Bayraklı'da Aleviler üzerinden politika mı yapılıyor?

   İzmir’de günlerdir Bayraklı’da yaşanan yıkım tartışması konuşuluyor. Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Mahkeme kararına dayandırarak Yamanlar Cemevi’ne bağlı düğün salonunu yıktı. Karabağ yaptığı basın açıklamasında ilgili yerin kaçak olduğuna dikkat çekiyor. Söz konusu düğün salonunun yıkılmasının ardından, birkaç kişiye rant sağladığı için kıyametin koparıldığını söylüyor.

   Başta CHP içerisindeki bazı siyasetçiler olmak üzere, bu duruma çok sayıda kişi karşı çıktı. Apaçık, kaçağa neden göz yummadın diye eleştirilerle yüz yüze kaldı Karabağ. Yıksa bir dert yıkmasa bir dert!

   Kendi açımızdan Karabağ’ın o düğün salonunu yıkmasını eleştirmek insafsızlık olur. Çünkü yıkmaması durumunda kaçağa göz yummaktan yargılanması söz konusu olacaktı. Bizlerde neden kaçağa göz yumuyorsun diye eleştirmeye başlardık. Ayrıca yıkılan yer Cemevi değil bir düğün salonu. Ha bir de şöyle bir şey var. Aynı koşullarda mahkeme kararı çıkmış başka yerler varsa ve Karabağ yıkmıyorsa gelin hep birlikte eleştirelim. Pek tabi ayakta kalabilmesi için, Karabağ'ın söz konusu cemevine yasal bir yer tahsis etmesi de ayrıca düşünülebilir.

   Olayın asıl ilginç yanı, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır’ın Hasan Karabağ ile ilgili medya ortamına düşen sözleri.

   İl Başkanlığında yapılan mini zirvede Sındır’ın Karabağ için “Arıyoruz, ulaşamıyoruz. Mesaj atıyoruz, cevap alamıyoruz. Ben dahil genel başkan yardımcılarının hiçbiri ulaşamadı. Bu çok büyük bir sıkıntı... Çok büyük bir iletişim sıkıntısı. Yıkılıp yıkılmaması mesele değil. Hukuki yollar kullanılabilir, evet ama bunu daha uyumlu bir şekilde yapabilirdiniz. Bu sadece belediye başkanının yapmış olduğu bir şey olarak kalmıyor. CHP’nin de içine sokulan bir durum oluyor. Biz belediye başkanın icraatına, işine karışmayız. Fakat bir genel başkan yardımcısı, genel sekreter mesaj attığında da geri dönülmesi gerekiyor. Bu bir disiplin suçudur.” dediği iddia ediliyor.

   Öncelikle Sındır ile Karabağ arasındaki iletişim sorunu elbet bizim değil kendilerinin sorunu. Ama burada Sındır’ın yıkılan yer ile ilgili Karabağ ile görüşmek istediği anlaşılıyor. Akla gelen soru, acaba bu yıkımı durdurmak için mi böyle bir telefon trafiğine ihtiyaç duyulduğu?

   CHP içerisinde dile getirilen şu iddia da oldukça dikkat çekici.

   Kamil Okyay Sındır’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için son zamanlarda Aziz Kocaoğlu ile uzlaşı içerisinde olduğu. Bayraklı’daki yıkımla ilgili Aleviler üzerinden siyaset yaptığına dair söylentiler var. Bakalım Sayın Sındır bu iddialara nasıl bir cevap verecek?

   Şu gerçeği de hatırlatmadan geçmeyelim. Bayraklı’daki düğün salonunun yıkımına gösterilen hassasiyetin her nedense Urla’daki Kaçak Villalara karşı gösterilmediği gerçeği. Bu konuda susanlardan birisi de Sayın Sındır’dır. Bilinsin istedim…