Hakan Tartan’ın Mazereti?

   Bu haftayı hem eğlenceli hem de hareketli geçirdik. Eleştirilerimize kızanlar mahkemeye koşmaya devam ederken, bizler de bu mesleğin ne denli meşakkatli olduğunun bilinciyle hareket etmeye aynen devam ediyoruz.

   Önceki gün yani 19 Nisan 2012 de saat 10,15’de İzmir 15 Sulh Ceza Mahkemesinde davamız vardı. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan kendisini eleştirdiğim bir yazıdan dolayı beni mahkemeye vermekle kalmamış, yazımın altındaki okur yorumları bölümüne Hakan Tartan’ı kastederek “ZÜBÜK” yazdıkları iddia edilen sevgili Ertuğrul Aksoydan, Coşkun Topçu ve bir başka yorumcu Kazım Özdemir hakkında da şikayetçi olmuştu.

   Mahkeme saatinde orada olduk ve duruşmaya girdiğimizde Mahkeme hakimi, Hakan Tartan’ın “bizlerden habersiz” gelip “celse arası” ifade verip oradan ayrıldığını ve buna gerekçe olarak “İstanbul’a gideceğim” mazeretini gösterdiğini bize söyledi.

   Yargılanma usulü açısından uygun düşmeyen bu durumla ilgili sevgili Avukatım Nazan Akşahan derhal mahkeme hakimine “Bu usule uygun değil. Burada yüzleşmenin olmadığı gibi, savunma avukatı olarak Sayın Tartan’ın ifadesi sırasında benim de olmam gerekirdi” diye itirazda bulundu. Maalesef itiraz reddedildi. Hukuken haklı olduğumuz belli ve bu işin peşini bırakmayacağız.

   Neyse…

   Şimdi gelelim traji-komik meseleye, yani Hakan Tartan’ın mazeretinin doğru olup olmadığına.

   Mahkeme çıkışında Hakan Tartan’ın İstanbul’a gideceği mazeretini inandırıcı bulmadığım için gazeteyi aradım ve arkadaşlardan Hakan Tartan’ın nerede olduğunu araştırmalarını istedim.

   Ve kısa sürede sonuç elimize ulaştı.

   Sayın Bakan-Başkan’ın o açılış senin bu açılış benim bilgisi elimize ulaştı. Kameramanımız düştü peşine ve mahkemeye “İstanbul’da olacağım” diyen Tartan’ı Gültepe Toros mahallesinde “top sektirirken” bir güzel yakaladı.

   Ve Hakan Tartan’ı İstanbul’da aramaya gerek görmeden, Toros mahallesinde olduğunu görüntülerle kanıtlamış olduk. Sadece Toros’ta değil Basmane’de ve Alsancak’ta. Yani gün boyu nerelere gittiğini de ortaya çıkardık.

   Peki şimdi ne olacak?

   Mahkemeyi yanıltmak, kandırmak veya “Yalan Beyan” da bulunmaktan, Mahkeme hakiminin gereken süreci başlatmasını talep edeceğiz. Ve tabii ki bizlerde savunma hakkımızın kısıtlandığı ve buna gerekçe olarak, mahkeme huzurunda beyan edilen “İstanbul’da olacağım” mazeretinin, yanıltmaktan ibaret olduğu gerekçesiyle sayın Hakan Tartan hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

   Yani Hakan Tartan ile hukuki mücadelemiz asıl şimdi başlıyor. İleriki mahkemelerde yine “mazeret” gösterir mi bilemem ama bildiğim tek şey fikri takipte olacağımızdır.

   Neyse…

   Sevgili okurlar hepimizin şunu iyi bilmesi gerekir, gazetecilik zor zanaattır ve bu işler Kenan Evren ile viski kaldırmaya, Turgut Özal ile denizde yüzmeye “Ben yaşayan tarihim” demeye hiç benzemez. Yaşayan tarih olmak için yaptıklarınız, halk adına koyduğunuz eylem ve katkılarınız önemlidir.

   Ve sizin ne olduğunuza karar verecek olan sizin egolarınız değil, elbette ki halktır…

   Bilmem anlatabildim mi?