Aziz Kocaoğlu : Bilgim Yok!

Dün İzmir Adliyesinde Savcıların karşısına çıkan “Dürüst Başkan” Aziz Kocaoğlu’nun ifade tutanağı saatler geçmeden , Kocaoğlu’nun “kanka” medyasına servis edildi.

   Bu ifade kim de vardı?

   Aslı Savcılıkta, fotokopisi ise Aziz Kocaoğlu’nda.

   Servisi kim yapmış olabilir?

   Şimdi Kocaoğlu kalkıp bu ifadenin servis edilmesinden de “bilgim yok” diyebilir.

   Der mi, der…

   Çünkü Kocaoğlu’nun verdiği ifade incelendiğinde. Savcıların kendisine sorduğu soruların bir çoğunda “Bilgim Yok” sözü karşımıza çıkıyor.

   Lâkin Kocaoğlu’nun “bilgisiz” olduğu kadar doğal ne olabilir ki. Zaten baştan beri vurgu yaptığımız nokta Kocaoğlu’nun “bilgisiz” yönü değil midir?

   “Kanka Medya”nın yayınladığı ifadenin içeriği bildiğimiz şeyler. Bana göre göze çarpan tek nokta, her sorunun cevabında “Bilgim yok” sözleridir.

   Bir iki yerde çelişkiler de gözden kaçmıyor.

   Mesela, Sendikacıların yaptığı ihale işini “Bilgim yok” diye savuşturan Kocaoğlu, Çankaya Otopark ihalesi için  ise tüm ayrıntılara hakim olduğunu ortaya koyuyor.

   Yani burada da, işine geldiğinde “Bilgim yok”, gelmediğinde ise “bilgili” olduğu durumu ortaya çıkıyor. Çelişkili bir durum yani.

   Tam da burada akılma Ballı Danışman Bilgin Erünal’ın arazisinin hikâyesi geliyor.

   Hatırlayalım, İmar Komisyonu üyesiyken kendisinin de ortak olduğu araziyi komisyona sokan ve imarıyla oynayan kişi.

   Aynı zamanda Kocaoğlu’nun da danışmanıydı.

   Olayın duyulmasından ve aylarca haber yapılmasından sonra Kocaoğlu ağzını açıp, bir tek kelime bile edememişti, yanı sıra Erünal’ı görevinden dahi almamıştı.

   “Bilgisiz bilgili” bir Aziz Kocaoğlu portresini görmüştük, yasal ve etik olmayan bu olayda. Tıpkı Alaattin Yüksel’in İzmir Büyükşehir Belediyesine ve bağlı şirketlerine sattığı araçlar gibi.

   Yani o yüzden kimse kalkıp bana “Dürüst”lük martavalı okumasın. “Dürüst” olan kişi etrafından da sorumludur ve etrafının ne yaptığını da iyi bilir ve susarak “suça ortak” olmaz.

   Alaattin Yüksel gözlerimi yaşarttı

   Dün İzmir Adliyesinin konukları arasında CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’de vardı. Siyaset ve Ticaret ekseninde Kocaoğlu’nun “çok yakın” arkadaşı olan Alaattin Yüksel.

   Alattin Yüksel’in basın mensuplarına yaptığı açıklama, hem evlere şenlik, hem de oldukça “duygusal” cinsten bir açıklamaydı.

   "Biz hayatımızda adliye görmüş insanlar değiliz. Kocaoğlu, benim çocukluk arkadaşımdır. Türkiye'nin en dürüst belediye başkanlarından biridir. Hatta birisidir".

   Bu sözleri bir vatandaş söylese en azından biraz düşünürdüm.

   Ama bunu Alaattin Yüksel söylüyorsa daha da farklı düşünürüm.

   Alaattin Yüksel’in Aziz Kocaoğlu ile Siyaset+Ticaret ilişkisini geçtiğimiz yıl yazdım.

   Yüksel’in şirketinin sattığı ve kiraladığı araçlarla bir karabasan gibi Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinin üzerine nasıl çöktüğünü belgelerle ortaya koydum. Yalanlayamadılar.

   Şimdi aynı Alaattin Yüksel Kocaoğlu’nun “Dürüst”lüğüne “kefil” oluyor ve bizlerinde buna inanmasını istiyor.

   Daha çok beklersiniz…

   Buca’da CHP-AKP işbirliği tescillendi

   Buca Belediyesinin dünkü meclis toplantısında CHP’li Muhaliflerle AKP grubu, CHP’li Belediye Başkanı Ercan Tatı ve diğer CHP’li Meclis Üyelerine karşı bir kez daha işbirliği yaptı.

   Bu işbirliği, bu kez tutanaklara geçen cinsten.

   Bir kez daha dedim, çünkü Ege’nin Sesi CHP’li Muhalifler ile AKP grubu arasındaki iş birliğini önceki yıl ses kayıtlarıyla ortaya çıkarmıştı.

   O günler CHP İl Başkanı ve CHP genel merkezinin ne yapacağını merak ederek beklemiştim.

   Şimdi yine aynı şekilde merakla bekliyorum, Sayın Tacettin Bayır ve Genel Merkez hiçte “etik” olmayan bu işbirliği karşısında susacaklar mı, yoksa partinin ilkelerini birilerine hatırlatacaklar mı?

   Bekleyip, görelim…