Örgüt Egemen Yapıyı Yendi
26 Mart, 2012CHP İzmir’de geçtiğimiz hafta sonu başlayan kongreler sürecinde haftanın sürprizini Konak’ta yaşadık. Herkes, iki dönemdir ilçe başkanlığı yapan Aytekin Tunus’un tekrar seçileceğini beklerken, rakip Sinan Karamustafaoğlu ezberleri fena halde bozdu ve delegasyon tarafından ilçe başkanlığına seçildi.
Dün kongreyi izleyenler arasındaydım.
Farklı ve heyecanlı bir kongre oldu. 68-78’liler kuşağının bilinen ismi aynı zamanda rahmetli Aydın Erten’in yol arkadaşı olan Sinan Karamustafaoğlu ve yedi düvele karşı çarpıştı desem abartı olmaz.
Aytekin Tunus’a destek veren yapıların listesini tutmak bile zor. Birkaç isim; Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Erdal Aksünger, Sıtkı Kürüm, Kemal Karataş gibi CHP’nin önde gelen isimleri Aytekin Tunus’u desteklediler.
Hem de delege delege koşturarak Aytekin Tunus’u kurtarmaya çalıştılar ama çabalar yetersiz kaldı.
Bana göre, kongrede Aytekin Tunus ve derin ittifakına seçimi kaybettiren nedenlerden bir kaç tanesi Sinan Karamustafaoğlu’nun yaptığı sol kültüre yakışır etkili konuşma, özellikle devrimci duruşa vurgu yaparak blok listeyi sert biçimde eleştirmesi, bir diğeri Aytekin Tunus’un delegasyon listesine aile eşrafını yerleştirmesi, sonuncusu ise oluşturulan derin ittifaka duyulan tepkiydi.
Delege “Biz bu kadar da saf değiliz” diyerek listelerin açıklanmasının hemen ardından Sinan Karamustafaoğlu’na yöneldi ve o sürprizi gerçekleştirdi.
Demokrasi açısından olumlu bir kongreydi. Çarşaf liste konusunda Genel Merkezin bile kadük kaldığı uygulamada Sinan Karamustafaoğlu’nun “devrimci duruşu” fikriyatta blok liste anlayışını yerle bir etti diyebilirim.
Bir diğer yandan her dönemin adayı olarak bilinen Ali Yılmaz’ın yaptıkları ise herkesi üzdüğü gibi şaşkınlığa da uğrattı. Kongrede adayım diyerek yine ortaya çıkan Ali Yılmaz son gün içerisinde beklenmedik bir manevrayla adaylıktan çekildi ve bu durum delegeler arasında “Sıtkı Kürüm ile anlaştı Aytekin Tunus lehine çekildi” diye algılandı.
Bir diğer olay ise halk adamı olarak CHP içerisinde ve gönüllerde yer edinen Muhsin Kurt’un Sinan Karamustafaoğlu için tek başına gösterdiği çabaydı. Bu çabanın diğer isimleri Ahmet Sarışın, Suat İstanbul, Nurettin Cem Aksan, Uğur Yelekli, Murat Haluk Öncel, Murtaza Çağlar, Ahmet Karadağ, Mustafa Kocaoğlu, Ayşe Ekşioğlu ve daha bir çok isim destek sürecinin kahramanı oldular.
Kısacası bu kongreden çıkartılması gereken ders, örgütün egemen yapıyı alt edebileceği gerçeğidir. Bunu Konak’ta yaşadık gördük, darısı diğer yerlerin başına…
Narlıdere yine muhalefetsiz
İsterdim ki; CHP İzmir’de kongreler sürecinin startının verildiği ilk yer olan Narlıdere’de çarşaf listenin hayata geçirilmesiydi.
Ama olmadı.
Sayın Belediye Başkanı Abdül Batur gücü elinden bırakmak istemedi ve “dediğim dedik çaldığım düdük” anlayışını maalesef devam ettirdi.
Kongrede ilçe başkanına da “Çarşaf liste” eleştirisinde bulunarak “demokrasi açısından ilk adımı siz atın” diyerek naçizane öneride bulundum, ancak “birilerini mi sevindirelim” cinsinden garip bir cevap aldım.
Birileri dediği de parti içerisinde birkaç farklı ses. Halbuki olsa ne olurdu, birileri de farklı konuşsa kıyamet mi kopardı. Düşünsenize ben kırmızıya siyah diyorum sen siyah diyorsun, ben el kaldırıyorum sen de bana bakarak mecburen el kaldırıyorsun. Otomat durumu yani. Sonra da “Narlıdere’de huzur var” diyerek uyduruk saptamalar devreye giriyor ve pragmatik eğlenceler yaratılıyor.
Ne huzuru, düşünsenize evde bile karınızla kavga ederken koskoca bir ilçede “huzur var” pompalaması yapmakla avunuyorsunuz, Tabiata aykırı bir durum yani. Yerler mi, yemezler tabii ki!
Bu arada delege yapısına da dikkat çekmek lazım. Hesaba vurduğunuzda çok sayıda delegenin veya yakınının Belediye’de istihdam edildiği gerçeği de önümüze çıkıyor.
Tamam herkes “ekmek” peşinde ama delegenin özgür iradesinin de ipotek altına alındığı da parti demokrasisi açısından ayrı bir tartışma konusu.
Ve Güzelbahçe
CHP Güzelbahçe ilçe kongresi de “muhalefetsiz” geçen kongreler arasında yerini aldı.
Mustafa İnce-Ednan Aslan ikilisinin birlikte yürüdüğü seçimde eski yapıdan eser kalmamış durumda.
Yani kötü bir durum.
Sen ben bizim oğlan hesabı bir seçim olmuş. Ve aynı delege yapısı maalesef Güzelbahçe’de de karşımıza çıkıyor.
Bu durum elbette sadece Mustafa İnce’ye özgü bir durum değil, Ertan Avkıran zamanında da durum böyleydi.
Meseleye şahıslar üzerinden ziyade sistemi eleştirerek bakmak gerekiyor. Tercih hakkı “Belediyelere endeksli” olan delegelerin bu durumdan kurtulamadığı durumda, özgür iradenin sandığa yansımayacağı aşikardır.
Not 1: Önümüzdeki hafta sonu Çiğli ve Karşıyaka kongresi var. Ardından Menemen, Bornova, Bayraklı, Karabağlar, Balçova ve diğer ilçelerdeki kongreleri yazacağım.
Not 2: Geçtiğimiz hafta başarılı bir operasyon geçirdim. Gazi Hastanesinden Değerli Doktorlarımız Sevgili Selim Amato, Salih Mertan ve Abidin Altınay’a şükranlarımı sunuyorum…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hande Erçel Sabancı'yı unuttu: Yeni aşkını itiraf etti
Hakan Sabancı ile ilişkisini bitirmesinin ardından kariyerine odaklanan Hande Erçel yine özel hayatıyla gündeme geldi. Hande Erçel'in 40 yaşındaki yapımcı Onur Güvenatam ile aşk yaşadığı ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Menopoz ve andropozun etkilerini azaltma yolları
45 yaş sonrası hemen herkesin aklına şu sorular geliyor… Enerjim neden azaldı? Neden daha kaygılıyım? Uyku düzenim niye bozuldu? Üstelik bu tür şikayetleri sadece kadınlar yaşamıyor. Testosteronu azalmaya başlayan erkeklerde de aynı yakınmalar ortaya çıkıyor.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.