Mezar Soyguncuları…

   AKP Hükümetinin militarist yapıya dokunmasıyla birlikte, her gün çarşaf çarşaf haberler ve röportajlar yayınlanmaya başladı. Konuşanlara bakınca sözde cesaret tellalı kesilenlerin foyasını görüyoruz.

   Şu günlerde korkunç derecede bir iki yüzlülüğün dışavurumunu yaşıyor haldeyiz.

   1982 askeri anayasasına %92 oy veren o toplum sanki bu toplum değilmiş gibi bir fotoğrafla yüzleşiyoruz.

   Çok değil üç yıl önce ortada gözükmeyenler, biat kültürüne tabii olanlar ve askeri yapıya yağdanlık yapmak için sıraya girenler, şimdi o yapıyı deşifre etmek için sıraya girmiş durumdalar.

   İtirazım o günkü korkaklığa!

   O yıllarda baskıcı düzene ve askeri vesayete sesini çıkaramayanlar bugünlerde adeta bülbül kesilmiş durumda.

   Oysaki o günkü yanlışlar şu an nasıl eleştiriliyorsa, bugünkü yanlışları da aynı biçimde eleştirmek bir o kadar doğru tavır olmalıdır.

   Şu sıralar askeri vesayeti eleştirenler, sivil vesayeti yere göğe sığdıramıyor. Sanki AKP’nin hiç yanlışı yok ve her şeyi düzgün yapıyor gibi bir süreç izleniyor.

   Daha gerçekçi bir bakışla, mezar soygunculuğu yapılıyor.

   Bu durum aslında otoriter anlamda değişen bir şeyin olmadığını bizlere gösteriyor. Militarist baskı yapısının yerini AKP hükümetinin aldığı gerçeği önümüze çıkıyor.

   Medyanın genel durumuna baktığımızda, AKP’yi eleştirememek neredeyse olmazsa olmazlar arasında yerini almış durumdadır. Ve bu durum büyük ölçüde demokratik eksiklik olarak kendisini hissettirmektedir.

   Mesela bugünlerde militarist yapıyı büyük bir maharetle eleştirenler, polisin yanlışları karşısında gıkını dahi çıkaramıyor. Yani bu durumda eskiden eleştirilemeyen ve toz kondurulamayan ordu’nun yerini şu sıralar Polis almış gibi bir izlenim beliriyor.

   Tabiatıyla yine kolluk güçlerinin himayesinde bir “demokrasi” biçimi şekilleniyor ve önümüze konuluyor.

   Uyarsan ne ala, uymazsan işin zor…

   CHP’de Delege Seçimleri

   CHP İzmir’de delege seçimlerinde bazı yerlerde Belediye Başkanlarının dediği oldu. Bazı yerlerde ise Başkanlar ikinci planda kaldı.

   Şu ana kadar yapılan delege seçimlerinde Balçova, Bayraklı, Güzelbahçe, Karşıyaka, Karabağlar ve Karşıyaka gibi önde gelen metropol ilçelerde Başkanların destek verdikleri listeler kazanırken, Konak ve Bornova gibi ilçelerde ise rakip listelerin adayları ağır basmış durumda.

   Özellikle Bornova’da Aziz Kocaoğlu’nun perde arkasında destek verdiği mevcut ilçe başkanı Enver Dündar yine ipi göğüsledi.

   Bilindiği gibi Bornova’da geçtiğimiz kongre seçimlerinde Kocaoğlu Başkan Sındır’ın desteklediği listeye açıktan rakip olmuştu.

  Batur bu işi biliyor

   İzmir’de mevcut belediye başkanları içerisinde bana göre en tecrübeli ve siyaseti en iyi bilenlerin başında Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur geliyor.

   Önceki gün yapılan delege seçimlerinde en sorunsuz yerin yine Narlıdere olarak göze çarpmasının bir sürpriz olarak algılanmaması gerekir.

   Narlıdere’de CHP içerisinde bir birliktelik ve dayanışma  kurulmuş ve bunun sonuçları da yapılan seçimlerde ortaya çıkmaktadır.

   Başkan Abdül Batur’un siyasi tecrübeleri Narlıdere’de parti içerisinde yaşanması olası bir kırılmanın uzunca bir süre daha olmayacağını gösteriyor.