiyonlar bu yıl s...
Menopoz ve andropozun etkilerini azaltma yolları
45 yaş sonrası hemen herkesin aklına şu sorular geliyor… Enerjim neden azaldı? Neden daha kaygılıyım? Uyku düzenim niye bozuldu? Üstelik bu tür şikayetleri sadece kadınlar yaşamıyor. Test...
Bu sütü içmek sağlığınız açısından oldukça tehlikeli
Geçmişten günümüze gelen inanışlardan biri de "Çiğ süt daha sağlıklı iddiası". Peki bu gerçekten doğru mu? Uzmanlar sütle ilgili 'Sakın böyle içmeyin' diyerek uyarılarda bulundu.
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı...
Bu alışkanlık meme kanseri riskini artırıyor
Yanlış beslenme alışkanlıklarının meme kanseri riskini artırdığını belirten Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sina Ferahman, “Sağlıklı sandığımız bazı gıdalar bile fazla tüketildiğinde hormo...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Candaş Tolga Işık duyurdu: Feyyaz Yiğit baba oldu
Oyuncu Feyyaz Yiğit baba oldu. Gazeteci Candaş Tolga Işık müjdeli haberi sosyal medya üzerinden duyurdu. Önce YouTube'da ardından Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü gibi filmler ve Gibi dizisiyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık
Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.